Pare'nin bana anlattığı ile baka kaldım, anlatmakla yetmemiş video çekmişti "Pare! Sen neden video çektin?"

Alkan ağzı acık bana bakıyordu. Sonra Pare'ye döndü, "Sen bunu çektin ve bize söylemedin."

"Hepinize gelin dedim gelmediniz. Ben ne yapayım?," diye yanıtladı Pare. Pare sonra bana döndü, "Sen onca şey varken gel videoya tak."

Sergey, "Özel hayata saygısızlık bu" dedi.

"Bence de, " diye mırıldandım.

"Tamam sus bizi yemeğe davet ettiler" dedi Pare.

"Kim?!" dedik hepimiz.

"Eniştemiz, " bana döndü, "Yani müstakbel kocan ve onun kardeşi Asi," dedi.

"Ulan Asi, ulan" diye mırıldandıyordu Güzey. Ben güzey doğru koşturuyorum.

"Güzeyy oyun oynayalım hadi lütfeğn."

"Alin şimdi olmaz," dedi. Gülümsemem bir ânda soldu. Güzey oflayarak "Bana Asi'yi bul oyun oynarız."

"Söz mü?"

"Söz amor, söz"

𓆉︎

Aşağı indiğmizde bir kişi vardı karşımda. Beni selamladı, "Merhaba Alin hanım. " Bu kimdi?

"Merhaba, " dedim kadına doğru.

"Ben sizin sekreterini, Neva" dedi. Ya baba, ay baba. Beni kalb krizinden öbür dünya göndermek istiyor sanırım.

"Sekreter derken?," dedim masumca. Babam bana daha neler yapıcaktım?

"Ben, Mahir bey tarafından görevkendirildim." Mahir, kendisi benim kalb hastası olmamaış sağlıyacak babamı.

Oteldeki ofis odama gitmiştik ve beş buçuk saat konuşmuştu resmen .Onu dinlemediğimi bile bile beş saat konuşmuştu. Arkadaki duvarla konuştuğunu hiç fark etmemişti sanırım. Konuşmadan sonra görüşürüz dedi ve gitmişti. Umarım birdaha görüşmeyiz deseydim keşke arkasından. Sonra aşağa indim kendime bir salep istedim.

"Merhaba güzel hanımefendi, tanışalım mı?" dedi tam yerime oturucakken biri. Pardon yavşak mısın?

"Buyrun" dedim nazikçe müşteri memnuniyeti lazımdı. Yoksa ben bu oteli batırırım.

"Adınızı neydi? Benimki Asi" Asi mi? Güzey yetmez miş gibi, birde Asi çıktı başıma. Başka kim gelicek? Topumu atlatan Gülüzar hanım mı?

"Alin" dedim ve gözleri kocaman acıdı.

"A -A -A Alin mi?" Çocuğun ayarlar giti, çocuk takıldı. "Hani şu küçükken beni yakalatıp döven Alin, " dedi. Vah vah çocukta travma olmuş.

"Ta kendisi. " Dedim ve daha çok ayarları bozmak için, "Birde bu otelin yeni ortağı. Mahir bey benim babam olursa." Baba, bu işin kırk yılın başı bir işe yaradı .

"Ney? ney? ney? ney?" Yine takıldı bu Asi.

"Ho, alo takılma. " Dedim elimi yüzüne salyalarak, "Dünyadan Asiye, dünyadan Asi'ye" dedim.

"Lan. " Vahi indi çocuğa. "Sen küçükken çirkindin lan. Olmaz ya bu kadar güzeleşemsin ya, olmaz bence. " Sağ ol canım o senin güzelliğin.

"Evet. Birde küçükken dalga geçiyordun, seni kimse almaz diye"

Asi yanımdaydı elbiseme baktı ve ben, "Nasıl olmuşun Asi?" dedim.

"Çok çirkinsin yine." Yüzünü buruşturup "Seni kimse almaz" dedi. Ben o gün hep Güzey'in yanında ağladım.

"Güzey, Asi bana seni kimse almaz çirkinsin dedi, " dedim hep ona, o ise bana.

"Seni kimse almasın zaten, almasın amor" dedi.

"Artık herkes beni alır ve yavşama kızlara" tam gidecektiki, duraksadım. "Akşam yemekte görüşürüz" dedim ve ağzı bir karış açıldı. Başka bir masaya oturdum. Pastam masama gelmişti. Tam catalı kaldırıp yiyecektimki başka bir adam geldi ve pasta yiyemedim.

"Dün senin yüzünden dayak yedim bir heriften güzel hanımefendi. " Elini bir anda bacağı atı. Bende elimdeki catalı özel bölgesine batırdım ve adam acı bir cığlık atı.

"Bu size iyi bir ders olur umarım. Kadınları bir daha taciz etmezsiniz, " dedim ve kafedeki herkes buraya baktı. Ben ayağa kalkıp pastamı adamın yüzüne fırlattım ve ayağa kalkıp odama gittim. Hazırlanmam gerekken bir akşam yemeği vardı.

Olan pastama olmuştu.

AYY YAZDIMM SONUNDA