Bi kaç saniye öylesine bakakalsam da hemen kendimi toparladım ;

Aylin : ne işin var bu saatte burada

" Uyanınca geri uyuyamadım da sesleri de duyunca bi bakınmak istedim. "

Cevap verme gereksiniminde bulunmadım. Tezgaha geri dönüp kahveleri de alıp tepsiye koyduktan sonra tepsiyi elime alıp geri döndüm ve çınar hala aynı yerde öylece duruyordu. Sanırım o da kendine bi şeyler alıcak diye düşünüp mutfak kapısına yürürken tam kolumu tutmak için elini uzatmıştı ki hemen geri çekildim.

aylin: sakın, sakın bana dokunma

çınar: bak o gün için özür dilerim asla isteyerek yapmadım şuan da korkmana gerek yok ben sana zarar vermem lütfen benden korkma.

aylin: hiçbir şey bana o gün yaptığının bir açıklaması olamaz öyle bir özür dilemek ile de ne bu mesele çözülür ne de ben seni affederim.

Dediğimde onun bişey demesine müsade etmeden mutfaktan çıkıp kapının önüne geldiğimde bartu abim de yanıma gelmişti. Tepsiyi ona verip ayakkabılarımı giydim ve kapıyı kapatıp bartu abim ile arka bahçeye gidip koltuklara oturduk ve battaniyelerimizi üstümüze örtüp kahvelerimizi içmeye başladık bi süre sonra kafamı eve çevirdiğimde az önce mutfaktayken bartu abime baktığım cama ilişti gözlerim fakat bizi izleyen bir çınar beklemiyordum daha fazla ona bakmadım ve bartu abime döndüm.

Aylin : yarın bir arkadaşımın yanına gitmeyi düşünüyorum da beni yarın kahvaltıdan sonra arkadaşıma bırakabilir misin abi?

Bartu : olur tabi bitanem

Aylin : tatlıdan da yesene.

Bartu: sende ye Yusuf'tan öğrendim geceleri tatlı yemeyi severmişsin.

Aylin : evet, akşam yemeğinden sonra çok doyunca yiyemiyorum midem bulanıyor ama canım da çektiği için gece yemeye kalkıyorum. Abim de alışkın olduğu için geceleri böyle dolaba benim için tatlı koyar hep.

Bartu: artık o görevi ben üstlendim o zaman

Aylin: yanlız bir yusuf kozcu olmak kolay değildir .

Bartu : o kadar emin olmayın hanım efendi bir bartu elmas olmak da kolay değil.

Diyip saçlarını düzelttiğinde kahkaha atmıştım ufak bir şakadan bi sorun olmazdı. Ona gülümserken birden gözüm arkasına kaydı ciddi bir hal aldım.

Aylin : yusuf abim mi o

Der demez hemen ayağa fırlamış etrafına bakınmıştı

Bartu : abi sen yanlış anladın biz şey

Diyip kendini boşluğa açıklamaya çalıştığını gördüğümde dayanamayıp gülmeye başladım. O ise bi süre hala etrafa baktıktan sonra onunla dalga geçtiğimi anlayıp derin bir nefes verip kaşlarını çatıp yanıma geldi ve kendini koltuğa bırakıp göğsüme doğru sırtını yasladı bende kollarımı ona sıkıca dolayıp öylece bir elimle de saçlarını sevdim bir süre sonra aldığı düzenli nefeslerden uyuduğunu anlamıştım zorda olsa kafasını dizlerime yatırıp battaniye ile üstünü örttüm telefonumu alıp saate baktım saat 6'ya yaklaşıyordu. biraz sosyal medyada dolaştıktan sonra kafamı geri yaslayıp kısa bir süre sonra uykuya daldım.

Batu'nun ağzından devam ;

Sabah uyanır uyanmaz üstümü değiştirip hemen Aylin'in odasına gittim kapıyı tıkladım ses gelmeyince uyanmadı diye düşünüp rahatsız etmemek için aşağı salona indim annem evin yardımcısı seher teyze ile kahvaltıyı hazırlıyordu babam , çınar ve Aybars ise oturmuş öylece sabah haberlerine bakıyorlardı. Daha doğrusu babam bakıyor çınar ve Aybars da zorunlu bu duruma maruz kalıyordu. Gidip hemen kendimi koltuğa attım.

Batu : bartu nerede uyanırdı bu saatte normalde aylin de uyuyor sanırım odasına gittim kapısını tıkladım da ses gelmeyince bende rahatsız etmemek için girmedim odaya.

Alkan : gece aylin kabus görünce hemen geri uyuyamamışlardır oğlum bırak dinlensinler kahvaltı tam hazır olunca uyandırırız.

Çınar : valla ben sabaha doğru gördüm onları bahçedelerdi hala orada olabilirler .

Alkan : bu havada bahçede ne işleri var oğlum hasta olurlar sende daha şimdi mi söylüyorsun

diyip hemen ayaklanmıştı alkan bey onun arkasından da oğulları hepsi bahçeye çıkıp arka tarafa doğru gittiler . Gördükleri manzara yüzlerini gülümsetmeye yetiyordu. Bartu Aylin'in dizlerine yan bir şekilde yatmış Aylin ise bartu'nun üstüne doğru eğilmiş omzuna kafasını yaslamış uyuyordu. Fakat hem Aylin'in üstünde kalın bişey yoktu hemde iki büklüm yatmıştı. Beli ağrır diye geçirdi Batu içinden, alkan bey ise dayanamayıp uyandırmıştı.

Bartu : uyumuşuz ya

Alkan : ah be çocuklar hasta olucaksınız bide battaniye sadece bartu'nun üstünde kız öylece kalmış üşümüştür hasta olucak.

Bartu : baba ben ne bileyim isteyerek mi yaptım uyumuşum.

Aylin : üşümedim ya zaten sabaha doğru geldik biz buraya.

Alkan : olsun hadi içeri geçelim

Dediğinde geri dönmüş eve doğru ilerliyordu.

Aylin'in ağzından devam ; babam gittikten sonra biz öylece kalmıştık evet artık dün geceden itibaren onlara baba - anne demeye başlamıştım ama içimden , yüzlerine söylemeye hala hazır değildim bartu abim ile aynı anda kalktım beni kendine çekip kolunun altına alıp sarıldı beraber öyle eve doğru yürümeye başlamıştık. Diğerleri ise tam arkamızdan geliyorlardı.

Bartu: nasıl oldun güzelim

Aylin: iyiyim abi

Bartu : iyi ol, sen hemen üstünü değiştir kahvaltıdan sonra çıkarız.

Batu: bakıyorum yine planlar yapılmış bensiz.

Aylin : plan falan yok Batu arkadaşımla buluşucam abim de beni oraya bırakıcak hem ben sana niye hesap veriyorsam istersem yaparım plan abim değil mi?

Bartu: oy ben senin abim diyen dillerine kurban olayım, aldın cevabını abicim

Dedikten sonra gülümsedim eve girince ikimizde odalarımıza çıkmıştık. Yalan yok biraz üşümüştüm kısa sıcak bir duşun iyi geleceğini düşünüp hemen duşa girdim . Çıkınca dışarı gideceğim için ona göre bir kombin yapıp hemen giyindim

{Kombini }

Giyinip havlu ile saçlarımın nemini aldım daha sonra ise tarağımı ve saç kurutma makinesini alıp odamdan çıktım bartu abimin odasına gittiğimde o hala duştaydı. Dudaklarımı büzüp odadan geri çıkıp kendi odama giderken Batu ile karşılaştık.

Batu: aylin noldu niye yüzün asık senin.

Aylin: bartu abimin odasına gittim ama hala duştan çıkmamış.

Batu: kızım 15-20 dakika ayrı kal bişey olmaz biricik abine.

Aylin: ya ondan değil saçlarımı kurutup tarıyordu o yüzden.

Batu : istersen, yani rahatsız olmazsan bende tarayıp kurutabilirim.

Aylin : ister misin ki

Batu : isterim tabi ki neden istemiyeyim.

Ona gülümseyip tarağımı ve saç kurutma makinemi eline tutuşturup odama girdim ve yatağımın üstüne oturdum 1-2 dakika sonra o da odaya geldi önce taradı sonra ise kuruttu. Nazikçe canımı acıtmamaya özen göstererek yapmıştı havluyu banyoya koyup tarağımı ve saç kurutma makinemi de yerine koyduktan sonra odaya geri döndüğümde Batu yoktu bende pek umursamadım makyaj masama oturup makyaj yapmaya başladım o sırada aklıma abim geldi bazen üs bölgelerine veya karargaha gittiklerinde telefonu açık oluyordu. Şansımı denemek istedim fakat kapalıydı. Tam telefonu masanın üstüne koydum ki çalmaya başladı abim sandım fakat değildi arkadaşım didemdi bekletmeden açtım.

📞 aylin : günaydınnn

📞 didem : günaydın canım, geliyorsun dimi bugün bana

📞 aylin : evet bitanem gelicem hazırlanıyorum kahvaltı yapıp çıkıcam

📞 didem : tamam canım ben evdeyim istersen dışarı da çıkarız ama bayadır buluşamıyoruz konuşulacaklar birikti sen gel de evde takılırız

📞 aylin : olur canım o zaman ben seni yine ararım gelirken

📞 didem : tamam canım hadi görüşürüz

Daha sonra telefonu kapatıp hemen hafif bir makyaj yapıp telefonumu da alıp odadan çıktım bartu abimin odasına girdiğimde görememiştim bende hemen aşağı indim herkes masada beni bekliyordu günaydın diyip hemen bartu abimin yanına oturdum hemen saçlarımı öptü.

Bartu : ooo üşengeç bıdık kendin mi kuruttun saçlarını

Aylin : yok abi senin odana gelmiştim aslında ama duştaydın bende o yüzden odama dönerken Batu ile karşılaştık o ben istersen tarayıp kuruturum dedi bende kabul ettim o taradı kuruttu.

Dediğimde yüzünü ekşitip kalbini tuttu daha sonra ise Batu'ya dönüp çatık kaşlar ile baktı Batu'nun yüzünde ise alaycı bir gülüş vardı. Bartu abim ise ona inat olsun diye kafamdan tutup beni kendine çekip yüzümü göğsüne yaslayıp saçlarımın arasına öpücük bıraktı kendimi zar zor geri çekip saçlarımı düzelttim.

Aylin : ya abi saçlarım bozuluyor

Bartu : öf tamam be

Dediğinde annem ve babam gülmüştü kahvaltımıza devam ettik sonrasında ise kahvaltım bitince bartu abimi beklerken çayımı içiyordum. Bartu ise hala bi şeyler yeme derdindeydi.

Aylin : öf abi hadi ya ne zaman çıkıcaz bi kalkamadın.

Bartu : hayırdır güzelim lokmalarımı mı sayıyorsun

Aylin : abartma abi gidicez dedim ya hazırım ben seni bekliyorum

Alkan : nereye gidiyorsunuz güzelim

Aylin : üniversiteden bir arkadaşımla buluşacaktım da abim de ben seni bırakırım dedi de akşam olmadan kalkabilirse tabi.

Bartu : öf tamam be ben hazırlanıyım da gelirim

Diyip o da yukarı çıkmıştı.

Alkan : eee kızım yusuf hala görevde mi haber falan aldın mı hiç?

Aylin : yok yani şöyle bazen üs bölgelerindeyken yada karargaha falan geçtiklerinde telefonlarını açıyorlar genelde de arar ama aramadı ben aradım kahvaltıdan önce kapalıydı.

Alkan : inşallah sağ salim döner bir an önce

Aylin : inşallah

Aysima : kızım bak ne diyeceğim yusuf görevden dönünce bize yemeğe çağır ama kesin çağır tamam mı ev yemeği yesin.

Aylin : olur çağırırım zaten beni görmeye gelecektir.

Aybars : çınar yusuf abi gelince seni odaya kilitleyelim yine bir sorun olmasın gerçi adam beton gibi kapıyı kırması 20 saniyesini almaz.

Dediğinde gülmüştüm çınar ise tam Aybars 'a bişey diyecekken benim güldüğümü görünce durmuştu.

Aylin : neyse ben artık kalkayım akşam yemeğine kesin evde olurum size afiyet olsun.

Alkan : sağ ol güzelim.

Daha sonradan ise odama çıktım çantama telefonumu, kulaklığımı, cüzdanımı, şarj aletimi, mascaramı ve rujumu koyduktan sonra üstüme de siyah blazer ceketimi giyip odadan çıktım ben çıkarken abim de odasından çıkıyordu. Daha sonra ise evden çıkıp arabaya bindik abim beni Didem'in evine bırakıp gitmişti.

Didem'in oturduğu sitede evine doğru giderken tekrar telefonum çaldı bu sefer arayan abimdi hemen açtım ;

📞 yusuf : güzelim

📞 aylin : abi iyi misin bitti mi görev nerdesin.

📞 yusuf : aylin sakin ol bi kızım iyiyim ben, görevdeyim hala şuan bir karargahtayım kısa bir süre içinde bitebilir görev kesin bişey yok.müsaitken seni bir arayayım dedim aklım sende kaldı nasılsın güzelim onlar bir şey yapıyor mu bak bişey yaparsa o çınar falan hemen beni ara ben açamazsam da ferman abini ara o izinli görevde değil onlarda kalırsın tamam mı?

📞 aylin : aklın bende kalmasın abi merak etme bir sıkıntı yok çınar da diğerleri de bana bişey yapmadılar hatta çınar dün akşam benden özür bile diledi.

📞 yusuf : onun özürüne ihtiyacımız yok yaptığı şey özür ile unutulmaz.

📞 aylin : haklısın abi bende şimdi Didem'e geldim onun evinde oturup biraz vakit geçiricez beraber.

📞 yusuf : iyi yapmışsın güzelim, neyse bitanem benim kapatmam gerek müsait olursam yine ararım.

📞 aylin : tamam abi Allah'a emanet ol kendine dikkat et.

📞 yusuf : sağol güzelim sende Allah'a emanet ol hadi görüşürüz.

Dediğinde telefonu kapattım sesini duymak bile keyfimi yerine getirmişti Didem'in evine gelince zile bastım kapıyı açınca sıkı sıkı sarıldık daha sonra içeri geçip kahvelerimizi yapıp salona geçip koltuğa oturduk ona dönüp bütün olanları anlatmaya başlamıştım.

Bartu'nun ağzından Aylin'i dideme bıraktıktan sonrası devam ;

Aylin'i arkadaşına bırakmış yola koyulmuştum. Eve gitmiyordum şirkete de son zamanlarda işleri biraz boşlamıştım fakat babamlar anlayışla karşılayıp benim boşluğumu dolduruyordu. Çünkü onlarda biliyordu Aylin'i bırakmak istemediğimi, aynı şekilde Aylin'in de evde en çok benimle anlaştığı için ben evde olmadıkça odasından çıkmaması , akşamları televizyon izlerken yanımıza gelse de gözlerinin beni araması ve hep benim yanıma oturması, bide bu son olan akşam ki kabus olayında beni bırakmaması bunları gördükçe ona daha çok bağlanıyor onu bırakamıyordum. Amcamların evinin önüne gelince arabayı park edip hemen indim ve bahçeye girip kapıya doğru giderken amcamların sesini duymamla bahçede olduklarını anladım evin yan tarafına doğru gittiğim de amcam'ın ege ve emir ile bahçede oturmuş sohbet ettiğini gördüm yanlarına gitmeye başladım beni ilk fark eden emir hemen yanıma gelmişti sarılıp amcamların yanına doğru gittik onlarla da tokalaştıktan sonra masaya oturdum amcam ise beni izlemeye başlamıştı.

Alper : oğlum anlat bakalım belli ki bir derdin var

Bartu : aylin eve geri döndü amca yani yusuf göreve gitti o da bize geldi.

Ege : aylin nasıl, yani o kötü olur

Bartu : iyi merak etmeyin onun yanından geliyorum arkadaşına bıraktım.

Emir : iyi değildir ben bilirim o iyiyim der de değildir.

Bartu : amca aylin bana dün anlattı, kaan abinin şehit olduğu gün yaşananları

Amcam : nasıl anlattı, yani pek anlatamaz bu konuyu.

Bartu : dün gece kabus gördü bende yanındaydım korktuğu için yanlız bırakmak istemedim bana anlattı her şeyi , nasıl oldu böyle bişey amca yani nasıl dayandı bu acıya.

Alper : dayanamadı ki güzel kızım tam 11 ay 6 gün tek bir kelime etmedi, ağlardı sesi çıkmazdı, gülerken bile sesini duyamazdık mesela , ama sonra o gün geldi kaanın doğum günü ev şehitliğe yakın sabahın erken saatleri evden kaçmış gitmiş şehitliğe sabah ipek aradı beni ağlamaktan konuşamıyor kızım yok diyor aylin'im yok o an aklıma direkt şehitlik geldi hemen atladım arabaya şehitliğe gittim kaan 'ın mezarının başına bide ne göreyim aylin mezarın mermerine uzanmış toprağına sarılmış öylece duruyor . Hemen gittim bi kaç soru sorsam da cevap vermedi hemen ceketimi çıkartıp üstüne örtüp Aylin'i kucağıma alıp son kez Kaan'ın mezar taşına bakıp arkamı döndüm çıkışa ilerliyoruz o an tek bir cümle duydum.

" iyiki doğdun kahramanım seni çok özledim "

aylin tekrar o zaman konuşmuştu bi süre öylece kaldım daha sonra ise kendime gelip arabama binip eve gittim aylin o zamandan sonra konuşmaya devam etti ama eski neşesi yok, kısa cümleler kullanıyor. Tabi bunların yanı sıra bide Aylin'in bazen korktuğunda bi süre konuşamaması var .

bartu : o gün, tabutu açtığında sen varmışsın yanında, sen götürmüşsün hastahaneye

alper : Evet ben götürdüm halini görünce ne yapacağımı bilemedim

Ege : abi siz babamla konuşun biz bi üstümüzü değiştirelim de bizde seninle gelelim şimdi aylin yusuf abi'ye kafasını takar

Bartu : tamam ben bekliyorum zaten onu almaya ben gidicem beraber geçeriz.

Dediğimde ikiside ayaklanıp hemen eve girdi bizde amcam ile biraz daha o gün hakkında konuştuktan sonra emirler gelmişti amcam ile vedalaşıp arabaya binip yola çıktık Batu abimi aradım.

📞 bartu : alo abi napıyorsun müsait misin?

📞 Batu : müsaitim aslanım buyur

📞 bartu : şimdi emir ve ege de benim yanımda aylin 'i almaya gidiyoruz da beraber yemek falan yeriz belki sende gelmek ister misin?

📞 Batu : konum at geliyorum

📞 bartu : konuma gerek yok evin yakınlarındayız zaten sen 5 dakikaya kapıda ol.

📞 Batu : tamamdır kardeşim

Dediğinde kapattık emir ve ege ile sohbet ede ede eve vardık abim kapının önünde bizi bekliyordu evin önünde durunca önde oturan ege arkaya geçmiş abim de hemen ön koltuğa oturmuştu didemin evine doğru giderken aylin aramıştı. Telefonum arabaya bağlı olduğu için direkt açtım herkes duyuyordu.

📞 aylin : abicim

Dediğinde yanımda oturan Batu abim homurdanmıştı.

📞 bartu : güzelim. Napıyorsun

📞 aylin : hiç didem ile vakit geçirdik baya bende beni alabilir misin diye aramıştım.

📞 bartu : ben geliyorum zaten canım daha doğrusu geliyoruz.

📞 aylin : geliyoruz?

📞 bartu : ben, Batu abim, ege ve emir beraber belki bişeyler yemeye falan gideriz diye düşündük.

📞 aylin : olur tamam ben birazdan çıkarım sitenin çıkışında buluşalım olur mu?

📞 bartu : tamam bitanem bende zaten 5-10 dakikaya oradayım

📞 aylin : tamam öptüm görüşürüz

📞 bartu : bende öptüm görüşürüz.

Dediğimde kapattım arkadan ege iki koltuğun arasından kafasını bana uzatıp sırıttı.

Ege : ooo siz çoktan abi kardeş olmuşsunuz

Bartu : oğlum zaten kız benim öz kardeşim ne olayım amca yeğen mi

Ege : sen biliyorsun benim ne demek istediğimi

Dediğinde bana kalmadan emir onu geri çekmişti bir süre sonra sitenin önüne gelince bizi bekleyen bir aylin gördüm hiç bekletmeden hemen arka koltuğa bindi. Ben ise hemen arabayı çalıştırdım.

Emir : eee napıcaz şimdi

Ege : siz merak etmeyin benim planım var abi sen şu büyük avm'ye sür bana güvenin siz arkanıza yaslanın sadece.

Bartu: öyle olsun bakalım.

Aylin'in ağzından ;

Avm'ye giderken yanımdaki ege kolunu omzuma atıp beni kendine çekti.

Ege : eee aylin'cim Didemciğim nasıl?

Aylin : çok iyi seni uzun zamandır görmüyor sonuçta

Ege : yazıklar olsun bunlar hep beni kıskandığın için, hem ayrıca sen neden buraya geldiğinizi bana söylemedin bende gelirdim.

Aylin : ya senin ne işin var bizim kız kıza buluşmamızda

Ege: of aylin hiç yardımcı olmuyorsun bi insan demez mi benim kuzenim sevdiğine kavuşsun

eş zamanlı ben ve ege hariç hepsi ''NE'' diye bağırmışlardı.

Emir : oğlum ne demek sevdiğim biz bunu niye şuan öğreniyoruz.

Ege : ah ah senelerdir siz daha yeni öğreniyorsunuz ben 5 senedir kalbimde taşıyorum

Aylin : senin yüzünden bi açılamadın kıza hele ki son yaptığından sonra.

Batu : ne yaptı ki ?

Aylin : biz bununla gittik tam kız ile konuşacak çat sen kıza git bacım de kız o günden sonra yüzüne bakmadı.

Dediğimde herkes kahkaha tufanına kapılmıştı Avm'ye kadar yol boyu ege ile dalga geçildikten sonra Avm'ye gelince ilkte bowlinge gittik. Hepimiz sırayla attık çok güzel vakit geçirmiştik grup kurmuştuk. Ege ve bartu bir grup , Batu ve emre ise bir grup olmuştu. Ben ise hakemdim. Kaybeden takım yemek ısmarlayacaktı ve bartu abimlerin takımı kazanmıştı. Beraber önce yemek yemeye gitmiş ardından ise AVM de alışveriş yapmıştık. O sırada telefonum çaldı.

Aylin : abim

Dediğimde Batu ve bartu aynı anda bana dönmüştü telefon ile konuştuğumu görünce bi tık yüzleri düşmüştü. Abim konuşuyordu fakat arkadaki seslerden az duyuluyordu fakat ben bu sesi biliyordum helikopter sesiydi bu ses.

Yusuf : güzelim görev bitti biz karargaha dönüyoruz haber vereyim dedim.

Aylin : tamam abi biz zaten dışarıdaydık bende karargaha geliyorum hadi görüşürüz.

Yusuf : görüşürüz bitanem, Allah'a emanet ol.

Aylin : sende abicim.

Daha sonra hemen telefonu kapatıp bartu abimin yanına adımladım ve elini tuttum.

Aylin : abi burada işimiz bitti zaten yusuf abim de görevden dönüyormuş karargaha götürür müsün beni onu karşılamak istiyorum da lütfen.

Bartu : olur güzelim hatta oradan beraber bize geçeriz annem de yemeğe çağırmıştı zaten.

Aylin : çok güzel olur hadi gidelim

Dediğimde abimle beraber çıkışa yöneldik diğerleri ise peşimizden geliyordu yine aynı şekil arabaya bindikten sonra karargaha doğru gitmeye başladık içim kıpır kıpırdı. Bu heyecan bambaşkaydı. Sağ salim döndüğünü bilmenin huzuru vardı içimde . bir süre sonra karargaha vardık hepimizin girişte kimlik kontrolü yapıldı daha sonra ise gerekli kontroller tamamlanınca girebilmiştik içeri. Arabayı içeriye park edip hemen ezbere bildiğim yolu gitmeye başladım. Tabiki önce albaydan izin alıp helikopterin iniş yapacağı alana gittik. Bazen operasyon gizliliği olsun, getirilen hainlerin görülmemesi açısından izin almamız gerekliydi. Alana geldiğimizde bir kaç dakika beklesek de en sonunda yüksek bir ses duyuldu albay çoktan gelmişti helikopter iniş yaptı ve sırayla bütün tim aşağı indi. Hiçbirinin de yarası yoktu çok şükür. Bütün tim albayın önünde tek sıra olup tekmil verdikten sonra karargaha doğru ilerlemişlerdi. Abim ise çantasını ve silahını arkadaşına emanet edip hızlıca benim önüme gelip kollarını bana doladı aramızda bariz bir boy farkı olduğu için ve yorgun olduğu için bi de eğilmek istememişti sanırım beni sarılırken belimden sıkıca tutup doğruldu bende onunla beraber havalandım. Bir süre sarıldıktan sonra ayrıldık abimde diğerleri ile tokalaşıp bizde karargaha doğru gitmeye başladık.

Yusuf : siz isterseniz oturma alanlarında bekleyin yada işiniz varsa gidebilirsiniz

Aylin : abi aslında aysima hanım seni görev dönüşü yemeğe bekliyordu bize gelseydin.

Yusuf : annem ile konuştum sesi baya endişeli geliyordu bir duş alıp üstümü değiştirdikten sonra ilk uçakla İzmir'e gidicem dönüşte sözüm olsun.

Aylin : iyi mi annem

Yusuf : iyi canımın içi telaş yapma yine unutmuş babamın şehit olduğunu az önce haber vermek için aradım da baban da sende gelmediniz görevden aklım sizde dedi bi gidip göreyim iki güne dönerim zaten.

Aylin : peki, ama beni de haberdar et olur mu

Yusuf : olur veririm, sizde boşuna beklemeyin bende üstümü değiştirip buradan havalimanına geçerim.

Daha sonra bişey demedim sadece sımsıkı sarıldım daha sonra ise karargahtan çıkıp eve doğru gitmeye başlamıştık bile ilk önce ege ve emreyi evlerine bırakıp daha sonra ise bizim eve gitmeye başlamıştık eve girdiğimizde ise büyük bir hazırlık vardı evin yardımcısı serap teyze ve aysima hanım oradan oraya koşturuyordu . Alkan bey ise telefon görüşmesi yapıyordu telefonu kapatınca bize döndü ve yanımıza geldi ;

Alkan : hazırlanın çocuklar Trabzon'a gidiyoruz.

---------------------------------------------------------

{ EVET ELİMDE OLMAYAN SEBEPLER OLSUN BAZI SAHNELER DE YAZAMAMDAN KAYNAKLI BÖLÜM BU KADAR GECİKTİ VE DAHA FAZLA UZAMASIN DİYE KISA BİR BÖLÜM OLDU FAKAT BİR SONRAKİ BÖLÜMÜN UZUN VE AYLİN'İN TRABZON DA AİLESİ İLE BERABER GEÇİRDİĞİ GÜZEL BİR KAÇ GÜNÜ OKUYACAĞIZ }