@lalina
|
"Hani içmemiştin Mira?" Gözlerimi bir kaç defa açıp kapattım ve Emir'e tekrar baktım. "İçmedim ki zaten." Derin bir iç çekti ve yere eğilip beni kucağına aldı.Çok sıkılıyordum ve bunu eğlenceye çevirmek için ayaklarımı sallamaya başladım ve daha az önce boynuna doladığım ellerimi de serbest bıraktım.Emir yine iç çekip bana ters ters baktı. "İçmemiş halin bu mu?" Kafa salladım.O da beni koltuğa bıraktı ve gidip dış kapıyı kapattı.Mutfağa girdiğinde seslerden anladığım kadarıyla mutfağı toplamaya başladı.10 dakika sonra geri geldi ve bana bakmadan ayakkabılığa yöneldi.Biraz ayakkabılığı inceledikten sonra bana ait olduğuna karar verdiği ayakkabıyı alıp önüme diz çöktü. "Ne o bana evlenme teklifi mi ediceksin yoksa?" Başını kaldırmıyordu ama gülümsediğine yemin edebilirdim.Bu yüzden bende gülümsedim.O ayakkabılarımı giydirirken bende saçlarıyla oynuyordum.Bağcıklarımı bağladı ve ayağa kalktı.Saçlarını düzeltip benim saçlarımı karıştırdı.Cevap olarak dudaklarımı büzdüm.Hafifçe yutkundu ama belli etmemeye çalıştı.Elini uzattı. "Yürüyebilir misin?" Aslında zor da olsa yürüyebilirdim ama bu beni çok yorardı.O yüzden hayır anlamında kafamı iki yana salladım.O da bunu anlamış gibi güldü.Koltuğun üstünde ayağa kalktım.Annem koltuğun üstünde ayakkabıyla durduğumu görseydi beni öldürürdü heralde... Kollarımı iki yana açtım ve Emir'in üstüne doğru kendimi bıraktım.Kollarımı boynuna dolayıp bacaklarımı beline sardım.Onun da beni tutmasını bekliyordum.Biraz bekledikten sonra o da kollarını bacaklarımda birleştirdi. Onun beni tuttuğundan emin olunca bacaklarımı saldım.Eğilip telefonumu aldı ve bende yüzümü boynuna gömüp gözlerimi kapattım.Uyumak istiyordum... -------------------------------------------------------------------- *Emir'den 'Hızlı hareket edersem rahatsız olur mu acaba' düşüncesiyle dikkatli adımlar atıyordum.Mutfakta gördüğüm kadarıyla çok fazla içmemişti ama şu an kucağımda olduğuna göre baya sarhoştu.Evlerimiz yakındı ve sarhoşluğunu hesaba katmayarak yürüyerek gelmiştim. Sürekli kıpırdanıp duruyordu...Uyumadığını burdan anlıyordum.Parkın önünden geçerken kafasını kaldırdı.Ayaklarını hızlı hızlı sallayarak parkı işaret etti.Küçük kız çocuklarına benziyordu... "Emir parka gidelim mi?!" Kafamı evet anlamında salladım.Anında boynumdan ellerini bırakıp parka doğru koşmaya başladı.Sarhoş olduğu için ciddi davranmam gerekiyordu.Yoksa... "Emir salıncağa binelim hadi!" Dudaklarımı birbirine bastırıp gülmemi engellemeye çalıştım.Çok tatlıydı...Yanına doğru yürüdüm.Sol taraftaki salıncağa oturdum.Onun da sağ taraftaki ne oturmasını bekledim.Ama oturmadı...Zıplaya zıplaya yanıma geldi ve ellerini birbirine çarptı.Tatlı tatlı gülümseyerek yan dönüp kucağıma oturdu. "Mira n'apıyosun?" Birkaç kez gözlerini kırpıştırdı. "Salıncağa biniyoruz işte! Sallasana bizi!" Kollarımı beline dolayıp hafifçe kendime çektim.Umarım rahatsız olmazdı...Salıncağı yaklaşık 15 dakika salladıktan sonra Mira'nın başı yine boynuma düştü.Nefes alışverişleri de düzenli olduğundan dikkatlice ayağa kalktım.Onunla birlikte evime doğru yürümeye devam ettim... Kapıyı Mira kucağımdayken açmak biraz zor olmuştu.Hızlıca kendi yatak odama geçip Mira'yı yatağıma bıraktım.Üstüne bir battaniye örttüm.Dolaba gidip yastık ve battaniye aldım.Salondaki koltuğa serip gözlerimi kapattım.Sanırım artık hem kendime hemde ona itiraf etmem gereken bazı şeyler vardı...
Bölüm Sonu *** Yorum yapmanız,oy vermeniz,beni takıp etmeniz gerçekten bölümleri daha fazla yazmama yardımcı oluyoooo.Çok teşekkürler. :) |
0% |