@lalinhikayeleriii
|
Merhabalar,aslında yazarları takip ediyordum ama bugün yazarken fark ettim,baya kurgulardan kopmuşum,yazmaktan uzaklaşmak istemiyorum o yüzden Opera diye bir tarayıcı kullanarak yayınlıyorum,bir de kitappad yayınlayacağım onunda ismi aynı @lalinhikayeleri İyi okumalarr!! Dedemin meşhur bir lafı vardı,"sen vatanı sevmezsen ben sevmezsem kim sevecek?hiç bir yurt senin yurdun kadar özgür değildir evladım,sen savaşmazsan ben savaşmazsam ne olur bu halimiz?"haklıydı,o zamanlar lise çağlarındaydım ve dersleri kaldıramıyordum,dedeme gidip ağladığımda bana vatandan önemli hiçbir şeyin olmadığını söyledi,ve ardından da o sözü söyledi. Babam şehit olduktan sonra dedem çökmüştü ama asla ama asla çöktüğünü cenazede göstermemişti,fotoğraflarda omuzları hep dikti,gözlerinde gurur vardı.Ona bunu sorduğumda;"benim oğlum şerefiyle öldü çünkü torunum ağlayıpta o ermeni tohumlarına düğün yaptırmam!"demişti,o an babamın kırmızı al bayrağa sarılmış tabutuna baktım,düz bir tabuttu."baba neden tabut düz?"dediğimde dedemin yüzünde ki gülümseme dondu."bilmiyorum torunum."şimdi daha iyi anlıyordum dedemin ne demek istediğini. Ben Zerda Tomris Karakum,annem beni doğurmasına bir gün kala babamın şehit haberini alıyordu,cenazesine saatler kala ben doğmuşum,annem kucağında benle cenazeye katılmıştı,bunu ellerimde tuttuğum senelerden beri benimle olduğu için eskimiş fotoğraftan anlıyordum,babamın düz tabutu,dedemin gözleri dolduğu halde gururlu bakması,mahvolmuş bir annem ve tabutun üzerinde ki benim küçük bedenim. Ben doğdum,babam öldü. "biliyordum senin uğursuz geleceğini,geldin bulaştırdın babana uğursuzluğunu,ama kaç defa aldıralım dedim Mustafaya ama dinletemedim,o sana kıyamadı.Şimdi seni öldüreceğim yada kendimi!" O an dedem gelmeseydi ben şuan kıdemli üsteğmen olamazdım belki de.Dedem o gün beni kurtardı ama o an annem gözlermin önünde kendi boğazını kesti,dedem ona yetişememişti.Ağladım deli gibi annemde beni bıraktı diye ağlamıştım.Yıllar geçti üzerimde ki uğursuz damgası değişmedi,üzerimde kamfulaj gibi sarmıştı bedenimi.İlk görev yerimde ilk timimi gözlerimin önünde kaybetmiştim.İkinci görev yerimde tim benden nefret etmişti. Bırakmamıştım askerliği,şayet vatanıma canımdan daha çok bağlıydım. "illa ki esir düşeceksin evladım,bir erkek için zorlayıcı elbette olur ama onlar atlatır ama sen bir kadınsın evladım,taciz ve tecavüze uğrayacaksın etinden et koparacaklar ama sen dimdik dur,çok canın acırsa aklına vatan sevgisi gelsin,üşürsen orada vatan sevgisi seni ısıtır güzel torunum.Ama sen esir düşmeyecek kadar dikkatli ol.Dizilere kitaplara benzemez askerlik."dediğinde ona karşı çıkmıştım,dede demiştim. "dede!kadınlar güçsüz değil,sen ne demek istiyorsun biz eşitiz!"dediğimde dedem saçlarımı okşadı şefkatli elleriyle."güzel torunum elbette eşitler,ama bazı durumlar kadınlar için daha ağırdır.Sen dikkat et."Şimdi anlamıştım,ne demek istediğini.Çenemden birisi tuttu havaya kaldırdı,kollarımda hal kalmamıştı ağrı dayanmama sebeb oluyordu."söyle Tunceli sınırlarında kaç asker bulunmakta?hangi operasyonları planlıyorsunuz?"iğrenç sesi kulaklarıma dolduğunda yüzüne tükürdüm. "konuşmayacaksın,"dediğinde sessizlik oldu ve saniyeler sonra elektirik tüm bedenime yayıldığında dişlerimi sıktım,gücüm yetmiyordu artık,kaldıramıyordum,ama vatan sevgisi herşeyden üstün geliyordu.Acıya artık bağışıklılık kazanmıştım."neden hala susuyorsen?bak üç kafta buradasın komitan,hele bahğ bir ay olir nerdeyse,seni merak eden bir Allahin guli yoğhtur."dediğinde gülümsedim,eğer hala buradaysam vardı bir bildikleri."amma hakketli gızsındır ha,geldiğinden beri tek kelime etmedin,benimle çalış seni yaşatam senin gibilerine çoğh ihtiyaç vardir."yüzüne tükürdüm,şerefimle ölmeyi yeğlerdim. Babam gibi. "ayıp ettin komitan."dediğinde bir elektirik akımı geçti,dişlerimi birbirine bastırdım."acıyor he?"dediğinde kafamı salladım,biri arkamda dırdu.Sırtımda yer kalmamıştı,nereye vuracaklardı?başım yere düştü tutamadım."sen şimdi bize bilgi vermisen?"dediğinde gözlerim bulanıklaşmaya başlamıştı,sırtımda bir acı hissettiğimde refleks olarak acıdan başım kalktı.Sadece tek bir cümle çıktı dudaklarımdan. "beni öldür,yaşarsam öldür diye yalvartacağım seni."dedim acıyla çıkan sesimden dolayı bana gülmüştü,son bir darbe yediğimde kendimden geçmiştim. **** "benim güçlü kızım."bir erkek sesi yankılandı kulaklarımda,ellerim yine tavanda asılı yüzüm yara bere içindeydi ama karşımda biri vardı,o kişiyi gördüğümde gözlerim doldu.O kişi benim babamdı.Yüzünü sadece fotoğraflarda gördüğüm babam,rüyalarımızda anı biriktirdiğim babam,bu benim şahadet haberim miydi?"dayan kızım."dediğinde şefkatli sesi ruhumu okşadı sanki."naptılar sana kızım?"dedi acı sesle. "üzülme,"dedim yorgun çıkan sesimle."acımıyor baba,hem sen varken nasıl acısın canım?"dediğinde karşımda durdu,sanki elleriyle yarım yamalak kesilmiş saçlarımı okşadı,iyleşti sanki saçlarım."büyümüşsün."dediğinde kafamı salladım."dayanamıyorum baba,alıyorlar canımı."dediğimde babam sustu bir süre."dayan biri gelecek,yaralarına merhem olacak."dediğinde başımı dik tutmaya çalışıyordum. "baba."dediğimde babamın şefkatli elleri yüzümü okşadı."canım kızım daha erken,şimdi değil vakit.Az kaldı sabret,çok az kaldı.Benim için dayan baban için dayan kızım."dediğinde yüzüme baktı,"çok yorgunsan yaslan bana,dik dur kızım."dediğinde gülümsedim."seni çok özledim babacığım,özür dilerim babacığım sana uğursuzluk getirdiğim için."dediğimde hıçıkararak ağlamaya başladım. "o nasıl söz öyle,sen benim en büyük şansımdın Zerda'm,şimdi benim güçlü kızım ol,kızlar babalarına çeker derler,ayağa kalk ve güçlü ol."görüntüsü o güzel yüzü gözümün önünden kaybolduğunda daha çok ağladım. Yüzüme gelen suyla inleyerek gözlerimi araladım,gözlerim kamaştığında bu sefer farklı bir yerde olduğumu gördüm,beni bir sandalyeye oturtmuşlardı karşımda ise bir kamera vardı."siz gerçekten garipsiniz ha!askerle gurur duyun,tek bir kelime dahi etmedi!yazık oldu,ama bahın bahın!Türk askerleri askerini bizim elimizden alamir,gördünüz mi sizin güciniz bize yetmez."o iğrenç gülümsemesini duydum,bunu kullanarak halkı örgütlenmeye çalışacaklardı.Amaçları buydu en başından beri.Ben buna izin vermeyecektim.Son nefesimi de versem asla izin vermeyecektim. "gelin gelin,leşinizi alın."dediğinde sertçe beni itti,tam o anda bir ses duydum,kalın tok bir ses."ben onu konuştururum."dediğinde Devranın yüzü arkada ki adama döndü."biz ne işkenceler ettik konuşmadı,sen konuşturcan he?"dediğinde ayaklanma oldu."bana bir gün mühlet verin,bülbül gibi ötsün size."dediğinde Devranın tek kaşı havaya kalktı. "diyirsen?"dediğinde gülümsedi. Ensemden beni tuttuğu gibi havaya kaldırdı ve onun önüne attı."Al kemiği de eti de senin,ciğerim."dediğinde bir el kolumu kavradı,beni havaya kaldırdığında gözlerimiz kesişti,sert koyu mavi gözleri hissiz bir şeklilde bana bakıyordu.İri bir vicudu vardı,kolumu acıtıyordu.Beni sürükliye sürükliye bir odaya soktu."öldür."dedim direk gözleriniin içine bakarak,ayakta bile duramıyordum."öldür çünkü ağzımdan tek kelime bile alamayacaksın,"dediğimde gülümsedi. "emin misin?"diye sorduğunda kafamı salladım."bak halime,iyice bak.Şimdi bir darbe öldürür beni."dediğimde gözleri vicuduma kaydı,gözleri vicudumda gezerken nedensizce sinirlendiğini hissettim."benimle daha tanışmadın." "sende dene."dediğimde sırıttı. "başlayalım."dediğinde gerildim,dayancak gücüm yoktu,tek bir silah işimi görürdü. Ellerini saçıma geçirip beni yere fırlattığında her şeyin son bulduğunu hissettim,"vur,"dedim son kalan sesimle,"vur."dediğimde gözlerinin içine baktım."parçala istersen beni,ağzımdan tek kelime bile alamayacaksın."dediğimde gülümsedi,sonra kapıya baktığında bir şeyden emin olmak istiyormuş gibiydi.Birden ani bir haraket ederek üzerime eğildi."acı içinde bağır."dediğinde ne dediğini anlamadım,"illa bir yerini mi acıtmamı istiyorsun?acı içinde çığlık at.Başka şekilde inanmayacaklar."dediğinde aklıma şüphe doldu."sen,"dedim öksürerek."asker misin?"dediğinde sadece kafasını salladı. "şimdi,"dediğinde ikiletmeden dediğini yapıp acı dolu çığlık attım."devam et."dediğinde boynunda ki damarlar kalınlaşmıştı."yapma!"diye bağırdığımda gözlerini kapattı.Giden adım seslerini duyduğumda sustum. "yaraların çok ağrıyor mu?şuan fazla bir şey yapamam yakalanırsak kurtulma şansımız olmaz."dediğimde hafif inledim,"dayanırım."dediğinde imkansız gibi yüzüme baktı,"bana öyle bakma,ilk işkencem değildi."dediğimde biraz yalan söylemiştim.İlk işkencemdi.Aşırı dikkatli bir askerdim,taki tim arkadaşımı kurtarmak için esir düştüğümde o dikkat bir anda kaybolmuştu."yarına kadar bekleyebilirsin değil mi?yoksa şuan tek emrimle operosyon iptal edebilirim."dediğinde gülüsmedim,"böyle bir imkan yok."dediğimde gülümsedi."uyu bayıldığını söyleyeceğim."dediğimde kafamı salladığımda beni kaldırıp yatağa yatırdı,eski bir yataktı ve sırtım yorgana değdikçe acıyordu,dişlerimi sıktım.Onunla alakalı bir çok şeyi merak ediyordum,ama bunlar sonraydı. Çok geçmeden uykunun esiri olmuştum. **** YAZARDAN "Durumlar nasıl İnfazcı?"girdiği gizli bir lavaboda kaçak hat ile iletişime geçmişti İnfazcı,boğazını temizlediğinde konuşmaya başladı."pek iyi değil,asker iyi değil."dediğinde diğer taraftan derin bir nefes alma sesi yükseldi."daha fazla dayanacak gücü kalmadı,"dediğinde diğer taraf."o zaman gece bu operosyon başlayacak."dediğinde asker kafasını salladı,bir kaç önemli görüşme yaptıktan sonra telefonu kapattı. "Esad neredesin!"içeriden onu sahte adıyla sesleniyorlardı.Telefonu aynı yerine koyarak sakladıktan sonra çıktı,uykulu görünmeye çalışıyordu."ne bağırıyorsun?uyumaya çalışıyorum burada!"dediğinde adam ona baktı."kız uyandı,sen ondan bilgi aldın mı?"dediğinde gülümsedi."aldım."dediğinde adam gülümsedi,"o kadar işkence ettik ötmedi,valla ne adamsın ha."dediğinde içinden içinden iğrense de gülümsemek zorunda kaldı."beni neden arıyorsunuz?bilgilere başa ilettim çoktan."dediğinde adam."toplantı olacak."dediğinde kafasını salladı. Yavaş adımlarını yavaşlattı,Zerda'nın odasına baktığında kapının aralık olduğunu gördü,içeride ise elleri yukarıdan bağlanmış Zerda vardı.İçi acıdı ne yapmışlardı ona?onun esir olduğunu öğrenir öğrenmez görevni başka bir timle değiştirip hemen yardıma gelmişti,içi içini yiyordu şuan acı çekiyor muydu diye,elinde olsa şimdi kurarırdı.Onca adam umrunda olmazdı,ama eli kolu bağlıydı. Toplantı odasuna girdiğinde boş yere oturdu,"dostumuzda geldiğine göre başlayağ."dediğinde iğrendi bir kez daha ama gülümsedi ve oturdu."Dostan öğrendiğimiz bilgilere göre düşman ana hattımıza bakgın yapcaklarmış."dediğinde güldü,kendilerini güçlü görmeleri hala aynı rüyada olduklarının gösterdiğiydi."onlara has bir süpriz hazırlayağ."dediğinde hep bir ağızdan konuştular."emredersiniz ağam."dediklerinde dediği şeyden utandı Turan. "hazırlanak."dediğinde teker teker herkes odadan ayrıldığında,"ben bir kıza bakayaım."dediğinde adam gülümsedi. Senin o dişlerini... Demek istedi ama bunu sona sakladı,bilirdi sinirini şimdi gösterse görev boşa gidecektiAdamın yanından ayrılarak Zerdanın yanına gitti,başı aşağıya düşmüştü ya bayılmıştı yada uyuyordu,yanına giderek başını kaldırdı.Gözlerini açmıyordu endişeli bir şekilde parmağını nabzının yanına koydu,yavaş atıyordu.O artık dayanamıyordu.Kulağına eğilerek."az kaldı,dayan."dediğinde kız yavaşça irkildi."dayan."dedi ilk başta,"dayanmaya çalışacağım."dediğinde gülümsedi.Odada kamera olduğunu biliyordu,o yüzden bir elini saçına götürüp çekti."sessiz ol."dediğinde Zerda sessizce dediğini yaptu."yavaşça iki tokat atacağım."dediğinde kafasını salladı. Geriye çekilip ona tokat attığında içi acıdı,az kalmıştı ama ona zarar vermek istemiyordu.Bir kez daha attığında inleme sesini duydu,o an,o an burayı yakıp yıkmak istedi,görev bittikten sonra ise ayaklaına bile kapanacağını hissediyordu."daha fazla bilgi istiyorum!"dediğinde üzerine yürüp çenesini tuttu."özür dilerim."diye fısıldadı kulağına.Acıyla inledi Zerda. Kapı açıldığında daha sert tutarak konuştu."konuşmayacak mısın?"diye sorduğunda adam konuştu."tamam yeter Esad,gidiyoruz."dediğinde Turan kafasını salladı."az kaldı konuşturacağım siz gidin geleceğim."dediğinde Adam odadan çıktı,yavaşça kemaraya baktı hala kapanmamıştı,biraz sonra hacklenip kapanacaktı.Cebinde ki kulaklığı çıkarıp taktı."beni duyuyorsan üç kere öksür İnfazcı."diye emreden komutanını duydu.Hafifçe üç kere öksürdü. O anda kamera kapandı. "gidiyoruz."dediğinde Zerdaya baktı,gözleri yine kapalıydı.Ellerini yanaklarına koyarak iki kere dürttü."Zerda."sesi titremişti,"Zerda aç."dediğinde Zerda'dan ses gelmedi.Turan iki defa daha dürttü. "Zerda!"dedi yüzünden saçları çekerken,"aç gözlerini."dediğinde Zerda cevapsız kaldı.Nabzına bakığında hissedemedi ilk.Canı acıdı,hızla ellerini çözdüğünde Zerda üstüne devrildiğinde ağırlığıyla yere düştü Turan."Zerda?"ses yoktu."yapma."dediğinde kulaklığından bir ses yükseldi."bir şey mi oldu İnfazcı?" "kalbi,"dedi sesi titrerken. "atmıyor."dediğinde üstünden hızla kaldırarak yan tarafa yatırdı Zerdayı."kalp mesajına başla geliyoruz!"dediğinde dediğini hızla yapmaya başladı."Mete,oğlum çabuk ol."dediğinde sesler geliyordu.Bir kez daha dürttü Zerdayı."yapma,aç."dedi sadece ve bir anda vurduğu yeri öptüğünde vicdanı sızladı."nefes al."dediğinde Zerde yine cevapsız kaldı."yapma."bir anda kapı açıldı,"kızı-"terörist içeriye girdiğinde gördüğü manzara iç açıcı değildi. "demek haindin ha."dediğinde silahını Turana doğrulttu."geliyoruz adamı hallet."dedi kulaklıkta ki bir ses,yavaşca Zerdanın başını yere bıraktı Turan.Adam tam onu vuracakken biri ondan önce davranarak bir el ateş etti."yetiştim."dediğinde Turan Zerdayı hızla kucağına aldı."gidelim,"dediğinde Mete önde Turan arkada odadan çıktılar."sırtında ki yaralar derin,elektiriğe fazla maruz kaldı."dediğinde Mete kafasını salladı."nabzını saydın mı?"dediğinde yutkundu."hissedemedim." "kalbi mi durdu?hemen indir kalp masajı yaptın mı?"Turan sessiz kaldı diğer odalardan birine giderek onu yere yatırdı."yaptım,tepki yok."dediğinde Metehan ellerini Zerdanın kalbine yasladı ve kalp masajına başladı.Turan tepksizce onları izliyordu.Birkaç defa daha deneyip kulaklarını kalbine koydu Metehan yüzünde bir rahatlama meydana gelirken Turan."döndü mü?"dediğinde Metehan başını kaldırıp kafasını salladı."döndü,hızlı olmamız lazım."dediğinde Turan Zerdayı tekrar kucağına aldı. "sağ taraf temiz."diye uyarı verdi Metehan. Tam o anda bi öksürük sesi duyuldu.Zerda uyanıyordu,sertçe yutkundu."kurtuldu...kurtuldum mu?"dediğinde çıkan sesi zayıftı."az kaldı."dediğinde Zerda acıyla inledi.Turan dişlerini sıktığında o evden çıkmışlardı.Tam o sırada ekibinde dışarıda olduğunu gördü."askeri getir!"diye bağırdı komutan,hızlı bir şekilde onların yanına giderek Zerdayı sedyeye yatırdı."kızı mahvetmişler,az daha gelmeseydik kaybediyorduk onu."dedi Metehan. "vaktimiz yok o zaman halikopter bekliyor Ispartaya geri dönüyoruz!"dediğinde ekip emri alır almaz harakete geçti. "gidin ve biraz dinlenin komutanım."dedi yanına gelen asker.Ama onun dinlenmeye ihtiyacı yoktu,onun onu iyi görmeye ihtiyacı vardı,"komutanım,"dedi baskın bir sesle."o iyi."dediğinde Turan derin bir nefes aldı,aklında ise hala o görüntüler vardı.Gözlerini her kapattığında Zerdanın görüntüleri aklından çıkmıyordu.Neden bu kadar geç haberi olmuştu bu durumdan?"Mete,açtı mı gözlerini?"dediğinde Mete derin bir nefes aldı."uykusuz kalmış günlerce,bitkin uyanması zaman alacak."dediğinde kafasını salladı. "komutanım."dedi derin nefes alarak devamını getirdi."Zerdaya ne zamandan beri aşıksınız?"diye sorduğunda Turan gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı."Çok mu belli ediyorum?"diye sordu."başkası belki anlamaz,ama ben anlarım."dediğinde acıyla yüreği burkuldu Turanın. "ne zamandır komutanım?"diye tekrar sorduğunda.Turan derin bir iç çekti."Üniversteden beri."dediğinde Metehan kaşlarını şaşkınlıkla kaldırdı,"bizden sakladın ha?"dediğinde sesinde sahte bir kırgınlık vardı."kendime inandırmam bile zamanımı aldı."dediğinde Metehan iç çekti."o seni tanıyor mu?"dediğinde Turan elleriyle oynamaya başladı."aynı sınıfta yan yana oturuyorduk,ama o beni pek hatırlamaz.O zamanlar yüzüm yara bere içinde değildi ve epey zayıftım."dediğinde Metehan Turanın yüzüne baktı."seni hatıladı mı bilmiyorum ama yüzünde bir tanıdıklık hissi vardı,"dediğinde Turan içten içe ümilenmişti."hatırlasa ne olur Mete?o bana hiç o gözle bakmadı."dediğinde ikisi de sustu. "Efe,"arkasından hızla gelen timin genç askerini gördü."kız uyandı,biz bir iki gün uyanmaz dedik ama uykuya bile dirençli çıktı,onu kesinlikle Gökbörü timine almalıyız."dediğinde Turan kaşlarını çattı.Metehan durumu fark edince."Teo,çok yanlış kişi Teo,ölmek istemiyorsan siktir git Teo."dediğinde Teo dik duruşa geçerek."ben naptım şimdi komutanım ya?fikrimizi söylemekte suç."dediğinde Turanın ona olan bakışlarını görünce ufaktan uzadı. "haklı aslında,onu bizim time alacağım."dediğinde Mete gülümsedi."hm."dediğinde Turan ona ters ters baktı,Metehan gülerek elini omzuna attı."bizim koca ayı aşık oldu ha,"dediğinde kafasını salladı."tamam Metecim istersen fazla uzatmayalım,ha çok isterssen seninle bir eğitim sahasında uzatırız."dediğinde Metehan sustu.Çünkü Turanın eğitim alanında ne kadar sert ve acımasız olduğunu biliyordu. *** Babam sadece rüyalarımda tanıdığım o adam,o hayatımı kurtaran en büyük sebepti.Serumun sesini duyduğumda bilincim yavaş yavaş açılıyordu.Gözlerim yavaş yavaş açıldığında beyaz bir tavanla karşılaştım.Ben kurtulmuştum,içimde doğan bir umut vardı,gülümsedim.Kapının açılma sesini duyduğumda bakışlarımı o yöne çevirdim."nasıl hissediyorsunuz?"diyerek serumun yanına geldi,yutkundum."iyi."dediğimde gülümsedi. "zor bir süreç geçirdin,buraya geldiğinde yüzün bile yara içinde görünmüyordu.Ama şuan durumun gayet iyi,"dediğinde kafamı salladım."tek bir şey soracağım."dediğimde doktor sor anlamında kafasını salladı."mesleğime tekrar dönebilir miyim?"diye sorduğumda iç geçirdi."iç kanama riski geçirdin,beş dakika daha geç kalsaydın seni kurtaramayabilirdik.Bir süre malesef ki mümkün değil.Yaralarının iyleşmesi hemen olacak değil,bir ay yatman gerekecek."dediğinde iç geçirdim. "üç ay olmaz."dediğimde doktor serumu yenilediğinde."şuan sahalara çıkamazsınız Zerda hanım.Şimdi hasta halinizle çıkarsanız hem kendinizi,hemde timinizi tehlikeye atabilirsiniz."dediğinde sustum haklıdı.Ama hiç bu kadar uzak kalmamıştım.Alışmmak zor olacaktı.Cama doğru baktığımda tanımadığım insanlar merakla bana bakıyordu.Ne olduğunu anlamadım,bunlar kimdi?ve neden bana bakıyorlardı?"bunlar kim?"diye sorduğumda doktor bana endişeyle baktı."ne olduğunu hatırlamıyor musunuz?"diye sorduğunda kafamı salladım. "işkence uğradığımı biliyorum ama onları tanımıyorum."dediğimde bir anda gözlerim tanıdık bir sima ile buluştu.O koyu mavi gözleri nerde görsem tanırdım,beni kurtaran askerdi,ve muhtemelen onlarda onun timiydi."anladım."dediğinde sustum.Canım hafiften acıyordu,sorun değildi alışıktım.Yorgundum fazlasıyla ama bunlar önemli değildi konu göreve ne zaman çıkacağımdı."doktor ben ne zaman görve çıkabilirim?"diye sorduğumda. "yaralarınız ciddi,hemen çıkamzsınız belki de bir hafta sürebilir yada iki hafta."dediğinde derin bir nefes aldım."başka bir çözümü yok mu?"dediğimde kafasını salladı olumsuz şeklinde,doktor dışaroya çıktığında diğerleri de doktorun başına toplandılar.Derin bir nefes alıp verdim,iki hafta yatmak kadar kötü bir şey yoktu.Yapacak bir şeyde yoktu.Kapı açıldı ve içeriye bir adam girdi,iri yapılı bir adamdı,üzerinde epey tozlanmış bir gömlek ve altında geniş bir pantolon vardı,yüz siması bana bir yerden tandık geliyordu,hafızamı yokladım,bir şeyler aklıkmda canlandı beni kurtarmaya gelen bir istihbaratçıydı,Mavi gözleri hissiz bir şekilde bana bakıyordu,yanı başıma oturdu."nasılsın asker?"diye sorduğunda yutkundum."iyiyim komutanım."dediğimde kafasını salladı. "ağrın sızın var mı?"dediğimde kafamı salladım."eski görev yerin neresi?"diye sorduğunda bunu neden soruduğunu anlamamıştım."Suriye."dediğimde kafasını salladı."nasıl esir düştüğünü hatılıyor musun?"diye sorduğunda o günden görüntüler gözlerimin önüne düştü. "komutanım!"askerin sesi kulaklrıma dolduğunda namlumu o tarafa doğru çevirdim."mermimiz azaldı,sayıları aşırı fazla."dediğinde elimde silahımın sarjörüne baktım,bende de sadece beş mermi kalmıştı."destek gelmek üzere dayanın,boş yere mermi sıkmayın."dediğimde kafaarını salladı bende ilk önların mermilerinin azalamasını bekliyor sonra sıkıyordum. "komutanım Rahmi yerinde yok!"dediğinde telsize bakıp."ne demek yok."dediğimde endişeli bir şekilde."silahı ve diğer eşyaları bırada ama kendisi yok."dediğinde ayağa kalktım. "beni koruyun."dediğimde iki kişi beni korumaya başladı.Etrafa bakıp Rahmiyi aramay başladığımda sesler ghelmeye başlsdı,"komutanım!"biri yan tarafımdan bir ses geldiğinde bakışlarımı o tarafa çevirdiğimde bir ses daha geldi."gelmeyi..."sonra bir silah sesi geşdiğinde hızlıca sesin geldiği yere koşmaya başladım. Fazla gitmeden Rahmiyi yerde kanlar içinde görmüştüm ama ölmemişti,bacağından yarakanmıştı."komutanım...tuzak gidin."dediğinde ona doğru eğilip yarasına bakmaya başladım."ayağa kalkabilecek misin?""dediğimde kafasını salladı."gidin diyorum size komutanım,tuzak arkanızdan gelecekler."demeden ensemde bir acı hissettim. "bir arkadaşımı korkmak için,"dediğimde kafasını salladı."iki hafta raporlusun duyduğuma göre,iki hafta dinen yemin törenin var."dediğinde kaşlarımı çattım.Yemin töreni?ne demek oluyordu?beni timine mi alacaktı?"anlamaım komutanım?"dediğimde hafif gülümsedi."ne o askerlikten bıktın mı?"başımı olumsuz halde salladım. "hayır komutanım."dediğimde kafasını salladı."o zaman iki hafta sonra görüşmek üzere teğmen,yeni timine şimdiden hoş geldin:"dediğinde cevap vermeden kalktı ve gitti.Şaşkındım bir hayli neden beni timine almak istiyordu ki?fazla üstülemedim en azından görevimden uzak kalmayacaktım. .... Üniforma asker bir kadının gelinliğidir,üzerimde ki üniformayı o kadr özlemiştim ki üzerimden hiç çıkarmadan yıllarca durabilirdim.Üstümü temizledim,bordo beremi kafama takıp son kez kendime baktım,biraz sonra yemin törenim vardı.Ayak seslerim sağlamlaştı attığım her adımın sesi koridorda yankılıyordu,her adığım adıma biri dönüp bana bakıyordu,onlar için burada olmam bir uğursuzluktu benden çekinmeleri normaldi. Yemin töreni edeceğim yere geldiğimde onu görüdm adını bilmediğim o askeri Mavi gözlü askeri..üstünde onu son derece sert gösteren üniforması,yeni traş olmuş yüzüyle sertçe bana bakıyordu.Ve arkasında da yeni timim vardı,hepsi gülümsiyerek bana bakıyor gülümsüyordu.Benim gelmemden memnun gibilerdi,oysa beni tanısalar benden nefret edeceklerdi,bundan adım kadar emindim. Yemin töreni bittikten sonra herkes istihrat için odalarına ayrılmışlardı bende biraz nefes almak için bir banka oturdum.Özlediğim çok şey vardı,mesala Rize,yaylamı çok özlemiştim bir zamanlar şikayetçi olsamda.Ninemi özlemiştim,aşırı sinirli bir kadındı ama dedem gittikten sonra oda kendi içine kapanmıştı.Sonra çoçukluk arkadaşlarım olan Hürmüz İsoyu,panter Murdoyu ve Deli Tahiri. Ve Sunguru,Onlarla geceye kadar kalıp birilerini işletmeyi,başımızı belaya sokup akşam evde terlik yemeyi,şimdi o kadar uzak kaldık ki görsen htırlamayacak raddedeydim. Hafızam o kadar kuvvetli değildi,şuan hiçbirinin yüzünü hatırlamıyordum.Yanıma birisinin oturduğunu hissettiğimde başımı çevirdim,sarı saçları rüzgardan dolayı dalgalanıyor,yeşil gözlerini kısmış bana bakıyordu,gözünün hemen altında bir ben vardı,ama aşırı derece de tanıdık geliyordu yüzü.kaşlarımı çatarak ona baktm."Rize İkizdere Hatice Teyzenin torini?"dediğinde direk bilgilerimi vermesiyle şoka uğrasamda belli etmedim."sen nereden biliyorsun ha bunlari?"dediğimde gülümsedim."yanulmamişum,"dediğinde beklemediğim anda beni kendisine çekip sarıldı."napaysun ula?"dediğimde bana daha sıkı sarıldı."sarılayim da."dediğinde sabır çektim."Niye?"dediğimde beni kendinden uzaklaştırdı. "ula yoksa sen benü tanumadin mi?"dediğimde kafamı salladım.Demiştim ama hafızamın kötü olduğundan."aşk olsin."dediğinde sabır çekerek."da söyle kim olduğini?"dediğimde dudakkarını bükerek."ben Sungur,Sungır Altan 212 numaralı Sungır altan."dediğinde birden kalktım ayağa."La Altan ha b sen misun?"dediğimde herkesin dikkatini çekmiştim ama umursamadım. "ula nasıl da değişmişsün?bu boy ne ula?en son gördüğümde bacağum kadardun."dediğimde ayağa kalktı şimdi ise ben kısadyım o uzundu,bunu fark eden Sungur."ben size demedüm mi?davran döner sapta sizin götünize girer diye."dediğinde gülümsedim. "o kadar değişmişsin ki tanıyamadım."dediğimde hüzünle baktım."ee öyle çeker gidersen Rizeden böyle şoka uğrarsın ama yalan yok seninle burada karşılaşacağımdan,Mete aradı 98time kız geliyor diye de ben inanmamıştım,geldim baktum ki sen,diyurim ki habu kizu ben nereden taniyrım,nerden tanıdım biliyor musun?"dediğimde etrafıma bakındım ve elimle sus işareti yaptım."sus."dediğimde beni dinlemedi ve heycanla konuşmaya başladı."burnundan çünkü bir senin burnun bu kadar hokka olabilirdi."dediğinde elimi omzuma geçirdiğim gibi acıyla inledi."elinin ağırlığı hiç geçmemiş anasını satayım."dediğinde ikimizde güldük."e seni kim attı buralara?"dediğinde derin bir nefes aldım."düştü işte."dediğimde ona baktım,esir düştüğümden haberi yoktu sanırım. "Turan komutanım time kolay kolay birilerini almaz,hatta hiç almaz."dediğinde kaşlarımı çattım,anlamayarak ona baktım."neden?"dediğimde bilmiyormuş gibi kafa salladı."tek bildiğimiz bu konu hakkında hassas olduğu."dediğinde kafamı salladım."sen nerede çatışıyordun ki seni gördü?"dediğinde ondan kaçamayacağımı anladım."çatışırken görmedi."dediğimde kaşlarını çattı."o zaman nereden gördü seni?"dediğinde derin bir nefes alıp bıraktım."esir düştüğüm yerde."dediğimde durdu,sonra kaşlarını çatarak hızla konuştu."ne demek esir düştüğüm yerde?sen esir mi düştün nasıl?"dediğinde bir of çektim. "bir arkadaşımı kurtarmak için esir düştüm,ondan sonra geldi kurtardı ve hop buradayım."dediğimde elini omzuma koydu."sen iyisin değil mi?kim yaptı?"dediğinde durdum."halletik."dediğimde durdu."bizim timi çok seversin ya,hem yabancılık fazla çekmezsin,Mete var oda Rizeli Turan komutanım da Trabzonlu."dediğinde gülümsedim. "akşam yemek düzenliyorlar,hesabı sana kitleyecekler."dediğinde kaşlarımı çattım."yok canım yeni gelene yapmazlar."dediğimde gülerek üstümü sirkeledim."sen öyle san,bizde gelenek gibi bir şey ilk gelene hesabı kitlerler."dediğinde derin bir nefes aldım,yapacak bir şey yoktu."buralarda ucuz mekan falan var mı?"dediğimde elini ozmuma atarak."var merak etme söylerim ben."dediğinde kafamı salladım. Derin bir nefes aldım,etrafıma bakındığımda ters giden bir şeylet olduğunu anladım,bilinmedik bir araba bizim kapının önünde durmuştu,askeriye şehre uzaktı burada arabanın ne alaka olduğunu anlamaya çalıştığımda hızla ayağa kalktım."Noluyor?"dediğinde Sungur benim baktığım yere baktı."askeri bir araç gibi göstermeye çalışmışlar ama değil."dediğinde kafamı salladım. "bomba!" Merhaba!
İlk bölüm biraz tanıtım amaçlı bölümdü asıl olaylar ikinci bölümden sonra başlayacak,uzun bir kurgu değil tahminim sadece tek kurgu olacak yada iki.
Kurgu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Umarım beğenirsiniz!
Elimden gelince her hafta bir bölüm atmaya çalışacağım,Lodos içinde iki üç gün içinde yeni bir bölüm gelir.
Tiktokta editlediğim kurgular ise en yakın zamanda yazılacak.
Siren hala yazıyorum biraz sekteye uğradı.Ama halledeceğim.
Ama arka planda bir kitap yazıyorum biraz gerçek dışı konular bir anda aklıma geldi,eski zamanda geçecek,Osmanlı zamanlarında gerisinde Osman bey zamanında ama tam tarihle alakalı değil, konusu şu kız eski asker ve psikolojisi bozulup intihar ediyor,ve kendisini Osman bey zamanında buluyor o dönemde çok güçlü bir savaşçı falan olacak öyle jcjsjdj bir anda geldi aklıma jfjskdjd yayınlarsam acaba okunur mu?
Pascal 1919 ise daha kurgulanma aşamasında.
Alakurt,ise bomba bir şey... Yarın yada öbür gün gelecek Lodosun arkasından.
Görüşmek üzere 🎀 ❤️
|
0% |