Yeni Üyelik
6.
Bölüm

3. Bölüm Karanlık Anılar

@laraguz

Valeria nın dışarıdaki kızıl hali olarak düşünün

Sabah kalkıp kahvaltıyı hazırlamaya başladım yarın dolunay vardı her ne kadar Elodie nin içini rahatlatmak için büyüye kolay desemde zordu nede olsa kan büyüsüydü bizi oldukça yoracaktı tüm malzemeleri bulmuştuk sadece birini henüz almamıştık dün Elodie onu halletmişti her şey tamamdı. Artık rahat hareket edebilecektik . Son kahvaltlıklarıda masaya koyup Elodie uyandırmaya gittim " Uyan artık uykucu" yastığa daha çok gömüldü "5 dakika daha lütfen " üstünden yorganı çektim söylene söylene kalktı yataktan aşağı inip çayları koydum Elodie de yüzünü yıkayıp geldi sessiz geçen bir kahvaltının ardından ona döndüm "Anlat dün neler oldu üstündeki kan neydi ?" Derin nefes aldı " Bir yılanla dövüştüm ve bir meleği kurtardım " dedi .

" Hiç bir şey anlamadım bir meleğin orda ne işi var hem biz onları göremeyiz onlar yeryüzüne gerekmedikçe inmezler ki " dedim kafam karışmıştı "O suç işlemiş bir melek bir canlıya dokunmuş daha 12 yaşındayken detayları bilmiyorum çok perişandı Valeria her yeri yara bere içindeydi onu ordan çıkardım lakin buraya getiremezdim kanatlarından dolayı seni bugün onunla tanıştırmak istiyorum görsen çok masum o ... bizimle kalabilir mi ?" diye ifade etti "Onunla tanışmayı çok isterim şöyle yapalım sen git onu getir ve bugün kafe kapalı kalsın " dedim yüzünde bir gülümseme oluştu ve " O zaman ben onu getirmeye gidiyorum " diyip cevap vermeme izin vermeden gitti.

Masayı toplayıp onları bekledim bir yarım saat sonra kapı açılma sesi geldi önden Elodie girdi arkasındanda küçük siyah saçlı zayıf boynu bükük bir şekilde o girdi kanatları yanıyordu.


Başını kaldırıp çekingence bana baktı ona tatlı bir tebessüm gönderdim çok güzeldi onu inceledim saçları dağılmıştı çok fazla yara izi vardı . "Hoşgeldin küçük melek ben Vanessa " diye kendimi tanıttım hala ayakta gergince dikiliyordu Elodie bunu fark edince oturmasını sağladı. "Peki senin adın ne ?" Diye sordum çünkü sadece susuyordu çekingen bir sesle kafasını kaldırıp "Honora " dedi .

Elodie 'ye döndüm beni anlamış gibi "Gergin olmana gerek yok Honara biz seni yaptığın şey yüzünden asla suçlamayız " dedi ve bende neden bu halde olduğunu sormaya başladım "Elodie biraz bahsetti ama tam anlamadım nasıl bu hale geldin anlatırmısın " dedim derin bir nefes aldı " Akademide bir sınavımız vardı " dedi melekler hakkında pek bir şey bilinmezdi bir Akademi olduğunu bile bilmiyorduk "Akademi mi ? " diye sordu Elodie "En iyisi baştan başlamak bizim hakkımızda pek bir bilgiye sahip değilsiniz" dedi derin bir nefes alıp devam etti "Biz melekler kendi içinde guruplara ayrılırız şifacılar,bilginler,savaşçılar ve diğer insanlardan sorumlu melekler bizim görevimiz sizleri doğru yola sokmaktır siz bizi ne kadar göremesenizde biz sizin düşüncelerinizi etkilemeye çalışırız sizi iyi yönlendirmeye çalışmak bizim görevimizdir gelelim gruplara savaşçılar kötü ruha sahip olan insanların ruhlarını karanlık diyara götürür ve İblislerle savaşır şifacılar ise herhangi bir yaralanma da onları iyileştirir bilginler ise yönetim kuruludur işleyiş ile onlar ilgilenir ve son grupta dediğim gibi insanları iyiye yönlendirmeye çalışır. Ve tüm gruplar Akademide ders görür Ve sınavlara tabi tutulur ben bir şifacıydım bir sınav esnasında ya.. yaralı birini iyileştirmem gerekiyordu bu yüzden dünyaya iniş yaptım lakin sadece büyülü sözler söyleyip onu iyileştirmek yerine o..na dokundum sanki beni her ne kadar görmese bile hissetmiş gibiydi kendime en... engel olamadım ve onu öp.. öptüm,onu ilk gördüğüm andan beri garip hissediyordum kendi içimdeki dürtüye engel ola..madım sonra gözlerini açtı zar zor bir şekilde 'sen kimsin?' diye sordu o an yaptığım hatanın farkına vardım beni görmemesi gerekiyordu ama ben ona dokunarak kendimi görünür kıldım üstümdeki görünmezlik büyüsü ona dokunduğum an kalktı b.. ben büyük bir suç işledim oradan kaçtım geri döndüğümde yetkililer kolundam tutup mahkeme salonuna götürdüler beni henüz daha bir tepki bile veremiyordum şoktaydım cezalandırıldım Ve Ayers dağına yılanın yanına hapsedildim sonrasını zaten biliyorsunuz " dedi anlatırken çoktan gözünden yaşlar akmaya başlamıştı sırf masum bir öpücük içinmi almıştı bu cezayı bu adil değildi böyle büyük bir ceza vermemeliydiler .

Honara'nın anlattıklarından sonra ortama bir süre sessizlik hakim oldu ne demem gerektiğini bilmiyordum. Elodie duruma el atıp "Burada bizimle yaşamanı istiyoruz Honara " dedi Honara kısık bir sesle "Benim gibi bir suçluyu yanınızamı alacaksınız? " dedi ah küçük melek sen aslında o kadar masumsun ki bizim neler yaptığımızı bir bilsen o zaman ne düşünürdün onu anlamaya çalışıyordum bu bizim için ne kadar basit bir şey de olsa onlarda en büyük suçlardan biriydi.

"Sen suçlu değilsin Honara sen şimdiye kadar gördüğüm en masum kişi olabilirsin böyle düşünme hem biz senden daha günahkarız bizim yaptıklarımızı bir bilsen , eğer bundan böyle bizimle yaşayacaksan bizim hakkımızda bir şeyler bilmelisin." Dedim ve derin bir nefes aldım bunları anlatmak bizim için kolay olmayacaktı "Biz cadıyız aranan iki suçluyuz bu noktaya nasıl geldigimizi en baştan anlatsam daha iyi olacak yüzyıllar önce toplumumuzda saf kandan gelen kara büyücüler olurdu normal büyücülere göre daha güçlüydüler eskiden saygıyla anılırlardı ama geçmişte yaşanan felaketlerden dolayı şimdi birer lanetli varlık gibi anılıyorlar geçmişte bir grup büyücünün gözünü güç ve iktidar bürüdü ve onlarca masum canın ölümüne sebep oldular bu yüzden artık birer hapis hayatı yaşıyorlar doğar doğmaz ailelerinden alınıyorlar bir isim bile vermiyorlar onlara Onları bir yere hapsedip ölene kadar orada kalmalarını sağlıyorlar yanlarına gelen sadece erzak getiren bir nöbetçi oluyor dış dünyayla bağlantılarını koparıyorlar orada yalnız başlarına ölmeyi bekliyorlar bazıları yalnızlığa dayanmayıp intihar ediyor, bazıları deliriyor onları neden öldürmüyorlar o zaman diyeceksin "dedim ve derin bir nefes aldım "çünkü yüzyıllar önce bütün bunlara sebep olan cadılarla beraber masum cadılarıda öldürüyorlar içlerinden birisi buna karşı çıkıyor ama ne fayda oda bu zulüm karşısında krallığı lanetliyor ve krallık zor zamanlar geçiriyor bu yüzden artık onları hapsediyorlar ben de onlardan biriydim lakin benim durumum biraz daha farklı annem o da benim gibi kara büyücü bir şekilde oradan kaçmayı başarmış babamla birlikte ve dünyaya ben gelmişim beni bulduklarında küçük bir kuytu yerin içine saklanmışım ,ağlama sesleri sayesinde beni bulmuşlar her yerde annem ve babamı arasalar da bir iz yok ve ben babamın kim olduğunu bile bilmiyorum ." dedim.

Gözümden akıp giden o bir damla yaşa mani olamamıştım. " Yüzyıllar sonra bir kara büyücüden dünyaya bir çocuk geliyordu halktan bunu sakladılar aksi taktirde bu durum felakete yol açardı benden korktular ben daha bebekken hemde hep lanetli bir varlık olduğum vuruldu yüzüme, canımı yaktılar hem de çok derin bir nefes aldım ve devam ettim biz cadıların güçleri yedi yaşlarından sonra ortaya çıkmaya başlar o zamana kadar bana çeşitli işkenceler yaptılar çünkü iki kat güçlü olmamdan korkuyorlarlardı öylede oldum o kalkandan zorlanmadan kurtuldum lakin bir plan yaptım ve onlar beni öldü biliyor. Yaptıkları işkencelerden dolayı vücudumun zayıfladığını düşünmelerini sağladım ve kendimi hasta gibi gösterdim bir gün kontrole gelen nöbetçi cansız bedenimi buldu ben o sırada ruhumu Araf'a gönderdim cansız bedenimi öylece bırakıp gittiler çok mutluydular öldüğüm için daha 8 yaşında bir çocuktum bunları hakketmedim ,onlar gittikten sonra ordan uzaklaştım nereye gittiğimi bilmeden delicesine koşuyordum. Sonra Elodie çıktı karşıma bundan sonrasında ne olduğunu sen anlat" dedim daha fazla konuşabilecek gibi hissetmiyorumdum kendimi ve konuşma sırasını ona devrettim hem bundan sonrası onun başlangıcıydı o anlatmalıydı.

Elodie derin nefes aldı ciğerlerine " Ben kraliyet ailesindendim babam veliaht prensti su krallığı ile olan ticaret antlaşması için oraya gidecekti ona çok dil dökmüştüm onunla gidebilmek için sonunda ikna ettim ve yolculuğa çıktık ,annem ben doğarken ölmüş şifacılar zaten bana hamileyken doğumun çok tehlikeli olacağını söylüyorlarmış ama benden vazgeçmek yerine kendinden vazgeçmiş. Babam ben 6 yaşındayken bir soylu ile nişanlandı eğer kral olacaksa sonu devam ettirmesi için onu erkek çocuk gerekiyordu bu yüzden evlenmek zorundaydı iki yıl nişanlı kaldılar Ama o Kadını hiçbir zaman sevmemiştim çok kibirliydi ve kötü kalpliydi bu yolculukta bizimle gelmemişti cadı krallığının sınırından çıktıktan sonra saldırıya uğradık babam gözlerimin önünde öldü ölmeden önce söylediği son şey kaç oldu arkama bakmadan kaçtım peşimden gelen sesleri duyuyordum ' kaçma seni küçük velet ' diye bağırıyorlardı ve bir Mağaraya saklandım mağaranın derinliklerine inip küçük bir bölmeye girdim asla o küçük bölgeye gelemez ve beni bulamazlardı oradan geçemezlerdi ' İkinci perense ne diyeceğiz bu küçük velet ortadan kayboldu eğer bunu ikinci prensin yaptığı ortaya çıkarsa biteriz o küçük velet ölmek zorunda emir bu hiç biri yaşamamalı 'bu konuşmaları duydukça daha derine indim ve Valeria 'yı gördüm o da seslerden korkup oraya saklanmış onu gördüğümde çığlık atacaktın ağzımı kapattı ve sakin olmamı söyledi onların gitmesini bekledik." Durdu kendini toplayıp devam etti " Ona yaşadıklarımı anlattım oda bana orada tanıştık ertesi gün saldırıya uğradığımız yere gittik babamın sağ kolunun kızı Zoe benden bir yaş büyüktü hemen hemen aynı boylardaydık yüzü tanınmıyordu yırtıcı hayvanlar kanın kokusunu alıp onları parçalıyordu babamın cesedi yoktu koşarak Zoe nin yanına gittim hayvanları büyüyle kaçırmıştım yüzü paramparça olmuştu o an bir yemin ettim kendi öz amcamı öldürecek ve babamın intikamını alacaktım Zoe 'yi ormanın içine sürüklemeye başladım Valeria ne yaptığımı anlamadı ama bir fikrim olduğunun düşünerek bana yardım etti Zoe 'ye kendi kıyafetlerimi giydirdim ve saklandık muhafızlar akşama kadar her yeri aradı ve Zoe 'yi buldular onu ben sandılar krallıkta yaş ilan edildi ve ikinci pres veliaht prens ünvanını aldı ve ikimiz o zaman birbirimize söz verdik birlikte intikam alacaktık ben tahta oturacaktım ve Valeria 'nın babasını bulmasında on ayardım edecektim " bizim başlangıcımız buydu ve henüz sona daha vardı onu şekillendirmekte bizim elimizdeydi .

Honora duydukları karşısında konuşamadı asla böyle bir şey beklemiyordu bizden duyduklarını kafasında iyice yerleştirmesini bekledim ve devam ettim "Böyle başladı her şey ve o zamandan beridir krallıkta isyanlara sebep oluyoruz halkı galeyana getiriyor saldırılar düzenliyor ve bezende saraya saldırıyoruz halk bu iki cadının yakalanmadığı için krallığın onları diğer ırklarla olan bir savaşta koruyamacağını düşünüyor ve onlar bizi iki büyük cadının ismiyle biliyor beni Cassandra onuda Beatrix olarak gerçek ismimizi kullanamazdık bu tehlikeliydi bizde şimdiye kadar ki en güçlü iki cadının ismini kullanmaya karar verdik." Başını salladı ve Elodie ekledi "Bunları sana anlattık çünkü bizi kötü birileri olarak tanımanı istemiyoruz hala bize aynı gözle bakabilicek misin?" diye sordu Honara tereddüt etmeden "Evet dedi bu intikam almak isteyişinizi anlayabiliyorum hem sizin kalbiniz hala temiz bunu görebiliyorum " dedi bu küçük melek şimdiden bizde biri gibiydi Elodie ona dinlenmek isterimisin diye sordu başıyla onaylayınca onu misafir odasına götürdük önce ılık bir duş alması için banyoya girdi Elodie ona kıyafet hazırlarken bende yardım çantasını aldım o duştan çıktıktan sonra açıktaki yaralarını sardık sonra uyumaya başladı . Sessizce odadan ayrıldık "Valeria onu koşulsuz olarak kabul ettiğin için teşekkür ederim " dedi ona döndüm küçük meleğe şimdiden çok bağlanmıştı "Teşekkür etmene gerek yok lakin şimdiden onu benden çok sevmeye başladın gözümden kaçmadı kıskanıyorum papucum hemen dama atıldı olmaz böyle " diyerek omzuna vurdum gülerek "Merak etme senin yerini kimse almaz " dedi beraber salona geçerek oturduk artık üç kişilik bir aileydik kim bilir ileride üç kişilik ailemiz dahada çok büyürdü.

1750 kelime

Umarım bölümü beğenirsiniz ilk bölümler olay akışını anlamanız için böyle olaylar bir iki bölüm sonra tam anlamıyla başlayacak

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sağlıcakla kalın

Loading...
0%