@laraguz
|
Bugün dolunay vardı çok endişeliydim Elodie 'ye hiç birşey olmayacak sesemde içimde kötü bir his vardı. Bunları düşünmeyi bir kenera bırakıp mutfağa adımlamaya başladım içeriden sesler geliyordu ikiside beni görünce "Günaydın " dedi bende onlara aynı şekilde karşılık verip hazır olan sofraya oturdum Honora şimdi daha iyi gözüküyordu ama hala kanatları yanıyordu yok olmalarına az kalmıştı "Honora şimdi daha iyi misin ?" Diye sordum "Sayenizde çok daha iyiyim " diye karşılık verdi ona bir gülümseme gönderdim sohbet eşliğinde kahvaltıyı bitirmiştik akşam için hazırlık yapmaya başladım büyü için gerekli olan malzemeleri teker teker çantaya koydum Elodie de Honora 'nın yaraları için merhem hazırlıyordu bide uyanmaması için ilaç atacaktı suyuna zaten herşeyi biliyor niye bunu yapıyorsunuz diyeceksiniz bizimle gelme konusunda ısrar ediyor bu yüzden bu onun için tehlikeli bizimle gelemez. Akşam saat 11 gibi gidicektik gitmeden önce duşa girip hazırlanmaya başladım
Hazır olduktan sonra aşağı indim ve Elodie beklemeye başladım o da gelince çıkıcaktık merdiverden adım sesleri duydum baktığımda hazırdı evin arka kapısından çıkıp arabaya bindik zaten bizim evimizle diğer evler arasında mesafe vardı ve evimiz sınır yolu üzerindeki son evdi o yüzden biraz rahattık . Arabayı çalıştırıp sınırda tarafsız bölgeye doğru sürdüm kırk dakikalık bir yolculuk sonunda arabayı durdurdum çalılarla gizledikten sonra geniş bir alan bulup eşyaları çantadan çıkarmaya başladım Elodie de ateşi yakmakla uğraşıyordu en sonunda bir türlü yakamadığını görünce hemen yaktım sinirli ama numara olduğu belli olan ifadeyele bana döndü "Ah unutmuşum elementleri kontrol edebildiğini ama şunu ilk başta yapamazmıydın söylesene " dedi sitemle "Böyle daha eğlenceli ama " dedim . Yere şekli çizdikten sonra ortasına oturduk etrafımıza sırasıyla yedi malzemeyi dizdik bunlar Sakura çiçeği,Lavinia çiçeği,kuvarst kristali,Kinabalu altın orkidesi,Aleksandrit,Heliodor,krizolit hepsini dizdikten sonra etrafımıza bir hançerle elimizi kestik ve bizi çember alan eşyaların üstüne damlattık.
Tılsım olarak kullanacağımız eşyamızı elimize aldık o aile yüzüğünü avcuna almışken bense bebekliğimden beridir boynumda olan kolyeyi avucuma aldım kanlarımız onlarada değmişti ellerimizi sıkıca birbirine kenetleyerek mırıldanmaya başladık "Absconde nos ne ad nos perveniat Operite nos ut nos videre non possunt Ita non inveniunt nos signa signa nostra cum sanguine nostro absconde nos tekrar etmeye başladık Absconde nos ne ad nos perveniat Operite nos ut nos videre non possunt Ita non inveniunt nos signa signa nostra cum sanguine nostro absconde nos " son kez tekrar ettik bir ışık kümesi biz içine aldı çember parlamaya başladı kuvetli bir akım biz ayırmaya çalışıyordu birbirimizn elini daha sıkı tuttuk saçlarımız havalanmaya başlamıştı son kelimeleri söyledikten sonra ikimizde geriye savrulduk ve ağzımızdan bir çığlık firar etti. Elodie kalkıp yanıma geldi o boş alana savrulurken ben sırtımı kayaya çarpmıştım ve çok acıyordu. Kalkmamı sağladı "Eve gidince merhem sürelim " dedi başımla onayladım takmam için kolyemi uzattı oda parmağına yüzüğünü takıyordu
Benden uzaklaşıp arkasını döndü ve kafasıyla işaret verdi kurtlar yavaş yavaş uzaklaştılar sonra yine yanıma geldi o an bir ses duydum süzihnşmde "Yine karşılaşıcaz minik cadım bundan hiç şüphen olmasın ve o zaman bir daha yanımdan ayrılamayaksın çünkü mühürlümü asla bırakmayacağım sakın kaçmaya yeltenme er yada geç bulurum " dedi ve bana son kez bakıp gitti Hepsi gittikten sonra Elodie ile ağzımızdan tek kelime çıktı "Mühür" birbirimeze baktık "Şimdi nolucak" diye sordu "Bilmiyorum şuan bunu düşünmek istemiyorum eve gidelim dinlenmeye ihtiyacım var " dedim arabaya binip eve vardık geldiğimizde saat 4.30 tu ikimizde odalarımıza gittik üstümü değiştirip yatağa girdim gerçekten bu olanlara anlam veremiyordum o kadar ani oldu ki her şey daha fazla bunları düşünmek istemeyip kendimi uykunun kollarına bıraktım Umarım bölümü beğenirsiniz biliyorum geç oldu ama inanın okuldan vakit bulamadım bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle |
0% |