Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.BİR ÇİFT KARA GÖZ

@latibule

"Babacım ben nereden bileyim Hasan amcanın kasabının yanını yaa."Sonunda geldim şu lanet olası yere.Lanet olası biraz kaba oldu ama ne yapıyım babam askeriyenin yerini yanlış söylüyor şimdiden soğudum buraya.Babama bu mesajı attıktan sonra annem de hemen doğru konumu bulup bana attı.Ah baba ah annem olmasa neler olur neler...Neyse annemin attığı konuma doğru gittim.Baya ara sokak vardı nedensizce anlamadım garipti burası biraz.Ha buarada Selen vardı ya o benden önce inmiş abisi için de pestil-köme almış bir de üstüne üstlük abisinin evinde yani Yunus komutan'ın evinde bir güzel gömmüşler.Babamla konuşmadan yazmıştı bana şimdi eskilerden sohbet ediyorlarmış.Ama ben yazışırken daha çok Selen'in profiline odaklandım aslında hayır sapık değilim tabiki amaa Selen o fotoğraf da siyah saçlı hâli ileydi ve bu siyah saç gerçekten onda cazip edici bir tutum sergiliyordu adeta.Çok güzel gülüyordu fotoğrafta siyah saçları rüzgarda dalgalanırken kendisini çekmişti..Neden saçlarını bu halden alıp turuncu yapar ki bir insan? Aklım almadı ama soracağım kısımda eminim.Yine ara sokaklarda dolaşırken gri duvarlı, çelik borularla döşenmiş bir bina vardı çok büyüktü önünde ise iki asker ellerinde silahlarla bekliyorlardı.Ve ben artık buraya girip ilk annemle babamı bulup sonrasında da teğmenliğimi konuşturacağımı çok iyi biliyordum.Askerlere doğru yürüdüm;

-Merhaba,ben Azra Adal. Vehice ve Kemal Adal'ın kızı.

Askerler anında yana çekildiler, sağdaki;

-Buyurun teğmenim,aileniz sizi bekliyor hoşgeldiniz.

-Sağolun.

Asker selamı verip askeriyeye girdim.Burası gerçekten vatanı korumakla yükümlü olan herkesin evi gibiydi, çok hoş bir bahçesi vardı birileri buraya özen gösteriyordu sanırım.Biraz yürüdüm ama garip bir şey vardı;Buarada neden asker yoktu?Yani o kadar göreve gider gelirsin değil mi?Neden iki bankta oturup dinlenmez,birileriyle konuşmazsın ki?Yani bence garipti bu.Biraz daha yürüdükten sonra gördüğüm o koca binanın önünde bir asker yuvarlağı vardı adeta yarım daire oluşturmuş ortalarında da iki tane asker duruyordu,biri kadın biri erkek..Ve ben bu askerleri çok iyi tanıyordum,annemle babam.Fakat askerlerle bir şey konuştukları için arkaları dönüktü, dolayısıyla beni görmüyorlardı.Aklıma bu hayatta verdiğim en doğru kararlardan olabilecek bir şey geldi, yaptım.İlk önce yavaşça gittim onlara doğru, askerler beni farketse bile söz edemeyecekleri için rahattım.Babam ve annem hâlâ bir şey anlatırken seslice bağırdım;

-Teğmen Azra Adal,emredin komutanım!

​​​​​​Anında arkalarını döndüler beni görünce ikisinde bir neşe bir kahkaha ile benim üzerime atladılar resmen öyle güzeldi ki..İlk anneme sonra babama sıkı sıkı sarıldım annem "Canım yavrum benim büyümüş de annesinden babasından emir beklermiş." Babam ise "Aslan kızım benim, nasıl da güzel bağırdı ama tam bir yarbay ve binbaşı kızı..."anında babama sarıldım.Askerler hâlâ yarım daire de durarak alkışlıyorlardı ve ben bir şey farkettim.Babama sarıldığım an omuzunun arkasından sert bakışlı,gayet yakışıklı ve esmer bir asker duruyordu.Sadece babamın omuzunun arkasından bir çift kara gözü gözüküyordu...


BİR ÇİFT KARA GÖZ...

 

🩶

 

 

 

 

 

 

 

​​​​​​





​​​​

​​​​​

 

Loading...
0%