Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1. BÖLÜM: Hoş Geldin ✨

@lauraninnyiildizi

" Komutan ne zaman gelecek? He dede söylesene ne zaman gelecek? " dedesinin etrafında dolanan küçük Ömer, köye yeni teğmen gelecek haberini alınca sevinçten havalara uçmuştu. dedesinin peşinden koşuyor, ayağına dolanıyor sürekli yeni gelen teğmeni merak ediyordu.

 

" Ömer! Ah Ömer! Ayağıma dolanma demedim mi he oğlum? Hadi git arkadaşlarınla oyna emi oğlum?" Kendisinin geçiştirildiğini anlayan ufaklık sinirlenerek kollarını birbirine bağladı torunun bu haline gülen muhtar kalbini kırmamak için kafasını okşadı

 

" Kimse benle konuşmuyor anamgil yemek yapıyorlar sende masa hazırlıyorsun kimse ne zaman geleceğini söylemiyor annem birazdan gelir dedi birazdan olmadı mı daha? Hem beş saat geçti." diyerek üç parmağını gösteren çocuğa dedesi güldü ve " Uşak o üçtür iki parmak daha he şöyle işte bu beştir anladın mı? " çocuk açık beş parmağına baktı ve kafa salladı.

 

" Teğmen bu iki parmak açılınca mı gelecek?" dedesi mızmızlanması dursun diye evet diyerek onu susturmayı başardı koşa koşa sokağa giden Ömer giderken ezberlediği asker şarkısını söylemeye devam etti.

 

Dedesi masaları düzenlerken kendi kendine konuşmayı da sürdürüyordu " Ha iki saat daha gelmezse bu oğlan beni gebertir valla" kendi kendine gülerken elinde mutfak önlüğü olan karısı yanına geldi " Bey soğan kalmamış markete gidesen he canım? " muhtar karısına gülerek baktı " Sen iste ben dağlara giderim gönlümün çiçeği." karısına ilk gün gibi aşıktı tüm köy bilirdi bu aşkı utanan karısına bakıp kendine has gülmesiyle gülüverdi.

 

" Teğmen gelmeden yetişirelim yemekleri oğlan uzak yoldan gelir yorgundur açtır. " karısının söylediklerini onaylayan muhtar son kez masayı düzenleyip markete gitti

 

O sırada arabası ile şehirden görev yerine gelen teğmen daima tetikteydi bu bölgeler güvenli değildi her an bir kumpasa düşebilir teröristlerin oyununa gelebilirdi. Mutlak başarıları ile bu vakte kadar gelen teğmen görevlendirmesinin çıktığı yere tek başına geliyordu kimsesi yoktu teğmenin. Ne eş, ne anne, ne baba kimsesizdi kendince ama görevde bulunduğu her halk onun ailesi olmuştu. Hepsi onu oğulları gibi sever bağırlarına basarlardı teğmen asla kimseye üstten bakmaz herkesin yardımına koşardı alt kıdemdeki insanlara asla emir veren vaziyette durmaz hepsine dost gibi yaklaşırdı bu yüzden bir önceki görev yeri onun gitmesiyle darmaduman olmuştu ayrılmak çok üzmüştü onları.

 

Önceki görev yerine ait anılar aklına gelen teğmenin ciddi yüzü tebessümle çevrildi. İşi onun her şeyiydi işini hakkıyla yapan, iş konusu olduğunda ciddiyete bürünen biriydi. Köye varmaya on beş dakika kalmıştı ki göz hizasına takılan arabayı görünce hızını azalttı çevreye göz gezdirdi " Yolu mu çevirdiniz? " diye söylendi kendi kendine. Araba ile arasına mesafe bırakarak indi belindeki silahını çıkarak yavaş yavaş öndeki arabaya doğru yürüdü yürürken çevresine bakarak ve ağır adımlarla ilerliyordu.

 

Arabayı kontrol ettiğinde içerde kimse yoktu biraz ileride olan ağaçtan inmeye çalışan kadını görmüştü hızlıca oraya koştu ve " Ne yapıyorsun burda? " dedi sesi oldukça ciddi ve sert çıkmıştı.

 

Arkasında birinin olduğunu anlayınca korkan kadın seslenen kişiye kafasını çevirmek isterken ağaçta olan ayağı kaydı dengesini sağlayamayınca elleri de gitmişti ağaçtan.

 

"Aaaaaa!" diye bağırdı. Hızlıca kadını tutan teğmen kollarında olan kişiye baktı açılmış gözleriyle. Genç kadın ânın şokuyla teğmene baktı yere düşmemişti evet ama tanımadığı bir adamın kollarındaydı " Sen beni korkuttun! Düşüp kemiğimi kırabilirdim!" kadının çıkışıyla şaşkın bakışlarına son veren teğmen alay eder gibi sırıttı " Altı plastik ayakkabılarla ağaca çıkmayı akıl etmişsseniz düşmeyi de göze almışsınızdır hanımefendi."

 

Genç kadın adamın sırıtmasına bozulup daha çok sinirlenmişti "Çok mu bilmişsin sen? Hem ne diye arkamdan gelip bağırıyorsun? " teğmen daha çok gülmüştü çünkü kadının sinirlenmesi hoşuna gitmişti " Kusura bakmayın dağcılık keyfinizi böldüm hanımefendi" kadın bunu duyunca tam ağzını açmıştı ki gömleğinin içine yerleştirdiği kedi kafasını çıkarıverdi teğmen kediyi görünce tebessüm edip kadına baktı genç kadın tam göğsünde olan kediyle hâlâ bu adamın kolları arasındaydı birbirlerine bakarlarken kedi miyavlayınca genç kadın adamın kollarından kurtuldu ve kediyi eline aldı.

 

" Bu kediyi kurtarıyordum. " deyince teğmen kedinin masumluğuna bir kez daha gülümsedi ve kızın elinden kediyi alarak sevmeye başladı.

 

" İtfaiyecisisin herhalde bu köyün?" diyerek alaya aldığı kızın bozulmasına içten içe daha çok güldü kadın ona sinirli bakışlarını atıp " Hayır doktoruyum kedimi de alayım" diyerek arabasına doğru ilerledi. Kızın giderken söylenmesine sırıtan teğmen " Görüşürüz doktor hanım tanıştığımıza memnun oldum Ulaş bende" dediğinde doktor onu umursamayıp köye girdi. Oyalanmadan köye varmak isteyen teğmen de doktorun arkasından ilerledi.

 

Doktor önde teğmen arkada ilerleyerek yolları arkalarında bırakıyorlardı. Arkasında onu takip eden arabanın az önceki adama ait olduğundan hem korkmuş hem de geçmeyen siniri daha çok artmıştı " Bu beni mi takip ediyor? Hayır diğer tarafa geçsene niye peşimden geliyorsun? Gıcık şey. "

 

Arabanın hızını azaltıp yan şeride geçen doktor teğmenle aynı seviyeye gelince camını aç demeye çalışarak el kol yaptı cam açılınca arababasından teğmene bağırdı " Sen niye beni takip ediyorsun ya?! Sapık mısın nesin? " teğmen şaşırarak "Sapık mı? Takip mi? Siz kendinizi çok büyütüyorsunuz itfaiyeci hanım aman pardon doktor hanım" cümlesinin sonunda yine tutamamıştı sırıtmasını bu kadında her ne varsa teğmen onun yanında hep şakalaşırken buluyordu kendini. Hiç tanımamasına rağmen birden samimi olmuştu asla huyu değildi sadece bu kadının yanında tutamıyordu kendini.

 

" Sen görürsün" diye hiddetlenip camı kapatan doktor konuşmasını sürdürdü " Birazdan Jandarma Komutanlığı önünde durunca kaçacak delik ararsın." Hastane ile komutanlık yan yanaydı köye yetecek büyüklükteydi ikisi de. Doktor tam beş yıldır bu köydeydi acil uzmanlığını bitirdikten sonra ataması buraya çıkmıştı ve beş yılda bu köy onun yuvası gibi olmuştu teyzeler, amcalar ve çoğu kişi ailesi gibi sahiplenmişti onu. Ailesi küçükken trafik kazasında vefat etmişti ve çocukluğundan beri onu dedesi ve babaannesi büyütmüştü.

 

Hastanenin önünde durduğunda emniyet kemerini çıkarıp aşağı indi ve diğer kapıyı açarak uyuyan kediyi aldı sarı minik bir yavruydu.

 

Genç kadının arabasından inip kendisine doğru bakmasını fark eden teğmen de dışarı çıktı ve kadına doğru yürümeye başladı "Neden gitmiyor bu adam ya birde üzerime geliyor?" kendince söylenirken adamın yüzündeki tebessümü hiç eksik etmemesi onu deli ediyordu.

 

" Hastaneniz güzelmiş doktor hanım. " Gözlerini kısarak baktığı adamı anlayamıyordu tam konuşacaktı ki arkadaşı Arda koşarak yanlarına geldi. Arda başçavuştu ve yıllardır bu köye hizmet ediyordu.

 

" Astsubay Başçavuş Arda Demir hoş geldiniz komutanım! " Arda asker selamını verdikten sonra dudaklarını birbirine bastırıp sustu doktor bu adam komutan mıydı diye geçirdi içinden.

 

" Sağol! Teğmen Ulaş Çakır, memnun oldum." el sıkışan ikiliye elinde kediyle birlikte gözünün altından bakıyordu " Şeref duyarım komutanım! "

 

Doktor hanıma kafasını çeviren Arda kaç göz işaretiyle ona baktı suratı sirke satıyordu çünkü. İkilinin birbiriyle haberleşmeye çalışmasını gören Ulaş gülerek doktora baktı " Eee Arda, bizi tanıştırmayacak mısın doktor hanım ile? " Arda bunu duyunca son kez doktora baktı gülümseyerek Ulaş'a döndü " Doktor? Ha! Tabi tabi köyümüzün doktoru Leyla Demir." Leyla kızarmış yanaklarıyla, kendisine bakan adamla göz göze geldi " Memnun oldum komutanım." dediğinde Ulaş elini uzattı ikisinin elleri birbirine değdiğinde yanaklarındaki sıcaklığın daha fazla arttığını hissetti Leyla. Ulaş'ın gülümsemesini gördükten sonra dizlerinin titremesine engel oldu " Ben de memnun oldum. " konuşurken incelen dudaklarına bakıp hemen elini bıraktı ve bir adım geri gitti tam telefonu çalmıştı ki içinden kurtuldum nidaları atıp telefonu açtı.

 

Hastaneden arayan arkadaşıyla konuştuktan sonra " Kusura bakmayın gitmem gerekiyor acil hasta gelmiş" diyerek ikilinin yanından hızlıca uzaklaştı ve arkasında kendisine bakan bir teğmen bıraktı.

Loading...
0%