Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bölüm 1

@lavantacicegi1

Bugün günlerden 11 Ekim Cuma. Ve ben ilk görevlendirmemi almıştım şimdi ise bir pastanenin önündeydim. Pasta alacak ve evdekilere müjdeli haberi verecektim. Ben Hansa, Hansa Kırlangıç. Hatay'ın Hassa ilçesinde doğmuş ve üniversite hariç çıkamamıştım bir türlü. Artık oluyordu hayalim değildi belki ama yinede savcı olmayıda çok istiyordum ve oluyorum.

Pastaneden pasta ve tatlı aldıktan sonra arabaya binip eve sürdüm bildiğim hatta artık gözü kapalı bile gitmeye alıştığım yollardan. Kısa bir süre sonra kapının önündeydim ama heyecandan ellerim terlemeye başlamıştı bile. Heyecanımı göz ardı etmeye çalışıp kapıyı çaldım.

Kapıyı Asya açmıştı en küçük kardeşim.

- Hoşgeldin abla. Ne var poşetlerde?

- Hoşbuldum ablam. Pasta ve tatlı var. Sana zahmet mutfağa bıraksana bende elimi yüzümü yıkayayım.

- Tabi abla geç hadi.

Ayakkabımı çıkartıp lavaboya geçtim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra salona geçtim. Babam daha gelmemiş, annemde mutfakta akşam yemeği hazırlığındaydı, Asya'da odasına gecmiş ders çalışıyordu ama diğer ikisi neredeydi bilemiyordum. Umarım herkes bir an önce gelirdi. Heyecandan bacağımı sallamaktan bacağım bir hal olmuştu. Zaman geçmesi için mutfağa annemin yanına gittim hem yardım edip hemde uğraşmak için.

- Annem, ne yapıyon yemekte?

- Yemekte görürsün. Babamdan bile bir kere olsun ne pişirdin yemekte diye bir cümle duymadım sen kime çektin böyle anlamıyorum ki.

- Anne ne dedim sanki ya cık cık cık. Yardım edeyim diye dedim ayrıca ben bir tekim anne kimseye benzemem hıh.

- Tamam bişey demedim. Git de salata yap malzemeleri yıkayıp tezgaha koyduydum.

- Tamam.

Diyip yanağından öpmüştüm. Öpülmeyi sevmiyordu ama az da olsa alıştırdım gibi. Salata malzemelerini alıp masaya oturdum.

- Anne, babam ne zaman gelir? Busegil nerde evde olmaları gerekmiyor mu onların bu saatte?

- Baban 20 dakikaya gelir. Buseyele, Melisayıda markete gönderdim. Niye soruyorsun sen sormazdın?

- Birşey söyleeceğimde herkese aynı anda söylemek istiyorum sadece.

- Evleniyormusun yoksa?

- Yok anne ne evlenmesi ya ona daha var. Başka birşey söyleyeceğim. Hiç söyletmeye çalışma herkesle bir öğreneceksin.

- Annenedemi söylemeyeceksin ayıp ayıp.

- Anne hiç duygu sömürüsüne girme herkese beraber söyleyeceğim.

- Aman iyi be söylemezsen söyleme.

Daha da birşey söylemedim. Söylersem ağzımın ortasına yapıştırırdı. Salatayı yapmış hatta sofrayı bile kurmuştuk annemle Buseler bile gelmişti ama babam yoktu geç gelecek zmanı buldu bu adamda hayır sen emekli albaysın ne işin var evde otursana yok illa ben birşey diyeceğim zaman geç gelir.

- Ay valla cinnet geçireceğim nerde kaldı bu adam ya?

- Gelir birazdan.

- Ne zaman gelir işte bundan 40 dakika önce 20 dakikaya gelir dedin. Ben arayacağım ya.

Telefonumu alıp babamı aradım.

- Efendim kızım?

- Baba nerdesin sen biz seni bekliyoruz?

- Kapının önündeyim kapıyı açta gireyim içeriye.

- Tamam tamam hemen açıyorum.

Şak suratıma kapattı telefonu. Yemin ediyorum bu adam bu huyundan bir türlü vazgeçemiyor ya sadece benim suratıma kapatıyor şu telefonu. Neyse neyse sakinim ben. Kapıya gelip açtım.

- Ne o çok özlemiş gibisin kızım?

- Özledim özledimde ben birşey diyeceğim yada yapacağım zaman geç geliyorsun valla ben sinirleniyorum. Hem sen emekli değilmisin otur evinde Allah Allah ya.

- Ne oldu bu ne telaş kızım?

- Korkulacak birşey değil baba hadi yemekten sonra söyleyeceğim.

- Kapının önünden çekilirsen yemeğe otururuz.

- Ha doğru. Geç hadi.

Babam elini yüzünü yıkamak için lavaboya geçti bende son kalan şeyleri masaya götürdüm. Babamın gelmesiyle beraber de yemeğe başladık.

Yemek bitmiş herkes salonda oturuyordu. Bende aldığım pasta ve tatlıları tabağa koyup çayın yanına koyuyordum. Tabakları hazırladıktan sonra salona götürdüğümde babam söze girdi.

- Hayırdır kızım bu tatlılar ne için?

- Ablamın tatlısı herhalde baba bizi çağırmayı unuttu galiba.

Buse'nin bu iğrenç espirileri işte salak salak konuştu.

- Salak mısın Buse. Tabikide değil baba. Haberi açıklıyorum hazırmısınız?

- Hadisene abla ya Acun musun sen?

- Asya bir tane çarparım Acunu görürsün. Neyse neyse evet açıklıyorum bu gördüğünüz harika kişi yani ben artık resmi olarak SAVCIYIM.

Herkes şokla bana bakıyorlardı. Annem

- Nasıl? Dedi.

- Ay anne, öğleden sonra dükkana yazı geldi. Görevlendirme çıkmış.

Hepsi alkışlamaya başlamıştı. İlk defa babamın gururlu bir

şekilde baktığını görüyordum. Sonra hepsiyle sarıldıktan sonra babam sormuştu soruyu.

- Nereye çıkmış bu görevlendirme kızım?

- Şey baba çok uzak değil ya Hakkâri'ye çıkmış.

- Nereye nereye?

- Hakkâri'ye anne.

- Birde uzak değil diyorsun. Kızım oralarda ne yaparsın tek başına?

- Anne birşey olmaz bana sanki bilmiyorsun yaşadıklarımı.

Ağızımız tatlansın diye tatlı aldım hadi yiyelim.

Tatlıları yerken Asya'nın sorusuyla ona döndüm.

- Ne zaman gideceksin abla?

Boşuna demiyorum ben yetiştirdim diye zeki şey herkes sormayı unutmuştu muhtemelen. Gelse söyle şimdi iki gün sonra pazar günü diye.

- Evet kızım ne zaman gidiyorsun? Ona göre hazırlıklar yapardım yolluk filan.

- Şey, şimdi şöyleki annem bu pazar gitmem gerek Çarşamba işbaşı yapacağım.

- Kızım sen ne diyorsun sen benim yüreğimemi indireceksin ne demek bu pazar.

Şak diye bayıldı annem. Bir bu eksikti hayır niye sözümü tamamlamama izin vermiyorsun ki. Busegil annemin başında salak gibi anneme sesleniyorlardı hayır hiç kolanya getirelim demiyorlar. Öbür odadan kolanya getirdim.

- Çekilin la şöyle nefes alsın kadın azıcık.

Onlar çekilirken bende elime kolanya döküp annemin burnuna doğru yaklaştırdım.

- Anne, anne kalk hadi.

Bir müddet kolanya koklattıktan sonra ayılmıştı annem.

- Anne Allah aşkına ne zaman cümlemin sonunu dinlemeyi öğreneceksiniz. Cümlemin devamında şu vardı postanede bir karışıklık olmuş bir hafta önce gelmesi gerekiyormuş yazının. Karışıklıktan dolayı yani.

- İyi tamam. Çekilin tepemden ya ben daha hazırlık yapacağım. Kızım sende git valizini hazırla.

- Anne yeni bayıldın dinlensene. Ben yarın hazırlayacağım valizimi.

- Şimdi hazırlanacak o valiz sonra birşeyler unutuyorsun.

Bana karışmayın daha teyzenleri filan arayacağım bir ayağımı iki papuca soktun.

 

Ellerimi havaya kaldırdım teslim oluyor gibi.

- Tamam anne sana karışmıyorum şu tatlılar bitsin hazırlarım valizi.

Az önce uyarmama rağmen sözüm bitmeden gitmişti mutfağa.

- Tebrik ederim abla çok çalıştın.

- Eyvallah kardeş.

- Ya abla hâlâ odunsun.

- Buse ben sana ne zamandan beri bana odun diyebilirsin dedim ha yine dayak istiyon ha.

- He he abla.

Babam hâlâ bir yorumda bulunmamıştı. Ne bekliyorsam gerçi. Ama 24 yıllık hayatımda ilk defa gururu görmüştüm gözlerinde bana karşı.

- Neyse neyse ben odama gidiyorum. Valiz hazırlayacağım emir büyük yerden. Hadi iyi akşamlar size.

Kardeşlerim hep bir ağızdan iyi akşamlar derken babam yine birşey dememişti. Kapıdayken ki konuşmamız geldi aklıma ama yine gelgitlerden biriydi herhalde dedim. Odama girdiğim anda yatağa attım kendimi. Düşündüm burdan uzaklaşıyordum ve tek başıma olacaktım. Üniversitede de tek başımaydım ve üstesinden gelmiştim bir şekilde şimdide gelirdim. Arkadaşım yoktu. Arkadaşlık kurmak istememiştim kimseyle. Öyle asosyel filan değildim insanlarla konuşurdum sohbet ederdik ama hiçbiri arkadaşım değildi dostum hiç değildi. 16 yaşında insanlara güvenim kırılmıştı. Sevgili filan şeylerinden değil kardeşim dediğim 10 yıllık arkadaşım tarafından 12 yıllık arkadaşım tarfından kırılmıştı. Neyse ya düşüncelerimi yarıda kesip ayaklandım valiz hazıamam gerkiyordu. Şuan göz devirirdimde ama ben göz deviremiyorum. Dolabın üzerinde olan valizi indirdim. Eveeeet gazamız mübarek olsun.

2 saatin ardından bitmişti sonunda. Düzen takıntısı olan biri için bunlar işkence gibidir ya. 3 kere boşaltıp geri düzelttim.

Valizi kapının yanına koyup tekrar attım kendimi yatağa. Tam uyuyacakken kapı dan diye açılmasıyla yere düşmem bir oldu.

- Hansa ne geziyon yerde evladım.

- Anne ya öylemi girilir odaya yataktan düştüm. Ne oldu niye geldin hem sen uyumadın mı daha?

- Yarın teyzenler dayınlar ve halanlar geliyor onu haber vereyim dedim fena mı ettim?

- Hayır anne ya gelmesinler istemiyorum. Ben kendi ailemle vakit geçiremeyecekmiyim. Sen niye kabul ediyon ki?

- Sus kız ne istiyorsun demedim zaten

haberin olsun diye geldim. Yat geri hadi.

- Of anne ya offff.

Sinirle tekrar yatıp uyudum.

 

 

 

Evet yeni kurgum. Diğerini taslağa aldım düzenleyip tekrardan paylaşacağım. Umarım bu kurgumu beğenirsiniz.

(Oy ve yorum yaparsanız çok mutlu olurum.)

 

Loading...
0%