Ey ölümlü insan, seni böyle hüzne kedere boğan ne? Bana öyle geliyor ki, yeni ve alışılmamış bir şeyle karşılaştın. Kaderin sana karşı değiştiğini sanıyorsun, ama yanılıyorsun. O hep böyle yapar, doğası böyle onun...🍷
Ellerini eşofmanın cebine soktu. "Tekrar dene," dedi. Ters bir bakış atıp yeniden şişelere döndüm ve durmadan ateş ettim. "Rastgele değil Gece! Odaklan. O şişelerin hepsi dağılmadan burdan ayrılmıyorsun." Sert sesi kulaklarımı doldurduğunda ona döndüm.
Yüzüm ifadesiz bir hal aldı. Namluyu ona doğru çevirdim ve bir adım yaklaştım. "İstersen senin üzerinde deneyelim. Daha başarılı olacağıma inanıyorum," dedim sinsice gülerek.
Kafasını eğip bana doğru bir adım daha attı. Kokusunu ciğerlerimin en ücra köşelerinde hissediyordum. Silahı kafasına doğru doğrultmuştum. "Beni vuracaksan, ordan değil," dedi. Sıcak elleri, ellerimin üzerine geldi ve sıkıca tutup silahı kalbine yasladı. "Burdan." Fısıltısı içime karışıyordu. Bileğimden tutup biraz daha kendine çekti. "Bir defa vuruldum zaten, ikincisi koymaz bana."