@laviimia
|
Merhaba hayatın gidişatından sıkılmış, kafasını dağıtmak, yeni hayatlar ve yeni hikayeler keşfetmek isteyen okuyan gezgin; Aşka kurban gidenlerin hikâyelerini bilir misin? İki yakın arkadaştan biri erkeğe/kıza aşık olur, aşık olduğu erkek/kız ise iki yakın arkadaştan diğerine... Bir zamanlar herkesin kendi halinde yaşadığı bir kasabada yakın arkadaş olan iki güzel kız. Bunlardan sarışın kehribar gözlü olan Helen, bir erkeğe aşık olur. Erkek ise iki kızdan kumral saçlı gri gözlü olan Asena' ya. Asena, çevresinde oluşan aşk ve nefreti göremez. Onun tek odağı taşlar ve bitkilerdir. Taşlarla ve bitkilerle uğraşmayı, incelemeyi onların hikâyelerini öğrenmeyi çok sever. Bu esnada Helen aşık olduğu erkeğin en yakın arkadışı olan Asena' ya aşık olduğunu öğrenir. Helen, her konuda kendisinden önde olan Asena'yı sevdiği erkeği de elinden alacak olması düşüncesine dayanamaz. O zamanlar büyücüler baya ünlüdür-hakkını vermek lazım ki hikayelerde büyücüler bir şeyler söyleyip, karıştırıp, türlü türlü büyüler ile bazı insanüstü şeyleri gerçekleştirebilmektedir. -Helen' in aklına ilk gelende büyücüdür. Büyücüden sevdiği erkeğin Asena' dan nefret edip kendisine aşık olmasını sağlayacak büyüyü ister. Büyücü uyarır. Böyle bir büyünün çok riskli olduğunu yanlış okursa kendinin büyük bedel ödeyebileceğini anlatır. Büyüden vazgeçmesini olayları gidişatına bırakmasını söyler fakat sevdiği erkek dışında başka bir şey düşünemeyen Helen büyücüyü dinlemez ve büyüyü alır. Büyü şöyle olacaktır: Ay ışığının aydınlattığı sessiz ve açık bir alanda ateş yakılacak, bir kurban verilecektir sonrasında büyünün yazıldığı kağıdı okuyup bu ateşte yakılacaktır. Büyü için kurban gerekmektedir kurban insan olursa büyünün daha güçlü olacağını büyücü ağzından kaçırmıştır. Aşkı uğruna her şeyi yapabilecek olan Helen bunu hatırlar, hiç düşünmeden kurbanını bulur; kurban küçük bir çocuktur. Aşkından gözü dönmüştür, acıma ve merhamet duygusunu yitirmiş cani bir insan gibi davranmaya başlamıştır Helen. Sevdiği adamı elinden alma ihtimali olan Asena' yı düşündükçe içindeki nefret daha da büyür. Büyü için ayın aydınlattığı bir ağaç dışında, başka bir şey bulunmayan bir tepeyi uygun bulur. Büyük bir ateş yakar, ateşe kurbanını bağışlar. Sözleri söylemeye başlar çok heyecanlıdır sesi titrer. Uzmite pepeo vaše žrtve kroz vatru i dajte mi ono što želim. Čuj vatru Turčina, uzmi me, daj mi pepeo svoje žrtve, daj mi njegovo srce. Svjedočite to u noći kada mjesec sija. Pepeo, tresi me zauvijek snagom strasti.( Ateş aracılığı ile kurbanının küllerini al ve istediğimi bana ver. Tutkunun ateşi duy beni, al kurbanının küllerini ver bana onun kalbini. Ay ışığının yansıttığı gece şahit ol buna. Küller, oluşan tutkunun gücüyle ebediyen sarsın beni.) Demişti Helen. Son cümlesi her şeyi değiştirecekti. Unutmuştu bazı kelimeleri. Küllerden oluşan tutkunun gücüyle ebediyen sevsin beni. Demeliydi ama dememişti yanlış ve eksik söylemişti. Her şeyden bi haber Asena özlemişti kendisiyle görüşmeyen Helen' i ama bilmiyordu arkadaşının ona olan nefretini. Bilmiyordu Asena, bir aşka ve nefrete kurban gideceğini. Günler geçer, Helen gerçekleşmesini dört gözle beklediği büyünün etki gösterdiğine dair belirti arar. Dört gözle bekliyordu Helen; kendi, Asena' nın, sevdiği erkeğin, yaşadığı kasabanın kaderini değiştireceği ve yıllar sonra dünyaya gelen Gece' nin kaderini belirleyeceğini bilse yine sabırsızlıkla büyünün gerçekleşmesini bekler miydi?
|
0% |