Yeni Üyelik
18.
Bölüm

15.Bölüm

@lavinakara_

Yıldızları unutmayın lütfen ✨

Kalıcağımız lojmana gelmiştik, aile için yapılan güzel bir yerdi baya değişmişti çocuklar için kadınlar için daha kullanışlı hale getirilmişti, içeri girdiğimizde Fırat ahuya tüm evi gezdirmişti bende o sırada eşyaları yerleştirdim, yerleşme işini bitirdiğimde ikilinin sesi soluğu çıkmıyordu...


Yatak odasından çıkıp salona doğru gittim ikisi koltuğun üstünde uyuyakalmış, homurdandım saatlerdir yol gelen benim uyuyan Fırat bey onlara doğru gittim kanepenin üzerindeki battaniyeyi alıp üstlerine örtüm kendimi karşıdaki koltuğa attım çok yorulmuştum, ne kadar fırata neden geliyorsun desende gelmesi iyi olmuştu biraz uyuyabilirdim ahu güvendeyi canımı canı gibi sayan adamın göğsünde uyumuştu...


Gözlerimi kapatmadan önce yaşadıklarımı düşündüm bu ana kadar gelişimi yılardır emek verdiğim mesleğimi bırakışımı, istifa etmiştim ama yine dönüp dolaşıp buraya gelmiştim kurt yuvasına geri dönmüştü. Ne kadar periyle ailemin yanında yaşamaya çalışırsam çalışayım olmuyordu bunu belli etmemeye çalıştım, ben buraya aitim burası benim yuvamdı buradakiler ailemdi.... Gözlerim çoktan kapanmaya başlamıştı....


Hafif tıkırtı sesleri geliyordu, gözlerimi açtım başımı karşıdaki koltuğa çevirdim ahu ve Fırat yoktu yerimden kalktım üstüme baktın battaniye örtüşmüştü, kaç saattir uyuyordum ben hala tıkırtı sesleri geliyordu hemde mutfaktan ayağa kalkıp sehpanın üstündeki telefonu aldım saate baktığımda 3 saattir uyuyordum baya uyumuştum...


Mutfağa yöneldim içeri geçtiğimde ikiliyi gördüm ahuyu tezgahın üstüne oturtmuş elinde bir kaşıp önündeki tencerede bir şey karıştırıyordu.. Fırat da salata yapıyordu, Fırat beni fark etmişti elimdeki işi bırakıp bana döndü ... "vay uyuyan güzel demek sonunda uyandın?" ona dik dik baktım "bunu bana sen mi diyorsun? Salona geldiğimde uyuyan sendin" ahu yüzündeki kocaman gülümsemeyle bana bakıyordu, ona yöneldim bana çoktan kollarını uzatmıştı, hemn kollarımın arasına aldım mis gibi kokusunu içime çektim...


"babacım sen bize yemek mi yapıyorsun?" heyecanla başını salladı, "ne yaptın bakalım bize" gözlerimin içine baktı konuşucaktu biliyordum ama ne zaman olurdu onu bilimiyorum, fırsata döndü.. "mercimek çorbası köfte patates kızartması yaptık, çorba ahu şefimden tamamen onun el lezzeti feri kalanında birlikte yaptık" bunu derken ahuya göz kırpmıştı.. Ahu minik elleriyle çeneme tutup kendine çevirdi, fırsatı onaylarcasına başını salladı...


Onu öpücüklere boğdum kızıma doyamıyordum "Ellerine sağlık benim güzel bebeğim" oda benim yanaklarımı öptü...


"baba kız aşkınız bitiyse hadi sofrayı kurma vakti, ha bu arada banada eline sağlık diyebilirsin?" ibineye bak ahunun yanında bir şey diyemiyeceğimi bildiği için bunu kullanıyordu pişmiş kelle gibi sırıtıyordu şerefsiz...


"seninde eline sağlık"


Kızıma döndüm, "babacım sen çok yoruldun ben sofrayı kurana kadar boyama yap olur mu?" yorulduğu belliydi miniğim bunu bile belli etmemeye çalışıyordu ama Fırat şerefsiz onu bayağı yormuştu başının yavaşça salladığı onula salona doğru yürüdüm koltuğun üstüne bıraktım " babacığım boyama kitapların, kalemlerin burada değil Yatak odasında burada bekle Hemen alıp geliyorum tamam mı?" başını salamıştı...


yatak odasına gidip masanın üzerine bıraktığım boyama kitabı ve kalemleri alıp salona geldiğimde miniğim bıraktığım gibiyidi önündeki sehpayı ona çekip üstüne koydum minik elleriyle kalemi çoktan kavrayıp boyama yapmaya başlamıştı... Başına bir öpücük koyup mutfağa yöneldim...


Mutfağa doğru gidip de Fırat masanın çoğunu halletmişt masada 5-6 tabak fazla duruyordu kaşarımı çatarak Fırat'a baktığımda, " ne öyle bakıyorsun Ha pardon Bizimkleri de çağırdım şimdi geleceklermiş Onlar için de sofraya tabak koydum" anladım dercesine başımı salladım...


Dakikalar sonra kapı çalmıştı Fırat ayağa kalkıcaktı ki " Sen otur ben bakarım zaten bugün çok yoruldun" kapıya doğru yöneldim...


Kapıyı açtığında tüm Tim karşımdaydı.,yağızın eşi Çocuklar da karşımdaydı,onları beklemiyordum.... Haleyi görmeyeli uzun zaman olmuştu... " bizi içeri almayacak mısın komutanım?" Serkana baktım " Buyurun gecenin hepiniz hoş geldiniz" Hepsi tek tek içeriye girdi en son yağız ve eşi hale kaldı, hale " bana sarılmayacak mısın koca adam?" Gözleri dolu doluydu... "gel buraya!" hemen girdi kollarımın arasına sarılmıştık birbirimize bir hıçkırık sesi duydum başımı kaldırıp yağıza baktım, omzunu kaldırdı ben karışmam dercesine...


" böyle Ağlayacaksan sana bir daha sarılmam Hale" omuzuma bir fiske vurdu.. bana dönüp baktı "çok hayırsızsın insan hiç mi arayıp sormaz bunca yıl geçti?" " haklısın hale ama bunları sonra konuşuruz olur mu Çünkü içeride tim ve ahu var içeride beni bekliyor?"


"ay doğru ya senin Ahu değil küçük bir kızım vardı hemen beni tanıştırıyorsun tamam mı?" bana kırgın olduğu çok belliydi trip atıyordu şu an bizi orda bırakıp içeri geçti...


Arkasından öylece baktık hale Hala aynı haleydi hiç değişmemiştir, hala Aynı deli dolu kadındı yağız'la ilk tanıştığı zamandaki aynı kadındı... Hale ile bir olayda tanışmıştık Çünkü hale avukattı o olay da bayağa yağız'la birbirlerine girmişlerdi.... O günden sonra hep aynı ortamlarda denk gelmişlerdi kedi köpekten farkları yoktu... Ne ara yağız ona tutulmuştu hiç anlamadık... Izin günümüzde dışarıya yemeye gittiğimizde bir restoranda haleyide görmüştük bir müvekkili ile beraber yemek yiyordu, yağız durmamış onların yanına gitmişti... Haleye selam verip dönücekti taki halenin müvekkili yağıza aşağılayıcı kelimeler kulanıncaya denk....


Ne ara yağız adamın yakasın yapıştı, kafayı gömdü hatırlamıyorum bile saniyeler içinde olmuştu tabi restoran kovulmuştuk... Biz dışarı çıkarken halede arkamızdan gelmişti, açıkçası Ben halenin bu gelişini kızıp bağırıp çağıracağını düşünürken tam tersi hepimizi şaşırt arak yağızın önünde durarak "iyi yaptın ellerine sağlık" dedi... Yağız bile şaşıp kalmıştı... Karşısında ki kadın bir avukatı hakkı savunurdu... O günden sonra daha çok yakınlaştır ve bugun burdalar evli iki çocuklu bir aile....

"hadi geç" yağıza geçti içeri beraber salona doğru gittik ahu cesurun yanında daha doğrusu cesur kızımın yanında oturmuştu birbirlerine bakmıyorlardı, "aslan hadi" hale heyecanla bakıyordu... Ahuya doğru gittim yanına oturdum "güzelim?" bana döndü bakışları "seni biriyle tanıştırmak istiyorum" hemen haleye bakmıştı... Hale hemen ayağa kalkıp yanımıza geldi cesuru kovdu, ahunun yanına oturdu... Hale ahunun minik elini tutmuştu...

"merhaba ahu ben hale babanın arkadaşıyım?" ahu ilk haleye sonra bana baktı kaşlarını çattı, yeniden haleye baktı ellerini halleden çekti canım koltuktan aşağıya indi fırata doğru gitti herkes kaşlarını çatmıştı.. Fırat onu kucağına aldı hemen başını fıratın boynuna sakladı... Hale bana döndü...

"yanlış bir şey mi yaptım?" "Hayır hale" kızıma döndüm babacım başını kaldırmadı, Fırat o an bana döndü dudaklarını kıpırdıyarak "ağlıyor" kaşlarım daha çok çatıldı yerimden kalkıp ahunun yanına gittim saçlarını okşadım

"Babacım sorun ne hadi söyle bana?"kızarmış gözlerle döndü bana iç çekti sonra fırata döndü aşağıya inmek istiyordu, Fırat onu anlayıp bıraktı... Ahu hiç birimize bakmadan salondan çıktı.

" ne oldu ki birden? "güneşti bunu soran tam yerimden kalkacakken ahu elinde çerçeve ile geri döndü, bana doğru geldi... Çerçevede peri vardı. Anlamamıştım ama hale anlamıştı.. Ahuya döndü..

" beni annene mi benzettin? "ahu dolu gözlerle ona döndü başını salladı, bu beni kahretti.. Evet haleyle perinin benzer yanları vardı ama bunu hiç düşünmemiştim...

" sana bir kere sarılabilir miyim? "ahunun gözünde bir yaş düştü, haleye gitti hale onu hemen sarmaladı bir elinde perinin resmi diğer eşiyle de haleye sarılmıştı ... Perinin yeri o kadar belliydi ki... Boğazım düğümlenmişti, ayağa kalkıp salondan çıkıp balkona gittim cebimdeki sıgarayı çıkarıp yaktım... Dumanın dağılışını izledim... Ahu ne yapıcaktım burası benim son çaremdi....


Loading...
0%