Yıldızları unutmayın ✨ ✨

Arkamdan biri balkona girdi, dönüp baktığımda yağızdı sıgarayı uzatım "bıraktım, sende bırakmalısın ahu için iyi değil" sadece başımı salayabildim....

"buraya neden geldin aslan?" bakışlarım ona döndü. Ok gibi delici mavi gözleriyle bana bakıyordu haklıydı merak ediyordu... "son çarem burası" anlamadı anlamış gibi başını salladı."peki pişmanmısın? Mesleğini bıraktığına?" pişman mıydım hayır değildim yine aynısı olsa yine aynısını yapardım.

"Sadece bir kaç ay kalmıştı, yüzbaşı rütbesini almana hiç mi dönüp pişman olmadın?" ona bakıyordum hala "ne öğrenmek istiyorsun yağız?"

"sorumu sordum"?

"değilim hiç bir zaman pişman olmadım"

"yine bu kapıdasın ama" ne ima etmeye çalışıyordu o sırada timin erkekleride gelmişti... "nedenini yarın öğrenirsin" daha çok diklendi bana

"nedenini sormadım yine bu kapıdasın diyorum siktirip gittiğin yere geri döndün diyorum" öfkemi kontrol edemiyorum...

"sikerim belanı ne istiyorsun oğlum merak etme yerinde gözüm yok! Pişman değilim lan değilim! Ulan ben... Ben karımı kızımı birlikte kaybediyordum neyden bahsediyorsun oğlum sen! Ulan! Mevki rütbe onlara bir şey olsaydı bana geri getirirmiydiler! Ulan ben 3 aydır ölüyüm lan! Yatağın sağ tarafı buz gibi, perinin sesi görüntüsü... KENDİSİ YOK LAN! YOK BİTTİM LAN BEN UĞRUNA ÖLDÜĞÜM KADIN YOK!... ahu olmasaydı sıkmıştım kafama şimdiye kadar... " sonumda patlamıştı yağızın gözlerinin içine baktım sakince bana bakıyordu, o ana anlamıştım içimde biriktirdiklerimi dökmem için bana böyle davranmıştı...

" şimdi nasılsın? "sırıtıyordu şerefsiz...

" senin belanı ben, tövbe estağfurullah "evet iyi gelmişti, tam bu arada biri kapıya vurdu hepimiz oraya döndük geeln ahuydu beni duymuşmuydu? İçimi bir panik dalgası kapladı, yağız

" merak etme duymadı"

Ahunun önüne diz çöktüm, hemen kollarımın arasına geldi, sonra hiç beklemediğim bir şey yaptı yanaklarıma öpücükler koydu hemde defalarca....

"benim güzelim kızım, bal kızım" bende öptüm onu o sırada Fırat şerefsizi dururumu?

"ama kıskanıyorum, hani bana?" ahu gülümseyip başını göğsüme koydu... Fırat'a döndüm

"Yok sana öpücük falan, hem benim kızım seni niye öpsün?"

Fırat böbürlenerek "amcasıyım çünkü, dimi minik şirine?" ahu onu asla satmazdı hemen başını salladı, ağzımın içinde geveleyerek ahuyla birlikte çıktım balkona kadınlar yemekleri dolduruyorlardı....

"kusura bakmayın, sizi oturun biz hallederiz" hale hemen "ay canıma minnet, beni konuşturma aslan şu tabakları sofraya taşıyın hadi!"

Herkes geri kalanı alıp masaya yerleşmişti, ahuyu dizime oturttum boyu masaya yetmiyordu ona bir tane sandalye almalıydım, çorbadan yavaş yavaş içirmrye başladım bizimkilerde sohbet etmeye başladı.....

Yemekler yenmiş bulaşıkları halletmiş şuan hepimiz salonda oturuyorduk salonun küçüklüğünden dolayı alp ve Serkan yerde oturmuşlardı herkes farklı konulardan konuşuyorlardı, yağız kızını göğsüne yaslamıştı yeni doğmuş 2 aylıktı benim minik kızımda ona bakıyordu küçük bebeği yeni görüyordu abi ve ablamın çoçukları büyüktü bir küçük olan ahuydu, şuan on tuaf geliyordu..... Merak ediyordu...

"babacım Melekle tanışmak ister misin?" bana baktı sonra meleğe baktı kararsızdı sonra bana dönüp başını salladı... Elimden tutup meleğim yanına gittik mavi gözleriyle bize bakıyordu yağız onu yavaşca çevirdi yüzü ahuya döndü... Minik ellerini ahuya uzatıyordu ahu ne yapıcağını bilemedi bana baktı tam konuşucaktım ki hangi ara yanımıza geldiğini bile anlamadığım Aras konuştu...

"onun elini tutabilirsin, böylece tanışırsınız" ahu arasa döndü sonra bana baktı başımı salladım elini kaldırıp meleğin elini tutup tedirgindi ama meleğin yüzünde küçük bir tebessüm olmuştu ahu rahatlamıştı oda güldü.... Aras bana döndü

"amca ahuyla oynayabilir miyim?" aras kibar bir çoçuktu manyak bir anne babası vardı ama aras onların tam tersiydi....

"olur amcam, ahu babacım birlikte oyun oynamak ister misin?" arasa baktı sonra bana başını salladı ikisi birlikte halının kenarındaki oyuncaklara doğru gittiler....

"merak etme anlaşıcaklar, aras onun yanında olur" yağıza döndüm başımı saldım ahunun içine kapanmasını istemiyordum arkadaşı olmalıydı...

Saat bayağı geç olmuştu Herkes ayağa kalkarak kendi evlerine daldılar Ben de ahuyu alıp odasına gittim Bir bardak süt içirip onu uyurum sonra kendi Yatak odama gidip uyudum....

Gözlerime araladım Sabahın ilk saatleriydi...uzanıp yanımda olan telefona baktığımda saat 06.03 geçiyordu yataktan doğruldum sonra yanımda melekler gibi uyuyuan ahuya baktım gece bir ara uyanmıştım bir türlü uyku tutmamıştı bende gidip ahuyu alıp buraya gelmiştim birlikte uyumuştuk...

Onu uyandırmadan yataktan çıktım,mtfağa gittim çay koydum ahu uyanmadan kahvaltı hazırlamalıydım bunu için buzdolabına yöneldim kapağını açtığımda tıklım tıklımdı Fırat'ın işiyid... Malzemeleri çıkarıp hazırlamaya başladım...

Kahvaltı hazırdı sıra ahuyu uyandırma vaktiydi mutfaktan çıkıp yatak odasına doğru yürüdüm kapıyı açtığında üstünü açmıştı uyuyordu yanına gidip yatağın diğer tarafına oturdum ilk önce saçlarını okşadım

"Ahu babacım?"

Yerinde kıpırdandı, "güzelim hadi uyan sabah oldu?" gözlerini açtı yavaşca bedenini bana döndürdü, rahat etmemiş olucak ki yerinden sürünerek başını dizime koydu saçlarını okşamaya devam ettim sırtında okşadım bu arada eğilip saçlarından öptüm...

Uyanmayacağını anlamıştım ben de onu alıp banyoya doğru yürüdüm, banyoya girdim onu lavabonun üstüne oturtum çeşmeyi açıp ellerimi ıslattım ve yüzünü yıkamaya başladım kendine gelmeye başlamıştı uykusu kaçmıştı bana kaşları çatık bakıyordu ellerini de yıkayıp havluyu almak için dolabı açtım canını yakmıycak şekilde kuruladım...

Kucağıma alıp mutfağa doğru gittim, onunla beraber oturdum sandalyeye ahu için hazırladığım tabağı önüme çekerek yedirmeye başladım...

Kahvaltımız bitmişti sofrayı toplamadan önce ahu ile konuşmalıyıdım dün gece haleyle konuşmuştuk ben karargahta olduğum sürece ahu halenin yanında olucaktı bu şekilde gözüm arkada kalmazdı "babacım? "bana bakmıştı...

" hale teyzeyi sevdin mi? '

Başını salamıştı yüzünde kocaman gülümsemeyle,

"Peki seni bugun onun yanına bıraksam sorun olur mu?"

Neden dercesine bakıyordu..

"şimdi hani dün sana tost ve meyve suyu ısmarlayan Yusuf dese var ya? O beni çağırdı oraya gitmeliyim?

Minik parmaklarıyla kendini işaret etti...

" seni götüremem orası çoçuklar için uygun değil o yüzden seni halenin yanına bırakmak istiyorum sen ne dersin hem arasla oyun oynarsınız ?"

Sonunda ikna olmuştu başını salamıştı... Ahuyla beraber mutfaktan çıkıp yatak odasın gittim ahunun rahat olabileceği şeyleri seçtim tayt tişört ve çorapı aldım ona döndüm minik ayaklarını saklıyordu, ona doğru gittim üstündeki pijamaları çıkarıp seçtiklerimi giydirdim, ayağa kalkıp banyoya gittim tarağı alıp geldim arkasına geçip canını yakmadan taramaya başladım....

Tüm işleri halletmiştim masanın üstünedeki dosyaları alıp ahunun elinden tutup çıktım evden yağızın evi bir üst kattaydı merdivenlerden yukarı çıkıp kapıyı çaldım iki dk sonra kapı açılmıştı, hale hemen belirdi...

"Günaydın! Hoşgeldiniz geçin içeri"

"Günaydın hale içeri geçmiycem karargaha geçmeliyim ahuyu sana bırakmaya geldim"

"tamam o zaman gel bakalım bana Birtanem" Ahu bana baktı başımı salladım halenin kollarına gitti, hale ahuyu öpüp sarmaladı....

Tam o sırada yağızda bize doğru geldi,bakışları hemen halenin kollarındaki ahuya hitaben konuştu "Günaydın küçük hanım , günaydın kardeşim hadi çıkalım geç kalıcaz" dönüp karısının saçlarından öptü... Haraketlenmek üzereydim ki hale seslendi...

"aslan alerjisi olduğu bir şey var mı? Yada yemediği?"

"alerjisi yok yemekte seçmez" başını salladı.. "Tamam hadi size kolay gelsin" evin içine girip kapıyı kapattı... Yağıza döndüm birlikte yürüyüp lojmandan çıkıp karargaha yöneldik, toplantı odasının önüne geldik yağız kapıyı çalıp içeri geçti, bende arkasından geçtim albay hala gelmemişti... Masaya doğru yürüyordum ki gördüğüm kişiyle yürümeyi bıraktım. Bunun burda ne işi vardı?