Yeni Üyelik
30.
Bölüm

22. Bölüm

@lavinakara_

Yıldızları unutmayın lütfen ✨ ✨


Ahu hemen babamın sesine döndü el salladı, elindeki yapmaya çalıştığı şekli babama gösterdi...


"aferin benim bal kızıma"


Hepsi tek tek ahuyla konuştu özlem gidermeye çalıştılar babam daha fazla dayanamamış olucak ki aynı konuyu yeniden açtı...


"oğlum ne zaman geleceksiniz aylar oldu hem sizi çok özledik? "


"az kaldı baba sizi görmeye gelicez" konuyu kapatmaya çalıştım çünkü ahunun yanında bu konuyu konuşmak istemiyorum, biraz daha konuştuktan sonra kapattık telefonu bende kurabiyeleri fırına atıp ahu için süt kendimede kahve hazırladım o sırada kurabiyeler olmuştu soğuması için tezgaha bıraktım


Süt ve kahveyi içeri götürdüğümde ahu kedinin yanında oturmuş tüylerini okşuyordu..


"babacım ona yemek verelim mi?" ahunun anlayabilmesi için baya basit konuşuyordum başını salladı veterinerin söylediklerini yaptım onu yemeğiyle baş başa bırakıp kızımı alıp salona döndüm onu koltuğa bırakıp soğuyan kurabiyeleri alıp geldim çok sevdiği vşr çizgi filmi açtım o hemen başını gögsüme yasladı, bir yandan kurabiye yediriyor bir yandan süt içiriyordum, benim kızım akılıydı kurban olurum ona bende çizgi filme odaklandım.....


​​​​​​Sabah uyandığımda ahu uyuyordu dün gece ilk önce kediyi yatırıp sonra kendimiz uyumuştuk kediye dikkat etmeliydim küçüktü istemeden zarar verebilirdim bunları düşünürken kızıma dönüp boynundan öptüm yataktan sessizce çıktım...


Karargaha girmek için hazırlandım, sorma miniğim için kahvaltı hazırladım... Tam mutfaktan çıkıcaktım ki salonda ahuyu gördüm.. Şaşırdım ne zaman uyanmıştı...


Ona doğru yürüdüm kediyi göğsüne yaslanmış okşuyordu... Korkutmadan seslendim..


"babacım?"


İrkilmişti hay ben sesimin ayarını, ona doğru yürüyüp kucağıma aldım çok tatlıydı saçları birbirine karşışmış civcivli sarı pijamayla kucağındaki kediyle o kadar tatlıydı dayanamayıp öptüm....


"sen ne zaman uyandın?" konuşmaya çalışıyordu kızım bu küçük yaşta kendisiyle savaşıyordu... Cevap alamayacağını anlamıştım..


"birlikte mi uyandınız?" başını sallayıp kediye döndü iki eliyle havaya kaldırıp kediyle göz göze gelip güldü... Kurban olurum gülüşüne...


"Hadi bakalım elimizi yüzümüzü yıkayıp kahvaltı hayapaıl ama önce kediyi yerine bırak babam?"


Onu ve kediyi yere bıraktım o da kediyi halının üstüne bıraktı gelip elimi tutu kediye el salladı, kısık bir şekilde güldüm meleğim benim...


Kahvaltımızı yapmıştık ahuyu hazırlayıp kapıya döndüm ama ahu durdurdu beni sıkıntı şuydu ki kediyi ne yapıcaz? Haleye daha fazla yük olmak istemiyordum ama onuda evde tek bırakamazdım bunun in haleyi aramaya koyuldum...


"alo'


" Günaydın hale "


"Günaydın Aslan"


" hale sana bir şey sorucam? Biliyorsun ki kediyi aldık almasına ama evde tek bırakamam senin için sorun olmazsa sana getirelim mi? "


"tabii ki de getirebilirsin aslan hem çoçuklar içinde iyi olur ahuyu ve kediyi al gel"


"tamam o zaman hadi görüşürüz"


Geriye dönüp kediyi de ladım ahunun yüzündeki mutluluğu asla öyle unutmayacaktım...


Biz üçümüz yukarı çıkıp kapıyı çaldık saniyeler sonra kapı açılmıştı bizi karşılayan Arastı....


İlk ahuya sonrada kediye baktı, hayran gözlerle onlara gülüp ahuyu yere indirdim hemen Arasın yanına gidip kediyi gösterdi, o sırada halenin sesini duydum...


"ay ne kadar güzel aslan ya"


Yağız arkalarından geliyordu oda kediye baktı karısının ve oğlunun hayran bakışlarını oda görmüştü...


"eğer bakmakta kendinize güveniyorsanız sizede alırım"


Arasla hale birbirlerine baktılar sonra yağıza döndüler....


"bakarız baba!" Aras


"bilemedim ki şimdi" hale yağız bu ikiliye gülmüştü...


"karar verdikten sonra bana haber verin" sonra bakışları bana değdi...


"hadi aslan çıkalım" başını sallayıp ahuya döndüm


"görüşürüz babacım"


Elinde ki kediyle hemen bana geldi eğilip beni öpmesini bekledim minik bir öpücük kondurup arkasına dönüp halenin yanına gitti... Yağız da vedalaştıktan sonra lojmandan çıktık...


Bir kaç gün sonra


Yazardan


Tüm plan hazırdı güneş artık cenk'i arayabilirdi...


Güneş komutanından gelicek emri bekliyordu tüm tim toplanmış ağızdan eöir bekliyorlardı...


"ara güneş" güneş başını sallayıp numarayı çevirdi bir kaç çalıştan sonra telefon açıldı..


"alo"


"merhaba"


Cenk arayanın kim olduğunu anlamamıştı numara yabancıydı?


"kimsiniz?"


"yarın akşamki galeri sergisine davet ettiğin kişiyim" cenkin jetonu yeni düşmüştü bu kadının aramasını günlerdir bekliyordu, vazgeçtiğini düşünmüştü...


"Ahh merhaba kusura bakma lütfen seni bir kaç gün önce aramanı bekliyordum"


"yeni karar verebildim eğer vazgeçtiysen gelmeyebilirim?" cenk kesinlikle avını kaçırmak istemedi..


"Hayır teklifin hala geçerli seninle yarın davete gitmek istiyorum"


"tamam o zaman yarın davette görüşürüz" güneş telefonu kapatmak için hareketlendi...


"dur dur yarın seni alabilirim birlikte içeri gireriz?"


Güneş komutanıyla göz göze geldi, yağız hayır anlamında başını salladı...


"gerek yok ben kendim gelirim" cenk daha fazla zorlamak istemedi küçük kuşu kaçmamalıydı...


"tamam o zaman yarın görüşürüz" "görüşürüz" güneş telefonu kapattı...


"Planımız tıkır tıkır işliyor artık bir aksilik istemiyorum Ona göre davranın "Albay


" emredersiniz komutanım "


Herkes toplantı odasından çıkıp bahçeye yürüdüler herkesin aklında yarın ki plan vardı güneş ne kadar çabuk adamın güvenini kazanırsa periye yaklaşmak o kadar kısa sürücekti...


Ertesi gün davet vakti


Tim tüm ayarlamaları yapmıştı, artık başlama vaktiydi


​​​​Güneş hazırdı sürdüğü aracı davet yerine kırdı 10 dk sonra gelip park edip çıktı sakin adımlarla kendine emin bir şekilde içeri girdi gözlerini gezdirdi cenki arıyordu...


Cenk bekldeği kadın sınırında kapıdan içeri girmişti yerinden ayrılıp kadına doğru yürüdü, kadın onu fark edip oda yürümeye başladı cenk elini uzatıp kadının elinden tutup nazik bir şekilde öpücük kondurdu, sonra kadını inceledi sarışındı mini siyah bir elbise giymişti dekolti tam cenkim sevdiği gibi kokusu çok güzeldi....


"çok güzel olmuşsun" güneş kedini gülmemeye zorladı bu adamdan tiksiniyordu...


"teşekkür ederim sende çok şık olmuşsun"


"teşekkürler, geç geldin"


"trafiği hesaba katmamaıştım o yüzden geçiktim" cenk kadına kolunu uzattı güneş koluna girip tabloların yanından geçmeye başladılar cenk bu kadını tanımak istiyordu..


"bu kadar konuşma yaptık ama bir türlü tanışmadık?"


"haklısın ben ceylin sen?" cenk kadına döndü


"cenk tanıştığıma memnun oldum ceylin"


"bende cenk"


Saatler ilerledi aralarındaki konuşma yoğunlaştı cenk bu gece bu kadını istiyordu ama bilmediği bu mümkün olmıycaktı...


Herkes birer ikişer tablo alarak dergiden ayrılıyorlardı cenk de iki tane alıp ceylin hediye etmişti bu yüzden aralarında bir sürtüşme olmuştu cenk eninde sonunda ceylini ikna edip tabloları aracına göndermişti...


Cenk ve ceylini artık geceyi sonlandırmak için çıkışa yöneldiler ikisinin aracında gelmişti.... Cenk konuşmaya başladı....


"bence bu geceyi bende bitirebiliriz?" yüzünde sırıtmayla bakıyordu...


"çok isterdim ama bu mümkün değil ben senin çevrendeki kadınlara benzemem, beni bu yüzden davet ettiğini bilseydim gelmezdim!"


Cenk böyle bir cevap beklemiyordu, kadını elinden kaçırıyordu..


" beni yanlış anladın hatta ben kendimi yanlış ifade ettim!" ceylinin öfkesini dindirmeliydi...


" ben bir şeyler içeriz diye demek istemiştim "


" Hayır teşekkürler bu arada davet içinde teşekkür ederim iyi akşamlar.." arkasına dönüp aracına yürüdü binip gaza bastı...


Cenk sinirle kendine küfretti! demek ki neymiş her kuşun etti yenmezmiş cenk bunu anlamıştı bu gece ama bu kadının peşini bırakmayacaksın....


Diğer bölümde görüşmek üzere.... 🍂


 


 

Loading...
0%