@lavinakara_
|
Merhaba arkadaşlar okumalar iyi ama yorum ve yıldız verilmiyor bu hoş değil size elimden geldiği kadar zaman ayırıp yazıyorum ama emeğimin karşılığını almamak, hoş değil.... İyi okumalar yorum ve yıldızları unutmayın lütfen ✨ ✨ ✨ Aracı sürüyordum, minik ahu çok yorulmuştu arka koltukta uyuya kalmıştı bütün Akvaryumu gezmiştik hemde iki defa üst üste ahu heyecanını öyle bir atmıştı ki öyle bıcır bıcır koşuyor akvaryum camlarına yaslanıp balıklara bakıp gülüyordu bu halleri o kadar tatlıydı ki daha avmden çıkmadan kucağımda uyuya kalmıştı bile... Kurban olurum kızıma... Karargaha geçip aracı park ettim ses çıkarmamaya özen göstererek çıktım araçtan ahunun tarafına geçip sessizce onu koltuktan çıkarıp kucağıma aldım hafif uyanır gibi oldu "uyu babacım" tekrar uykuya dalmıştı kapıyı kapatım ama bagajdaki poşetleri alamazdım ahu uyanabilirdi... O sırada bana doğru gelen Serkanı gördüm, "komutanım" kısık sesle konuşmuştu ahunun uyuduğunu fark etmişti... "Serkan ahudan dolayı bagajdakileri alamıyorum sen alabilir misin?" "alırım komutanım siz gidin ben gelirim" başımı sallayıp lojmana doğru yürüdüm kendi kartıma çıkıp sessizce eve girdim kapıyı açık bırakarak ayakkabılarımı ve ahunun ayakkabılarını çıkararak yatak odasına doğru yürüdüm, içeri geçip yatağı açıp minik kızımı içine koydum... Şuan uyuyordu ama uyandığında aç olucaktı onun için yemek yapmalıydım yatak odasından sessizce çıkıp kapıyı kapattım, serkanda tam o sırada içeri giriyordu... Durdu, "komutanım buyrun alın" ona baktım "işin var mı?" "Yok komutanım" "içeri gel bir çay içelim uzuna zamandır seninle yanlız konuşmadık" yüzünde Bi sırıtış oldu ayakkabılarını çıkarıp içeri geçti, ona doğru yürüyüp poşetleri elimden aldım, onları odaya bırakarak salona döndüğümde Serkan oturmuştu... "çay mı kahve mi?" hemen ayaklandı, "siz oturun ben getiririm komutanım" başımı sağa sola salladım bu çoçuk değişmiycekti... "yürü mutfağa gidelim"gülüp arkamdan geldi çay koydum oda mutfağın balkonunda oturmuştu... Gidip yanına oturdum.. " nasılsın komutanım "Derin nefes aldım... " yaşamaya çalışıyorum "gözlerimdeki o hüznü görmüştü, gerçekten öyleydi perisiz yaşamak olmuyordu karım benim nefesimidi... Ne kadar dik durmaya çalışırsam çalışayım tökezliyorudum bu düşüncelerden çıktım... " sen nasılsın Annen ne yapıyor durumu nasıl? "Serkan şehit çoçuğuydu bir kardeşi var ela öğretmenliği okuyordu, Serkan babasının yolundan gitmişti... Çok zor şartlarda yaşamışlardı babası ve annesi kaçarak evlenmişlerdi, dedesi 'benim askere vericek kızım yok diyerek' vermemişti.... Tek çare kaçmakta bulmuşlardı, Serkan 10 yaşımdayken babaso şehit olmuştu kardeşi o zaman 6 yaşındaydı ortada kalmışlardı baba tarafındaki akrabalar istememişti onları, dedesi zaten silmişti kızını.... Serkanın annesi Gülay abla elinde var olan şehit maaşıyla bir çorbaçı dükkanı açıp kızını ve oğlunu büyütmüştü Serkan bazen annesinin yanında diğer günlerde sanayide çalışmıştı... Çok zor hayatları olmuştu..... "iyim komutanım çok şükür annemde iyi ona ahudan bahsettim bizim memlekete yolu düşerse kesin ahuyu getirsin dedi komutanım sizede selamı vardı" tebessüm ettim... "Aleyküm selam bir gün yolumuz tokata düşerse gideriz inşallah" o sırada çay kaynamıştı çayı halledip sohbet ettik... "komutanım kız babası olmak nasıl bir duygu?" perinin doğumunu hatırladım aslında o gün bırakmıştım mesleği kaybediyordum az kalsın ikisini görevden biraz geç gelmiştim eve geldiğimde ışıklar yanmıyordu, yüreğimi bir telaş kaplamıştı, arabadan nasıl indim hızlıca eve gittim bilmiyorum hani diyorlar ya insan hisseder gerçekten öyle.... Kaç defa zile bastım açılmamıştı şansıma o gün anahtarı karargahtaki dolapta unutmuştum telefonlara cevap vermemişti, arka bahçeden dolanıp içeri girmeyi düşünürken gördüğüm şeyle donup kalmıştım, peri merdivenlerin orda yerde kanlar içindeydi... O an o camdan kapıyı nasıl kırıp içeri girdiğimi periyi aldığım gibi arabaya koştuğumu gercekten bilmiyordum oan o kadar tuhaftı ki resmen Azraile yarışa gitmiştim... Bilinci kapalıydı başı kanlar içindeydi, en ağırı da kanaması vardı, ne kadar seslensem bağırsam çağırsam hiç bir şekilde bir tepki alamamıştım,hem sakin kalmaya çalışıyordum yarım saat süren yolu ben 10 dk gelmiştim.... Hemen ameliyata alınmıştı o gün yaşadığım çaresizlik beni mahvetti hem kızım hem karım, tüm ailem tim gelmişti, evin içinde salon mutfak vb gibi yerelde güvenlik kamerası vardı... Abim onlara ulaşmıştı, izlediğimde peri bir ara dengesini kaybedip sarsılıyor dengesini yeniden kurarak bir iki adım daha atıyor ama birden ne olduğunu anlamadan yeniden dengesini kaybedip merdivenlerden aşağıya düşüyor ne kadar tutunmaya çalışırsa çalışsın tutunamıyor... Yere yığılıp kalıyor daha bilinci kapanmamıştı, düşerken elinde olan telefon uzağa düşmüştü sürüklenerek oraya kadar gidip zar zor şekilde telefonu alıyor, orda beni arıyor... Ne kadar göreve gidersem gideyim kapalı olmayan telefonum,o gün kapalıydı.... Başkasını arıyamadan gözleri kapanıyordu, bunu izledikten sonra geçirdiğim sinir krizi çok ağırdı... Karım benden yardım beklerken benim telefonum kapalıydı... Kaç sakinleştirici iğne yediğimi hatırlamıyorum halada suçluyorum kendimi halada... O gün verdim kararımı ben o gün yıllarca emek verdiğim mesleğimden istifa ettim... Saatlerce beklemiştim o ameliyat kapısında sonunda açılmıştı perinin ameliyatı iyi geçmişti ama kızımın durumu iyi değildi, yaşama riski çok düşüktü peri düşerken karnının üstüne düşmüştü ne kadar eşiyle korumaya çalışırsa çalışsın ... Minik kızım zarar görmüştü.... Peri bir hafta yoğun bakımda kalmıştı, gözlerini açmıştı o gün öldüm diyen ben yarımda olsa tutunmuştum hayata ilk kızımızı sormuştu ne kadar saklamaya çalışırsak çalışalım peri anlamıştı kızımızın hayati tehlikesini gözleri dolu dolu bana baktı hiç bir şey demedi... Ben bağırıp çağırmasını beklerken tam tersi dimdik ayakta durdu hiç isyan etmedi evleri hep karnındaydı her fırsata Ahuyla konuşuyordu. Doktorun söylediklerinden hiç dışarı çıkmıyordu normalde doğumun bir ay kalmıştı...yaklaşık bir ay boyunca hastanede kalmıştık her an bir şey olabilir diye.... Tüm ailem bazen tim bir ay boyunca bizi hiç yanlız bırakmamamışlardı, herzaman yanımızdaydılar ama perinin ne kadar bahsetmesede gözü hep kapıdaydı, ailesini bekliyordu... Bu haline dayanamamıştım annesini arayıp perinin ona ihtiyacı olduğunu söylemiştim hiç bir şey demeden telefonu yüzüme kapatmıştı. Bundan hiç periye bahsetmedim... günler böylece geçip gitti.. Kızımın durumu bir ara kötülemeye başlamıştı acil sezeryana girmesi gerekiyordu perinin ama peri kabul etmemişti kim ne derse desin hiç bir şekilde ikna etmemeişlerdi, ne yaptıysam peri kabul etmemişti.... Sorumluluk bize bırakılmıştı, peri inatla kızını sağlıklı şekilde doğurmak istiyordu, nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde ahunun değerleri normale dönmeye başlamıştı, annesinin karnında iyleşiyordu... Doktorlar bile inanmamıştı bu duruma... Ahu hepimize inat sımsıkı tutunmuştu hem annesine hemde hayata, benim kızım çok güçlüydü....
Diğer bölümde görüşürmek üzere.... 🍂 Arkadaşlar sınırlama getirmek istiyorum o yüzden 15 yıldız olmadığı sürece diğer bölüm geç gelicektir.. |
0% |