Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@lavinia_2003

Sabahın ayazı tüm vücudumu sarmıştı. Evin içerisinden en çok geçirdiğim zaman bu balkondu. Sigaranın ucundaki düşmek üzere olan külü işaret parmağımla sigaraya vurarak kül tabağına düşürdüm telefonun ekranınla bakışmaya başladım. İki seneden beri tutmaya çalıştığım duygularımı artık neredeyse bastıramıyordum. Parmaklarımı ekranın üzerine sanki bir şeyler yazar gibi gezdirerek kendi kendimi cesaretlendirmeye çalıştım. En sonunda Deniz hocanın profiline girerek ilk mesajımı attım. Sabah sabah yazmak tuhaftı biliyordum ama delicesine yazmak istiyordum.

 

Defne: Günaydın hocam.

Deniz:Günaydın Defneciğim.

Defne:Nasılsınız hocam?

Deniz:Ben iyiyim. Sen nasılsın?

Defne:İyiyim bende.

Deniz:Ne oldu yine aklına takılan bir sorun mu var?

Defne:Yok hocam öyle bir günaydın demek istedim sadece.

Deniz:Pekii. Tekrardan günaydın o zaman.

Defne:Hocam şey iki gün önce sizi görmüşler dışarıda.

Deniz:Evet ben de bir insanım ve dışarıya çıkıyorum.

Defne:Yok hocam öyle değil. Yanınızda bir kızla görmüşler.

Deniz:Toplanıp dedikodumu yapıyorsunuz yani. Anladım.

Defne:Yok hocam hayır. Yani yanlış anladınız.

Deniz:Evet Defne neyi merak ediyorsun. Dinliyorum.

Defne:Öyle rastgele görmüşler sizi. Konusu açıldı da birden. Sizin yanınızda birini görmeye de pek alışık değiliz. Hayatında biri mi var acaba dedik kendi kendimize.

Deniz:Dediniz?? Evet bu konunun sonu nereye bağlanacak çok merak ediyorum.

Defne:Okulda en sevilen öğretmen olduğunuz için bizler de mutlu olmanızı isteriz. Ben de duyunca sizin adınıza sevindim. Tebrik etmek istemiştim. Umarım mutlu olursunuz.

Deniz:Güzel düşünceleriniz ve beni düşündüğünüz için teşekkür ederim.Arkadaşlarına söyle yanımda Gördükleri kişi benim kız kardeşim. 2 gün önce beni ziyarete gelmişti.Yani düşündüğünüz gibi bir şey yok.

Defne: Haa öyle mi. Biz yanlış anlamışız o zaman hocam kusura bakmayın.Ama olsun illaki biri girer hayatınıza umarım ileride mutlu olursunuz.

Deniz: sen pek ilgilendin bu konuyla.

Defne: yok hocam ben sizi sevdiğim ve mutlu olmanızı istediğim için öyle Söyledim.

Deniz: Teşekkür ederim Defneciğim ama ben özel hayatım hakkında konuşmayı sevmem yine de güzel düşüncelerin için teşekkür ederim.

 

Elimdeki bitmek üzere olan sigaraya baktım ve söndürüp paketten bir dal çekip yenisini yaktım. Hayatında birinin olup olmaması içimde oluşan sorulardan bir tanesiydi. İki gün önce sahile indiğim sırada ki ben genelde sürekli gittiğim yer sahildir. Tam bir deniz insanıyım çünkü. Deniz havası hep bana iyi gelmiştir. O sırada Deniz hocayı yanında bir kız ile yürürken görmüştüm. Acaba mı diye içimden geçirmedim desem yalan olur.

Ama tabiki o özgürdü. O benim gibi değildi ki. O benim gibi yanmıyordu ki. O benim gibi beni en başından tanımıyordu ki. O benim gibi sevmiyordu ki…


Biten sigarayla birlikte içeriye geçtim. Okulların açılmasına birkaç hafta kalmıştı. Bu kadar az kalmışken benim yaptığımsa delilikten başka bir şey değildi. Kalp ile mantık arasında çok ince bir çizgi var aslında. Ve ne tarafta duracağına sen karar veriyorsun eğer kalbinin tarafına geçtiysen bir daha mantık kısmına geçemiyorsun. Sanırım şu an bende tam olarak bu haldeyim. Karşı koyamıyordum, yapamıyordum. Ne ara ona bu kadar bağlanmıştım ve ne ara onu kendimden bile fazla düşünür olmuştum. Hoş ben hiçbir zaman kendimi düşünmemiştim ya zaten neyse.

 

 

Akşamı nasıl ettim bilmiyorum. Birkaç arkadaşımla öyle dışarıda buluşup kafa dağıttıktan sonra eve geldim. İnanılmaz derecede başım zonkluyordu. Elime aldığın ağrı kesiciyi suyla birlikte yuttum ve yatağa uzanıp kaldım. Uzandığım yerden öylece boş tavanı izledim . Elim istemsizce telefonuma gitti ve yine onun profiline girdim. Dışarıdan bakan belki de beni takıntılı bir sapık zannedebilirdi. Ama benim ki ilk görüşte aşktı. Daha doğrusu ilk kurtarışta.

 

Defne: hocam

Deniz: Efendim Defne

Defne: Bir şey soracaktım.

Deniz: okulda bu kadar soru sormuyordun.

Defne: Rahatsız ettim sanırım kusura bakmayın.

Deniz: Yok yok sor.

Defne: Hocam şey bu sene son senemiz ya matematik konuları ağır mı olacak?

Deniz: Yani evet ama çalışana biliyorsun ki zor değil. Yanlış hatırlamıyorsam seninde notların iyiydi zaten o yüzden endişelenecek bir şey yok.

Defne:. Yok endişe değil zaten son sene ya panik oldum biraz merak ettim.

Deniz: Panik olmana gerek yok çalışırsan zorlanmazsın.

Defne: Zaten siz güzel anlatıyorsunuz dersi o yüzden konular anlaşılıyor.

Deniz: Teşekkür ederim ama benlik bir durum değil. Güzel dinlenir ve tekrar yapılırsa her öğretmen anlaşılır.

Defne: Öyle tabii ki ama sizin dersinizde hiç sıkılmıyorum mesela öğrencileri sıkmadan anlatıyorsunuz.

Deniz: Sıkılmamana sevindim teşekkür ederim güzel görüşlerin için.

Defne: peki bu seneki konular için önerebileceğiniz kaynak var mı. Varsa siz bana söyleyin ben gidip alayım hem konulara bakmış olurum.

Deniz: Kaynaklar var tabii olmaz olur mu ama bence erken. Bana kalırsa okullar açılana kadar tatilinin tadını çıkar. Zaten okullar açılınca ben seni almanız gerektiğini söylicem şimdiden kafanı karıştırma.

Defne: Peki hocam siz öyle diyorsanız.

Deniz: Öyle diyorum. Kalan zamanını güzel değerlendir. Tatildeyken bile sürekli ders düşünürsen çabuk sıkılırsın.

Defne: Ben sizden sıkılmam.

Deniz: Nasıl?

Defne: yani dersinizden. Matematik dersini seviyorum ben.

Deniz: Çok sevebilirsin. Çok sevdiğin bir müziği düşün her gün dinlersen çabuk sıkılırsın ve Artık başka müzikler dinlemeye başlarsın. O yüzden çabuk sıkılmamak için sürekli matematik olmaz. Biraz da olsa kendine ve başka şeylere de vakit ayır.

Defne: Demek ki siz bir şarkıyı tam anlamıyla sevmemişsiniz hocam. Çünkü ben bir şarkıyı hiç sıkılmadan sürekli başa sarıp sarıp dinliyorum.

Deniz: Hala matematik mi konuşuyoruz??

Defne: Hâlâ matematik konuşuyoruz hocam.

Deniz: Bak eğer herhangi bir sorunun varsa sana yardımcı olabilirim.

Defne: Yok hocam teşekkür ederim sizin de dediğiniz gibi matematik konusunda kendimi fazla sıkmam. Size iyi günler.

 

Elimdeki telefonu yatağın kenarına fırlatarak tavanla bakışmaya devam ettim. Bilmiyordu ki başa sarıp sarıp dinlediğim şarkı aslında onun ta kendisiydi. Normalde matematikten nefret eden hatta gram anlamayan bir öğrenciydim hep. Bu durum Deniz’i tanıyana kadar da böyle sürüp gitti. Şunu anladım ki bir insanı tam anlamıyla severseniz eğer onunla ilgili olan her şeyi de sevesiniz geliyor. Deniz’e olan sevgim matematiği bile sevmeme neden olmuştu.

 

Loading...
0%