Yeni Üyelik
2.
Bölüm
@laviniaa

Sabah suratına çarpan yastıkla yerinden fırlayıverdi Leyla . Güç bela açtığı gözlerle karşısına bakmaya çalıştı. Henüz her şey bulanıktı . Ama bunu kimin yaptığını tahmin etmek pek de zor değildi .

"Ana rahat bırak beni 5 dakika daha uyuyayım " diye mızmızlandı

" Kalk Leyla kalk akşam oldu sen uyanana kadar , danaların samanı verilecek ben , sığıra katmaya gedeyom bizim inekleri , senle ağıldaki hayvanların samanını yemini dök önlerine yoksa yetişmeyecek kahvaltı " dedi .

"Safiye ablam yapmıyo muydu bunları ana " diye söylendi Leyla .

 

" Ablanın etini yeme evlenecek kız şurda sayılı günü kaldı gah gız benim depemin tasını attırma " diyip bi daha fırlattı yastığı kafasına Leyla' nın

 

" Of ana of" diyip , güç bela giyindi üzerini Leyla .

 

Ne bitmez çilem varmış ben okuyacaktım böyük adam olacaktım diyip huysuzlandı .

 

Kalktı entarisini giydi başına örtüsünü bağladı pek de becerebildiği söylenemezdi saçlarını örüp iki yandan çıkardı ayaklarına bez ayakkabılarını giyip ağıla yürüdü . Annesinin dediklerini binbir zorlukla yaptı . O ineklerden korkuyordu . Bi kere hayvanların kocaman boynuzu vardı . Anlamazdı hayavn bakımından.

 

O sadece kedisine bakardı. Minik karameline . Ayağına dolanan kediyi kucağına aldı . A benim ballı turtam , mis kokulum , çiykin suyatlı kedim diye sesini bebeksileştirerek yavru kedisini öpmeye başladı . Yavrucak mırıl mırıldı. Hemen azıcık dolaptan süt çıkarıp suyla karıştırıp yavrucağın önüne koydu .

 

" Aman paşam çabuk iç anam görürse beni terlikle kovalar " demeyi de ihmal etmedi.

 

Anası sevmezdi yavruyu tüy döküyordu evin içine . Yemeklere girerse babası kızardı .

 

Olsun dedi Leyla benim bi evim olsun hep evin için bakıverecem sana Karamel dedi Leyla kedinin başını okşayıp sonra sofrayı hazır etmeye başladı . Her şeyi yerleştirdi bir bir sofraya . Babası akşam pancar sulamaya tarlaya gitmişti. Sabahları pek sıcak olduğundan gece yapıyordu işleri köylüler .

 

Babası içeri girince sarı çizmelerini çıkarmaya çalıştı . Çıkmıyordu bir türlü bu zıkkımlar . Leyla yardım edeyim baba diyip beliriverdi arkasında . Babasının ödü koptu bi anda.

 

" Eşşek sıpası aklımı aldın" dedi gülerek.

Leyla babasının çizmeaini çıkarmaya yarıdm etti annesi de gelmişti sarıldı babasına annesi .

"Hoşgeldin Kazım Bey dedi ."

"Hoşbulduk Sultan hanım " diyip gülümsedi eşine Kazım Bey. Pek severdi eşini . " Halletinmi dediklerimi yavrum " dedi annesi .

"Halletim ana sofrayı bile hazırladım" dedi Leyla .

 

"Afferim akıllı guzuma , benim gözel yavrum. " dedi .

 

Leyla sırıtarak baktı anasına gidip ablasını ve kardeşini uyandırdı.

 

Hep birlikte güzelce kahvaltılarını yaptılar .

 

"baba ben ne zaman meketebe gidecem " dedi Yasemin.

 

"Allah izin ederse bu sene pamuk gızım" dedi babası .

 

Küçük kızın gözleri parıldadı .

 

"Çantamda olacak demi baba " dedi yine ışıl ışıl gözlerle .

 

"Olacak tabi yavrum ,olmaz olur mu heç .

 

Leyla ablan getirip götürecek seni her gün ." dedi.

 

Bu kez gözleri Leyla' ya döndü Yasemin'in .

 

"Abla ödev de verecek mi Muallim bana " diye sordu . Yine soru sorma zamanı tutmuştu küçük civcivin .

 

" Nerden bileyim Yasemin mektebe mi gittim sanki ." dedi Leyla

Üzülmüştü ama belli etmemişti .

Pek okutulmazdı eskiden kız çocukları . Anasının babasının durumu da iyi olmayınca okutamamıştı yavrularını . Leyla 'nın içinde hep ukte kalmıştı okumak . Ahh Ah dedi içinden keşke okuyabileydim bende .

 

Kahvaltıdan sonra herkes işinin başına geçti. Leyla da sofrayı toplamış bulaşıkları yıkamaya başlamıştı .

 

Ablası da yanında yerlere süpürge tutuyordu . Çalı süpürgeyle.

"Kız abla" dedi Leyla .

"Efendim ablacım " dedi ablası .

"İşleri bitirince Çerçicinin yanına gidelim mi bugün gelecek ya hem sana elbise bakarız düğününe ne kaldı hem de bana "dedi .

 

" Bilmem ki Leyla anamlar ne der ." dedi Çekinerek .

 

"Ne diyecek abla az buğday alırız takas ederiz elbiseyle hem Vakkas emmi takas ediyor buğdayla sanki para mı vereceğiz ." dedi Leyla.

 

"Tamam o zaman hadi hallet bulaşıkları da çıkalım yola kaçırırız yoksa çerçiciyi ." Dedi ablası.

 

Çarçabuk halleti bulaşıkları Leyla sonra yanlarına buğday alıp beklediler yolda çerçiciyi.

 

Kamyonet durunca köyün kadınları birikti başına hepsi birer elbise ,yazma, alıyor kimisi ip , kimisi çocuklarına kıyafet bakıyordu . Çok seviyordu Leyla Vakkas emmisini . Derken bir elbsie gördü Leyla gülkurusu şahane bir elbiseydi . Tam uzanacakken bir el daha dokundu elbiseye hışımla döndü diğer tarafa Leyla . Bu Ayferdi .

 

" Çek elini Ayferben alacağım bu elbiseyi ." dedi Leyla . Ancak Ayfer oralı bile olmamıştı .

 

"Nerden belliymiş ben gördüm ben alacağım . " diye tutturdu aslında alacağından da değildi ama bu Leyla ' ya oldu olası gıcık olurdu.

 

"Elbisemden elleri çek Ayfer seni parçalarım ." diye tısladı Leyla .

 

"Nerden senin elbisen oluyormuş sümüklü Leyla " dedi Ayfer .

 

Kadınlar biraz geri çekilmiş ikiliyi izliyorlardı .

 

"Bana bak Ayfer önce ben gördüm bu elbise benim eğer elini çekmezsen olacaklardan sorumlu değilim haberin olsun" dedi Leyla .

 

"Bana bak Leyla sen çok olmaya başladın hadi bakalım el mi yaman bey mi " diyerek girdiler birbirlerine .

 

Ablası ve diğer kadınlar çığlık atarak ayırmaya çalıştılar ikiliyi ama nafile Leyla yapışmıştı bi kere Ayferin saçlarına .

 

Nuh diyor peygamber demiyordu bırakmıyordu kızın saçlarını.

 

Tabiri caizse ikili yerlerde yuvarlanıyordu. Ve her tarafları toz toprak içinde kalmıştı. Derken ilerdiden bir ses duyuldu .

 

" Muallim geldiii , muallim geldiiii , vallah billah yalan demem köyümüze muallim geldiiii. " diye ortalığı yıkıyordu bir çocuk . Herkesin gözü çocuğun arkasında valiziyle bu tarafa doğru gelen takım elbiseli adamı incelerken Leyla ellerindeki tutam tutam saçlara bakıp sırıttı ve hemen elbiseyi aldı .

 

"Vakkas amca ben alıyom elbiseyi söyle kaç para " dedi. Adam şaşkınlıkla bakakaldı bu haylaz kıza sanki az önce saç baş kavga eden o değildi.

" Sende ne kadar var kızım " dedi.

Leyla buğdayları verdi ve arkasına döndü.

Biri geliyordu . Bir erkek aman pek te cengaver bişeye benziyordu . Boylu boslu , yakışıklı bi adam . Saçları jöleli , üstünde jilet gibi bir takım ayağında güzelim ayakkabılar . Herkesin gözü adamda .

 

Adam utanıverdi birden bu kadınların hepsi de ona bakıyordu . Hiçmi erkek görmediler acaba dedi içinden . Az önce ne görmüştü öyle iki tane kız saç baş kavga ediyorlardı . Kavga eden kızlardan birine takıldı gözü o ona bakmıyordu . Kavga biter bitmez hemen seyyar elbise satıcısının arabasındaki bir elbiseye sarılıp almıştı . Demek bu yüzdendi kavga adam güldü içinden . Çetin ceviz bıcırık seni dedi.

 

Derken o kız da döndü kendisine . Adam bocaladı birden göz göze gelince kehribar rengi gözler sapsarı tozla kaplı saçlar ve olabildiğince güzel bir çehre . Hemen döndü önüne Balamir . Köy yeriydi burası . Annesi aman oğlum köy yeri farklıdır . Dedikodu çabuk yayılır pek dikkat edesin haline tavrına demişti .

Sözleşmeli olarak geldiği yerin bir köy okulu olacağını nerden bilebilirdi .

 

Önündeki çocukla kalacağı yere doğru ilerlemeye devam etti . Arkasında kendine hayran hayran bakan onca kadını bırakarak.

 

Ablası ile elbiselerini alıp eve doğru yürümeye başladı Leyla bir yandan da saçındaki ve üstündeki toz topraktan kurtulmaya çalışıyordu .

 

"Beni sen kalpten mi götüreceksin Leyla . Kaç yaşına geldin , elbise yüzünden kavga etmek ne demek "diye azarlıyordu Onu ablası

 

Oh olsun dedi içinden Leyla . Benim olan benimdir kimselere yar etmem diye de gülümsedi .

 

Yürüyerek eve geldiler ve yemekleri hazırlayıp anne babalarını beklemeye başladılar .

 

Gün bitince herkes odasına çekilip binbir düşünceyle uykunun kollarına kendini teslim etti.

 

Leylanın ise aklında bir çift yeşil göz vardı . Derin derin bakan yeşil gözler ...

 

 

 

 

 

Loading...
0%