14. Bölüm

10. ADALETSİZLİĞİN RENGİ

lavinia
laviskoo7

Eğitim alanının ortasında, herkesin bakışları üzerimdeyken, kazandığım dövüşün ardından adeta içimde bir zafer hissi kabarmıştı. Lior yerdeydi, nefes nefese kalmış ve mağlubiyetin ağırlığını taşıyordu. Ancak bu zafer hissi fazla uzun sürmedi. Kalabalığı yaran o sert ses kulaklarımda yankılandı.

 

“Dora!”

 

Eğitmen.

 

Bağırışı, soğuk ve öfke doluydu. Bana doğru hızlı adımlarla yaklaştığında, o sakin ve otoriter hali yerini kontrol edilemeyen bir kızgınlığa bırakmıştı. Kalabalık geri çekilmiş, olanları izliyordu. Eğitmen önüme geldiğinde bakışları beni adeta delip geçiyordu.

 

“Ne yaptığını sanıyorsun?” dedi alçak ama sert bir sesle.

 

Kollarımı göğsümde kavuşturdum, gözlerimi ona diktim. “Dövüşüyordum,” dedim umursamaz bir tonda. “Sonuçta burası bir dövüş akademisi, değil mi?”

 

Eğitmen kaşlarını çattı. “Bu yaptığın, dövüş değil. Bu yaptığın, kontrolsüz bir öfkeydi. Akademinin kurallarını hiçe saydın.”

 

“Lior bana hakaret etti,” dedim, sesim yükselmeye başlıyordu. “Ailemle, geçmişimle alay etti! Ne yapmam gerekiyordu? Sessiz mi kalmalıydım?”

 

“Evet, sessiz kalmalıydın!” diye karşılık verdi, sesi giderek sertleşiyordu. “Bu akademide duygularına yenik düşemezsin. Burada herkes seni izliyor. Her hareketin senin kim olduğunu gösterir!”

 

Ona doğru bir adım attım, kalabalığı tamamen unutarak. “Beni kim olduğumla değil, yaptıklarımla yargıla o zaman! Lior’a karşı koydum, çünkü bunu hak etti!”

 

“Bu senin kararın değil!” diye bağırdı eğitmen. “Sen bir öğrenci olarak buradasın, akademiyi temsil ediyorsun. Ama yaptığın şey tamamen disiplinsizlik. Kendini haklı çıkarmaya çalışma.”

 

Bu sözler içimde bir şeyleri ateşledi. “Sen bana güvenmiyorsun,” dedim sert bir sesle. “Her zaman bir hata yapacağımı düşünüyorsun. Her zaman beni kontrol etmeye çalışıyorsun.”

 

Eğitmenin gözlerinde bir anlık bir parıltı gördüm. Belki de beni anlamaya çalışıyordu, ama o kadar sinirliydim ki fark etmedim. “Sana güvenmiyorum,” dedi sonunda, sert bir sesle.

 

Bu sözler içimdeki öfkeyi daha da körükledi. "Güvenmiyorsun?” dedim, alaycı bir şekilde gülerek. “Ben sana güvenmekle büyük hata etmişim, neden burdayım o zaman neden getirdin buraya”

 

Eğitmen derin bir nefes aldı, sanki kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama yüzündeki öfke hâlâ silinmemişti. “Buradasın çünkü potansiyelin var,” dedi. “Ama bu potansiyel, kontrol edilmezse bir lanete dönüşebilir. Ve ben bunun olmasına izin vermeyeceğim.”

 

“Beni bir lanet gibi görüyorsun, değil mi?” diye bağırdım, gözlerim dolmaya başlarken. “Beni buraya alıp sonra her hareketimi yargılamak için mi getirdin? Beni desteklemek için değil değil mi?”

 

“Destek mi?” dedi alaycı bir sesle. “Destek hak edene verilir, Dora. Sen hâlâ bunu hak ettiğini kanıtlamadın.”

 

Bu sözler kalbime bir hançer gibi saplandı. Gözlerim dolmuştu ama ağlamayacaktım. Gözlerimi ona dikerek, daha da sert bir şekilde konuştum. “O zaman neden buradayım? Neden hâlâ beni bu akademide tutuyorsun? Eğer bana güvenmiyorsan, neden bırakmıyorsun, ne değişti 1 günde?"

"Çok şey değişti Dora"

sonunda hiçbir şey söylemeden arkasını döndü ve uzaklaştı. Onun gitmesini izlerken, içimde hem öfke hem de bir kırgınlık vardı. Onun beni gerçekten anladığını, desteklediğini hissetmek istemiştim. Ama her şey daha da kötüye gitmişti.

 

Arkasından sessizce fısıldadım, kendime bile duyuramayacağım bir sesle: “Bir gün, sana ne kadar güçlü olduğumu göstereceğim.

 

 

 

Bölüm : 25.01.2025 22:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...