Merhabaaa

Nasılsınıızzz umarım iyisinizdiirrr

Hemeenn bölüme geçeliiimm

~

Dilim tutulmuştu Berdan ise benden bir cevap bekliyordu kendimde o cesareti topladım.

-EVET EVET EVET.

Bir anda beni kucağına alıp döndürmeye başladı. Sonra beni yere indirdi. Ama bu seferde kafasını boynuma soktu ve orda nefes aldı. Birnevi kokumu soludu yani.

-Çok mutluyum, çok mutluyum.

-Bende bende.

Kafasını boynumdan çıkarıp parmaklarını dudaklarımın üzerine koydu.

-Burası çizgi halinden kurtulmazsa benim cehennemim. Ama eğer şurası bir çizgi halinden kurtulduğu zaman cennetteymişim gibi hissettiriyorsun.

Gülümsedim.

-İşte öldüm ve gideceğim yer cennet oldu.

Sonrasında parmağıma yüzüğü taktı.

-Hiçbirşey için pişman olmayacaksın sana söz veriyorum.

-Sende pişman olmıyacaksın.

-Haydi bakalım gidelim bir güzel yemeğimizi yiyelim.

Ellerimizi birleştirdi ve arabaya yürüdük. Benim kapımı açarak beni bindirdi. Ellerimizi bıraktı ve hızla kendi yerine oturunca tekrardan ellerimizi birleştirdi.

Habire bir bana birde yola bakıyordu. İçimde duygu patlaması yaşıyordum ve habire sırıtıyordum. Şuanda benim ailem yoktu ne anlardımki sevgi nedir aşk nedir ? Ben öğrenmedim. Birden bire kalbimde yeşerdi o duygular, o kara bakışları. Ama en çok merhametine aşıktım. Onu çok seviyordum. Hemde öyle çok seviyordum ki bırakmak şöyle bir dursun ayrılmak dahi istemiyordum. Hep yanı başımda olsun istiyordum.

Ben içimde düşünürken bir kır bahçesine gelmiştik. Yeri ve mekanı çok güzeldi. Etrafı ağaçlarla çevrili küçük biryerdi. Çok az insan vardı onlarda ya sevgili yada nişanlı olsalar gerek.

Bizde içeriye girerek masaya oturduk. siparişleri verdikten sonra beklemeye başladık. O anki sevinçle konuşmaya başladım.

-Teşekkür ederim herşey için.

-Asıl ben teşekkür ederim bana böyle bir hayat bahşettiğin için.

Ben ya ben mafya olan ben. Oda ağaydı ne kadar katı olmamıza rağmen şimdi ikimiz sevgiliydik. Ve ikimizinde bir çocuktan farkı yoktu. Fakat berdanı galiba aslanken kediye dönüştürmüştüm. Biraz seslide olsa gülmüştüm berdanda ne olduğunu anlamayarak bana baktı.

-Ne oldu?

-Birşey diyeceğim ama kızmayacaksın?

-Tamam kızmayacağım söyle.

-Ben seni aslanken kedi yaptım farkındamısın?

-Herkese aslan sana kediyiz. Hanıma karşı boynumuz kıldan incedir ve hanım vatan gibidir. Onu üzemez ve ezemeyiz. O hep göklerde yani başlarımızın üzerindedir.

-Allah Allah öylemiymiş. Aşk senin kafanamı vurdu ne? Veya ateşin falanmı var acaba?

Elini anlına koymaya çalışıken kendini geri çekti.

-Nereye vurdu bilmem ama acayip sarstı ve beni kendime getirdi.

Gülümsedim o sırada yemekler geldi ellerimizi bırakarak yemek yemeye başladık.

Yemeklerimiz bittikten sonra o kahve söylerken ben sadece limonata söylemiştim. Berdan böyle olmaz deyip yanına pasta dilimi söylemişti bana.

Sadece birbirimize bakıyorduk. Sanki başka kimse yok gibi, sanki ellerimiz birbirinden ayrılırsa yok olacakmışız gibi.

Tabiki aramıza yeliz hanım gibi giren garsonu saymazsak.

Ben pasta yemeye ve limonata içmeye o kadar odaklanmıştım ki ağzımı yüzümü kirlettiğimden haberim tam olarak yoktu.

Berdan kalktı. Bende anlamayan gözlerle ona bakıyordum. Masadaki ıslak mendilden 1 tane alıp bana doğru eğildi ve ağzımı yüzümü temizledi.

-Teşekkür ederim.

-Rica ederim. 

Yerine oturdu ve kahvesini yudumlamaya devam etti.

Yarım saat sonra hesabı ödemiş ve mekandan ayrılmıştık. konağa doğru sürduğünde ise bir hüzün çökmüştü ikimizede ayrılacaktık çünkü. Arabayı durdurdu ve bana doğru döndü.

-Bu olmayacak şimdi ama bence biz bir an önce evlenelim.

-Evleniriz ama herşeyi sil baştan yapacağız.

-Nasıl?

-Kına falan olmamıştı zaten. Hamam hariç hepsine tamamım. Kınayı yapacağız, düğünü yapacağız ama bu sefer bilerek ve isteyerek.

-Evet öyle. 

-Tamam ben gidiyorum o zaman.

-Hiç göndermek istemesemde gitmek zorundasın. İyi geceler güzelim kendine dikkat et olurmu?

-Ederim merak etme iyi geceler.

Yanağına öpücük kondurup arabadan indim. Oda benimle beraber indi ve ikimizde evlere girdik.

Bahçeye baktığımda herkesin avluda toplanmış ve çay içiyorlardı fakat ben içeriye girince bana baktıklarını farkettim.

-Herkese hayırlı akşamlar.

Berivan hanım gülümsedi.

-Sanada kızım neşen yerinde maşallah.

-Evet evlenme teklifi aldım da.

-Kimden?

Biraz şaşırsamda yaşlılıkta olur böyle şeyler diyerek oturdum ve olan herşeyi anlattım onlara. Hepsi güler yüzlülükle beni tebrik ettikten sonra hepsinden müsade isteyip yukarı çıkmıştım.

Hemen banyoya girip bir duş almıştım daha sonrasında maske yapıp giyinmiştim.

Bayağı mutluydum ki dans ederek yapmıştım herşeyi.Daha sonrasında saçlarımı taradım, kollarıma ve dizlerime masaj yaptım. Son olarakta ilaçlarımı içerek yatağa yattım. Çok uykum gelmiş olmalı ki hemen uykular diyarına giriş yapmıştım...

Sabah kalktığımda ev yine herzamanki gibi sessizdi. Epeyden beri koşu yapmadığımı hatırladım. Hemen tayt tişört giyip kafama şapkamı takıp ayağımada spor ayakkabılarımı giyince hazırdım.

Arabamla en yakın yere gelmiş ve parkın içinde koşu yapmıştım 1 saate yakın. Telefonumu arabada unuttuğumu farkedince kendime içimden küfür ettim. Hemen arabaya koşarak telefonumu aldım. Tahmin ettiğim gibi Berdan endişelenmişti. Hemen aramaya karar verdim. Aradığımda anında açıldı.

-Alo, sevgilim günaydın.

-Daha gün ayamadı bana. Nerdesin kızım sen telefonlarıma bakmıyosun, evde değilsin, başına birşeymi geldi acaba diye düşünmekten kafayı yedirtecektin bana.

-Bir nefes al sevgilim. Ben iyiyim merak etme. Biraz kilo aldığım için koşmaya karar verdim. Parktayım gelebilirsin sende istersen.

-Konum at 10 dakikaya ordayım.

Hemen konum attım ve gelmesini bekledim. Geldiğinde ayağa kalktım o ise koşarak bana gelmiş direk beni kucaklayıp sarılmıştı.

-Çok korktum, çok korktum.

-Tamam korkma ağam bak karşındayım işte. Telefonu arabada unutmuşum sadece.

-Bir daha olmasın lütfen.

-Olmaz ağam merak etme hem yeter sarılma leş gibi ter kokuyorum.

Burnunu boynuma getirdi ve kokladı.

-Kendine leş gibi deme burası gayette güzel lavanta kokuyor. Kendimi lavanta bahçesinde gibi hissettim.

Ettiği kelimelerle kanatlanıp uçacaktım nerdeyse ama gerek yoktu.
İkimizde arabalarımıza binerken berdanında şirketi olduğunu ve orada birkaç işi olduğunu öğrendim.

Parktan sonra birbirimizden ayrılmıştık. Ben eve, o şirkete gitmişti.

Ben jet hızıyla yukarı çıkıp bedenimi yıkamıştım. Daha sonrasında hemen giyinerek aşağıya birşeyler yemek için inmiştim ki Berivan hanımın börek yaptığını gördüm.

-Günaydın kızım. Yenimi kalkarsın?

-Yok yeni kalkmadım. Parka biraz koşuya gitmiştimde kahvaltıyada yetişemedim.

-Yok kızım önemli değil. Şu yer bezini kaldır bak orada börekler olacak ne kadar istiyosan al. Dolaptada gazoz var iç güzelce.

-Teşekkür ederim berivan hanım.

Hemen tabak alarak börekleri koymuştum. Sonrasında dolaptan gazozu çıkararak bardağa koydum ve yemek için sedire çıktım.

Sedirde afiyetle kahvaltımı ettikten sonra mutfağa bulaşıklarımı götürüp yıkamıştım. Sonra odama çıkarak gelinlik bakmaya başladım.

Nerdeyse iki saate yakındır gelinlik, kaftan falan bakıyordum ama bulamıyordum. Yeliz hanımın aldıkları aklıma geldi.

Dolaptan çıkadım ikisinide yan yana astım. İkisinide deneyip fotoğraf çektim.

Gelinliğim dantel işlemeli , hafif göğüs dekolteli ve kabarık bir gelinlikti. Gayette güzeldi ve dirseğe kadarda dantel kol vardı.

Kaftanım ise yeşil renkte pullarla süslenmişti çokta güzeldi. Kaynanamın zevki güzeldi vesselam.

Onları tekrar yerine asarak yatağa oturdum çok iyiydim çok. Saate baktığımda akşam yemeğinin saatinin geldiğini gördüm hemen aşağıya indim ve ilk sofraya oturan ben oldum.

Berivan hanımın gelmesiyle yemekler yenmişti ardından çaylarında içilmesiyle herkes dağılmıştı odalarına.

Zaten konakta ben, Berivan hanım, Serhat, birde 3 yardımcı ben burda olduğum için burdaydı. Hem annesiyle uzun zaman geçirmiş oluyordu. Bugünde akşam olmuştu ve biz yine nikah tarihi almamıştık.

Yatağa sırt üstü yattım. Biraz tavanla bakışırken telefonumun çaldığını gördüm tabiki arayan berdandı.

-Efendim?

-Napıyosun lavanta kokulum?

-İyiyim sen napıyosun sevgilim?

-İyiyim bende yatmadan önce sesini duymak istedim ama.

-İyi yapmışsın. 

-Yarın bir toplantım var yarın sabah erken gideceğim iyi geceler lavanta kokulum.

-İyi geceler sevgilim. 

Telefonu kapatmıştık ama ben hala sırıtıyordum.

Lavanta kokulum. 

Ne güzel iltifattı o öyle sevmiştim bu kelimeyi.

Üstümü değiştirdim ve yattım. Biraz sonra uykumun geldiğini anlayarak lambayı kapatarak uyumuştum...

~

Yinee uzun bir bölümün daha sonuna geldiiikk

Fikirlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayınnn

Birde şuradaki yıldızı parlatsak çok seviniriimm ⭐

Birdahaki bölüme kadar sağlıcakla kalın görüşürüüzzz 🤎