Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@laydaavekitaplarii

Merhabaaa 

Nasılsınıızzz umarım iyisinizdiirrr

Tiktok ve instagram hesaplarımada göz atınnn

Tiktok:laydavekitaplariiii
İnsta:laydaavekitaplariiii

Edit yapabilir ve beni etiketleyebilirsinizz

Sizi seviyoruumm 

Hemeenncecik bölümümüze geçeliimmm

~

Şuanda polis karakolunda olmamıza kaç puan verirsiniz peki?

Taa sabaha gidelim.

SABAH

Sabah kalktığımda Berdandan bir mesaj vardı.

Berdan: Kalktığımda görürsün bu mesajı. Öğlen 1'de seni almaya geleceğim ve nikah günü almaya gideceğiz.

Tabiki ben zaten 12'de kalktığım için hazırlanmıştım. Berdanda beni almaya gelmişti. Kapımı açmış beni bindirmişti. Hatta bana iltifat etmişti. Hep bana lavanta kokulum diyordu herşey çok güzeldi.

Nikah günü almaya geldiğimizde kimliklerimizi verip nikah günü aldık. Haftaya salıya.

Ordan çıktıktan sonra napabiliriz diye düşünürken ben kahvaltı yapmadığımı söyledim. İlk biraz kızssada sonra yine iltifat etmişti. Dediğim gibi aslanı kediye çevirmiştim iyice.

Daha sonrasında bir açık havada yapılan kahvaltı mekanına geldik. Siparişleri verdikten sonra arada bakışıyor, arada konuşuyorduk. Benimde şirketimin olduğunu ve istanbulda olduğumu söyleyince şöyle bir fikir sundu ortaya.

-Senin şirketi ve benim şirketi birleştiririz. Hem sen istanbula gitmezsin ikimizde şirkette bir arada olmuş oluruz.

-Bilmem ki benim ortaklarımdan biri Bora ama.

- Bora kim peki?

-Ben doğduğumda verilmişim yetimhaneye yani 20 günlük falanmışım.

Dikkatle beni dinlemeye başladı sanki herşeyimi öğrenmek istiyor gibi.

-Daha sonrasında 10 yaşlarında falan hiçbir şekilde arkadaşım yoktu. Kendi başıma oynar kendi başıma yapardım her işimi. Bir gün bahçede dolaşırken kafama top geldi düştüm. Düşerkende dizimi sürttüğüm için canım bayağı yanmıştı. Beni tutup Bora kaldırmıştı yerden. 3 yaş var aramızda zaten ama gayette iyi anlaşırız. Sonrasında 18 yaşında yetimhaneden çıkarak kendimize ev tuttuk. Aynı üniversiteyi, aynı evi tuttuk. Derslerimizin olmadığı saatlerde çalışıp para kazanıyorduk. Üniversiteleri bitirdikten sonra çok iyi bir şirkette çalışmaya başladım ve birkaç tecrübe kazanarak kendi şirketimizi kurduk. Finans alanındada bayağı geliştik yani Borayla abi - kardeş gibi büyüdük biz hâlâda o şekildeyiz.

-Anladım.

O sırada sipariş ettiğimiz kahvaltılıklar gelmişti ve bizde afiyetle hepsini mideye indirmiştik. Ben çok aç olduğum için yemiştim nerdeyse hepsinden ama Berdan sabah kahvaltı ettiğini ama bana eşlik ediceğini söylemişti.

Kahvaltıdan sonra çay içmiştik. Çayları içerken yine bol bol muhabbet etmiştik. Çaydan sonra o kahve söylerken ben hiçbirşey söylememiştim. Şuan su bile içsem patlayabilirdim çünkü. Berdan kahvesini içtikten sonra hesabı ödemek için içeriye giderken bende kapının önünde duruyordum.

Ta ki bir öküz gelip yolun kenarında olmama rağmen korna basasıya kadar. Ödümün patlamasının yanı sıra kuralara uymamasıydı.

-Çekilsene bacım ordan araba park edicem.

-Bacım senin anandır.

-Dur lan geliyorum oraya. 

-Buyrun efendim herzaman bekleriz.

Adam arabadan sopayla inmişti. İşte bir orospu çocuğu daha. Dinimizde bile kadınları mücevher gibi görün denmiştir. Ama bunlar kadınlara zülm etmek için doğmuşlar resmen. Bunlara biz insan sıfatınıda yakıştıramayız. Çünkü onlar birer hayvanlardır. Hayvanalar bile onlardan merhametlidirler.

-Benimi döveceksin?

-Anama laf edemezsin.

-Ama bir kadın döveceksin. Şimdi anan orospu olmuş olacakki sende çocuğu olmuşsun.

-Ağzını topla ben toplarsam iyi olmaz.

- Ne ya-

-Gel topla lan gel topla. 

Arkadan Berdanın sesi gelmişti. Allahım inşallah kabustur. Berdanın adamın yakasına yapışarak kafa attığını gördüm.

HAYIR BU BİR GERÇEKTİ VE EĞER BERDANIN ELİNDEN ADAMI ALMAZSAM BERDAN ADAMI CANLI CANLI YİYECEKTİ.

Hemen kendimi topladım ve adamın üzerinden Berdanı almaya çalıştım. Ama nafile adam yerinde kıpırdamıyor bile. Adamın üstünden onu almaya çalışırken oda yanlışlıkla beni ittirmişti ve bende yere düşmüştüm.

Yere düştüğümü gören Berdan onu bırakıp benim yanıma gelmişti ama adam daha canına susamış gibi Berdana arkadan yaklaşıp boğazına bıçak dayamıştı.

Berdan ters takla atarak onu yere attığında boğazından ince bir kan akmıştı. Çünkü bıçak incede olsa kesmişti ve şuanda kanıyordu.

Tam o anda polislerin gelmesiyle olaylar dahada karışmıştı. Berdanı ilk hastaneye daha sonrasında karokola götürmüşlerdi. Benide dahil.

Polis karakolunda o kafasını boynuma sokmuş şekilde sakinleşmeye çalışıyordu fakat ciddende başarıyordu. Sonra ilk beni sorgu odasına sonra da Berdanı almışlardı.

Benim sorgum gayet normal geçmişti ve sakin geçmişti. Ama Berdan için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü sorgu odasını birbirine katmış polis memurlarını sinir etmişti.

Adam yaralama + polise sözlü şiddetten dolayı burdaydık şuanda.

Avukatlarımı aradım uçağımla buraya gelmelerini söyledim. Hemen ardından yola çıkmışlar ve bi 10 dakika sonra burda olacaklardı.

Berdan sizce nezarethane de durabilmişmidir?

Hayır tabikide. Orayıda birbirine katıp beni istediğini söylüyordu. 2 defa yanına girmiş olsamda verdikleri 5 dakika ile sakinleşememişti.

Bu durum herkes için acayip gelirken bana o kadar normal geliyorduki alışmıştım artık.

1 SAAT SONRA

Karakoldan çıkabilmiştik. Dövdüğü adam şikayetini geri alırken, polis memurlarıda affetmişlerdi.

Karakoldan çıktığımızda Yeliz hanım Mehmet ağa , Berdanın kardeşi.

Benim ekipten ise Berivan hanım ve Serhat vardı.

Yeliz hanım oğluna sarılırken bana kötü bakışlar atıyordu. Bu kadınla hiç anlaşabileceğimi düşünmüyorum ama ben neyse.

Evlere dönmüştük dinlenmiştik. Yemek yedikten sonra odaya çıktığımda telefonuma baktığımda Berdandan mesaj gelmişti. Beni yıldızları izlemeye çağırıyordu.

Hemen üstüme ince bir yelek alarak aşağıya indim. Oda arabanın önünde beni bekliyormuş zaten. Arabaya bindik ve boş bir araziye geldik.

Yol boyu koptuğumuzun gerçeğinide söylemek gerek. Eski yaz poplarını dinleyerek gelmiştik ve bayağıda eğlenmiştik.

Araziye geldiğimizde bir tane halı çıkararak altımıza serdi. Mini araç yastıklarınıda alıp geldi. Hemen yatıp yıldızları izlemeye başladık.

Aklıma gelen şarkı ile doğruldum.

-Telefonun nerde?

-Burda lavanta kokulum al. 

Telefonunu açtım ve bir şarkı arattırdım. Sesini açarak şarkıya eşlik ettim.

Mavi nurdan bir ırmak
Gölgede bir salıncak
Birde ikimiz kalsak
Yıldızların altında

Çok eğlenceli bir akşam geçirmiştik. Toparlanıp eve doğru yola koyulmuştuk. Yolda ilerlerken birde polis çevirmesine denk gelmiştik.

-Ehliyet ruhsat lütfen.

-Hemen komiser bey bir dakika. 

Önümdeki yeri açarak ordaki kağıtları verdi.

-Birde hanımefendi ile sizin kimliğinizi alabilirmiyim?

Berdan kimliğini vermişti ama ben evde unutmuştum.

-Benim kimliğim evde kaldı ama kimlik numaramı biliyorum.

-Onu da söyleyebilirsiniz.

Kimlik numaramı söyledikten sonra bide ilerleme komutu vermişlerdi, bizde ilerlemiştik.

Şehir nerdeyse bomboştu çünkü saat gece 2 buçuk civarlarıydı. Kim olsun ki dışarıda. Bizim gibi deliler hariç tabiki. Oturduğumuz sokağa girdik ikimizde arabadan indik.

-Ee lavanta kokulum senle olan bir gecenin daha sonuna geldik.

-Evet bayağı aksiyonlu bir gün oldu bugün.

-Galiba biraz öyle oldu.

-Birazda kınamıza ve düğünümüzemi odaklansak diyorum acaba.

-Oda olur onada tamamım.

-İyi geceler sevgilim.

-İyi geceler lavanta kokulum.

Arkamı dönerek konağa girdiğimde oda girmişti. Hemen yukarı çıktım. Sadece makyajımı temizleyip kendimi yatağa attım.

O yorgunlukla uyuyakaldım zaten...

~

Umarım bölümü beğenmişsiniiizdiirr

Tiktokta hikayemle ilgili video paylaşmaya başladım oradan bakabilirsiniizz
Tiktok:laydavekitaplariiii

Yorumlarda fikirlerinizi belirtin lütfeennn

Birde şu yıldıza basıp aydınlatsakmı acaba ⭐

Sizi seviyoruuumm

Birdahaki bölüme kadar sağlıcakla kalınnn görüşürüüzzz 🤎

Loading...
0%