Merhabaaaaa

Nasılsınııızzz umarım iyisiniizzdiirrr

Yeni bir bölüm ben ve siizzzz

İyi okumalaarrrrr

~

Sabah kalktığımızda (gerçi sabah denmez) basbayağı öğlendi biz kalktığımızda. Mutfağa inip kahvaltı hazırlamış yukarı çıkmıştım. O bana biraz yemek yedirirken bende ona bir şeyler yedirmiştim.

Ev halkı yoktu ve acayibime gitmişti.
Yani ev halkı dediğime bakmayın sadece Yeliz hanım yoktu. Ama o bütün aileye bedel gibi bir şeydi.

Mutfağa indim ve bulaşıkları topladım. Yardımcılarda bulaşık yıkamamamı isteselerde ben kesin bir dille reddetmiştim. İşlerine devam etmişlerdi.

Akşama yemek yapmam gerekiyordu. Tabii ilk önce bir Berdana bakmam gerekiyordu. Yukarı çıktım ve Berdana baktım. Yatakta oflaya puflaya bir oraya bir buraya dönüp duruyordu.

-Ne oldu hayatım ? 

Bana döndü yüzünü ekşitti.

-Canım sıkıldı. 

-Akşam için yemek yapacağım benimle mutfağa gelmeye ne dersin ?

-Ona bile razıyım. 

Kol kola girmiş birlikte mutfağa inmiştik. Bildiğim ne var diye düşünürken aklıma patatesli börek geldi. Hem güzel hemde doyurucuydu. Birde tatlı yapsam yanına ne de güzel olurdu ama. Hemen önüme önlüğü takarak hamur yoğurmaya başladım.

Mafya falan olabiliriz ama yemek de bilmiyoruz demedik yani. Hamuru mayalanmaya bırakırken tatlı yapımına geçtim.

Kıbrıs tatlısı hafif ve serinletici olurdu. Kıbrıs tatlısınıda yaptıktan sonra streç film sarıp buzdolabına koydum.

Dolapta haşlanmış mercimek olduğunu farkettim ve böreği mercimekli yapmaya karar verdim.

Mercimeği çıkardım ve tezgaha koydum. Tabiki patateste ziyan olmayacaktı patates salatası yaptınmı mis gibi ortaya. Hamuru alıp açtım sonra elimde şekil verdim. Tepsilere dizerek 180° fırında pişirdim.

Biraz oturduğumda su içtim. O sırada Berdanın pür dikkat beni izlediğini farkettim. Suyumdan bir yudum daha alarak berdana döndüm.

-Neden öyle bakıyosun ?

-Her işi yapabilmene hayranlık besliyorum. Nasıl olurda hiç bir kusurun olmaz ?

-Birşey yapmadım ki ? 

-Silah kullanmayı ve dövüşmeyi profosyonel şekilde biliyosun. Mutfaktada bayağı iyisin ben seni hak edecek naptım acaba ?

-Asıl ben seni hak edecek ne yaptım ? beni en temizinden sevebildin.

-Sen iste bu kalp değil tüm vücudum yoluna kurban olsun.

Güldüm. 

-Şaka maka 3 gün sonra kınam var sonrada düğünüm.

-Eksik birşey varmı kına ve düğün haricinde ?

-Anlamadım ne gibi ? 

-Organizasyon gibi yapmadığımız birşey varmı ? herşey tam tekmil olsun eksiğin olmasın.

-Yok yok zaten kına ve düğün bana fazla bile.

Güldü ondan ayrılarak fırına baktım. Bir posta böreği çıkartıp sofra bezinin üstüne döktüm ve hemen başka bir sofra bezi örttüm üstüne.

2. tepsiyide fırına sokmuştum. Zaten akşam olmak üzereydi ve nerdeyse gelirlerdi. Salata yapmaya karar verdim. Dolaptan marul, salatalık, domates, çıkardım ve onları yıkayıp doğramaya başladım.

Salatayı bitirdikten sonra ağzını kapattım, içine birşey kaçmaması için. Ardından 2. tepsiyide çıkararak sofra bezi örttüm üzerine. Erkekler şimdi aç gelirlerdi ve çok yiyeceklerini düşünerek 3.tepsiyide koydum fırına.

Berdana döndüğümda dikkatle telefona bakıyordu. Telefonu okuduğumda şirketle ilgili bir iş olduğunu anladım. Kaşlarını iyice çatınca ilk yanağını öptüm.

-Bir sıkıntımı var ?

-Şirkete gitmem lazım ama gidemiyorum.

-Evet bir süre daha dinlenmelisin.

Telefonu bırakıp belime sarıldı.

-Seninde dinlenmen gerekirken 2 saat içinde muazzam bir sofra çıkardın gelin hanım. Birde yemeklerin güzelse bu konudada Yeliz hanımla kapışacaksınız galiba.

Kahkaha attım dudağımın kenarını öptü.

-Ne yapıyorsun şimdi ? 

-Gülüşünü öptüm suçmu lavanta kokulum ?

-Hep lavanta kokulum diyosun ya alıştım artık başka birşey demen acayibime gidiyor.

-Bir sıfat daha eklenecek.

-O nedir ? 

-Karım. Berdan ağanın karısı. Herkes seni konuşacak. Ne kadar güzel olduğunu merhametli ama aynı zamanda acımasız olduğunu. Yetenekli olduğunu herkes konuşacak. Bense onları zevkle dinleyeceğim.

-Tabi ağam benim gibi bir eş bulmak kolay değil benden yeteneklisi varmı ?

Berdan tam konuşacaktıki arkadan gelen ses onu susturdu.

-Madem o kadar marifetlisin gelin hanım hodri meydan gel yemekte kapışalım.

Gelmişti yine başımın belası. Gülümseyerek ona döndüm.

-Ben zaten yaptım Yeliz hanım sizde yapın erkekler tadım yapsınlar.

-Ben varım. 

Yeliz hanım kollarını sıvamış, hamuru yoğurmuş ve yapmıştı. Oda börek pişisirken gün sonunda acaba bu böreklere ne olacaktı ?

Bence komşulara veya dışarıdaki insanlara verilmesi daha mantıklıydı eğer kimse yapmazsa ben yapıcaktım.

Yeliz hanım hallederken biz Berdanla yukarı çıkmış ve ben üstümü değiştirmiştim. Berdanda çok yorulduğunu söyleyerek yatıp uyumuştu.

O mu yapmıştı hamuru yoksa benmi bilinmez ama erkek milleti işte.

O uyurken aşağıya indim ve yemek sofrasını hazırladım. Özenle bardak, çatal, sofra örtüsüne kadar hepsini özenle yaptım. Epeydir böyle sofra hazırlamıyordum benim içinde iyi olmuştu.

Tekrar yukarı çıktım. Berdanın yanına ilerlediğimde hâlâ uyuduğunu farkettim. Ve yine üstü çıplaktı.

Ben şunu farketmiştim Berdan tişörtle yada üzerinde herhangi bir şeyle uyuduğunda farkında olmadan çıkarıyordu. Onun yanına yatmış bir kaç dakika gözlerimi kapatmıştım.
Sadece o ve ben onun nefes sesleri ve kokusu uykunun beni kollarına çekmeye çalıştığını farkettim tabiki bu olmayacaktı.

Yataktan kalktım, Berdana son kez baktım. Kaltığım için fısıltılı şekilde söylenmişti. Banyoya giderek elimi yüzümü yıkadım ve birkaç gündür yaşadıklarımızı düşündüm. Aynadan kendime baktığımda hiç böyle bakmadıgımı farketmiştim. Kendime bakamamam göz altlarımda morluklar oluşturmuştu.

İlk kendime maske yaptım ardından dişlerimi fırçaladım. Maskeyi çıkardıktan sonra yüzüme krem sürdüm. Makyaj yapmamayı tercih etmiştim. Camın önüne oturup dışarsını izledim sakin ve sessizdi. Berdanın odası bahçeye değilde yola bakıyordu.

Vızır vızır arabalar geçiyor insanlar ya dolaşmaya ya da aceleyle bir yerlere yetişmeye çalışıyorlardı.

Çocukluğumdan beri camın önüne oturur izlerdim. Yetimhanede hiç arkadaşım olmayınca böyle yollara başvurmuştum bende. Hayat ne garipti. Mafya, kimseye yüz vermeyen ben, buraya gelmiş ve aşık olmuştum.

Buraya sadece düğün için gelmiştim. Korumamın kız kardeşinin düğünü için gelmiştim. Ve burda kalmıştım bir adama aşık olmuş ve onunla evlenecektim şimdide.

Berdana baktım yakışıklılığı ve masumluğuyla uyuyordu. yüz üstü bir pozisyonda yatmıştı. Onun bir annesi, bir babası, bir kardeşi yani kısacası bir ailesi vardı.

Benim kimsem yoktu ne anne, ne baba, nede bir kardeş. Ama tek bir adam benim ailem olmuştu ve bana kol kanat germişti.

Kızların ilk aşkı babaları olurmuş.

Benim ilk aşkım babam olmadığı için yani daha doğrusu babamı bilmediğim için aşk nedir bilmiyordum.

Taa ki o karşıma çıkasıya kadar.

İyiki o evlenme komutu verilmişti de ben adama aşık olmuştum. O herkese kükrerken bana miyavlıyordu.

Tek o değil bende aynısıydım. Herkese zehirli oklarımı fırlatırken ona karşı masum oluyordum.

Dışardan gelen seslerle düşüncelerden sıyrıldım ve saate baktım.

Tabi ya erkekler gelmişti. 

Berdanın yanına giderek uyandırdım yavaşça aşağıya inerek masaya oturttum onu.

Aslında şuanda yürüyebilirdi ama kına ve düğünde çok ayakta kalacağı için dinlenmesi en uygunuydu.

Masada oturan Mehmet ağa sofraya baktı.

-Ne yaptın bakalım Yeliz sultan ?

Berdan kahkaha attı. Mehmet ağa da anlamayan bakışlar atıyordu.

-Senin eşin ve gelinin yarışma içerisindeler.

-Ne yarışması dalga geçmeyin benimle Allahınızı severseniz.

-Yok dalga değil baba gerçek bu. Şimdi siz deniyeceksiniz ve hangisi güzelse söyliyeceksiniz. Menüyü söyliyeyim hemen mercimekli böörek, patates salatası birde kıbrıs tatlısı.

-İyi bakalım getirinde yiyelim o vakit.

Yeliz hanımla ikimiz mutfağa girmiş yaptıklarımızı getirmiştik.

Erkeklerin önlerine koyduk ve denemelerini istedik. Hepsi ikisindende yedikten sonra Mehmet ağa ağzını sildi ve konuşmaya başladı.

-Şimdi Yeliz sultan herşeyin güzel ama sana yeni rakip çıkmış. Gelin hanımınki daha bir güzel olmuş sanki.

Yeliz hanım, Berdana baktı. 

-Valla ana bana hiç öyle bakma bende gelininden yanayım onunki daha bir güzel olmuş.

Ardından Buluta baktı.

-Ana ben yeni rakip getirecem zatende şuanda yengem birinci ama ben getirince benimki birinci olur tabii.

Yemekler yenmiş sedirde çaylar içiliyordu. Yeliz hanım lafa girdi.

-Bir zamanlar ne çok çiğköfte yapardın Mehmet ağa haydi yapta yiyek.

Berdan kulağıma eğildi.

-Babam çiğköftesiyle ünlüdür çok güzel çiğköfte yapar o yüzden.

Kafamı salladım. 

Hepimiz Mehmet ağaya beklentiyle bakıyorduk ağzından çıkacak bir kelimeye.

Evet ya da Hayır. 

~

Bir bölümün daha sonuna geldiiikkk

Bölüm nasıldıııı?

Sizce mehmet ağa çiğköfte yapacakmı?

Birde çiftimizin kaderi ne böyle ya bir türlü evlenemedilee gitii

Allah verede düğün günü birşey olmasa

Neyseee 

Fikirlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayınnn

Yıldızı parlatırsak daha mutlu oluruumm ⭐

Bir dahaki bölüme kadar sağlıcakla kalııınnn görüşürüüüzzz 🤎