@laydaavekitaplarii
|
Tekrar ben geldiiimmm Nasılsınızzz umarım iyisinizdiirr İkinciii kitabımm olaaann komşu kızına bakınn lütfeeenn Sizi bekletmedenn hemen geçeliim bölümümüzee ~ Sabah çok erken saatlerde uyanmış ve hemen aparatif birşeyler yemiştik. hazırlanmaya başlayan gelin hanım ile bizde yardım etmiştik. Öğlene doğru gelinimizi fotoğraf çekimine göndermiştik. Herkes işine koyulurken bende yukarı çıkıp hazırlanmaya başlamıştım. İlk saçlarımı düzleştirdim daha sonrasında elbisemi giymiştim. Topuklu ayakkabıyı giymek için biraz erken olduğu kanaatine vararak giymemiştim. Hemen dolabımın altında duran beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Zaten kına bahçede olacaktı. Kınanın bahçede olma sebebi artı masraf olmaması içindi. Kendimi rahatlatmak amacı ile hafif müzik eşliğinde makyajımı yapmaya başladım. Hafif sade bir makyaj seçmiştim. Abartı makyajlarıda pek sevdiğim söylenmezdi zaten. Makyajımıda bitirdikten sonra topuklu ayakkabılarımı giydim aşağıya inmeye karar vererek kapıdan çıktım. Aşağıya indiğimde çokta güzel bir ortam kurulmuştu çokta abartılı değildi. Etraf kırmızı ışıklarla süslenmiş, bahçenin kenarında ise kırmızı tüllerle süslenmiş bir taht vardı. Sandalyeler konulmuştu, gelinin ineceği merdivenler süslenmişti. Herkes kuaförlerden gelmiş ve aceleyle yemek yemeye başlamışlardı bile. Davetlilerde gelmeye başlayınca yemekler dağıtıldı ve sinem ile damat giriş yaptılar. İlk önce klasik ama sade olan danslarını yaptıktan sonra oynamaya başlamışlardı. Onlar oynamaya başlayınca bazı davetlilerde kalkıp onunla oynamışlardı. Bir süre sonra damat kadınları tek başına bırakmıştı. Herkes göbek atıyor oynuyor dans ediyordu sinem ise çok mutlu görünüyordu ve bende onları yüzümdeki gülümseme ile izliyordum. Telefonumun titremesiyle Boranın aradığını farkettim ve dışarı çıkıp sesler arasında konuşmaya çalıştım. -Efendim bora birşeymi oldu? -Arka sokağa gel. Birşey diyemeden telefon yüzüme kapandı. Arka sokağa ilerledim birde ne göreyim karşımda Bora efendi. Arabanın üzerine kalçasını yaslamışken bir elinde de sigara vardı. Yüzündeki aptal gülümseme ile bana bakıyordu. -Senin ne işin var burda? -Dedim bende geleyim eğleneyim benim hakkım yokmu? -Eğlende peki şirket ne olacak? ya fakir kalırsak? -Birşey olmaz şirkete. Arabaya yaslanarak ağlama rolü yaptım. -Fakir kaldım yüzde yüz eminim. Biz buradayken yerler benim güzeller güzeli şirketimi. -Merak etme güzelim benim param ikimizede yeter. Göğsüne vurdum. -Ay paran batsın ben kendim geçinirim sana ihtiyacım yok. -Bende erkeklerin olduğu ortama geçeyim sizde güzel güzel eğlenin tamam mı? Birde dikkat et. Kalabalık veya başka şehir demeye gelmez peşinden bile gelmiş olabilirler. - Ayy sen şuanda demeseydin ben hiç eğlenmeyecektim ya. Bacağımı açarak taktığım küçük silah ve bıçağımı gösterdim. -Aa abisi bak kimler varmış burda. -Sen erkekmisin kızmısın çözemiyorumki ben kız dediğin oturaklı olur. -Kızım ama oturaklı olmayanından. Hayde sende kış kış. -Kış kış ne be senin şiven bozulmuş burda. Nerde o güzelim, tapılası istanbul hanımefendisi -Yok olası gelmiş hayde canım hayde. O arabaya binip ilerlerken bende eve doğru yürümeye başladım. Sokağa girdiğimde bir adamın arabanın üstüne yaslanmış şekilde durduğunu gördüm. Yanına ilerlerken serhat içerden çıktı ve bende yönümü değiştirip eve ilerledim. Eve girdiğimde çerezler dağıtılmış herkes bir yandan yiyor bir yandan da oynuyorlardı. Bende sandalyeme oturdum ki Berivan hanım yanıma oturdu. -Haydi kızım sende kalkta oyna. -Hiç istemiyorum Berivan hanım sağolun. -O kadar giyinmişsin boşunamı gitsin? kalk bakalım da meydan iki güzel kızımı görsün. Sonra namımız yürür kızım. Haydii. Berivan hanımın zorlamalarıyla oynamaya başlamıştım. Hatta bayağı sarmış pistten inmemiştim. Sinemin giydiği kırmızı kaftan ve taç çok yakışmıştı. Şimdi kıracağı testi için kıyafet değiştirip yöresel kıyafet giymişti. Damat ortaya otutturulmuş ayak ayak üstüne atmış bekliyorken Sinemde şarkıyla beraber çıkmıştı damatın etrafında dönerken bir yandan da söylüyordu. Kaynanam melek gibi Bir turda kendi etrafında dönerken tekrar söylemeye başladı. Oh ya oh ya oh ya Şarkının bitmesi ile yere atmıştı testiyi çocuklar başına toplaşarak yere saçılan para ve şekerleri almaya çalışıyolardı. Pistten damat ayrıldıktan sonra herkes tekrardan aynı formunda oynamaya başlamıştı. İlerleyen saatlerde kına yakılacağı için bütün genç kızlar toplanmıştı. İlk ben girmek istemesemde Berivan hanım girmem için beni zorlamıştı. Ortaya oturtulan gelin ve damat bekliyolardı. Gelinin kafasında kırmızı duvak yüzünün bir kısmını örtse de yüzü görünüyordu. Bu türküyü genç kızlar söyleyeceklerdi müzik yoktu sadece sesler vardı ellerimizdeki mumları yaktık ve bağıra bağıra içeriye girdik. Oy gelin gelin gelin Türkü son hızıyla söylenmeye devam ediyordu türkü bittiğinde kına yakılmış ve damat tekrar uğurlanmıştı. Oynanmaya son hız devam ederken sinemin birşey aradığını gördüm. -Ne oldu sinem? -Semih yok abla dans edicektik ama bulamıyorum. -Gelir birazdan sen merak etme moralinide bozma oynamaya devam et olurmu? Kafasını sallayarak piste gitti ve oynamaya devam etti. Tam o sırada müzik sesi kesildi, davul sesi geldi ve Kenan Doğulunun şarkısı oynamaya başladı. Güzeller içinden Önde damat arkada erkekler bahçeye giriş yaptılar giriş yapıldıktan sonra damat ve gelin oynadılar. Herkes hep beraber oynadıktan sonra dağılmaya başladılar. Daha sonrasında ise gözüme çarpan şey kapının önündeki adamı sandalyede otururken görmüştüm. Birkaç defa kalkıp oynamıştı ve geri oturmuştu. Kına gecesi eğlencesi son bulunca ortalık toplanmaya başlandı ve gelini yukarıya çıkarıp kaftandan makyajdan ve saçından kurtarıp yıkamaya uğurladık. Gelini yatırdıktan sonra odama gittim, makyajımı çıkardım. Daha sonrasında üstümü çıkardım ve banyoya gidip maske yaptım. Ardından dişlerimi fırçaladım ve maske kuruyunca hemen bir duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra geceliklerimi giydim ve asistanımın mesajını gördüm. Efendim çok defa aramama rağmen açmadınız lütfen bu mesajı gördüğünüzde beni ararmısınız? Hemen aradım ve telefon açıldı. -Alo çiçek ne oldu? -Merve hanım bir şirket sizinle konuşmak için geldiler. Çok ciddi olduklarını ortağınız olmak istediklerini söylediler. -Şirketin adı nedir? -Alparslan holding. -Tamam ben konuşacağım eğer birşey daha olursa beni aramaktan çekinme lütfen. -Tamam efendim. -İyi geceler. -Sizede efendim. Telefonu kapattım ve saçlarımı kurutmaya başladım. Sehpanın üzerindeki Romeo ve juliet alıp okumaya başladım. İkiside birbirlerine ne kadar da aşıktılar oysaki ve binlerce aşık böyle dillerden dillere dolaşan bir hikaye olmuşlardı. Şimdiki çocukların dilinde dahil Romeo ve juliet, Leyla ile Mecnun birbirlerine çok aşıklardı Mecnun Leylaya aşkından kendini çöllere vurmamışmıydı? peki ya bizi böyle bir aşk ne zaman bekliyordu? Bunları düşünmeyi bıraktım o 2 defa gördüğüm adam aklıma geldi. Ne kadarda yakışıklıydı. Esmer 1.90 boylarında kasları olan bayağı yakışıklı olan bir beyfendiydi. Böyle tipler sadece kitaplarda olurdu ama bu adam kitaptan fırlamış gibiydi. Acayip yakışıklı ve karizmatikti aynı zamanda. Ne yani hiç bilmediğim bir şehirde, hiç bilmediğim bir adamamı aşık olmuştum? Yok canım daha neler. Gerçek aşk sadece kitaplarda olur. Gerçek hayatta ise sadece ağzınıza sıçılır. Ben kimsesizdim ve benim kimseye güvenmemem gerekiyordu. Güvenirsem eğer bu hayatta sağ kalamazdım. Ve o adam kim ve kimci olduğunu bilmiyordum. Belki bir seri katildi. Bu bilinmezdi. Kafamdaki düşünceleri atarak yatağa uzandım yorgun düşen bedenim ile hemencecik uykuya dalıvermiştim... ~ Fikirlerinizi lütfen söyleyinnnize birkaç sorum olucakk 1- Sizce o adam kim? 2- Merve cidden o adama aşık oldumu? 3- Bizde leyla ve juliet gibi ne zaman sevileceğiz? Yıldızı parlatmayı unutmayınnnnn Birdahaki bölüme kadar sağlıcakla kalınnnnnn |
0% |