AMA HANIMEFENDİ SARHOŞLUK SEBEBİ

Uyandığımda aşağı 'dan bağrışmalar geldiğini duydum yağız ile temur gene bişiden dolayı tartışıyorlardı. Genellikle cocuk gibilerdi Acaba onlarmı uyumuyordu yoksa benmi cok uyuyordum kalkıp banyoya gittim . Kısa duş aldıktan sonra gardroba yöneldim birsürü elbiseler vardı genellikle çırtlak renkli elbiseler vardı açaba kimindiki bu elbiseler dikkatimi çeken kırmızı elbiseyi alıp giyindim sade makyaj yaparak son dokunuşları ekledim masadan kalkıp kapıya yöneldim ve açtım. Tuğra 'la gözgöze geldik beni baştan aşağı süzmuş niyeyse kasılmıştı gömlek pantolan giymesede herzamanki gibi şıktı siyah tişört ve rahat pantolon kiymişti günaydın kolun nasıl dedim gülümseyerek

Oda bana karşılık vererek günaydın doktorum dedi. Kolum iyi dedi. Merdivenlerden indiğimizde yağız elini uzatarak madam günaydınlar size dedi gümseyerek sana da günaydın yağız dedim. Temur kuymaklı ekmeğı ağzına götürerek günaydın yenge dedi

Masaya oturduğumuzda yağız konuşmaya başlamıştı bugün kırmızılara bürünmüşüz

Evet kırmızı rengini severim elbise'de güzeldi ama kimin olduğunu bilmiyorum dedim tuğraya bakarak

Artık senin dedi şaşkınlıkla bakarak kimindiki dedim

Kimsenin değil doktor senin dedi cümleyi bastırarak

Yağız lafa atlamış didem abim kırmızı ve bordo rengini sever yani kadınlarda hoşbulur dedi sırıtarak temur yağız senin aklına ben oğlum niye söylemiyorsunuz bugün maç olduğunu bordo mavi masa örtüsüne bakınca aklıma geldi

Kiminle oynicaz dedi tuğra temur cevap vererek beşiktaşla derbi var yani

Dikkatlice onları izliyordum gerçekten futbol aşıklarıydı yağız bana dönerek sen hangi takımlısın didem dedi

Ben takım tutmuyorum sarmıyor ama bizim kızlar izliyorlar arzu sizin gibi trabzonsporlu zümrada beşiktaşlı temur bu akşam kızları cağırsana beraber izleyelim maçı

Özellikle zümra arkadaşın gelsin dedi kıkırdayarak peki ama babamı aramam lazım merak etmiştir sonra kızları ararım telefonu elime alıp babamı aradım höporlere verdim. Alo baba

Kızım sen nerdesin dünden beri sesi telaşlanmış ve korku içinde geliyordu

İyiyim babacım sana dün demiştimya vurulan bir hastam vardı diye artık evde tedavi edicem merak etme

Tamam kızım iyi olsa gerisi önemli değil dediğinde zümra telefonu babamdan alarak konuşmaya başlamıştı kız niye söylemiyorsun mafyaya kaçtığını çok ayıp masadaki herkezin kıkırdadığını duydum yok öyle bişi zümra bu akşam maç var sizi alıp bize getirecekler maç izlemeye konumu atarım yinede

Gelip gelmemek size kalmış dedim. Tamam olur dikkat et pamuk prenses elmayı yemede

Arzu bağırarak o ayva değilmiydi dediğinde temur büyük bir kahkaha atmıştı görüşürüz kızlar diyip telefonu kapattım. Yağız senin arkadaşlarından manyak herhalde dedi

Tuğra Doğru hepiniz ayrı manyak dediğinde bende gülmüştüm. Masa toplandığın'da koltukta oturuyorduk canım sıkılmıştı temur ile yağız telefonda konuşuyorlardı önemli olmalıydı bahceye çıktığımda tuğrayı tabletiyle ilgilenirken gördüm yanına gidip tuğra diye seslendiğimde arkasına dönmüştü efendim doktorum

Benim canım sıkılıyor farklı yapıcak bir şey yokmu diye söylendim

Gülümseyerek at ları severmisin dedi evet cok severim ama binmedim hiç dedim

Sırıtarak elindeki tableti masaya bıraktı

O zaman sana at binmeyi ögreticem hem canın sıkılmaz tamam ama at lar nerede oturduğu sandalyeden kalktı gel dedi peşine takıldım yirmidakika sonra ahır gibi bir yere gelmiştik. Kapıyı açıp gel didem dedi ilk defa adımla hitap ediyordu bu beni mutlu etmemişti içeriye girdiğim'de dört tane at vardı ikisi siyah ikisi beyazdı. İlk baştaki ata giderek eliyle sevmeye başladı yanlarına gittiğimde ismi ne dedim

Kara inci senin atın mı dedim evet dedi gülümseyerek başımı beyaz ata çevirerek onun adı ne peki

Onun şu an bi adı yok çünkü bindirelebilecek kimsesi yok ve bunlar aslında çift ama beraber hiç koşmadılar benimde çiftim olmadığı için dedi gözlerime bakarak diğer ikisi temur ile yağız'ın elimi uzatarak başını sevdim ben buna binmek istiyorum dedim. Tamam nasıl istersen sen çık bende geliyorum büyük bir bahçe vardı . Ama citlerle cevriliydi bahceye girip beklemeye başladım tuğra geldiğinde kendi atını bağlamış benim seçtiğim atı yanıma getirmişti . Benim tarafıma geçerek şimdi atı biraz sev dedi başını ve saçlarını sevdiğim'de eğilmiş binmek için kolaylık sağlamıştı tuğra binerek elini uzatmıştı elini tuttuğum'da diyer eliyle belimi tutmuş beni öne oturtmuşdu ipleri elime vererek hadi kızım demişti. At hafif ce ilerliyordu tuğranın atına geldiğimizde at alcalmıştı eli belimden cekilince kaşlarımı catmıştım inmiş kendi atına gitmişti sanki at hissediyormuş gibi tuğra yanına gittiğinde cömelmişti binmesi için atıyla yanıma gelerek hadi gidelim dediğinde deh dedim ama kıpırdamadı yine deh diyerek ayağım'la komut vermedim ama yine birşey olmamıştı tuğra bana dönerek ona ad koymak gerek öyle komut alır dedi .Tuğra'nın atı siyah olduğu icin kara inciydi benim atım beyazdı o zaman adın inci olsun dedim deh inci dediğmde hareket etti ve tuğra'nın yanına gitti

Ne koydun adını doktor

İnci koydum senin kara inci benimkide inci olsun

Çiftler buluştu dedim gülümseyerek evet sayende doktor

Atlar yakınlaşarak sürtündüler o sırada ooo çifte kumrular level atlamış dedi temur abi nerdesiniz iki saattir seni arıyoruz önemli konu var burdayım nerde olucam yağız sesi hoşnutsuzdu tuğra attan inerek önume beni belimden tuttu ellerimi omzunda sabitleyerek at tan indim noldu dedi abi masa toplantı istiyor yarın akşam haber verdiler ve galiba erhan dinç ile alakalı dediğinde kaşlarımı cattım babamla ne alakası var masaya yeni oturdu dedim. Tuğra beni yatıştırir seste babanla tanışmac içindir o gün tanışamdilar detaylı dedi yağız' a dönerek tamam ayarlasınlar dedi telefonuma mesaj gelmesiyle baktım kanım durmuştu

"Yarın akşam senin için bi ölüm ve o çok güvendiğim adam ve baban " gözlerimi sonuna kadar açmıştım tuğra noldu didem ağzımda birşeyler geveledim seni öldürecekler hızla telefonu elimden alıp mesajı okuduğunda boyun damarları belirginleşmiş elini yumruk yaprak kim bu siktiğim sana yine böyle mesajlar atıyor dedi bilmiyorum kim olduğunu evine geldiğimden beri mesaj atıyor ve sen bunu bana söylemedim öylemi didem sinirliydi ve haklıydı özür dilerim dedim yağız dideme masaj atan kişiyi incele kim olduğunu bul ve önümde istiyorum dedi bastırarak bana karşı nazik ve güleç bi adamdı ama başkalarına karşı korkutucuydu tamam kuzen biz bakalım bi temur ile diyip çıktılar yanıma gelerek ellerini yanağima yerleştirdi tamam sorun yok güzelim ağlıyordum ya babama bişi olursa dedim zorlukla ondan ayrılmak isteyerek bu sefer ellerini belime sarmış sakinleş güzelim bişi olmicak babana ben varım bana güvenmi veriyordu yoksa korkumu elleri belimde olması çok güzeldi ama biyandanda vicütlarımız alev di ellerim sırtına doğru gitti sıkıca sarıldığimda kokusunu fark ettim cok cekiciydi eliyle saçımı okşuyordu sarhoşluk sebebimsin kadın o an gözlerim karardı ve gerisi karanlık . Rüyadaydım ama bana aşıkmıydı yoksa sakinleştirmek içinmi söylüyordu bütün bunları uyandığımda yataktan yatıyordum hiç birşey hatırlamıyorum tuğra diyerek ayağa kalktım kapıya yöneldiğimde kapı açılmıştı didem iyimisin dedi yanıma gelerek birşey yok sakın ol sadece bayıldım kızlar gelmedi maçta bitti yatıyorum şimdi niye gelmediler zümra hastalanmış o yüzden dedi bende seninle yatmak istiyorum dedim aniden gözleri beni bulmuştu hiç cevap vermeden durdu lütfen dedim yalvarırcasına tamam güzelim gel

Yatağa girdiğimde onu izlemeye başladım tişörtünü çıkarmış altında sadece eşortman vardı yatağa girer girmez elleri bedenimi sarmıştı

Kaşlarımı çatarak biz senle doğru dürüst tanışamadık en sevdiğin renk ne ,en sevdiğin koku, en sinir olduğun şey

Yalan ve ihanet dedi en sevdiğim renk siyah belli oluyor en sevdiğim koku yoktu ama var kimin dedim heycanla uyu didem ama söyle kimin kokusu

Anlarsın zamanla uyu şimdi off peki iyi geceler tuğra bey

Size'de didem hanım.