-ARTIK SAKLAMA-

Yavuz üzerime doğru gelirken işaret parmağımı dur anlamında göğsüne koydum. Sırıtışı yüzünde dondu. İlk önce kafasını sağa yatırıp yüzüme anlamaz bir bakış attı. Sonra ise göğsünde duran işaret parmağıma.

Göğsünden parmağıma yayılan sıcaklığı hissedebiliyordum. Sağ elini elime atıp çekmek için bir hamle yaptı. Ama bu hamlesi yarıda kaldı. Telefonunun çalması yüzünden…

Yavuz sinirli bir şekilde ama yavaşça gözlerini kapattı. Ağzının içinde minik bir küfür yuvarladı. O çalan telefonuna doğru giderken ben ise rahat bir nefes almıştım sonunda.

Yavuz telefonu açtı ama nasıl açmak…

‘‘ Ne var lan?’’ Çok değil biraz önce, yüzü yüzüme çok yakınken suratında olan o masum ve oldukça yumuşak ifadenin yerinde şimdi yeller esiyordu.

Karşı tarafta ki kişi, artık kiminle konuşuyorsa Yavuz’un bozulmuş sinirlerini tamamen zıvanadan çıkarmış olmalı ki dişlerini son derece sert bir şekilde alt dudağına geçirdi.

‘‘ Tamam, kapat.’’ Telefonu kulağından çekeceği sırada karşıdaki kişi birkaç cümle daha sıralamaya başlamıştı Yavuz sözünü kesti.

‘‘ Selim tamam kes lafı. Yarın sabah orada olacağım dedim işte.’’ Ve cevap hakkı tanımadan telefonu kapattı.

Bu kadar sinirli olduğu halini gördüğüm için ne diyeceğimi veya ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Yavuz ise tekrar bana doru adımlamaya başladı. Kaşlarımı ‘ Ne yapıyorsun?’ anlamında kaldırdım.

O ise sert ifadesini kıracak şekilde bana gülümsedi. Sıcak bir gülümsemeydi bu.

Büyük, siyah, 4 kapaklı gardırobun kapağını açtı Açmasıyla birlikte burnuma o ferah koku dolması bir oldu. Elini dolabın içine atıp rastgele bir tişört aldı. İlk bakışta siyah gibi duran ama dikkatli bakılırsa koyu bir lacivert tonlu, ünlü bir spor markasının tişörtüydü. Tişörtü kafasından geçirerek uzun bir süredir açık olan kaslarını örttü. Kumral saçları tişörtü başından geçirmesiyle dağılmıştı. Kahverengi hareleri benimkilerle buluştu. Arkamda bulunan sandalyeyi işaret etti.

Sandalyeyi tek elimle rahatça kaldırıp onun yatağının tam karşısında olacak şekilde yerleştirdim.

Oda yatağına yerleşince uzunca bir süredir konuşulması gereken konuyu konuşmak için hazırdık.

Kupamı elime alıp kulpuyla oynamaya başladım.

‘‘ O maçta neler oldu?’’

‘‘ Daha doğrusu o maçta senin oyunculuk kariyerini bitirecek derecede nasıl bir olay geçti? Rafet ve senin aranda?’’

Yavuz sanki bu soruyu soracağımı biliyormuş gibi serin bir nefes aldı. Artık gerçekleri duyma vakti gelmişti…