@leetalya
|
Sabah babamın beni yerimden sıçratmasıyla kalktım . N : Kalk çabuk gidiyoruz seni kaltak . Artık babamın bu hallerine aldırmıyordum çünkü o hep öyleydi . Ofladım ve kalktım . Oflama diyip vurmak için tam pozisyonunu almışken bir an da elini geri indirdi ve konuşmaya başladı… Sen X e dua et gibi bir şeyler mırıldandı ve kapıyı çarpıp çıktı . Anlamamıştım . X kimdi . Ne oluyordu . Acaba yine ne haltlar yemişti babam... Zaten en son yaptıklarından dolayı sabaha kadar dayak yememiş miydim!? Ve birçok yaram hala iyileşmemişti. Alelacele toparlanıp dışarı çıktık. Babam telaşlı görünüyordu. Bir şeylerden kaçıyor gibiydik sanki. Ne olduğunu soracak cesareti bulamadım kendimde. Bu yüzden sadece dışarıyı izlemekle yetindim. Çok geçmeden aniden durduk. N : Hassiktir !!!!!!!!!!!!!! Arabaya atılan sert bir şey yüzünden cam bir anda tuzla buz oldu. Arabaya atılan cisim yüzünden arabanın alarm sistemi devreye girdi. Ne yazık ki alarm sesi yüzünden kapıların zorlandığını duymadık. Kapıların açık olduğunu fark ettiğimiz zaman iş işten çoktan geçmişti. Yüzünü göremediğimiz adamlar , adamlarımızı etkisiz hale getirmişlerdi. En son hatırladığım buydu…
**BİRKAÇ SAAT SONRA** Gözümü açtığımda etrafı biraz inceledim. Gördüğüm şeyler pek iç açıcı değildi. Babam yarı baygın bir şekilde yerde kanlar içinde yatıyordu. Ben ise bir sandalyeye sıkı bir şekilde bağlıydım. Bu da yetmiyormuş gibi ağzımı da bez benzeri bir şey ile bağlamışlardı. Kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum yoksa kriz geçirmem an meselesiydi. Ben kendimi rahatlatmaya çalışırken bizi kaçıran adamlara benzeyen iki yapılı adam geldi. Babamı sürükleyerek odadan çıkardılar. Kapının önünde nöbetçi olduğunu düşündüğüm biri duruyordu . Bağlı olduğum iplerden kurtulmaya çalışırken kapı açıldı . Yüzündeki maskeden dolayı yüzünü göremesem de bu adam büyük bir ihtimalle bizi kaçıranların patronuydu. İçeri girer girmez nöbetçinin yanına gidip kulağına benim duyamayacağım şekilde bir şeyler fısıldadı. Sonra ise bana baktı ve alaycı bir gülüşle reverans yapıp odadan çıktı. Nöbetçi ile yalnız kalmıştım. Nöbetçi yanıma yaklaşıp pişkin pişkin sırıttı. Ne kadar korksam da bunu ona yansıtmıyordum. Babamı ne kadar sevmesem de bu sözü her daim hoşuma gitmiştir “ Düşmanına korkunu ne kadar belli edersen düşmanın gözünde senin zayıflığın o kadar artar…” Ben bu düşünceler içerisindeyken: Nöbetçi : Senle çok romantik bir yemek yiyeceğiz... Trist: Ne!!? (anlamamış ve korkmuş bir ifade) BIRAK BENİ PİÇ KURUSU. Nöbetçi : Aaa . Sana böyle kaflar hiç yakışmıyor bebeğim . Hem bu daha başlangıç ... Diyerek beni iç çamaşırlarım kalana kadar soydu sonrada bana bakıp pişkin pişkin sırıttı . Ardından ağzımı açtı . İçimden her ne kadar bu piçe küfür etsem de sakinliğimi korumaya çalışarak ; T : BENDEN NE İSTİYORSUN SENİ PİSLİK . BANA DOKUNMA !!! Nöbetçi: AA ne dedim ama . Sana böyle kabalıklar hiç yakışmıyor güzellik … Lütfen ... Diyerek yanıma daha da yaklaştı ve iç çamaşırlarımı da çıkarmaya başladı . Tam o sırada içeri az önce gelen maskeli adam girdi. Bize şöyle bi baktı. Bakmasıyla adama bağırması bir oldu. ??: SANA SADECE İŞKENCEYE HAZIRLA DEDİM! İT HERİF !!! Deyip nöbetçi piçine bir yumruk attı. Adam bayağı bir sendeledi. Sonra patronuna bakıp bir şey söyleyecek gibi ağzını açtı. Fakat diyeceği şeyi söylemeden odadan çıkıp gitti… Ben ise olayları büyük bir şaşkınlık ve korkuyla izledim. Bir anda kasılmalarım başladı ve nefes darlığı yaşamaya başladım… En son hatırladığım şey (hayal meyal bir şekilde) adamın yanıma gelip rahatlamam için iplerimi gevşetmesiydi . Ondan sonrası koca bir boşluk… *BİRGÜN SONRA* Gözümü açtığımda gri tonlarının hakim olduğu bir odadaydım . Seruma bağlı bir şekilde duruyordum . Başımı çevirdiğimde beni o nöbetçiden kurtaran adam vardı . Koltukta -yanıbaşımda- uyuyordu . Benim uyanmamı beklerken uyuyakalmıştı sanırım . Yatakta doğrulmaya çalışırken bir anda yerinden sıçrayak uyandı ve hemen bana doğru yöneldi . T : Neresi burası ... Sen kimsin ... Sana diyorum alooo . Beni dinlemeden hızlıca kapıya yöneldi ve birine seslendi . Ardından içeri önlüklü biri girdi ve beni muayene etmeye başladı . Yaklasik beş dakika kadar sonra muayeneyi bitirmişti . Kapının önüne çıkıp konuşmaya başladılar . Bense kolumdaki serumu çıkardım ve ayağa kalktım . O sırada o adam tekrar odaya geldi . ? : Hemen ayaklanmışsın . T : Kimsin lan sen . Çenemi nazikçe tutarak devam etti . ? : Öğrenirsin bir ara tatlım . Şimdi dinlenmen lazım . Koluna sertçe vurdum ve yatağa yattım . Bana dokunmaya cesaret etmesine şaşırmıştım ama belli etmedim. ? : İyi uykular ... Tatlım . T:(alaycı bir şekilde) sanada iyi günler . Bir şey demeden gitmişti . Biraz uzanıp boş boş tavana baktıktan sonra kalkıp kapıya yöneldim . Açtığımda kimse yoktu ayrıca kapı da açıktı . Koridorda gezindikten sonra merdivenleri gördüm ve yavaş adımlarla aşağı indim . Etrafta her bir basamağı indikçe daha da yoğunlaşan bir koku vardı . Son basamağı inince onu gördüm , koltukta oturmuş sigara ve içki içiyor bir yandan da televizyon seyrediyordu . Sonra bir anda bana doğru döndü . Beni görünce hemen yanıma geldi ve kolumdan tutarak beni koltuğa otutturdu . ? : Ne yapıyorsun sen . Sana dinlenmeni söylediğimi hatırlıyorum . T : Sen kimsin de benle böyle konuşabiliyorsun lan . ? : Sen bana lazımsın . Eğer sana zarar gelirse ikimiz için de hiç iyi olmaz . Bana nolur bilmem ama senin mezara gideceğin kesin . Hem de bunu ben yapmak zorunda kalırım . Şimdi merak ettiklerini sor ardından yatağa . T : Bana bir daha emir verme . Kimsin sen ya ? ? : X . Benim adım X . T : Ne ? X : Başka sorun var mı ? VT : Babam nerede ? Ona ne yaptınız ? Beni neden burada alıkoyuyorsun ? Ve en önemlisi ... SEN KİMSİN ? X : Birincisi babanın nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok . Onunla özel olarak adamlarım ilgileniyor . İkincisi babana daha bir şey yapmadık ama yakın zamanda yapacağımızdan emin olabilirsin . Üçüncüsü ve EN ÖNEMLİSİ bana bir daha sesini yükseltme . Bir daha bağırırsan bu kadar sakin kalamayacağımı bilmeni isterim ... Tatlım . Birşey demeden odaya çıktım . Biraz daha orada kalsaydım ağlayabilirdim ve buda onun gözünde güçsüz görünmeme sebep olurdu .
|
0% |