Oturduğum kanepenin üzerinde elimdeki telefona öylece bakakaldım. Bu gün öğle saatlerinde restorana yemek yemeye gelen bir kadının çantasını unuttuğunu, çalışanlarımdan biri olan melek haber vermişti.

Restorana gittiğimde kadının çantasını mecburen açmak zorunda kaldım. Kadının çantasında cüzdanı ve kadınların gündelik hayatta ihtiyacı olan malzemeler vardı. Cüzdanı açtığımda kadının kimliği, kredi kartları ve üzerine telefon numarası olan bir kliniğin kartı vardı.

Kimliğinde yazan ad ve soyadla kartın üzerindeki ad soyad aynıydı. Restoran çok yoğun olduğu için Melek ye çantayı arabama koymasını rica ettim.

Gece 11.00'e kadar uzun bir kafile ile uğraşmak beynimin durmasına yol açtı. Arabaya bindiğimde koltuğun arkasında gördüğüm an çanta aklıma geldi, Çantanın arabada olduğu.

Arabayı eve sürüp evde evde aramaya karar verdim.

Arabayı garaja park edip koltuğun arkasındaki çantaya aldım ve eve girdim. Oturma odasında geçip kanepelerin üzerine çantayı bıraktım.

Üzerimi çıkarıp, direkt odama çıktım üzerime çıkarıp banyoya gidip ve sıcak suyun altına girmek

Beni okadar mayıştırmıştı ki, bütün günün yorgunluğunu o an unutum. Yirmi dakika kadar öylece sıcak suyun altında durdum.

Banyodan çıkmak benim için zor da olsa bir şekilde kendimi telkin ettim. Banyoda çıkıp giyinme odama yöneldim.

üzerime rahat pijama takımı giyip oturma odasına ilerledim, Duvardaki saate baktığımda saat 12'ydi kanepelerden birine oturdum. Yanımda bulunan çantaya baktım. Bu saatte arayıp aramamak arasında gidip geldim.

En sonun da kadının telefonu numarasının bulunduğu kartı elime aldım. Orta sehpadaki telefonumu alıp aramalara girdim kartta ki telefon numaralarını tuşladım ve arama butonuna bastım.

Telefonu kulağıma yaklaştırdım. Telefonun çalış sesi boş odada yankılandı. İçimde garip bir his vardı. Daha önce böyle hissetmemiştim.

Keşke o hise kulak asıp aramaya cevap gelmemesiyle WhatsApp girip mesaj atmasaydım. Nereden bilebilirdim ki bir askere yazıcağımı.

Hala telefonda ki resime bakıyordum. Nasıl olurdu da bir veteriner kliniğin kartında bulunan bir numara bir askere ait olabilirdi ki. Stresle tırnaklarımı kemirirken ne yazıcağımı bulamadım.

En sonunda gelişine yazmaya karar verip mesaj attım.

0546****** : Bir sorum var. Neden bir veteriner kliniğinin üzerinde telefon numaranız var beyefendi.

Yazdığım mesaja bakarken ciddi anlamda kendimi batırdığımı düşünüyordum. Mesaj görüldü ibaresi ekrana yansırken tırnaklarımı kemirmeye devam ediyordum.

Yazıyor....

0538****** : Benim de sana Bir sorum olucak Asu hanım, neden kız kardeşimin çantası sizde.

Gelen mesaja okurken bana sağdan soldan gelmeye başlamışlardı.

0546****** :Yukarda da bahsettiğim gibi beyefendi kardeşiniz

restoranım da çantasını unuttu çantasında bulduğum kartta ki numarayı aradığimda açmadınız bende mesaj atma kararı aldım. Ve şansa bakın ki telefon numarası size aitmiş olan tam olarak bu beyfendi.

0546****** : Nütfen kardeşinize çantasını restorandan almasını söylermisiniz.

0546****** : iyi geceler dilerim.

Mesaj bölümünden çıkıp sinirle telefonu yanıma bıraktım. Sanki en başta açıklama yapmamışım gibi, birde çantayı gizlice çalmışım gibi hesap soruyordu öküz bozuntusu.

Derin bir nefes çekip oturduğum yerden kaltım yarın uzun bir gün olucaktı. Odama geri çıkıp yatağıma uzandım yarının iyi geçmesi için dua ettim.

Gözlerimikapatıp derin bir uykuya daldım.