Yeni Üyelik
1.
Bölüm

LİTOST GİRİŞ

@leimdear

Herhangi bir yazım hatası veya gözünüze çarpan herhangi bir şey olursa satır aralarında lütfen belirtmeyi unutmayın.

 

Umarım kafamda bir anda canlanıp, yazmaya başladığım kurguyu benim gibi çok sever ve bir şans verirsiniz.

 

Şimdiden oy verem ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim.

 

Sizleri girişle beraber yayınlanacak olan ilk bölümle bırakabilirim artık. 💜

 

 

☾☆

 

"Bir çiceği büyüten sevgi, insanı değiştirmez mi sanıyorsun?" - Küçük Prens

 

☾☆

 

 

Siyah ya da beyaz; insanlar bunlardan biri. Onlar ya gecenin tehlikesini, karanlığını tercih ediyor. Ya da güneşin gökyüzünü aydınlatıp insanları beyaz kadar temiz gösterdiği zamanı tercih ediyor.

 

Ben ise hiçbiriydim. İki rengin arasından sıkışıp kalmış bir kemik torbasıydım; griydim. Ne siyah kadar tehlikeli ne de beyaz kadar temiz.

 

Ben gri kadar belirsizdim. Bir sis perdesi gibi bulutların arasına sessizce sızan, bir an var olup diğer dakika yok olup insanları huzursuz edendim.

 

Kendi dünyamın grisi ben iken onun dünyasının en karanlığıydım.

 

Onun içindeki savaşlarda en çok karanlığa gömülen olmuştum, üstelik silahsızdım; kimsesiz yetim bir çocuk kadar savunmasız.

 

Hiç kimsenin bilmediği, görmediği kadar masumdu aslında ama beni öldürecek kadar da vicdansızdı. Belki de ölümü hak etmiştim, belki de o yaraları almalıydım.

 

Onun ismini alan yaralarım kanasa da içimdeki çiçekleri sulayacak kadar masumdu.

 

Hayatın içindeki bu sahnede kötü karakteri ben oynuyordum, o ise bu sahnede en masum olandı. Bu sahnede ölmesi gereken bendim fakat dokuz canlıydım, bu sahnede yaşaması gereken oydu fakat tek canlıydı.

 

☾☆

 

"Sen bu topraklar için canını verecek kadar cesursun," dizlerime batan taşlara ve anlımdaki silahın soğuk namlusuna rağmen bakışlarımı yerden kaldırıp, son bir kez kahverengi gözlere baktım.

 

"ama ben vatan topraklarında rahatça yaşayamayacak kadar korkağım, komutanım. Sizin tam aksinize, korkağın tekiyim." Dedim bu sözlerin son sözlerim olduğunu bilmeden.

 

Son göreceğim gözlerin ona ait olduğunu bilmiyordum; nefesimi kesen kurşunun ona ait olacağını bilmediğim gibi. Tek bildiğim geleceğime ışık tutan ilk gözlerin ona ait olduğu.

 

Ta ki o gözlere bakarken son nefesimi alana kadar. Tek bir kurşun sesi, bedenime yayılan acı onun, sonum olacağını gösterdi.

Loading...
0%