@lelouchuss
|
Meleklerin elçisi tüm hızıyla beş tanrının yanına ulaştı. '' Efendim bağışlayın ancak durum ciddi, birbirlerine saldırı düzenlediler, sizin konuşmanızdan sonra.'' İlus elçinin susmasını söyledi elini hafifçe başının üzerinde gezdirdi, bir kaç söz mırıldandı, gözleri buz mavisi rengini almıştı. bir süre sonra renk yavaş yavaş kaybolunca tanrıların bulunduğu yer hariç gökyüzü cennetinde ki herkes donmuştu. İlu tekrar elçiye devam etmesini söyledi.
'' Efendi İlus, efendi Dei'nin konuşmasından sonra şeytanlar meleklere saldırdılar, huzursuzluğu siz de hissetmişşinizdir, şeytanların saldırma sebebi ise aralarından birinin eksik olması. Bu durumu bizim yaptığımızı düşündüler ancak bir durum daha var bizde de biri eksik ve uzun zamandır yoklar.'' Elçi konuşmasını bitirip eğildi bir kaç adım geri çekildi.
Dei iç konuşmayla diğer dört tanrıya aynı mesajı gönderdi ''Bunlar onlar.'' Orin iç konuşmayla cevap verdi'' yerlerini biliyorum ama canlılık hissetmiyorum.''
İlus minik bir el hareketiyle elçinin çıkmasını sağladı. '' Öncelikle Elçi Asum bunu elçiliğinizi bildirmemiz gerekli, lütfen Altar taşına gidin ve gerekeni yapın.'' İlus'un asuma karşı tavrı artık daha saygılıydı çünkü o artık onların üstü ve Primo'nun elçisiydi.
Asum yerinden yavaşça hareketlendi Altar taşının önünde durdu, Altar taşı birnevi sunaktı. Tanrıyla iletişim aracı gibiydi ve Primo için dualar Altar taşına edilirdi.
Asum ellerini havaya kaldırdı, gözlerini kapadı ve ''Electus sum, ecquid confirmas?'' ( seçildim onayladın mı?) bu sözleri üç kere tekrar ettikten sonra ellerini indirdi ve altar taşına kurumuş lotus çiçeği ve canlı yusufçuk böceğini bıraktı.
Altar taşı suyla doldu lotus çiçeği canlandı, yusufçuk suda boğuldu ve kurudu. Asum elini suya daldırdı ve içti. Diğer dört tanrıda ellerini daldırıp sudan içtiler, dört tanrının avuç içinde asumun kan dolu kaleminin yansıması olduğunu gördüler yansıma parladı ve yok oldu.
Kan dolu kalem aslında Asum'un mucizesiydi. Yaratılanların,meleklerin ve şeytanların kaderi Asum'un zihnine ve kalemine bağlıydı.
Odanın ortasına parlayan bir hançer düştü, o kadar göz alıcı bir hançerdi ki üzerinde renkler kainatın tamamına değişilmeyecek kadar güzeldi. hançere yaklaşınca '' yaşam ve ölüm tanrısı elçinizdir. hançere bağlılık yemini edin. yeminden sonra aksi bir durumda hançeri bekleyin.''
Tanrılar denileni yaptı kanlarını hançere damlattı ve asuma bağlılık yemini ettiler.. |
0% |