Tutabilene aşk olsun...

Kapı açıldığında içeri elinde çiçekle bir çocuk girdi. Ben dik dik çocuğa bakıyordum. Elimdeki çay bardağını sıkı sıkı tutuyordum. Alp bana bakıyordu. Sonra çocuğa baktı. Çocuk güler yüzle çiçeği Nur ablaya uzattı. Seren üst kattan geliyordu şaşırmış şekilde çocuğa bakıyordu. Çocuk gözleri parlayarak ona baktı. Çocuk siyah saçlıydı yada bir ton daha açık olabilirdi. Kahverengi gözleri koyu bir kahverengiydi. Benden biraz uzundu ama çok değil. Vücut yapısı benden iyiydi. Hafif sakalları vardı ama çok değil. Belli ki buraya gelmek için traş olmuştu.

“Merhabalar “dedi Serene yönelerek

Ve elini uzattı. Ben bardağı fazla sıkıyordum. Kırılmaması mucizeydi. Seren tereddüt ile elini uzattı. Hala üstünde şok vardı. Elini tutup hafifçe öptü. O Seren’in elini öptü. Bendede sinir kat seviyeleri artıyordu. Alp boğazını temizlercesine öksürdü. Alkan denen çocuk dik dik Alp’e baktı. İddialı bir görünümü vardı. Alp’e hafifçe gülümseyip önüne döndü. Bende yavaşça ayağa kalktım.

“Merhabalar sanada “dedim elimi uzatarak

Elimi hafifçe ama sert sıkıyordu ki pek önemi yoktu.

“Alp’in arkadaşısın herhalde “dedi hafif gülümseyerek

“Hayır Seren’in sevgilisinin”dedim

Biraz bozularak bana baktı ve Nur ablaya döndü.

“Abla ne diyor bu arkadaş?”dedi.

“Yani görüşüyorlar evladım ortada net bişey yok”dedi Nur abla

“Seren’i benden sonra böyle birine layık görmüşsün abla aşk olsun”dedi

Elini daha sıkı sıkmaya başladım.

“Hayırdır bilader beğenemedin mi?”dedim

“Yok bilader beğenemedim çoluk çocuğa kız bırakmam ben “dedi

“Hadi ya öyle mi olmuş bak sen”dedim

Nur abla bizi hafifçe ayırmaya çalıştı.

“Dur abla dur hele derdi neymiş bir öğrenelim”dedim

“Serenle barışmak”dedi

“Rüyanda barışırsın anca sen onunla “dedim

Hafifçe boğazını temizledi. Alp kalkıp yanımıza geldi. Hafifçe omzundan çekiştirdi.

Çocuk Alp’in üzerine yükseldi.

“Dursana kardeşim öğrenelim bu ufak kardeşimiz derdi ney”dedi

“Sevgiliyiz Serenle diyorum hala derdin ne diyorsun deliricem ha”dedim sesimi yükselterek

“Delirsene lan hadi”dedi çocuk bu sefer bana yükselerek.

“Tamam sakin “dedi Alp bizi ayırmaya çalışarak.

“Sen dur lan karışma herşeye “dedi Alp’i iterek.

Bizimkiler ayağa kalkmış kavgaya karşı bekliyorlardı . Sakinleştirmeye kalmadı. Çocuğu ittirdim.

“Hayırdır sen kimi itiyorsun ya!”dedim

Üstüme yürüdü. Yüzüme sağlam bir yumruk geçirdi.Benim kayış o an kopmuştu. Çocuğun üstüne atladım. En son Alp gelmiş benimle beraber çocuğu dövüyordu. Babam sırtımdan çekiyor. Kenan abide Alp’i çekmeye çalışıyor. Seren bağırıyordu durun diye .

“LAN BIRAKIN DAĞITICAM HER YANINI”dedim bağırarak

Beni koltuğa ittiler Seren hemen yanıma oturup elimi tuttu. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Alp’i lavaboya gönderdiler. Elini yüzünü yıkayıp kendine gelsin diye. Nur abla Alkan’ı kaldırıyordu. Maşallah dayanıklıymış. Vurdum vurdum elim acıdı çocuğun anca yüzü kızardı...Seren elimi tutmuş hafifçe parmağıyla elime masaj yapıyordu.

“Sakinleş biraz dövdün işte dövdünüz”dedi

“Hırsımı alamadım ki ben!”dedim yerimden kalkarak

Seren kolumdan geri çekti.

“Bende iyiyim güzelim merak etme çoluk çocuk anca bu kadar gücü “dedi Alkan

“Alkan sus!”dedi Seren

“Peki güzelim”dedi

“Lan güzeli sana monte ederim ben ha hala güzelim diyor”dedim yerimden doğrularak

Seren tekrar geri çekti. Valide sultan ayağa kalktı.

“Biz gidelim artık”dedi

“Gitmiyoruz lan bir yere bu çocuk burdayken hiç bir kuvvet beni kaldıramaz”dedim

Alp aşağı yanıma gelmişti.

“Bu çocuk gitmeden Yavuz bir yere gitmiyor”dedi Alp

Ayağa kalktım merdivene koştum ve Alp’e sarıldım.

“Kardeşim!”dedim

“Kardeşim be az dövdük”dedi

“Ulan ben hırsımı alamadım “dedim

“Ee bende alamadım”dedi

“Tutana aşk olsun lan o zaman”dedim

Merdiveni koşarak indim koltuğun arkasına çıkıp çocuğun tepesine yine bindim.

“Oğlum sen mahvederim lan benim olana ne demek güzelim?!”dedim

Çocuğu yumrukluyordum. Tepesinden alıp beni yere çarpana kadar tabi

“Alp yardım destek Alp!”dedim

Ben yerden kalkarken Alp ile giriştiler. Bir yumruk iki yumruk üçüncü yumruk Alp yerdeydi.

“Lan! LAN !”dedim .

Hayatımda en kuvvetli vurduğum gün olabilirdi. Yumruğu çocuğun yüzüne geçirdim. Çocuk sendeledi ve geri düştü. Elimi belime koydum ve soluklandım hem Alp hem Alkan yan yana yerdeydi.

“İkinizide dövmüş gibi hissettim ne güzel sahne-“dedim.

Alkan yerden fırlayıp yüzüme bir yumruk geçirdi. Ben sendeleyip yere düştüm. Bir ara kuşları sayar gibi olmuştum. Alp çocuğun bacağına sertçe tekme attı. Çocuk üstüme yığıldı.

“Lan eziliyom Alp yapacağın işe Alp!”dedim

Çocuğu zorla itip ayağa kalktım. Hepimiz nefes nefese kalmıştık. Koltuğa oturduk. Millet bizi azarlamaya başladı. Nur abla Alkan’a dil döküyor senden beklemezdim diyerek. Babam ve Valide Sultan bana bağırıyor. Özellikle Valide sultan bir kız için değer mi metelikleri sıralıyor. Kenan abi Alp’e nutuk çekiyor ve kadim telefon çalıyor.

“Durun ahali paşa hazretleri arıyor “dedim ayağa kalkarak ve salonun ortasında durdum bir elimi belime koydum.

“Efendim Hakan’ımmmm”dedim

“Nerdesin ya canım sıkıldı “dedi

“Alp’e adam dövüyoduk adam dediğime bakma tam bir kavşak “dedim

“Bensiz mi dövüyonuz aşk olsun kim bu lavuk”dedi

“Valla Seren’in eski sevgilisiymiş bir dövdük bir dayak yedik”dedim

“İkinizi birden nasıl dövdü oğlum “dedi

“Sorma kardeşim sorma”dedim ağlar gibi yaparak

“Geleyim nerdesiniz?”dedi

“Valla Serenlerdeyiz”dedim

“Ee sizi ayıran olmadı mı?”dedi

“Olduda ben daha hırsımı alamayıp tekrar atlayınca biz dayak yedik biraz çam yarması gibi herif dağ gibi oturuyor lan vuruyoz vuruyoz işlemiyor vücudu sağlam “dedim

“Aferin size kuşlar kaç?”dedi

“Valla bir ara Hakan Yasemin diye gidiyordu”dedim gülerek

“Yavuz!”dedi

Başımı çevirdim. Alkan Seren ile yan yanaydı. Önüme döndüm. Bir dakika Seren ile Alkan yan yanaydı.

“Lan Alkan beyin fonksiyonlarını sevktirmek suretiyle dövdüğüm kalk lan kızın yanından !”dedim.

Alp rahatlıkla aralarına oturdu.

“Devam et kardeşim selam söyle” dedi

“Alp”in selamı var kardeşim “dedim

“Sende söyle”dedi Hakan

“Alp onunda selamı var neyse kapat kardeşim konuşuruz sonra “dedim

Ve yüzüne kapattım. Ayıp olmuştu gerçi biraz ama...

“Bilader hadi kalk sende bizimde işimiz gücümüz var gidicez”dedim.

Nur abla yanına gelip bişeyler dedi ve çocuk kalkıp gitti.

“Sevgili ailem artık gidebiliriz”dedim

Toparlandık ve eve geçtik. Gruba girip mesaj attım.

Ben:Yarın kütüphanede toplanıyoruz

Yazdım ve telefonu bıraktım.

Sabah uyandığımda halim yoktu. Dayağın ağrısı sabah çıkıyordu. Neyse dedim ve hazırlandım. Telefon anahtar tamam dedim ve cebime koydum . Bizimkiler hala uyuyordu. İlginç ev sessiz neyse valide sultan sorgusu yaşamadan evden çıkayım dedim ve yavaşça çıktım. Benim motor bir anda kapıda belirdi. Karşımda Alp arkasında Ayça.

“Atla götüreyim bebekk”dedi Alp gülerek ve motordan indiler.

“Olur bebek”dedim gülerek ve uzattığı anahtarı aldım.

Beraber kütüphaneye gittik. Seren Hakan ve Yasemin’de ordaydı.

“Ooo çifte kumrular da burdaymış”dedim gülerek.

“Sizden daha olaysız aşkımız var diye kıskanma”dedi Hakan

“Bizimkide olaysız ya”dedim

“Alt tarafı adam dövüyor”dedi Alp gülerek

“Yada dövemiyor “dedi Seren gülerek

“Yok be dövdüm bu sefer”dedim

“Bende şaşırdım dövdü valla çekirge gibi sıçradı çocuğa “dedi Alp gülerek

Ve masaya oturduk. Koyu bir sohbet dönüyordu. Taki çocuğun biri içeri girip masaya çiçek bırakana kadar.

“Bu nedir kardeş ?“dedim

“Kapıdaki abi gönderdi şu ablaya”dedi Seren’i göstererek.

Bende kapıya baktım. Alkan orda durmuş bize sırıtıyordu. El salladı ve gitti.

“LAN BU ÇİÇEKLERİ ONA YEDİRİRİM BEN!”dedim elimi masaya vurarak.

Hızla ayağa kalmıştım. Alkan’ın peşinden koştum. Alp ve Hakanda peşimden koştu. Kapıya çıktık. Alkan ve yanında kendi gibi iki eleman biz geriye bir adım attık.

“Oğlum biz iki kişi birini zor dövdük üçümüz üçünü nasıl alcaz?!”dedi Alp

“Valla abi ya topuklıcaz ya topumuğuzun geçmişini sevktiricekler!”dedim .

Kaçmaya hazırlanıyordum. Ki anında yakamıza yapıştılar. Ya dayak yicektik yada dövecektik hangisi daha mümkün derseniz tabi dayak yememiz derdim...