@lenorasy
|
Yavuzdan~ O gün hiç sevmediğim bir yere gidicektim hayatımda ilk ve son kez aşık olacağımı bilmeden... Klasik bir okul günüydü. Son sınıftım sonunda mezun oluyorduk . Son proje ödevim için hiç sevmediğim bir yer olan kütüphaneye gitmem gerekiyordu. Anlamıyorum ders mi kalmamıştı ki, ben edebiyattan proje ödevi almıştım ? Dersi geçmem için proje ödevinide bitirmem gerekiyordu maalesef kafamda onlarca soru ve birde proje ödevi ,gece motorla gezmek varken kim proje ödevi yapmak isterdiki? Birde projeyi son güne bırakmıştım hangi akla hizmetti böyle birşey .. Zil sonunda çaldı .Çıkış zamanı haber veriyordu. Hızlıca toplanmaya başladım. Yanımda öylesine bulundurduğum iki kalemi cebime attım ,sıranın üstündeki defteri çantama atıp çantanın fermuarını yarıya kadar kapattım ve okuldan çıkıp mahallenin sonundaki kütüphaneye doğru yokuşu inmeye başladım. Kim bilir kaç saat sürücekti bu ödev ? Proje denen ödevi bence tek kişiye vermemeliler .Tek başıma 20 sayfa araştırmayı nasıl bitiricektim ?Bide sunum yapıcaktım. İşin uzun Yavuz işin uzun diyerek yokuşu yavaş yavaş indim. Ayaklarım geri geri gidiyordu sanki ..Mahallenin sonuna doğru gelirken sonunda kütüphaneye ulaşmıştım. Oflaya puflaya içeri girdim. En yakınlardaki masaya çantamı bıraktım ve araştırmam gereken konuyla alakalı kitapları aramaya başladım. Uzun bir süre kütüphaneyi gezdim dikkatimi çeken başlıkları incelerken proje ödevini bir anlığına unutmuştum. Bana seslenen birinin sesi ile irkildim başımı çevirince benden kısa dalgalı saçlı bir kız ile göz göze geldik. “Aradığınız bir şey var mı?” dedi. Rafa hafifçe yaslandım ve ona baktım.” Tiyatro tarihi hakkında bir kitap arıyorum “ dedim onu daha çok incelerken en üst rafa uzanmaya çalıştı .Parmak uçlarına kalktığında gözüme çok tatlı görünmüştü . Hafifçe güldüm”Seni bu boyla buraya nasıl işe aldılar? “ dedim ve gözümün ucuyla ona bakarak güldüm daha sonra kitabı aldım. “Teşekkür ederim” dedim saçlarımı düzelterek oda derin bir nefes alıp başka tarafa baktı “Rica ederim “ dedi soğuk ve tepkisiz duruyordu nedenini çözememiştim belkide fazla ciddi biriydi . “Kütüphane kaçta kapanıyor acaba?” dedim cevabını bilsemde içimden onunla konuşmak geliyordu ”22.00 da kapanıyor “ dedi. Ve arkasını dönerek yürümeye devam etti. “Peki şey bişey rica edebilir miyim? “ dedim onu takip ederek. ”Tabi aradığın başka bişey mi var ?” dedi bana dönerek. ”Proje ödevim var yardım edebilir misin edebiyat dersinden hiç anlamıyorumda ben? “ dedim bakışlarımı kaçırarak. Dik dik yüzüme baktı “eğer istemiyorsan hiç sorun değil “ dedim bir yanıt bekleyerek “Peki yardım ederim ama bu sadece buradan daha çabuk ayrılman için şuan alanımı işgal ediyorsun ve pek sessiz birine benzemiyorsun diye” dedi. Başta ne demek istediğini tam anlayamadım övdü mü yoksa gömdü mü beni acaba diye düşünerek arkasından yürüdüm. Masaya oturdum fazladan bir kaç kitap daha getirdi ve bana baktı. “Defter falan yok mu yada bilgisayar? “ dedi. “Bilgisayar yok ama defter var” dedim. Çantamda her ders için kullandığım defteri çıkardım bir deftere bir bana baktı elini yüzüne koyarak arkasına döndü sonra elini yüzünden çekip bana baktı “Şaka yapıyorum diyebilir misin?” dedi. “Defter dedin defter çıkardım işte “ dedim. ”Buna mı yapıcaksın projeyi dersten kalmak istiyorsun sanırım sen?” dedi. “Ne lazım ki? “ dedim. ”Fon kartonu yapıştırıcı ve bir kaç görsel sunum dosyası ve bol bol not çıkarıcaksın o yüzden A 4 kağıdı “ dedi. Tabiki hiç biri benim yanımda yoktu. Ayağa kalktım kırtasiyeye gidip alabilirdim yada daha iyi fikir sabaha bırakabilirdim. Buda bir kaç derse girmemem demekti ,aslında proje için değilde bende garip hisler uyandıran bu kızı görebilme fikri hoş geliyordu bana ..Kendine gel Yavuz dedim kendine gel “Sabah bu eşyaları toparlayıp gelsem burda olur musun?” dedim. “Keyfime bağlı ama genelde burdayım “ dedi. Umarım yarın burda olursun diye geçirdim içimden yüzüne baktım ve hafifçe gülümsedim. Eşyalarımı toplayıp evin yolunu tuttum. Eve doğru giderken kırtasiyeye uğradım lazım olan malzemeleri aldım aklım proje ödevindeydi ama bir yandanda onu düşünüyordum . Eve doğru yavaş adımlarla yürüyordum daha doğrusu ben öyle sanıyordum o kadar dalmışım ki evi geçtiğimi fark etmemiştim arkamı dönüp baktığımda ev yolun gerisinde kalmıştı. Neler oluyor Yavuz sana kendine gel oğlum ilk günden bu kadar kaptırma kendini dedim ve koşarak kapıya gittim. İçeri girip odama çıktım çantayı en uzak köşeye fırlattım ve üstüme rahat bişeyler giydim. Yatağa uzandım ve telefonu açtım bizim mahalledeki kütüphane ile alakalı gönderileri olan hesaplara baktım aslında onu arıyordum yada onunla alakalı herhangi bir ipucu ama hiç birşey yoktu. Telefonu kapattım yatağın kenarına oturup ellerimi birleştirdim ve bir anlık boş duvara baktım sonra sabaha lazım olacak eşyaları çantaya yerleştirmeye başladım acaba ne severdi ?Şeker falan sever miydi yada çikolata? Giderken marketten bişeyler alırım diye düşündüm ve çantamı ayarlayıp yatağın dibine koydum . Dolabı açtım ve sabah ne giyebilirim diye baktım bir sürü kıyafet denedikten sonra aynaya baktım. Bacağımda siyah bir pantalon üstümde kolumdan zor geçen bir sweatshirt saçım ise gayet dağılmıştı. Olur mu hiç böyle bu halim ne benim ya dedim . Üstümü hızla değiştim ve yerdeki kıyafetleri öylece dolaba attım. Annem bunu görmesin bunu görürse beni dolaba tıkar dedim ve o an kapı çaldı annem yemeğe çağırmak için içeri girmişti bende dolaba yaslandım. “Hoşgeldin valide sultan noldu ?“ dedim. “Yemeğe gel hadi “ dedi ve gözlerini kısarak bana baktı. “O saçının hali ne oğlum savaştan mı çıktın ?“ dedi . Elimi öne uzattım “yok ya sadece” dedim saçımı düzeltirken cümlemi tamamlayamadan dolabın kapağı açıldı ve kıyafetler yere döküldü. Bir yere bir anneme bakıyordum. ”Valide sultan açıklayabilirim” dedim. Ve yatağın üstüne zıpladım. Tabi nafile yılların valide sultanı hedef şaşırmadı o terlik yenicekti hemde tam isabet alnımın ortasına “Ya valide sultan 3-5 tane nöronum vardı onuda sen öldürme bari ya derslerden düşük alırsam senin suçun “ dedim. “Sus çabuk topla şurayı alırım ayağımın altına ne pis bir çocuk oldun çıktın böyle hizmetçi mi var bu evde” diyerek söylene söylene odadan çıktı. Tabi ben toplamadım aynı şekilde kıyafetleri dolaba geri attım. Biraz odada oyalandıktan sonra yemeğe indim kısa bir atıştırmadan sonra ben gidiyorum deyip hızla kapıda ayakkabılarımı giydim . Motoruma binip kalbim nereye götürüyorsa oraya gittim ve yine o kütüphanenin önüne gelmiştim. Saate baktım kütüphanenin kapanmasına bir saat kalmıştı. Biraz dışarda bekledim geri dönmek için bahanem olması lazımdı . İçeri yavaşça girdim ve etrafa baktım oturduğumuz masaya sessizce oturdum ve motorun anahtarını yere attım. Masadaki kitabın birini okuyormuş gibi yaptım gözlerim etrafı süzüyordu ama etrafta yoktu arka kapılardan biri açıldığında boynunda kütüphane görevlisi olduğunu belli eden bir yakalık olan kız geldi ve görevli koltuğuna oturdu. Ayağa kalktım ve görevli kızın yanına gittim. “Merhaba burda çalışan bir kız vardı böyle siyah saçlı 160 boylarında falan o kız nerde acaba?” dedim. Kız gülümseyerek yüzüme baktı.” Burda benden başkası çalışmıyor maalesef “ dedi. O an donmuştum yanıt veremedim ben bu kızı nerden bulacaktım burda çalışmıyorsa ”Başka bir konuda yardıma ihtiyacınız var mı? “ dedi. “ Hayır teşekkürler” dedim ve ordan çıktım. Motorun üstüne oturdum ve düşünmeye başladım. Nerden bulacaktım onu keşke numarasını falan isteseydim. Motoru çalıştırmayı denedim ama anahtarı içerde unutmuştum. Elimi yüzüme vurdum. Of of dedim içeri geri koştum ve anahtarı yerden alıp çıktım motora binip biraz turladıktan sonra evin yolunu tekrar tuttum.
|
0% |