@leralive
|
Bazen sizde kendi bedeniniz içinde sıkışmış farklı bir ruh olduğunuzu düşünüyor musunuz ? Duygularım sanki başka bir zamana,başka bir insana ait ama mantığım bu zamanda.Mantık ne zamana kadar beni ilerleticek onu yaşayıp görücez. Saray demiştim başta demi öyle dediysem ben ne kraliçe ne de bir prensesim sadece basit bir aşçıyım hayatım mutfak sınırların dan ibaret buna çok üzülürdüm eskiden insan yerine bile konduğumdan hiç emin değildim ama şimdi o basit kızı çok özlüyorum o küçük dünyam meğer ne kadar çok kötülükten koruyomuş beni,herşey merakımdan başladı aslında bir gün yine mutfakta yemek yaparken mutfağın kapısının arkasında bazı tıkırtılar sesler gelmeye başladı ne olduğunu anlayamadım gidip bakmak istedim ama oldukça tedirgindim mutfak sınırlarının dışına attığım tek adım ölüm fermanım demekti ama her zaman mantığını dinleyen ben kafamdaki tüm sesleri susturdu. Bir tek kalbini ve başına her zman iş açan o merak duygusunu dinleyip açtı o kapıyı. Gözlerine inanamadı o an,birkaç yüzü örtülü siyah giyimli adam genç bir çocuğu nerdeyse öldürmek üzereydi o an herkesin gözleri genç kızı buldu onlar için bu genç kız salaklığıyla kendini ölüme iten bir insandan başka bişey değildi acınacak haldeydi ama bilmiyorlar dı ki güç savaşta her zamn en büyük avantajdır ama zeka olmadan güç sadece boşa çabalamaktır. Kız genç adamı görür görmez tanımıştı en küçük şehzadeydi bu adından çok bahsedilirdi ama nedeni asla şehzadeyle alakalı değildi aynı anneden olan bir ablası prenses vardı bu şehzadenin ve bu prensesin şanı tüm ülkeye kadar ulaşmıştı. Kimse yüzünü bilmiyodu ama adını duyan korkudan yerinde duramazdı gaddar dı bu kadın insan öldürmek en sevdiği hobisiydi kralı kendi babasını ona karşı çıktı diye gözünü kapamadan öldüren bir prenses ti bu ama kendini hiçbiryerde mutlu hissetmeyen bu prenses krallık topraklarını terk edeli beş sene oluyodu ama kimse hala unutmamıştı bu canavar prensesi bunlar aklına geldiği an aşçı kızın tek bir yaşam şansı ortaya çıkmıştı korkusunu bir kenara bıraktı dik tuttu başını yüzüne bir gülümseme kondurdu hem vahşi hemde mutluluğunu iliklere kadar hissettirecek bir kahkaha patlattı siyahlar içindeki adamlar ilk başta şaşırdılar sonra kız heralde korkudan aklını kaçırdı diye düşündüler ama gözlerine bakınca içine istemeseler de bi korku doluyordu kız o an adamlara baktı kahkahasını susturdu yüzü ciddileşti sesini otoriter tutarak "hala burda durmaya devam mı ediyorsunuz" diye konuştu. Kimse olanlara anlam veremiyodu adamlardan biri kıza "durmak için daha güzel yerler bulabilirim istersen" diyip göz kırptı kıza doğru yaklaştı kız korkudan titreyecek kıvamdaydı ama mümkün olduğunca dışarıya bunu göstermiyordu hemen konuştu "demek canavar dediğiniz prensesinizi bu kadar çabuk unuttunuz "kıza yaklaşan adam o an donup kaldı karşılarında duran bu kız prenses olamazdı demi,olamazdı böyle bir durumdaysalar intihara kendilerini itmişler demekti. Kimseden ses çıkmıyordu o an şehzadeden bir ses duyuldu "abla nurmira bana yardım et "artık o an adamların dünyaları başlarına yıkıldı her şey o an bitmişti kız ne kadar şehzadenin oyuna hemen ayak uydurmasına şaşırsa da hemen cevap verdi;"benim sana yardım etmeme gerek yok bence bu siyalılar yaşamayı seviyordur o yüzden burdan hemen uzaklaşıcklardır demi beyler" Adamlar bunu duyar duymaz can havliyle şehzadeyi bırakarak hızlıca oradan uzaklaştılar kız rahatlamıştı inanmalarını beklemiyordu derin nefes alıp şehzadeye baktı genç adamda kıza dikkatlice bakıyordu "kaldır beni" diye emir verdi kız hemen yaklaşıp yerden kaldırdı adamı adam ayağa kalktı o an koridordan şehzadem nerdesiniz diye bağırış sesleri duyuldu ve sesler yaklaştı korumalar göründü şehzadeyi görür görmez genç adamı kolundan tutup yardım ettiler adam izin verdi tutmalarına kızın kolundaki elini sertçe iterek attı.sert bakışlarıyla kıza bakıp "bu kadını hemen mahsenlere götürün "diye emir verdi.kız ne olduğunu anlamadı tam kurtuldu derken bu sefer de şehzade nin eline düşmüştü halbuki hayatını kurtarmıştı ,bu mu minnet duygusu diye düşünüyordu. |
0% |