
Herkese merhabalar bölüm geç geldiği için iki bölüm ard arda atıyorum. Sizden ricam diğer bölüme oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın ki arada kaynamasın
Yıldıza basıp oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
bölüm size emanettt
●●●●●●●●19.bölüm●●●●●●●
Avludaki herkes ayaklanmış, neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Asya korkusundan ellerini kulaklarına götürmüş olduğu yerde hıçkırıklar içinde ağlıyordu...
Aslan'ın öfkesi bütün bedenini sararken Asya'ya dokunan eli silahıyla vurmuş, ama içi soğumamıştı.
Berat elinde hissettiği açıyla kıvranırken Aslan silahını alnının ortasına doğru uzattı. "Söyle lannn nasıl dokunursun ona!!!"
Kimse ses edemiyor Aslan ağayı durdurma cesaretini kendinde bulamıyordu.
"Aslan ağa!! Ne edersin senn!" Arif Aslanın karşısına geçip oğlunu korumaya çalıştı. Aslan kimseyi duymuyordu. Bu konağı yaksa içi soğmayacaktı.
Hakan Aslan'ın yanına gelip silah tutan elini elinin üzerine koydu. Otoriter çıkan sesiyle "İndir silahı Aslan"
Kalender ağa yerde duran yiğeninin yanına gitmek istedi ama Arif ağanın adamlarının Asya'ya ve Aslana uzattığı silahlar buna müsaade etmedi.
"Sana en başından dedim Aslan, berdeli bozarsan olacaklardan ben sorumlu değilim. Sen unutmuş olabilirsin ama ben unutmadım. Zamanında Salih, kardeşimi nikah günü orta da bırakıp gittiğinde babam afetti. Ama bu sefer af yok onlara. Şimdi tekrar söyle berdeli bozuyor musun?". İçindeki kin ve nefret yüzünden okunuyordu Arif'in
Aslan silah tutan elini Hakan'ın elinden çekerek amcasına doğru uzattı. "Kanımdan olanın kanını akıtacak olsamda kararımdan dönmem"..
"ASLANNNNN"
Asya' nın ağlamalı sesi tüm konakta yankılandı. Aslan gözlerini acıyla yummuş, nefesi darlmaya başlamıştı.
Asya yerden kalktı, yüzündeki saçları çekip Aslan'a doğru yürümeye başladı.
Aslanın karşısına geçip okyanus mavisi gözlerini kömür karası gözlere dikti. Gözlerindeki acı yüreklerine dokunurken, bedenleri ateşten kavrulup kül olmaya başladı..
Adam verdiği sözün altında ezilirken, kadın çaresizliğinden akıttı gözündeki yaşları.
Derin bir nefes çekti titreyen bedenine "Berdel" dedi "bozulmadı". Aslan'ın elinden tutup silahını yavaşca indirdi..
Biliyordu Asya, o silahtaki kurşun yerinden çıkarsa ailesi yaşamayacaktı. Bunun korkusuyla da acısıyla da nefes dahi alamazdı.
Arif kazanmışlığın gruruyla dudaklarını iki yana kıvırdı.
Konuşmaktan dahi utanmadan "bu iş çok fazla uzadı, herkes burdayken kıyın nikahı"
"Ne dersin Arif ağa, böyle nikah mı kıyılır?" Öfkeyle çıktı Kalender ağanın ağzından sözler.
"Kalender ağa! Bugün yarın diyerek erteleğiniz yeter." Başıyla yanındaki korumaya işaret verip "gidip imamı getir" dedi.
Olanlara daha fazla dayanamayan Sultan hanım konağın merdivenlerinden aşağı inip Asya'nın yanına doğru adımladı. Bir oğluna baktı bir de karşısında caresizce duran kıza. Onları bu hale getirende kendi doğurduğu evlat değilmiydi. "Seni doğuracağıma taş doğursaydım bu saatten sonra Narin adında evladım yok" diye feryat etti içinden...
Hakan annesine bakıp "anne...Asya'yı içeri götür" dedi.
Sultan hanım gözündeki yaşı başındaki şalın ucuna sildi. Asya'nın kollarından tutup "gel kızım" diyerek içeri götürdü..
Sultan hanım Asya'yı kendi odasına getirip pencere kenarındaki koltuğu oturttu. Sultan hanımın arkasından gelen Leyla ve Gülfem'de odaya girdi. Acıyan gözlerle Asya'ya baktılar.
Leyla gözünden akan yaşlarla Asyanın yanına oturdu. Kollarını acıp tüm samimiyetiyle sarıldı kıza.
Asya içinden kopan feryadıyla akıttı gözündeki yaşları...
Oda da ağlayan kadınların sesinden başka ses duyulmuyordu konakta.
~~~~~~~~~~~
Aslan ağa Beratı altına almış ardı ardına yumruklarını indiriyordu. Berat istesede karşılık veremiyor güçü yetmiyordu. Metinle ve Hakan kardeşini üzerinden çekmeye çalıştıkça Aslan daha da hırslanıyordu.
Zorla ayırdıkları Aslanın yumruğundan Metin'de nasibi almıştı. Aslan derin nefesler alıp elini ensesine götürdü. Amcasına bakıp "bugünden sonra aramızdaki bağ bitmiştir. Ne bu konağa ne de Miran konağına adım atmayacaksınız. Yakınından uzağından geçtiğinizi duyarsam işte o zaman akacak kan sizin olacak"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Odanın kapısının tıklatılmasıyla Gülfem oturduğu yerden kalkıp kapıyı açtı. Furkan bir adım atıp içeri girdi. içerdekilere göz atıp annesine baktı ne diyeceğini bilmez halde "imam geldi" diyebildi...
Sultan hanım başını ağır ağır sallayıp ayağa kalktı. Artık bu işin dönüşü yoktu.
Gardolabının kapağını açıp içinden çıkarttığı iğne oyalı beyaz yazmayı eline aldı. Bedenini döndürüp gözleri ağlamaktan şişen kıza baktı. Nikahı böyle olacağı için içi acıyordu, ama elinden bir şey gelmiyordu..
Elindeki yazmayı uçlarından tutup gözyaşlarıyla Asya'nın başına örttü.
Leyla oturduğu yerden kalkıp Asyanın kolundan tutup ayağa kaldırdı.
Asya dış dünyadan bağlantısını tamamen kesmiş, tepki vermiyordu..
Odadan çıkıp Furkan'ın arkasından ilerlemeye başladılar. Furkanın oturma odasına geçip abisi Hakan'ın yanına oturdu. İçerde Kalender ağayla birlikte sadece birkaç yaşlı ağa vardı...
Yere oturan yaşlı imamın karşısındaki mindere oturttu Asya'yı Leyla. Omuzlarını sıvazlayıp akıttı göz yaşlarını.. Ciğeri parçalanıyordu Asyanın haline...
Aslan ağa girdi kapıdan içeri. Öfkesiyle çatılmış kaşları, heybetli duruşu...
Derin bir nefes çekti ciğerlerine Arkasından baktığı kızın yüzüne nasıl bakacaktı şimdi...
O da geçti imamın karşısına, oturdu Asyam dediği kızın yanına.
Asya başını öne eğmiş ifadesiz şekilde oturuyordu öylece.
İmam etrafta gözlerini gezdirip ellerini acıp dua etmeye başladı. Kısa duanın ardından bakışlarını karşısındaki kıza cevirdi. "Kızım mihir olarak ne ister Aslan ağadan"
Tüm gözler Asya'nın üzerindeydi. Ama o tepki vermiyor başı önünde sadece oturuyordu.
İmam karşısındaki Aslan ağaya bakıp sorunusunu tekrarladı. "Mihir olarak ne istersin kızım".
Aslan Asya'nın sessizliği karşısında "boşanma hakkı" dedi.
Asya duydukları karşısında bakışlarını ellerinden çekip yanında oturan adama doğru cevirdi.
Aslan, Asyanın gözlerine bakıp devam etti. "boşanma hakkını ona veriyorum. Ayrıca üstümde olan tüm mal varlığım onundur".
İmam başını ağır ağır sallayıp devam etti.
"Sen Osman oğlu Aslan Karabeyli, Salih' ten olma Selmadan doğma Asya Miran'ı karın olarak kabul ettin mi? "
Aslan ağa içinde kaybolduğu gözlere bakarak derin bir nefes cektip "ettim" dedi.
Osman oğlu Aslan Karabeyli, Salih' ten olma Selmadan doğma Asya Miran'ı karın olarak kabul ettin mi?
"Ettim"
İmam sözlerini tekrar edip son bir kez daha sordu.
Aslan Asyanın gözlerinin içine bakıp sonkez "ettim" dedi..
İmam bu seferde bakışlarını Asyaya cevirdi.
Sen Salih kızı Asya Miran, Osmandan olma Sultandan doğma Aslan Karabeyli'yi kocan olarak kabul ettin mi.
Asyanın gözünden akan yaşlar yanaklarından aşağı süzülmeye başladı.
Güçlükle çıkan sesiyle "ettim" dedi
Salih kızı Asya Miran, Osmandan olma Sultandan doğma Aslan Karabeyli'yi kocan olarak kabul ettin mi?
"ettim"
İmam son birkez daha sordu.
Salih kızı Asya Miran, Osmandan olma Sultandan doğma Aslan Karabeyli'yi kocan olarak kabul ettin mi?
Asya hıçkırıkları içinde tekrar cevap verdi
"ETTİM"
●●●●●●●●BÖLÜM SONU●●●●●
Buraya kadar gelip okuduysan bölüm hakkında düşüncelerinizi yazabilir misiniz.
Sessiz okuyucularımında düşüncelerini çok merak ediyorum.
Gelecek bölümden haberdar olmak istiyorsanız küçücük bir emoji dahi koymanız yeterli.
Bölüm geldiğinde beğenip haberdar edicem.
Ara ara kitappad çöküşe uğruyor o yüzden bölümleri wattpad uygulamasında atıyorum. Buraya giremezsiniz ordan okuyabilirsiniz.
İnstagram @aleysyam1
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 56.3k Okunma |
4.68k Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |