Yeni Üyelik
2.
Bölüm
@leyuza

Hastaneye girisimizden itibaren artan gerginligim hat safaya ulaşmıştı. Aynur abla dibimden ayrılmıyorken nail abi doktorla beraber odaya girmişti.

' sakin ol güzel kizim, bir şey olmayacak.' titreyen ellerimi avuçlarının arasına almış okşuyordu. Başımı hafifçe salladım. Bir şey olmayacaktı.

Salih abi odadan çıktığında gözlerimiz kesişti, gergin olan yüzü saniyesinde duruldu ve bana güvenli bir tebessüm gönderdi.

Karşıma dikilen hemşirenin yanıma gelmesiyle onu takip ettim. Çok değil bir dakika kadar sonra çıktım, hafsa ablanın yanına, yerime ilerledim. İkisi de beni gördüğünde dikkatlerini bana verdiler.

 

' gidebiliriz kızım sonuçlar yarına çıkacakmış tekrar geleceğiz "

Onu onaylayarak Aynur ablanın Yanında yürümeye devam ettim.

Eve vardığımızda her ne kadar aşağıda kalmamı isteseler de yukarı çıktım. Cebimden çıkardığım anahtarla kapıyı açarak içeri girdim.

Ceketimi sağ tarafımdaki askıya astım şalım ve bonemi de çıkarıp vestiyere astım. Oturma odasına geçerek yumusak kanepeye attım kendimi. Yorulmuştum.

 

.......................

 

Saat bir-bir buçuk dolaylarında hastaneye vardığımızda diğer aileyle -belkide kendi ailemle- ilk kez orada karşılaştım. Geldiğimizi gördüklerinde hastanenin yıpranmış sandalyelerinden kalkarak karşımıza geçtiler. El sıkışıp kısaca adlarını söylediklerinde karşılarındaki kotluklara da biz oturduk.

Onlarda bizim gibi üç kişi gelmişlerdi, yanlarinda karıştığım kız olsa gerek bir kız vardı yanlız.

Ceketimin kollarını aşağı çekiştirdim ve sanırım bonemi fazla sıkmıştım, basım ağrımaya başlamıştı.

Genç doktor yanımıza geldiğinde elindeki üç kağıttan ikisini bizlere uzattı, söze öyle başladı.

' yaptığımız DNA testine göre İrem aksay ve Selim Atalay'ın DNA ları uyuşmakta. Bu hatanın maktulü kesinlikle bulunacak ve mahkeme konusunda hastanemiz sizden tarafa olacaktır.'

 

Karşıdaki kız kendi adının anılmamasıyla hızla ayaklandı,

' ben ne olacağım peki, benim kanım uyuşmuyor mu onlarla?'

 

Tabi ki uyuşmuyordu, sesimi çıkarmadım. Genç doktor konuştu benim yerime.

' Salih beylerin İrem hanımın vasisi olmasindan mütevellit sizden aldığımız kanın tahlili daha uzun sürecek, İrem hanımın vefat eden ebeveynlerinden alınan eski kan tahlillerinin incelenmesi durumu söz konusu.'

 

Eh biraz daha beklemesi gerekiyordu o kağıdın ona gelmesi için. Karşıdaki kadın ve adama kaydı gözüm, kadının gözleri üzerimden biraz olsun çekilmiyor lakin kendisi dik duruşunu asla bozmuyordu. Adam ise tüm heybetiyle karısının yanında durmuş elini omzuna sarmış direkt gözlerimi buluyordu gözleri.

Bundan sonrası bilinmezliklerden oluşuyordu zaten. Öğrendiklerimle sekteye uğrasam da pek korkmuyordum açıkçası çünkü beni almayacaklarını düşünüyordum. Beni alırlarsa karşıdaki kızın gidecek bir yeri kalmazdı. Ama benim gidebileceğim bir kapım vardı. Işte tam da buna güveniyordum.

Yanımda oturan Aynur ablanın koluna başımı yasladım, yorulmuştum. Bünyem zayıftı benim bir kere. Bu entrikalar fazla gelmişti.

Doktorun çıkmasıyla selim bey de ayaklandı, ardından Salih abi ardından bizler. Karşıdaki kadın, Nurun yanına gelerek omzuna dokundu güven verircesine. Yanındayız diyordu.

' Salih bey, kızıma bu güne kadar baktığınız için teşekkür ederim lakin bundan sonra ben devralacağım bu görevi, gözleri ben ve nurun arasında mekik dokudu, iki kızım da bizimle kalacak.'

Salih abi derin bir nefes aldı ilk olarak.

' İrem benimde kızımdır, ona bakmak boynumun borcuydu benim,her zamanda öyle olacak, teşekkür etmenize gerek yok. O konuya gelecek olursak da buna İremin karar vermesi daha uygun kaçar, hakkınızdır lakin kızımın görüşleri daha önemlidir benim mahkememde.' tüm bakışlar bana döndüğünde, elim ayağım boşaldı sanki.

' birbirimize biraz süre tanısak daha iyi olur aslında' konuştuğum kelimeler ağzımın içinde kalmıştı.

Yanımda duran Aynur abla elini omzuma koyarak hafifçe sıktı, yanındayım demekti bu.

 

' ireme katılıyorum, birbirimize biraz vakit tanıyalım siz de bizde biraz sindirelim ve sakin kafayla düşünelim.' selim bey başıyla onayladı ablamı ardından telefon numaralarımızı vererek ayrıldık oradan. Arabaya binene kadar konuşmadk, kimse me diyeceğini bilmiyordu çünkü.

' ee hanımlar yolculuk nereye?'

eve gitsek çok güzel olurdu yatağıma kıvrılır yatardım.

'Ela hanım yeni bir şube açmış oraya uğrayabiliriz, ister misin kızım?' ah Ela hanımı severdim. Kendi atölyeleri ve tasarladığı şeyleri piyasaya sürdüğü koca bir satış zinciri vardı. Buda ikinci atolyesiydi sanırım. Gidebilirdik. Aynur ablayı onayladım, gitmeyi çok isterdim, modeller hakkında fikir alsam güzel olurd. Salih abi de konumunu öğrendikten sonra oraya sürdü. Radyoda çalan şarkılar eşliğinde üçüncü şarkının ortasında vardık istikametimize.

Ela ablanın dükkanına geldiğimizde Salih abi ne kadar ben sizi alırım dese Aynur abla reddetmişti onu.

İçeri girip biraz sohbet ettik, bir.kaç.tüyo aldım ela abladan ardından onları yanlız bırakarak başka bir odaya geçtim. bulunduğum odadaki masaya oturdum, kağıtlardan birini çekerek oyalandim. Aynur abla bunu ve burayı sevdiğimi biliyordu, evde de buna benzer bir yerim vardı. Günümün yarısını orda yarısını enstrüman içinde geçiriyordum.

Orda bir kaç saat geçirdik, çıktığımızda eve.geçmek istediğimiz için - daha çok Aynur abla istemediği için, yoksa ben yatağımı falzaca özlemiştim- yakınlardaki bir kafeye geçtik.

 

' kızım onlar hakkında, ne düşünüyorsun.' Omuz silktim bir şey düşünmüyordum şimdilik.

' abla Ömer'le konuşsak daha erken gelemezmi ki?'

Yüzünde tebessüm belirdi, gözleri kısıldı masanın üstünde ki elimi kavradı,

' maalesef hanım efendi, kıskanıyorum ama oğlumu '

' yaa abla hiç hoş değil yaptığın'

' hah hoş değilmiş çirkef Kaynanalar gibi olayım da gör sen'

' saka yaptimm'

 

Aynur abla çok karışık bir kadındı, onun yanındayken kim olursa olsun yabancı hissetmezdi. Bu sebeple alışmam kolay olmuştu.

Gerçek ailemle ilgili dikkatimi bir şey çekmişti aslında, selim atalayin eşi tek bir kelime etmemişti, bakmıştı ama sadece bakmıştı.

' Abla, selim beyin eşi biraz şeydi, garip. ' sanırı istemiyordu beni.

Aynur ablanin kasları havalandı, yüzüne sinirli bir ifade oturdu

'o ne demek kızım, olur mu öyle şey ona da sürpriz oldu bu durum. Hem o kadar yıl büyüttüğü kızı da var, onu açısından da bakmak lazım. Nerden düştü aklına bu?'

' abla tek kelime etmedi, selim bey konuştu niyetini belli etti. Şeyden olabilir mi, başörtümden dolayı?'

Selim beyin karısı da kızı da açıktı. Bu nezdimde asla sorun değildi Aynur abla da açıktı. Bu konuda kesinlikle olumsuz bir şey düşünmemiştim lakin onların düşünebilme ihtimali beni korkutuyordu.

' yok kızım neden düşünsün öyle sen takma kafana, hem o değilde Ömer'e ne diyeceğiz diye düşünüyorum ben. Halen on yedi yaşındasın seni yanlarına alacaklar istesen de istemesen de.'

' çok ısrarcı olacaklarını sanmıyorum kendi kızları var sonuçta, ben oraya gidersem oda orada olacak düzenlerinin bozulmasını istediklerini sanmıyorum.' Aynur abla birşey diyecekken telefonunun çalmasıyla kalktık. Salih abi gelmişti.

..................................

 

Hastane olayinin üzerinden dört gün geçmişti ve bugün selim beyler 'kızımın nerde yaşadığını öğrenmek isterim' diyerek bize gelme kararı vermişti.

Evimiz sakin bir semtteydi, bahçeli iki katlı iki daireli on yıllık bir evdi. Alt katta Aynur ablalar kalırken üst katı bana vermişlerdi, ben ve Ömer'e. Ömer şuan şehir dışındaydı, nail abinin bir kaç aktarım işi için gitmiş haftaya gelmesi planlanıyordu.

Yine sabahtan aşağı inmiştim. kahvaltımızı beraber yapmış ardindan Salih abiyi işe göndermiş temizliğe başlamıştık.

Saat iki buçuga doğru temizliği bitirdiğimizde mutfağa geçtik , Aynur ablanın eşsiz tarifleriyle tabiri caiz ise bir orduyu doyuracak kadar yemek yapmıştık.

Saat yediye yaklaştığında yayıldığım koltukta oturur hale geldim bir saat kadar yukarı evime çıkıp uyuma fırsatım olmuştu.

Aceleyle kalkarak elime yüzüme su çarptım. Koyu gir kumaş pantolon, üstüne siyah uzun kollu ince bir body giydim. Dışarı çıkıyor olsak ceket alırdım lakin evdeydik. siyah salımı taktım çoraplarımı geçirerek aşağı indim.

Yediye on vardı ve onlar yedide geleceklerini söylemişlerdi.

 

Aynur abla ve leyla abla masayı çoktan kurmuşlardı. Leyla abla Aynur ablanin yardımcısıydi, yalnızca sürekli gelmiyordu. Fazla misafiri olduğunda ya da acil temizlik yapılacağında çağırıyordu onu. Bugün ise akşam yemeğinden sonra yardımcı olacaktı bize.

Aynur abla her ihtimale karşı mutfakta son kontrolleri yaparken Salih abi yanımıza gelerek bize baktı, ardından karısının yanına sokuldu.

' bu ne endam bu ne güzelliktir hanımlar, çok şık olmuşsunuz.' Aynur abla krem efil efil elbisesiyle mükemmel gözüküyordu.

' beni bilmem ama maşallah yani kızım, birde istemem diyordun üzerindekini nasıl yakışmış'

Evet istemem demiştim çünkü Aynur abla sürekli bir şey almak istiyordu, yoksa üzerimdeki güzeldi.

 

' ne zaman demisim oyle bir sey hiç de yok hatırımda.'

Kapı çaldığında bu eğlenceli ana bir son verdik. Daha yeni ki kadar rahat değildim şimdi, kalbim ağzımda atıyordu. Kapının yanında durarak Salih abinin kapıyı açmasını izledik, içeri sadece iki kişi girdi, selim bey ve eşi. Nur gelmemişti.

 

İlk selim bey girdi Salih abiyle selamlaştı hafsa ablaya baş selamı verdi sıra bana geldiğinde sessizce hoşgeldiniz dedim, o ciddi adam yüzüme gülerek hoşbuldum dedi. Başımı okşadı ve Salih abiyle içeri geçti. O sırada Aynur abla eşiyle selamlaşmisti, o çekindiğim kadın karsimdaydi ona da aynı şekilde hoşgeldin dedim aynı şekilde karşılık verdi. Biraz daha yaklaşarak sarıldı, hemen karşılık veremedim, saniyeler sonra kollarımı sardım beline.

Direkt yemeğe oturduk ardından salona geçtik tatlı ve çay eşliğinde büyüklerin sohbetini dinliyordum. Sıkılmıştım. yavaş yavaş çayımı yudumlarken selim bey konuşmasına beni de dahil etmişti.

'kızım eğer sorun olmayacaksa hayatını bire senden dinlemek istiyorum ' ah tamam, anlatırdim.

' annem ve babam üç yil kadar önce vefat ettiler. O zamandan beri Salih abimlerle kaliyorum. Liseyi açıktan bitirdim erkenden.Bu kadar sanırım'

' ne okumak istiyorsun kızım'

'sey notlarım pek iyi değil, okumak istediğimden bile emin değilim açıkçası.'

Mırın kırın ederek söylediklerimle şaşkınlıkla baktı yüzüme. Aynur abla devraldı sözü bu sefer.

' İrem tam bir konservatuar öğrencisi aslında' bu bilgiyi bilmelerine gerek olduğunu sanmıyordum.

Ordan oraya atlayarak konusmaya devam ettiler.Bana sorulan sorulara kısa cevaplar vermekle yetindim.

Konu asıl konuşmamız gereken mevzuya geldiğinde selim bey hastanedekine göre daha ılımlı geldi gözüme.

' kızım sen bizim kanımızsın canımızsın, biz seni yanımızda istiyoruz. Lütfen bize bir sans ver. Pişman olmayacağından emin olacağım. Bizimle gel.'

'selim bey sizi tam olarak anlayamam ama anlamaya çalışıyorum, hakkınızdır, lakin ben oraya gelirsem düzeniniz bozulur. benim gidebileceğim iki yer varken nurun yanlızca siz varsiniz.Bu sebeple gelmeye razı olamıyorum. Kusuruma bakmayın.'

Bu sefer sözü Esma hanım, selim beyin eşi, devraldı.

' sen geldin diye neden düzenimiz bozulsun kızım. Seni yanımızda görmeye can atiyoruz biz, nurlada anlasacaginizi düşünüyorum, lütfen bizimle gel, bir şans tanı bize?'

 

Salih abiye baktığımda gözlerinde güven gördüm, gitmemi en azından denememi istiyordu oda, ikisi de içimde keşkelerin kalmasını istemiyorlardı.

Kabul ettim, gidecektim ne olur ne olmaz Allah bilirdi. En azından deneyecektim.

 

..............................

 

1515 kelime.

 

Loading...
0%