Gördüğün en ufak ışık yanlış yollara sevkedebilirdi seni. Bazen umutlarını azaba çevirir seni yerle bir ederdi. Eh en sık bu yaşanırdı zaten.

İki hafta olmuştu baba tarafı akrabalarım geleli. hepsiyle neredeyse aynı semtte yaşıyorduk ve sandığımın aksine sıksık görüşüyorlardı. Özellikle cemre ve nur.

Cemrenin Zaferden hoşlandığına hatta baya hoşlandığına emin olmuştum. Hakkında - üstü kapalı da olsa - o kadar çok konuşuyorlardı ki diğer kuzenlerimin anlamaması şaşırtıcıydı.

senaya bunu nasıl anlatcaktım bilmiyordum.

üçüzler dışındakiler işlerine çoktan başlamıştı. her biri selim beyle birlikte çalışıyorlardı. yavuz şirketlerinin avukatıydı mesela.

ve en önemliside sınavlar açıklanmıştı. bize kesin bir tarih bile vermemişlerdi, bir gün ansızın ömerin aramasıyla öğrenmiştim, sonucuma da beraber bakmıştık haliyle. puanım aşırı iyi falan değildi. bölüm seçmem gerekirse sözelciydim ben. istediğim bölüm rahatlıkla geliyordu ama asıl sorun mülakatlarıydı. çok korkuyordum açıkcası, piyano, aşırı iyi olmasa da keman, gitar- elektro ,klasik- çalabilsemde ana enstrümanım bağlamaydı ve bu işlerde torpil herşeyden önde geliyordu ne yazık ki. birkaç gün vardı önümde ve çalışmam gerekiyordu. uzun bir süre olmuştu çalmayalı. odam küçücüktü hem getirememiştim piyanomu da. akşam bu konuyu selim beyin gelmesine bir saat kadar vardı, gelince konuşurduk onunla bu konuyu.

güner ve acarında arkadaşları geleceği için odamda takılıyordum ama fazlasıyla sıkılmıştım ve odamda daralıyordum artık.

Aşağı inerek mutfağa ilerledim, su içip bahçeye çıkacaktım. Dplavtam bir bardak alıp doldurduğum sırada arkamda duydugum takırtıylayavşça döndğm arkama. Günerlerin arkadaşı olması lazımdı.

- merhaba!

- ımm, merhaba?

- sen onların üçüzüsün değil mi?

- öyleyim, neden?

- merak etmiştim, daha doğrusu etmiştik seni. Uğur ben.

- İrem bende memnun oldum.

Güler yüzlü bir çocuktu, siyah saçlarına hafifçe şekil vermişti. Boyu da benden haliyle uzundu. Kapıyla arasında beş parmak kadar vardı.

Bir süre konuşmadı, gözleri elimdeki kitap ve gözlerim arasında mekik dokudu yalnızca.

- bizimle takılmak istermisin, hem diğerleriyle de tanışırsın? Onlar da seni merak ediyorlardı.

Benden mi bahsetmişlerdi arkadaşlarına? Ne diye bahsetmişlerdi?

- teşekkürler kitap okuyacağım.

omuz silkip çıktı mutfakta, bir süredir elimde dolu duran bardağımdan bir yudum aldım bende. yıkayıp kuruması için bıraktım tekrar tezgaha. arkamı döndüğümde kapıda gördüğüm acarla yerimden sıçradım. sessiz sessiz durulurmuydu orada acar!!

- gel hadi yanımıza, arkadaşlarımla tanıştırayım seni.

- yok kitap okuyacağım ben.

- ya kızım sonrada okursun kitabı hadi.

- yok ne yapacağım ben orada acar git sen.

- s-sen bizle zaman geçirmek istemiyor musun, kaçıyorsun benden hep!!

- olur mu öyle şey Acar b-ben neden kaçayım senden sizden?

Dibine girip başını kaldırıp bana bakmasını sağladım. O gülüyordu.

BENI OYUNA GETIRMIŞTI ŞEREFSIZ!!!

- Sen-sen bana yalan söyledin!!

Ben onu çemkirirken o elini belime atmış yönlendiriyordu beni.

- tamam güzelim, üzgünüüm.

- baya üzgün görünüyorsun suan Acar!

-tamam gülmüyorum,ağzına sahte bir fermuar çekti bu sefer. O sırada çoktan girmiştik içeri. Güner ve mutfaga gelen çocuk ellerinde konsolla oyun oynuyordu.

Diğeri ise koltuğa oturmuş telefonuyla ilgileniyordu. Onunda siyah saçları vardı, bir dakika ikiz miydi bunlar,???

- getirebildinmi sonunda üçüzünü.

- tabi olm,o beni kıramaz ki.

Acar şapye yanağımdan öptüğünde kalakaldım. Asla beklemiyordum. Tepkislz halime baktığında bu sefer gerçekten tedirgin olmuşa benziyordu.

- üzgünüm, rahatsız mı oldun düşünemedim gerçekten-

-YOK! Sey sorun yok yani.

- o zaman öpimmi bi tane daha ?

Kızaran yanakkarımha başımı salladım. Dahasesli öptü bu sefer.

- evet şimdi sizi tanıştırayım. Bu -günerin yanındakini ardından diğerini göstererek- Cengiz ve Gencer. Çocukluk arkadaşımız, İrem üçüzümüz.

- memnun oldum.

- bizde güzellik.

Gencer kafasıyla selam verip tekrar dönmüştü telefonuna. Ne kadar samimi birisin öyle Gencer!!!

Acar beni tekrar yönlendirerek koltuga oturttu, kendisi de benle beraber koltuga oturmuş bir elini omzuma atmışken ortamdan geri kalmıyordu.

Güner ve cengizin oyununa müdahil oluyor gencerle sohbet ediyordu. Kalkıp gştmel istesemde hem Acar üzüleceği için hemde bırakmadığı için gidemiyordum. Kitabıma kaldığım yerden devam ettim öylece.

- İrem?

Yarım saatin sonunda kitaba odaklanmışken kapıda belirmişti Esma hanım.

-efendim Esma hanım ?

- gelip bana yardım edermisin?

Ağzından çıkan kelimelere bakıp kalmıştım. Benden yardımcı olmamı mı istiyordu. Seve seve yardım ederdim.

Kitabımı acarı yanına bırakarak ayaklandım.

- tabi gelirim.

.......

Acar ve Güner sonunda annesinin kız kardeşleriyle yakınlaşmaya çalışmasına sevinmişti. Üstüne çöken rahatlıkla olduğu yerde yayıldı.

-kabullenmiş gibisin sonunda

Rahatlığı çok uzun sürmedi acarın,

- tabiki kabul edecegim lan

- ilk anlattığında daha farklı birşey hayal etmiştim şimdiki gördüğüm ise bambaşka bir şey. Kız hiçte zararı dokunacak biri değil, aksine birilerini kırmaktan korkan biri gibi. Nazik zarif ve asil bir duruşu var. Çok kırılga bir bir yapıya sahip olduğuna da bahse girerim.

- .... Öyle gerçekten.ilk günlerde nura karşı fazla hassastım ve bu beni onun halkında en kötü yargıları yapmaya itti.

- kapalı olduğuyla ilgili bir şey de demedin?

- başörtüsünden dolayı ön yargılı davranırsanız-

- sakin ol oğlum. Niye yargılayalım kızı. Sadece tanıştığım ilk kapalı kız kapalı olmasından dolayı yargılayamam lakin onun için fazlasıyla zor oluyordur. Esma abla ve nur açık, sülalenizdeki tek kapalı kız o. Birde annen ve kardeşin cemiyette fazlasıyla aktifler biliyorsun. Magazinciler susmayacaktır.

- buna izin verirmiyiz gibi...

****

Esma hanımın ardından mutfağa girdim. Tezgahta duran bardağını aldı ilk önce ardından masaya geçip telefonuyla ilgilenmeye başladı. Bir süre ayakta bekledim bir şey diyecek diye ardından çaprazında kalan sandalyeye oturdum. Konuşmadı. On dakika geçti tek kelime etmedi, kulaklarıma acarların sesine karışmış yanımda video izleyen Esma hanımın seside katılmıştı.

- Esma hanım neden çağırdınız beni?

Yan bir bakış attı bana tekrar döndü telefonuna,

- Bariz değil mi, yanlarında durmaman için çağırdım

- neden yanlarında durmam yasak mı?

- erkek ya onlar uygun kaçmaz.

- nırada yapıyormusunuz aynı muameleyi merak ediyorum doğrusu.

- neden yapayım öyle birşey, kapalısın sen ya kafandakini çıkart ya da ona uygun davran.

- Esma hanım. Ben yanlış bir şey yapmadım. Başımdaki örtünün hakkını gereğince veriyorum. Bunun sizi bu kadar ilgilendirmesi gözlerimi yaşarttı doğrusu. Birde üstüne yaptığınız bu fahişe muamele gerçekten hayran olunası!!

' bıraksk onu da yaparsın' diye geveledi ağzının içinden.

- farkındamısın bilmem ama beni de sen doğurdun.

Elini masaya vurarak ayağa kalktı.

- KES SESSİNİ! BENİM BIR TANE KIZIM VAR O DA NUR!

bende kalktım dikildim karşısına

- kusura bakmayın onu yapmadan veya beni bulmadan önce düşünecektiniz.

- SANKI ÇOK İSTEDİM GELMENİ. GELDİN VE HERŞEYİ BERBAT ETTİN DÜZENİMİZİ BOZDUN!!

- BEN HİÇBİRŞEY YAPMADIM. TEK YAPTIĞIM KENDİ EVİMDEN ZORLA GETİRİLİP, BANA VERDİĞİNİZ O KÜÇÜCÜK ODA DA OTURMAK. SESİM SOLUĞUM ÇIKMOYOR LAKİN SİZ BÜTÜN SUÇU BANA ATIYORSUNUZ. SİZİN HİÇ Mİ HATANIZ YO-

- Kes sesini, sen kimsin de bana bağırıyorsun.

En son ilk okuldaydım sanırım, sıkıntılı bir öğretmene düşmüştüm, ödevimi yapmadığım -yapamadığım - için vurmuştu bana en son. Birde şimdi.

Sola düşen yüzüm cayır cayır yanıyordu.

- nurun annesi benim, kızıma sahip çıkacağım. Onu asla bir kanera atmam. Sana da git ailen sahip çıksın. Evde kalmış evlenmeyi bekleyen bir kıza bakamam ben.

( Burada liseyi bitrmiş olmasına ve kapalı kızların okumadıgını evliliği beklediğini ima ediyor)

- Esma noluyor burda ne bağırıp duruyorsunuz?

- bu kız onun için yaptığımız hiçbirşeyden memnun olmuyor ve bana bağırdı. Burada oturuyordum ne yaptı etti bir olay bulup kavga çıkardı!

Selim bey gelmiş olsa da kafamı kaldırmadım.

- ben yapmadım öyle bir şey, beni mutfağa çağırdı ve kendisi bağırdı!

- hah birde suçu bana atıyor.

- anne ...

Diğerleride buradaydı anlaşılan.

- İrem annenden özürdile.

Bu sefer baktım 'babama', şaka yapıyor olmalıydı. Esma hanımda anne kelimesinden pek memnun değildi anlaşılan.

- kendisi annem olmadığını söyledi.

- İrem o senin annen ona böyle diyemezsin.

- ben demedim zaten o dedi. Ayrıca ben yanlış birşey söylemedim.

- SANA ONDAN ÖZÜR DİLEMENİ SÖYLEDİM.

- ÖZÜR DİLERİM. BİTTİMİ. ODAYA ÇIKACAGIM ÇÜNKÜ.

- GİT. CEZALISIN

********

- kusura bakmayın çocuklar, bunu duymanızı istemezdik.

gencer ve cengiz yemeğe kalmıştı esma hanımın ısrarlarıyla.

- iremi çağırayım ben yemeğe.

herkes yemek odasına giderken yavuz merdivenlere yönelmişti selim bey durdurdu onu bu sefer.

- yavuz cezalı o. gelmeyecek.

- ne cezası baba. açlığın cezası mı olur? hangimize verdin bu cezayı da şimdi ona veriyorsun.

- yavuz yemeyecek dedim. otur şu masaya.

- bende yemeyeceğim baba. tokum ben.

cengiz merakla kıpırdandı yerinde. yemeği hemen yeyip gitseler iyi olurdu. Mi

yavuz yahya aras ve bora geç geldiği için haberdar değildi birşeyden.

Yavuz ust kata çıkarken olayları öğrenmeyi umut ediyordu. Babası onlara asla bu tür cezalar vermemişti birde kız kardeşi hstydı ve açlığı bunu tetikleyebilirdi.

- İrem girebilirmiyim?

İçeriden titrek sesini duydu kardeşinin, kapının kilidi bir kez çevirildi.

- yavrum, iyi misin?

Yavuz ağlamaya hazır kızo göğsüne yasladı. Öylece aktı göz yaşları. Abisinin kucağında içeri taşındı. Onların sesini iki kişi daha duydu,

Biri nefrete biri de sevgiye sürüklendi.

___________________

1300 kelime

Hayat çok sıkmaya başladı son günlerde

Umarım iyisinizdir

Begendiyseniz oy verip yorum yapmayi unutmayın lütffeen