Yeni Üyelik
18.
Bölüm
@leyuza

 

 

Kız kardeşi koynunda ağlarken pekte iyi değildi yavuz. Sakinleşmişti lakin hala derin nefesler alıyordu.

-noldu yavrum, anlat bana. Neden ceza verdiler sana.

-b-ben birşey yapmadım, abi gerçekten. Esma hanım çağırdı beni-

- güzelim inanıyorum ben sana. Baştan anlat hadi bana.

- Acar beni yanlarına çağırdı arkadaşları gelmiş tanıştırmak istedi bende kıramadım gittim yanında. Tanıştık, Acarla oturduk orada. Kitap okuyordum orada, onlarla birebir konuşmuşluğum bile yok gerçekten! Sonra annen geldi yardım edebilir misin diye çağırdı beni mutfağa geçtik. Niye çağırdığını sordum, içeride, diğer erkeklerle durmamam için çağırmış. Yanlış birşey yapmadığımı söyledim, nura da yapıyor musunuz dedim, bende senin kızının dedim. Kabul etmedi beni. Düzenimizi bozdun dedi. Abi ben geldim geleli hiç birşey yapmadım. Siz işe gittiğinizde de odamdan çıkmıyorum hiç yemin ederim.

Tekrar ağlamaya başlayan kıza sarıldı yavuz. Anlattıklarına inanıyordu. Annesi tek kızına fazla düşkündü.

- yanında olmadığım için üzgünüm.

 

 

 

 

*******************

 

 

 

hazır mısın gidelim hadi.

- ayakkabılarımı alayım çıkıyorum

Yavuz hazır verandada beklerken onu daha fazla bekletmemek adına acele etmeye çalışıyordum. Birden arkamdan gelen sesle irkildim.

- nereye gidiyorsunuz böyle?

- işimiz var.

- o yüzden izin aldın demek. Ne işiymiş bu?

- iremin evine gidip geleceğiz.

Yahya bariz rahatsız olmuştu bu tabirden. Onun evi burasıydı.

- dikkat edin yavuz.

Yavuz göz devirdi, bu kadar mı güven vermiyordu.

Ve içeri girdi. Bu sefer arabayla gideceklerdi. Getirilecek bir kaç eşya olabilirdi.

- piyanoyu getirelim, benim odama koyabiliriz veya misafir odalarından birini-

- yok getirmeyecegim. Orada çalarım ama bir kaç gün calabildigim kadar calsam iyi olur.

- İrem annemi dert etme. Bir daha öyle bir şey yaşamayacaksın.

- teşekkür ederim abi.

Duyduğu hitapla ışıklarda durmuş olmanın şansıyla, eğilerek kardeşinin yanağıı seslice öptü.

- rica ederim abim. Yapmam gerekeni yapıyorum yanlız

Yanakları ve burnunun ucu kızarmış kıza hafifçe gülümsedi

 

****************

 

Akşam yemeğinde sofrada iki eksik vardı. Yavuz ve İrem. Evine gittiklerinde Aynur hanım kalmaları için fazlasıyla ısrarcı olmuştu. Yemekten iki saat sonra geldiler.

Getirdikleri bir kaç parçayı aşağı odalardan birine, akustiği iyi olan ayrıca bir kaç müzik aleti daha bulunan odaya yerleştirdiler. Tam o sırada bir ziyaretçileri çaldı kapıyı.

- abi dışarı çıkıyoruz gelecekmisin?

Yavuz nurun gelmesiyle başını kaldırdı işten, kardeşi hazırlanmıştı bile. Sazının akorunu ayarlıyordu İrem

- nereye gideceğiz?

- Deran'a, bilardo da oynayacağız. Hazırlan hadi. Diğerleri de gelecek(kuzenler)

Gitmek isterdi Yavuz epeydir gitmiyordu birde kuzenleri de vardı şimdi.

- İrem gidelim ister misin?

- ne? 

Akort cihazından kaldırdı kafasını, denileni gayette duymuştu.

- dışarı ister misin diğerleriyle?

- bunları ayarlamam gerekiyor. Size iyi eğlenceler

- o halde ben de gelmiyorum, Nur siz gidin abim.

Omuz silkerek ve umursamaz bir tavırla söylemişti sözlerini. Nur kapıda şaşıp kalmıştı, abisi kuzenleri, kardeşleri ve en önemlisi onun yerine bir kızı mi tercih ediyordu yani?

Yavuz kendisini hala kardeşi olarak görüyordu değil mi?

- abi işi varmış onun da beraber gidelim. Halletsin işini

- hallederim ben, son günlerde benimle ilgileniyorsun zaten kendine de vakit ayır.

Seslice nefes verdi bu sefer kardeşi haklıydı çok iş yoktu,onu da sikmak istemezdi.

- gelmek istemediğine emin misin?

- evet abi, iyi eğlenceler

Kardeşinin kafasını okşayarak gitti o da.

 

Artık yanlizdi, çalışabilirdi rahatça. Sesleri dinledi, akorlari yaptı. Her birini tek tek sevdikten sonra çıktı odasına.

Kardeşlerinin on ikiden önce gelmeyeceğine inanıyordu. Aşağı indi, mutfakta dolaplari biraz karıştırdıktan sonra sıcak çikolata çarptı gozune. Hemen yaparak elinde mavi bir kupayla verandada cikti, merdivenlerin kenarına bağdac kurarak oturdu.

Bardağı dudaklarıma degdirdigi sırada bahçenin kapısı açıldı. Esma hanım ve arkadaşı gelmişti, yani o arkadaşı olduğu kanısına varmıştı.

Bardagını kenara koyarak bonesi olmadığından mütevellit kayan başörtüsüni düzeltti. Onlar verandaya gelirken kalkmadı yerinden, gerek duymadı.

- abla tam zamanlı yardımcı mı aldınız, bu ne rahatlık ayrıca yeni falan mı?

- Esra!

Bir kaç mertre uzagındayken konuştuklarını tabikide duymuştu. Fincanı tekrar eline aldı onlar gidene kadar görmezden gelecekti teyzesiyle annesini!

Epey oturdu orda , mutfaktan gelen sesleri dinledi, elleri üşdüğünden mütevellit tuttugu fncanı bitsede bırakmadı elinden.

Bahçenin kapısı tekrar açıldı. Yavuzlar gelmişti. Yine kalkmadı yerinden abisiyle göz göze gelince hafifçe tebessüm etti yanlız. Herkes gülerek gelirken nur sinirli gibiydi. Yavuz karşısında dikildi,

- tatile gidiyoruz!

- iyi eğlenceler o halde.

En içten duygularıyla söylemişti bunu , aklından başka bir şey geçmiyordu.

- sende geliyorsun yavrum

- ha? Ben gelemem abi, fısıldayarak konuştu, sınavım var ya.

- giriş sınavından sonra gidiyoruz,bizde o sırada işleri halledeceğiz.

- tessekkur ederim

- rica ederim güzelim, bırakır mıyız seni hiç?

- bir dakika o benim bardağım mı?

İremin elinde tuttugu bardagı hışımla çekti, hafifçe havaya kaldırarak kendinden emin oldu.

- bu.benim.bardağım.

Nur tepesinde dikilmiş sertçe bakıyordu yüzüne.

- üzgünüm bilmiyordum, gördüğüm ilk bardağı almıştım sadece-

Bardak aralarında bir kaç santim kala yerle buluştu. Parçaları dağıldı, kiml nurun ayağına kimi iremin eline, yüzüne.

- NUR!!!?!!?!

- yıkanmasına gerek yok artık işte abicim!

Yavuz nuru kırıklardan uzaklaştırırken diğerleri de iremi kaldırmıştı.

Nur gözünü iremden çekmezken irem ona bakmıyordu bile. Bardağın parçaları yüzüne ve elinn üstüne sıçramış kesmişti.

 

Yavuz ve Yahya hariç diğerleri iremle içeri girdi. Kız kardeşleriyle konuşsalar iyi olurdu. Nuru Yahya yukarı çıkarken, mutfağa geçti.

- anne veranda da cam kırıkları var, temizler misin?

- ah şu kız, sakin sakin otursa şaşarım zaten.

- anne ne diyorsun (amk)? o yapamadıgı bşrşey Nur kırdı bardağı.

esma hanım bu sefer ayaklandı oturduğu yerden, teyzeside öyle.

- NERDE?? İYİMİ YAVUZ???

- iyi anne iyi, abimle yukarı çıktılar. nur attı bardağı öyle kırıldı yaralanmadı kızın.

- abin varsa çıkmayacağım yanına. temizlerim ben verandayı.

- tamam teşekkürler. yukarıdayız biz.

hızlı adımlarla üst katta nurun odasını buldu.

kapıyı açtığında kardeşini yatakta otururken buldu, yanakları yaşlarıyla ıslanmıştı abisi karşısında, sandalyede birşeylerden bahsediyordu.

içeri girip kapıyı kapattı.

- bir yerine birşey olmadı değil mi?

ağlamaya devam ederken başını hayır anlamında salladı.

- abimde konuşmuştur yeterince ama neden bu kadar sertsin ona karşı abim?

dudağını daha da büzdü yavuzun konuşmasıyla.

- güzelim sadece anlamaya çalışıyoruz, bir şey varsa söyle bize.

- B-birşey yok. sinirlendim sadece.

- dışarıda da onunda geleceğini söylediğimizde yüzün düştü, ona da sinirlendin geleceği için değil mi?

başını çevirdi bu kez yahyaya.

- yavrum taraf tutmuyoruz, onu senden çok seviyoruz diye birşey yok, seni tabiki daha çok seviyoruz. bunca yıl kardeşimdin benim ki hala daha öylesin. ama onu da biraz anlamalıyız.

- nur. o da burada kalmak istemiyor. zaten annemle babam yeterince zorlaştırıyor hayatını. evinden uzak tutuyor hatta ceza bile veriyorlar. sana babam hayatında ceza vermeyi bırak kaç kere sesini yükseltti nur? yaşadıklarınızı karşılaştırmıyorum asla da karşılaştırmam ama o seninle aynı yaşta o da üzülüyor, üstelik bu zamana kadar sana destek olacak, yanına koşabileceğin en az on kişi vardı, onun yanında bir tek ömer denen çocuk vardı o da ne kadar olabiliyorsa. biraz daha ılımlı yaklaş ona. abilerin, ailen, bizler hep yanında olacağız tamam mı?

burnunu çekerek başnı salladı bu kez. yahya oturdugu yerden kalkıp sıkıca sarıldı kardeşine.

kapının ardı fark etmeselerde terk edildi.

- abi beraber yatalım.

yavuz da kalktı yataktan
- iyi gidiyordum zaten!

nurun başına ufak bir bıse kondurarak çıktı odadan. diğer kardeşinin yanına gitti bu kez. ışığı kapalıydı, kapıyı hafif kıynaştırdı. yatagında arkası dönük yatıyordu.

 

**********

sabah sekiz sularında kahvaltı hazır olurdu. o vakitlerde çıktım atl kattaki müzik odasından. yavuzun dediği kadar vardı, dışarı hiç ses gitmiyordu sanırım, gece boyu kimse gelmemişti çünkü.

masaya herkes vaktinde geldi, bu sefer teyzemde! vardı. esma hanım ve nurun ortasına oturmuştu. diğerlerinin konuşmları eşliğinde kısaca ettim kahvaltımı. hiçbiriyle tek kelime etmedim. esma hanım ve selim bey dünden razıydılar zaten varlığımve yokluğum pek bağlamıyordu onları. diğerleri ise midemi bulandırıyordu artık. dün nura bakmaya gittiğimde kapıda duyduklarım yetmişti. onlar bana sadece acıyorlardı. kimsem olmadıgı için, tek başıma büyüdüğüm için.

ay sayıyordum, gidecektim. 11 ocak. daha önce olmasını umut etsem bile pek mümkün değildi.üniversite işini halletmeye çalışacaktım .

herkesle birlikte kalktım masadan. alt kata indim kimseye bakmadan. son üç gün dönüm noktam olacaktı.

 

........................

 

1200

 

 

Loading...
0%