22

New chapter alert🙌

İyi okumalarrrrr

Satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyinnnn

*******************

Yaklaşık bir saatin sonunda açıldı ameliyathane kapıları. başındaki boneyi çıkartan bir doktor belirdi.

- durumunu öğrenebilir miyiz?

- durumu stabil. Başı fazla derin yarılmış. Üstüne birde suda kalma süresi eklenince ciğerleri hasar görmüş. Ameliyat sırasında bolca hava takviyesi yaptık.iki gün kadar müşahede altında tutacağız. Diğer bilgileri hekiminiz tarafından detaylıca öğrenirsiniz. Geçmiş olsun.

Ardından kaçarcasına gitti doktor.

Çok geçmeden sedye üzerinde çıktı dışarı. Bembeyaz kesilmişti yüzü. Ömer eline dokunabildi hızla giden sedyede, buz gibiydi sevgilisi. Göz yaşlarını engellemedi.

Normal odaya alınırken her biri gitti peşlerinden. Onlar odaya girmeden başka bir doktor geldi yanlarına

- yakınları sizler misiniz ?, onay aldıgında devam etti, ciğerlerine hava takviyesine devam edeceği, henüz rahat nefes alıp veremiyor. Bir kaç gün burada tutup kontrol edeceğiz. İçeri girebilirsiniz lakin gürültü yapmamaya özen gösterin. Anestezi etkisinde yaklaşık bir saate uyanır. Nesi oluyorsunuz?

- Sevgilisiyim

- Abisiyim

Doktor aynı anda konuşan ikilide göz gezdirdi.

- Benimle gelmenizi rica edeceğim. İkinizde.

Odanın önünde, diğerlerinde uzaklaşıp bir kenara çekildiler.

- hastanın yüzünde doku zedelenmeleri ve morarmalar mevcut. Darp edilmiş olduğundan şüpheleniyoruz. Nasıl olduğunu öğrenebilir miyim?

Doktor şiddet görmesi konusunda temkinli yaklaşıyordu olaya. İlk başta sevgilisinden şüphelensede, genelde sevgili vakası olurdu çünkü, bundan bahsettiğinde yüzündeki bariz şaşkınlığı görmüştü.

- gelmeden önce, dün, kardeşiyle kavga ettiler. Tedavi ettirdik ikisini de merhemleri de var.

Yahya her işini mükemmel bir şekilde yapardı. Yalan söylemekte dahil.

Babasının vurmuş olduğunu dile getiremedi o an.

- anlıyorum, yalnızca emin olmak istedim. Geçmiş olsun tekrar.

Doktor gözle görülemeyecek kadar uzaklaştığında kendinden santimlerle uzun olan oğlan konuşmaya başladı

- demek, kavga etti benim sevgilim.

Gülmeye başladığında dondu kaldı Yahya. Neden gülüyordu bu çocuk?

- hangisiyle etti kavga, birde ona vurdu öyle mi? İrem vurdu. İşi kavga edecek raddeye kadar da getirdi. Ahahahhah! Benim sevgilim neymiş böyle. Kavga da ediyor birilerine de vuruyor, birileri de ona vuruyor. Hangisiydi ona vuran?

İfadesinin ani değişimiyle bir adım geriledi.

- Yavuz mu, yoksa üçüzlerinden birimi? Bora mı , nur mu? Onun neresi morardı, onun neresi yaralandı ? Yalan söylemeyi kes! Yemin olsun bu kızı bir daha sizle yanlız bırakmayacağım. Kimin yaptığını da bizzat öğrenip ona göre davranacağım Yahya. O size attığı her adımda inciniyor ve buna bir daha müsaade etmeyeceğim. Aklında bulunsun. Bu kadar yakından bir daha görmeyeceksin onu. Şimdi gör ve siktir git!

- hayırdır lan sen, noluyor?!?!

- Polat, karışma.

Daha da birşey demedi Yahya, onları arkasında bırakarak kız kardeşinin odasına adımladı. İçeri girip seyretti onu bir süre. Yüzünü okşadı, elini tuttu.

- geç kaldığım için üzgünüm ve diğer herşey için. Affetme beni.

Ve çıktı odadan. Ömer hızla geçti yanından. Omuzları çarptığında geri dönerek tekrar konuştu sevgilisinin abisine

- gidin buradan. Tatilinizin tadını çıkarın ve bir daha görmeyin onu.

Odanın kapısını sinirinin aksine yavaşça kapattı bir süre ayakta dikildi. Gözlerindeki yaşları daha fazla tutamadan sevgilisinin yanına çöktü. Soğuk elini elleri arasına aldı. Başını koluna yaslayıp döktü gözyaşlarını.

Ayağına taş değmesinden sakındığı sevgilisi, herşeyi, bir ayda bu hale gelmişti.

Kendine suç buldu, suçu olmasa dahi. Koruyamamıştı.

Yahya ise Polat'ın sürüklemesiyle zar zor ayrılmıştı hastaneden. Hiç bu kadar aciz hissetmemişti. Elinden hiç birşey gelmiyordu.

Eve geldiklerinde herkes onları kapıda karşıladı. Merak içerisindeydiler, birazda korku.

- Abi, siz neden geldiniz? İrem nerede ? O iyi değil mi abi.

Acar gözleri dolu dolu konuştuğunda yüreği parçalandı.

- İyi şuan, başı derin yarılmış, ameliyat ettiler, ciğerleride su dolduğu için zedelenmiş nefes almakta zorluk çekiyor biraz. Normal odaya aldılar hava veriyorlar

- O zaman siz niye geldiniz abi, niye yanında durmadınız, biz idare edebiliriz burada. Yanına gidin ya da biz gidelim. Kalbim acıyor.

​​- Ömer var yanında. Ayrıca konuşmamız gerekecek.

Bunu derken nur ve cemreye değdi gözleri.

- İremin bir daha bu eve geleceğini sanmıyorum. Onu bir daha görmeyebiliriz. Çünkü...

- Henüz 18 olmadı istese de istemese de gidemez. Daha yeni bulmuşken bu kadar erken kaybedemem onu.

Yavuz fevri hareket ediyor düşünmeden konuşuyordu. Oysa o da biliyordu ki kardeşi geri dönmemekte sonuna kadar haklıydı.

- yavuz evde ne kadar zorlandığını veya nelere maruz kaldığını biliyorsun. Onu orada tutmak zulüm olur.

Kabullendiğinde kalktığı koltuğa bıraktı kendini daha fazla konuşmadı. Abisi haklıydı.

- Üzerinde durmamız gereken bir konu daha var değil mi? Nur, cemre? Bu zamana kadar sizi, seni anlamaya çalıştım Nur, sürekli alttan aldım davranışlarını lakin hata etmişim. Bir kardeşimi anlarken diğerine duvarlar örmüşüm kendi ellerimle.

SANA ONU ANLAMAYA ÇALIŞMANI SÖYLEDİM! EĞER ONUN AİLESİ HAYATTA OLSAYDI SENDE O DURUMDA OLACAKTIN ÇÜNKÜ. BİZ SENİ NE KADAR KOLLASAKTA ÖYLE OLACAKTIN. AMA SEN KENDİ BİLDİĞİNİ OKUDUN!!

Bugünde yaptığınız gibi. Değil mi cemre? "

İkiside oldukları yere sinerken nur ağlama raddesine gelmişti bile.

- Onu neden ittiniz?

- B-ben, düşünemedi-

- BU OLANLAR SİZE ŞAKA GİBİ Mİ GELİYOR!;?! O ÖLÜMÜN KIYISINDAN DÖNDÜ VE SEN HALA DÜŞÜNEMEDİĞİNİ Mİ SÖYLÜYORSUN?

Yahya hiç olmadığı kadar sinirliydi. Onu daha önce bunun birazı kadar bile sinirli görmemişlerdi. Korkuyorlardı. Hem yahyadan, hem de diğerlerinin tepkisinden.

Diğerleri ise şok içinde bakıyordu. Kendi düştüğünü sanmışlardı.

- Nur, neden? Neden onu ittin? Sana bir zararı mı vardı, yoktu. Bir aile istemesi çok mu fazla, kabul etmek istesen de istemesen de üçüzüm o benim. Onu yanımda istiyordum ama sen herşeyi mahvettin. Sen böyle biri değildin Nur. Tanıyamıyorum seni.

Acar odadan sessizce çıktı, arkasından da Güner. Odada bir tek cemre ve Nur kalana kadar böyle devam etti. O gün kimse konuşmadı, kimse birbirini görmedi. Tatilleri böylece devam etti.

***********

- Ömer, kalk hadi bir elini yüzünü yıka, uyanacak şimdi böyle mi görsün seni?

Kızarmış gözlerini ayırmadı sevgilisinden. Elini tutuyor, sürekli mırıldandıyordu.

- Ömer hadi, bi yüzünü yıkayalım. Uyanınca daha çok ihtiyacı olacak sana biliyorsun. Hadi toparlan, gidin zaferle, dibinden ayrılmayacağım ben.

- geliyorum hemen. Sevgilim bana bir sürpriz yap ve uyan olur mu?

Başına minicik bir buse kondurarak zaferle çıktı odadan. Sena da başını yatagın kenarına dayayarak birşeyler anlatmaya devam etti arkadaşına.

- mayona bayıldım bu arada, bensiz giymen hiç hoş olmadı, eve gidince yeni bir tane almaya çıkmalıyız! Gelene kadar bu iki yaratıkla neler çektim biliyor musun? Ömer sürdü arabayı çoğunlukla zafer de yanına bindi yatarak geldim. Ama canım sevgilim uyutmadı beni.

Tuvaletim geldi, petrol görünce durun diyorum 'depo dolu durmayacağız, kenara çekelim istersen' diyor. Bıktım bu şerefsizden. Gelsin de yolayım, yine aklıma geldi sinirlendim."

- Zafer gelsin de diyeyim bıkmış bu senden diye.

- söyle nolcak sanki, seviyorum ben onu- İREM! UYANDIN! Çok şükür ya rabbim.

Senanın şaşkınlığına gülünce dayanamayıp o da güldü. Serumlarına ve başının sargısına dikkat ederek sarıldı arkadaşına. Bir yandan ağlıyor bir yandan gülüyordu.

Odanın kapısı açıldığında hafifçe geri çekildi.

- SÜRPRİZZ!!!

- sevgilim...

Ömer iki metre yeri uçarak vardı yanına.

- güzelim çok korkuttun bizi, zafer doktoru çağır.

- Ömer, seni çok seviyorum ben. Yaklaşır mısın?

İyiice yaklaştığında kendine çekip sarıldı tüm gücüyle. Başını kaldıramasa dahi fazlaca enerjisi vardı. Yüzünün bir çokyerine küçük buseler kondurdu. Lakin burada ne aradığını bilmiyordu. Harbiden ne arıyordu burada?

- Ömer sen ne arıyorsun burada? Ben seni aradım bakmadın mesajlarıma aramalarıma. Merak ettim seni. Mesajım düşmedi bile. Yeni aldığım mayoyu gösterecektim ilk sen görecektin.

- ire-

- birde ben bir sürü böğürtlen topladım, onlarla size turta yapacaktım, gerçi eve gelene kadar dayanmazlardı, Sena böğürtlen alalım hatırlat olur mu?

Doktor kapıdan girdiğinde sessizleşti İrem lakin yüzünde hala bir tebessüm vardı. Konuşmak istiyordu ama doktor gitsindi.

Doktor konuşamadan öksürmeye başladığında eli ayağına dolandı. Boynuna düşen hava maskesini tekrar taktı.

- kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

- çok iyiyim, ne zaman çıkarım?

Doktor bir süre durdu, ardından cebinden çıkardığı kagıda birşeyler karaladı.

- bir süre daha buradasınız maalesef. Rahat hareket edebiliyor musunuz?

- şey pek sayılmaz ama sorun değil. Gidebilirim bence. Hem, eee, işim var benim hastaneleri de sevmem pek. Demi Ömer?

-Ne

-Anlıyorum tabi en kısa zamanda taburcu edeceğiz sizi.

- Ömer bey bir kaç işlem için gelebilir misiniz? Sizde rahatınıza bakın lütfen.

- teşekkür ederim.

Kapıyı kapatıp çıktıklarında derin bir nefes verdi doktor. Ömer ise şaşkındı. İremin en çok konuşması bile bundan azdı.

- normalde de bu kadar hızlı ve çok konuşur mu?

- fazla konuşmaktan nefret eder, fakat normalde derken?

- hasta duygudurum bozukluğu yaşıyor. hipomani evresinde gördüğüm kadarıyla, aşırı mutluluk durumudur, serotonin seviyesiyle alakalı. Bu evre ne kadar sürer bilemeyiz lakin diğer evreye geçerse mental çöküş yaşaması muhtemeldir. Bu talihsiz yaralanmadan olsa gerek bir süre anksiyete bozukluğu çekmesini öngörebiliriz. Üstüne çok gitmeyin ne söylemek istiyorsa söylesin konuşsun hatta bağırsın çağırsın. Ters birşey olmazsa yarın bu saatlerde çıkarsınız. Acil şifalar dilerim geçmiş olsun.

- siktir

Teşekkürler.

- üzgünüm, bir an- , teşekkürler kolay gelsin.

Kendini toparlayıp içeri girdiğinde sevgilisi hala heyecanla bir şeyler anlatıyordu arkadaşlarına. Onlarda suspus olmuş dinliyordu.

- sevgilim, iyi hissediyorsun değil mi? Ağrın sızın varmı hm?

- başım biraz, biraz da göğsüm daralıyor amaa iyiyim. Sen nasılsın hayatım. AA birde siz nasıl geldiniz buraya? Diğerleri nerede? Neden burada değiller ki?

- sakin ol ilk önce tek tek sor tamam mı? İlk olarak iyiyim, sana sürpriz yapmaya gelmiştik buraya lakin sürpriz yapan sen oldum güzelim , onları da ben gönderdim.

İrem bir daha o eve gitmeni istemiyorum. Seni her bulduğumda ya psikolojik olarak yada fiziken yaralanmış oluyorsun, seni öyle görmeye dayanamıyorum."

- ama Ömer, henüz reşit değilim. Onu ne yapacağız?

- eğer diretirlerse mahkemeyi sokacağız araya.

- ama ,olur mu ki?

- olur bebeğim niye olmasın? , eliyle yüzünün sağ tarafını okşadı, şimdi biraz konuşalım.

- tamam ama yardım edin dik oturayım biraz.

Sevgilisinin bu isteğine hafifçe güldü, ısıracaktı şimdi. Yatağın başıyla beraber kaldırdıklarında artık hazırlardı.

- biz çıkmalı mıyız?

- hayır, gerek yok. Bugün olanları bana anlatır mısın? Nasıl oldu bu olay.

- şimdii , bu uzun bir hikayenin başlangıcıydı. Bütün detaylarıyla klimasının bozulmasından, hastaneye düşmesine kadar anlattı- ben arkama dönmüştüm diğerlerine bakmak için ... dengemi kaybettim sonra, düşerken kafam çarptı sanırım. Daha da hatırlamıyorum.

- İrem, oradan dengeni kaybedip düşmediğini biliyorum güzelim. Birilerini korumak için yalan söylememelisin.

Gözlerini sevgilisinden kaçırıp üstünde olan örtüyü avuçları arasına aldı.

- şey, nur itti sanırım. Taşın üstünde o ve Cemre vardı. Bana birşeyler söylediler, sinirlilerdi biraz. ne söylediler gerçekten hatırlamıyorum ama ,yemin ederim!

- bundan sonra kendine dikkat edeceğine söz vermelisin. Endişeleniyorum kızım. Yerinde durmuyorsun zaten!

Ortamı yumuşatmak için şakayla karışık konuşmuştu. Başarılı da olmuştu.

- SİZE NE ANLATICAM!! Dün akşam Taner bize bir hikaye anlattı ve sanırım gerçek.

Bir süre daha dinlediler İremi, hemde epey uzun bir süre. En sonunda serumun etkisiyle uyuyakaldığında çıktılar yanından.

- ben o kızları yollarım! Fallikler, küçücük kız yaptıklarına bak!

- yol sevgilim arkandayım. Lakin Ömer, doktor ne dedi sana dışarıda? Bunun İremin soluksuz konuşmasıyla bir alakası var mı?

- duygudurum bozukluğu yaşıyormuş, hipamoni evresindeymiş şuan aşırı mutlu. Bu evre ne kadar sürer bilmiyorlarmış lakin bitince çökebilirmiş. İleride de anksiyete bozukluğu çekmesi muhtemelmiş. O yüzden şuan fazla konuşuyor. Dua edelim de bu günleri aramayalım.

***************

1644

Ayayayyay

Ömer'e BA-YI-LI-YO-RUM

Kendim yazdım diye demiyorum 🤚

Vote vermeyi unutmayın aşklarım bölümler en hızlı şekilde yazmaya çalışıyorum.

Kendinize iyi bakın

Öpüldünüzzzzz😻

​