Yeni Üyelik
6.
Bölüm
@leyuza

 

Ana karakterin adını değiştirdim lütfen şaşırmayın. Rana adına uyum sağlayamadım. ARTIK ADIMIZ IREM

Rana X İrem ✓

iyi okumalarrr, umarım beğenirsiniz

Oy verip yorum yaparsaniz memnun olurum

 

******************

 

Saat gece üçe geliyordu, kafama uyku fikri bir türlü gelmiyordu. Yatağa oturmuş üzerindeki örtüye sarınmış camdan dışarıya bakıyordum yalnızca.

Akşam yemeğinden sonra kimseyle konuşmamıştım, hatta selim bey gittiğinden beri konuşmamıştım, Günerle bile. Bir kaç kere göz göze gelmiştik ama sadece o kadarla kalmıştı. Gidip konuşmaya da çekiniyordum bıktıracağımdan korkuyordum. Hem konuşmak istemiyor da olabilirdi benimle.

Senayı arayacaktım lakin saat falzasıyla ilerlemişti, Ömer de yorgun olmalıydı rahatsız etmek istemedim.

Ellerimle dizlerimi sararak kendime küçük bir yer oluşturdum, kafamı dizlerime yasladım, camdan içeri sızan ışığı izledim.

Ne kadar geçti hatırımda yok, bir kaç takırtı geldi dışarıdan, başım o tarafa çevrildi meraktan, loş ışık sızdı kapıdan, dinledim ışığın altını, yine işledi o duygu içime, fazlaydım buraya.

' abi~ senle uyuyayım lütfen'

' izlemeyelim dedim zorla açtırdınız abim, yürü git odana'

' YA ABİİ! Abimler acar ve Güner de dedi açalım diye'

' Yavrum bağırma, kız uyuyor.'

' ..... İyi gidiyorum ama bi daha zor bulursun senle uyuyan kardeş'

' aynen, bulurum git hadi'

Sert ayak sesleri yankılandı bu sefer, uzakta bir kapı kapandı, çeviremedim başımı. Kapı hafifçe tıklatıldı, üzerimdeki örtüyü iyice çektim kafama yanlız yüzüm ellerim ve ayaklarım gözüküyordu.

Herhangi bir ses beklemeden girdi içeri, uyumadınmı diye sordu görünce beni, uyumadım dedim. Uyu dedi, iyi geceler diledi, gitti.

Ne gecesi sabaha kayıyordu gün.

Kapıdan sızan o loş ışık kayboldu, gözüme yine uyku girmedi. Neydi uyutmayan beni dokuz yabancıyla aynı evde olmam mi, yan odamda Bir yabancının kalacak olması mı?

Günerin saatler önceki samimiyetinin ardından tek kelime etmemesi mi, Esma hanımın soğuk davranması, selim beyin gidişinden sonra aşırı yanlız hissetmem mi? Biyolojik kardeşlerimin beni yok sayması, tanışmayı geç ben varken muhabbet etmemeleri mi?

Evimi özlemem mi?

 

Her biri iğrenç hissettiriyordu evet. Eve gitmek istiyordum nasıl yapacağımı bilmiyordum. Odanın duvarları bile beni boğuyordu. Karşımdaki dolap değişik hallere bürünüyor, aklımı karıştırıyordu. O odada sabahladım gözümü bir an kapatmaya cesaret edemedim.

 

***********************

Güner Atalay

 

Kahvaltı boyunca yanımda oturan kızın gözleri kızarmıştı. Iyi uyuyamamış mıydı? Yatağı mı rahat değildi ? Emin değildim lakin rahatsız olduğundan kesinlikle emindim.

Babam ve annemin aralarında yaptıkları ufak çaplı cilvelere maruz kalarak kahvaltımı yaptım, herkes daha yediğinden kalkma gereği duymadım. Kalabalık bir aileydik ve masada bunlardan dikkatimi çeken nurun fazla sesli söylediği kelimelerdi yanlız.

 

' film çok güzel değilmiydi amaa'

' evet baya iyiydi hatta izlediklerimiz arasında en iyi beş film arasına koyabilirim'

Rana'nın yanında konuşmamalarını söylemiştik halbuki.

Gece film izlememiz sürekli yaptığımız birşeydi, onu da çağırmak isterdim lakin sadece bizim için bir kaçamaktı o. Diğerlerinin istemeyeceklerini düşünerek çağıramamıştım. İyi ki de çağırmamışım demiştim hatta. Bir süre nur acar ve bora abimin kız hakkındaki yorumlarını dinlemiştik, ki pek hoş yorumlar değildi bunlar.

Yanımdaki beden bariz gerildi, sadece bir kere kullandığı ama sıkı sıkı kavrayıp bırakmadığı çatalını tabağının kenarına koydu, sandalyesinde biraz geri kaydı, kalkmaya çekinmişti sanırım.

' tatilinizin ikinci gününü nasıl değerlendiriyorsunuz ' bir bilsem anne nasıl değerlendireceğimi.

En azından benim yerime karar veren üçüzlerim vardı, topu onlara bıraktım tekrar.

 

' alışverişe çıkacağız, müdavimi olduğum mağazada indirim varmışşş!!'

' öylemi kızım, kim kim gideceksiniz?'

' üçüzlerimle işte'

' İrem Acar Güner ve sen değil mi '

İşte bu Nuru gerçekten sinirlendirmişti. Babamın niyeti kötü değildi biliyordum lakin Nurun anlayış şekli burada değişiyordu.

' üçüzlerimle gideceğiz işte gelmek istiyorsa o da gelebilir'

' ayy tabiki gidin dördünüz, ne güzel eğlenirsiniz hem yardımcı olursunuz İremle birbirinize demi kızım?'

Şaşkınca baktı yanımda oturan kız, annemle göz göze geldiğinde hafifçe tebessüm etti masaya bakmaya devam etti.

Beraber gitmek birbirimizi tanımamıza yardımcı olabilirdi, güzel fikirdi.

​​​​​​******************

Hazırlanmak için esma hanım ve Selim bey tarafından yukarı gönderilmemin ardında çok geçmemişti, nereye gideceğimizi bilmiyordum. Gitmekte istemiyordum lakin bu tamamen farklı bir konuydu, Selim bey ve Esma hanımı reddedememiştim, gitmeyeceğim diyerek - her ne ladar öyle olmasa da - şımarık gibi görülmek isteyeceğim son şeydi.

Yeşil baggy kumaş pantolonum üstüne siyah boddy başıma da pantolonumla yanı renkte şal takmış siyah gömleğimi de üstüme geçirmiştim.

Çantamın ön gözünden bir kaç yüzük de aldığımda hazırdım.daha da bekletmemek adına cüzdanımı telefonumu çantama atıp ve bir kaç ilacı çantama attım. Ayakkabılarımı elime alarak hızla aşağı indim.

Oturma odasında yanlız selim bey ve Esma hanım vardı, kahve içiyorlardı.

' hatun maşallah güzeller güzeli bir kızımız var.' Esma hanım gülerek selim beyin elinin üzerine koydu elini

' ben yaptım tabiki güzel olacak canım' selim beyde gülerek baktı karısına.

' gel yanıma kızım, gösterdiği yere, yan tarafındaki üçlü koltuğa, oturdum, bu senin çekinmeden harca lütfen.' uzatılan kartla gerildim, paraya ihtiyacım yoktu ki benim? Hem olsa bile kartı alıpta kullanamazdım.

 

' teşekkür ederim lakin gerçekten ihtiyacım yok, düşünceniz için sağolun.'

' kızım olur mu öyle şey al şunu Yahya abinde bile var bu karttan. Kırma beni haydi'

Yahya da bile olması demek otuz yaşındaki oğlumda varsa sende olmak zorunda demekti. El mecbur aldım teşekkür ederek. Para konusunda asla sıkıntım olmamıştı, Salih abiyle ortaklığımız halen gerek Ömer gerekse Salih abi tarafında devam ediyordu. Arada ne olup bittiğini banada anlatsalar da onlar kadar bilgili değildim elbet. ayrıca onlara şu dünyada herkesten daha çok güveniyordum.

 

' diğerleri neredeler?'

' abinler mi? Onlar senin şerefine verilen tatilin tadını çıkarmakla meşguller. Dört gün izinleri var dışarı sürtüyorlardır keratalar!'

' hey oğullarım hakkında düzgün konuş. Bakma kızım sen buna bir kaç arkadaşlarıyla buluşacaklardı onlar. '

Selim bey ve Esma hanım oğulları hakkında atışmaya başladığında Güner girdi odaya, çıkıyoruz hadi dedi, peşinden ilerleyip ayakkabılarımı giydim.

 

' Güner nasıl gidiyoruz?'

' otobüs?' nura tek kaşını kaldırarak baktı. Neyle gidebiliriz der gibi. Ah ben bunları daha zengin sanıyordum, nerde özel soförler falan aloo!

 

' bineceğimizin altı dakikası var hızlı gidelim' acar Nuru da alarak önden ilerledi, bizde günerle arkalarında ilerledik.

Nur ve ve acar dörtlü koltukların boş olan ikili yerine oturdu karşılarında iki adam oturuyordu, Günerle bir durak ayakta gittik, altı durak gideceğimizi öğrendim o sırada.

Acarın karşısındaki koltuk boşaldığında nur hızla Güneri oturttu. Yanlız kalmamı fırsat bilerek kulaklığımı taktım. Dörtlü koltuğun arkasında yukarı da kalan tekli koltuğun basamağına oturdum omzumu motor kısmına yasladım. Üçüzler ayaklandıktan sonra bile otobüs ineceğimiz durakta durduğunda kalktım yerimden. Elimle arkamı çırptım toz olmuş olmalıydı.

 

Oldukça büyük biir yere girdiğimizde acar ve nurun istekleriyle hareket ettik. Yarım saat boyunca hiç birşey almayıp sadece mağazaları dolaştık. En son bir yer bulup oturduğumuz da acarın Güneri götürmesiyle nurla yanlız kaldık. Tamda bu anı bekliyormuş gibi oda ayaklandı, yüzüne nereye gideceğini öğrenmek amacıyla baktım,

 

' tatlım sen bizle gezmekten keyif alamadın gibi o yüzden şöyle yapalım, sen git kafana göre takıl bende üçüzlerimle takılayım çıkarken seni arayalım eve beraber geçeriz nasıl fikir? Bencede mükemmel, telefonumu elimden çekip aldı, kendimi çaldıracağım malum numaran yok. ' vee gitti.

 

Bu kadardı işte sesimi dahi çıkartamıyordum. O evden kesinlikle gitmek istiyordum.

Kulaklığımdan çalan şarkı üçüncü kez değiştiğinde kalktım yerimden, bulunduğum katta gezerken gördüğüm kafeye girdim. Kendime bir çay ve cheesecake söyledim.

Bir buçuk saat oturdum orada telefonuma gelen tek mesaj en geç altı buçukta evde olmamız gerektiğiydi. Altıya çeyrek kala buluşacaktık girdiğimiz kapının önünde. Saat daha iki buçuktu.

 

......

 

Üç saatimi iki ayrı kafede oturarak geçirdim. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu, geç kalırım korkusu uzaklaşmama da izin vermiyordu.

Bu süre zarfında Ömeri aramıştım, gelmemişti yarın veya ertesi gün geleceğini öğrenmek beni hayli sevindirdi.

 

Beş buçukta buluşacağımız yere geldim, erken gelirlerse beklemesinlerdi.

Elimdeki küçük kitap poşetiyle beni bıraktıkları yerde bekledim yarım saat, altıda buradaydılar.

Binmemiz gereken otobüsü kaçırdık.

 

' oğlum nerdesiniz siz? Altı buçukta evde oluyordunuz hani?'

' baba otobüsü kaçırdık bir sonrakinin on iki dakikası var, geliyoruz' iyi ki Güneri aramıştı, Acar veya nuru arasaydı benim yüzümden geç kaldığımız bile söyleyebilirlerdi. Beklerdim onlardan.

Altıyı kırık iki geçe geldik eve, Bora karşıladı bizi kapıda. İçeri geçerken göz göze geldik, anlamlandıramadım. Bir kaç saniye baktı gözlerime, ben çekene kadar, birşey diyecek gibi oldu ağzını bıçak açmadı.

Oturma odasına en son vardım, diğerleri Selim beyin önünde dikilmiş hesap veriyorlardı niye geç kaldıklarını dair. Arkalarında dikildim bende.

Selim bey geldiğimi fark ettiğinde ayağa kalkarak dibime geldi, tek eliyle çenemden tutup başımı kaldırdı, anlıma küçük bir buse bıraktı, ah içim kıpır kıpır olmuştu, yüzüm kızarmıştı kesin.

 

Geri çekilip hafifçe güldü,

' kızım sen çık yukarı senlik birşey yok, yorulmuşsundur. Akşama misafir gelecek dinlen biraz.'

' O-olmaz ki öyle bende geç kaldım. Özürdilerim '

' yok kızım geç kaldığınız için kızmıyorum hem geç kalmışta sayılmazsınız. Normalde dururdunuz ama misafir gelecek, erken gelmenizi istemiştim o yüzden. Lonlar hatalarını biliyorlar, senlik bir şey yok yani tamam mı güzelim?'

 

Gözlerim gözlerine değince yine heyecanlandım, neden bu kadar tatlıydı bu adam?

' ım, tamam. Şey size de teşekkür ederim güzel bir gündü.' üçüzlerede teşekkür etmem diğerlerinin öğrenmesini istemememdendi. beraber gittiğimiz yerde yanlarında istemedikleri için yanlız bırakılmam yüzünden azar işitsinler istemiyordum. Beni yanlarında istemeyebilirlerdi anlayabilirdim.

Merdivenleri yavaş yavaş çıktım, odama vardığımda elimde sıkıca tuttuğum poşeti bile bırakmadan yatağa attım kendimi. On on beş dakika sonra kapım çaldığında hızla gözlerimi açarak ayaklandım. Kaymış başörtümü düzeltmeye çalıştım,

 

'gelebilirsiniz!.'

Selim bey girdi içeri, odaya kısaca göz gezdirdi, derin bir nefes verdi.

' rahatsız etmedim umarım kızım?'

' yok yok ne rahatsızlığı, oturun lütfen' gösterdiğim yere, yatağıma oturdu.

' odanı alt kata taşıyabiliriz istersen, oradaki odalar daha geniş ve rahat ' ah bu odanın verildiğinden onunda haberi yoktu sanırım. Ondandı bu sıkıntılı hali.

 

' teşekür ederim, zahmet olmasın bu alan yeterli bana'

' ne zahmeti yavrum, olur mu öyle şey, hem gel bakayım yanıma şöyle' eliyle yan tarafına vurdu yatagin, oturdum oraya.

' ne yaptınız bu gün kardeşlerinle, eğlendin mi?'

' evet evet, güzel bir gün geçirdik, bir kaç giysi baktık, Nurun beklediği bir indirim varmış onla uğraştık, Guner ve acar içinde gezdik biraz. Birşeyler içtik, kitapçıya gittik, yatağın üstünde duran kitap poşetini aldım, kanıt da bulmuştum, bunu aldım hatta' yalan diyince orda bir durucaktın karşımda! Yatağın yanında duran komodinden kitap poşetini gösterdim, hafif bir tebessümle aldı kitabı eline poşetten çıkardı arkasını çevirerek inceledi biraz umarım inanmıştır diye dua ederken ben.

' Martin Eden demek, kızımın zevkine bayıldım sanırım.' bu adam nasıl beceriyordu her seferinde beni utandırmayı ?!??.

' teşekkür ederim, az çok bilgim var hakkında, epeydir de aklımdaydı alayım dedim'

' iyi yapmışsın kızım, Sana verdiğim karttan aldın değil mi?'

' aslında kendi paramdan harcadım, ama kitaplarımın hepsini kendi paramdan alıyorum zaten yani-ımm '

' tamam tamam anladım seni, diğer şeyleri de acar ödemiştir zaten'

' evet evet, ödedi.' gözlerinden bir bakış geçti, bir duygu anlayamadım yine.

' kızım sarılabilir miyim sana?'

Bu nasıl soruydu böyle hangi baba kızına sarılmak için izin alırmış? Kollarımı açtım ve koca bedenine biraz daha yaklaşarak sarıldım, kollarını arasında kayboldum. Başımı öptü, okşadı. O çok güzel kokuyordu, uykumu getirdi bu.

ayrıldığımızda kalktı yataktan, kolundaki saate baktı, ' sekizde misafirimiz gelecek kızım, sen dinlen biraz yorulmuşsundur.' alnıma tekrar bir buse kondurdu gülümseyerek gitti.

 

********************

 

Selim Atalay

 

Karşımda duran çocuklarımın gözününçine bakıyordum doğruyu söylesinler diye, lakin hiç biri yanaşmıyordu.

' ne yaptınız dördünüz beraber?'

Onlar ayakta dikilirken, diğer oğullarım karşıdaki üçlü koltuğa oturmuş sorguya çekilmelerini izliyordu.

 

' mağazaları gezdik öyle kafede takıldık biraz, klasik şeyler işte baba '

Şakaklarımı ovaladım sertçe, gerçekten neden ayrı durduklarını anlamlandıramıyordum.

' kızı yanınızdan uzaklaştırıp, 'gideceğimizde haber veririz' deyip bırakıp gitmediniz yani öylemi, ha nur?'

Kızımın yüz ifadesi her şeyi açıklıyordu ama nedendi?

 

' Nur, abicim. Biz abinlerle oradaydık. Neler olduğunu gördük ve babamıza da biz haber verdik.Bak seni de anlıyorum lakin, biraz empati yap güzelim. Kız dört saat kendi başınaydı orada. Uzaklaşamadı, sizinle karşılarım diye yerinden kıpırdamadı.' Aras aklı başında bir çocuktu, kardeşleriyle içli dışlı olmaktı gayesi. Psikoloji okumasıda cabasıydı. Nur abisinin yaklaşımıyla yumuşamıştı.

 

' güzelim ona yardımcı olmalıyız. Kim olduklarını bilmediği bir düzine insanın içine düştü. Burada en çok senden destek istiyor olmalı kardeşim, aynı şeyleri yaşayan sizsiniz herşeyi değişen o. Anlatabildim mi güzelim, anladın değil mi ?'

kızımın dolan gözlerine dayanamadım daha fazla, ' gel buraya, gel' kollarımın arasına aldım onu. Ortalık biraz daha sakinleşti, diğerleri de yukarı çıktığında karım ve kızımla kaldım aşağıda.

bir kaç dakika sonra annesiyle baş başa bıraktım onları. Esma daha güzel anlatırdı açıklardı nura. Kızıma bakmaya gitmem gerekiyordu.

Odasının önüne geldiğimde, kapısını bir kaç kez tıklattım. Sesini duyduğumda yavaşça açtım kapıyı. Daha adımımı atamadan gördüğüm odayla dumura uğradım.

Neden bu kadar küçüktü burası? Neden bu kadar az eşyası vardı?

Küçük bir yatak ve küçük bir dolap. Ayrıca yahyanın odasiyla bitişik bir oda.

 

Kızımın bakışlarını hissettim üzerimde hafifçe gülerek ilerledim, oturdum yatağına.

Başını açmamıştı.

Sorduğum sorulara neden yalan cevaplar veriyordu ? Kardeşlerini korumak için miydi

İreminde onlara ayak uydurması beklenmedik birşey değildi, lakin kızmakta mümkün değildi. Gözlerini kırpıştırarak bakışı her yakınlaşmamda kızarışı, en ufak bir şey anlatırken ki heyecanı bile asıl mevzuyu unutturmaya yeterdi.

 

....................

 

Boranın odası,

Yahya kardeşlerinin tavırlarını anlamıyordu. Onlar üçüz dü neden daha yakın değillerdi?

' oğlum siz niye ayrıldınız kızla orada?'

' abi kızlar oturuyordu bende bi takım gördüm şunu aldım bakmaya gittik, arkamızdan nur da geldi. Kızın bi-'

' İremin* '

 

' işte bizimle gezmekten yorulduğunu kendi başına takılmak istediğini söylediği söyledi bizde kızı sıkıp gerdiğimizi düşünerek birşey demedik - demi lan' Günerde sessizce onayladı üçüzünü.

' Güner siz bu kızla dün yakın gibiydiniz,şimdi konuşmuyorsunuz bile hayırdır aslanım?'

' çok konmuşuyorduk, dün nasılsak öyleyiz bugün de abi'

' bugün öyle olmuş, bir daha olmasın. Kız dört saat oturmuş öyle tek başına, ya başına birşey gelseydi birileri musallat olsaydı kıza? Aras görmese bunu da söylemeyecektiniz!'

Abilerinin dediklerini yalanlayamazlardı, haklıydı. Kızın o kadar saat ne yaptığını düşünmemişlerdi.

' neyse aşağıda nura söylenenler hepimiz için geçerli, kıza daha ılımlı yaklaşın. O kadar insanın içinde yanlız hissetmesin. Bu durumda karıştırılmak onun suçu değildi, anlaşıldı mı??'

 

Hepsinden onay aldığında yere oturarak yatağa yaslandı,

' lan bora bu oda ne oğlum, topla şurayı biraz açın şu camı da altı kişi oturuyoruz hava sirkülasyonu olsun biraz' Aras yanındaki pencereyi açtı ardından oda çöktü yere.

Kardeşlerinin yüzlerine bakınca siniri hafifledi yan tarafında ki acarı yere düşürerek kolunun altına aldı.

' AAA! Abi sal ,valla acıtıyor.'

 

.........

 

2039 

Spotify kullaniyormusunuz???

 

 

Loading...
0%