Yeni Üyelik
11.
Bölüm
@leyuza

 

- ABİ ONA BİR ŞEYLER OLUYOR!!!!

Nurun sesiyle yukarı kata ilk koşan Ömer'di. İremin odasına kadar hızla çıktı, diğerleri de öyle.

Yerde oturmuş gzölerinden akan yaşlarla sevgilisini görünce derin bir nefes aldı. Biliyordu korkacağını lakin bu kadar korkacağını tahmin etmiyordu.

Kafasını kaldırıp Ömer'i gördüğünde ellerini uzattı ona doğru. Nefesleri düzensizdi. Fazla hızlı nefes alıp veriyordu.

- güzelim bana bak. Hadi sakinleşelim.

Konuşması etki etmezken tek eliyle ağzını ve burnunu kapatarak düzenlemeye çalıştı nefeslerini.

Önünde oturmuş bir eliyle belini sarmış, bir eliyle nefeslerini düzeltmesini sağlamaya çalışıyordu.

 

Biraz daha iyi olduğunda gözünü kapattı bu sefer sırtını yataga yaslayarak kucağına çekti küçük sevgilisini. Göğsüne yaslanmış hala titriyordu sevgilisi. Kulağına güzel şeyler fısıldadı, saçlarını öptü, belini okşadı rahatlasın diye. En son uyudugunda odanın içindeki diğerlerine onu kaldırmasında yardımcı olmalarını istedi. O kucağındayken kalkamazdı bir anda.

- Ben gelmeden başka bir şey mi oldu?

- köpeklerle karşılaştı, onlarda sana yaptıgı gibi ona da fazla yaklaştılar. Bayıldı, şekeri düşmüş daha yeni şerbet içip yatmıştı.

- köpekleriniz küçükte değil evdeki yabancıya alıştırmadan nasıl salarsınız onları?

- bana bak çocuk onları salmadık ayrıca içerideydi o, diğerleriyle içerideydi, nerden bilebilirim çıkacağını?

- bahçeye de mi çıkmasın?

- kesin tatavayı! Kız uyanacak!! Çıkın dışarıya hepiniz ,aşağıda edin kavganızı.

- ben yanında kalıyorum.

- bak bakayım seni yanında bırakacak göz varmı bende??

- izin almadım zaten. Ayrıca unutmuş gibisiniz ama SEVGİLİMİN yanında ilk duruşum değil.

Evet Ömer bilerek yapıyordu. Onu kıskanıyorlardı kendinden ama yakın gördüklerini, onu kabul ettiklerini hiç sanmıyordu. Bu sinir etme olayı hoşuna gitmişti, karşısındakilere yarım ağız gülerek bakıyordu.

 

- hepiniz ne arıyorsunuz kızımın odasında?

- ne zaman geldiniz baba siz ?

- daha yeni girdik, neden buradasınız? Iyi misiniz? İrem iyi mi, çekilin bakayım

- baba iyiyiz hepimiz, birşey yok-

- aynen, bir şey yok. Çocuklarınız dikkatsizliği dışında!

- NE DIYORSUN LAN SEN!!?!

Bora Ömer'in üzerine yürüdüğünde Salih bey ve Yahya aralarına girip müdahale etmişlerdi.

- hoşgeldin oğlum, hayırdır inşallah.

- pek hayır değil salih bey. İrem köpeklerinizle karşılaşmış, bayılmış ve şekeri düşmüş. Geldiğimde de bir hayli kötüydü. Eğer ona iyi bakma sözünüzü böyle tutacaksınız yanımda kalması daha iyi, ben daha da iyi bakarım sevgilime.

- bana bak çocuk siktirtme ağzını yüzünü! Siktir şurdan bir daha da adımını atma, anladın mı!

- bir daha adımımı atmamam için benimle gelmesi gerekir, ki o da çok uzak durmuyor. Yakın zamanda bir daha adım atmam umarım

Bu sefer de yavuz üstğne yürüdüğünde dudakları iyice kıvrıldı, gelsin de görsündü ebesininkini. Ömer kavgadan korkmazdı, bil hassa kendşne güvenindendi bu. Karşısında yavuz bile olsa - ki idmanlı duruyordu- alaşağı ederdi.

- YAVUZ! yeter oğlum çıkın dışarı uyusun kız sizde bana neler olduğunu anlatın.

Sesli bir nefes vererek çıkan adamın ardımdan herkes çıkmıştı, Ömer bile, konuşacakları vardı.

Salona gelip oturduklarında gülme sırası abilerdeydi, sözde çıkmayacaktı odadan lakin bahsi gelince paşa paşa çıkmıştı.

 

- baştan anlatın ne bu haliniz?

Başkasından duymasın diye ilk yavuz atladı,

- baba biz dışarıda kulübenin geçen kırılan kapısını - menteşesini- onarıyorduk, abimlerde içeride oturuyorlardı. Sezarla roseyi çıkardık iki dakika malzeme almaya gittik o sırada kız çıkmış dışarı, bizimkilerde daha önce görmeyince üstüne atladılar korkuyormuş oda zaten bayıldı kaldı. Birde stres yapınca şekeri düşmüş. Ardından bu geldi işte.

- İremin şekeri mi varmış?!

- size verilen hastane kaydında yazıyordu zaten.

- gözümden kaçmış olmalı

- salih bey sizinle bir şey konuşacağım.

- buyur oğlum dinliyorum.

- İremin kendi evinde kalmasını istiyorum, b-

- BURASI ZATEN LAN EVİ!!

- Baba ne diyo bu?!?!!

- reşit bile değil gidemez bir yere !

 

Salihbey elini oturduğu yerin kenarına sertçe vurdu. Her biri ağzını kaparken sert bakışlarını Ömer'e ithaf ediyorlardı.

 

- ilk olarak burası zaten KIZIMIN evi.

İkincisi kızım reşit değil bizle kalmak zorunda. Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum delikanlı.

 

- anlaşmadık salih bey. Hem bizim anlaşmamız bir şeyi değiştirmez, ortada bir mal, eşya yok kızınız var.Asıl anlaşmanız gereken kızınız. Tanımadığı insanların evinde ne kadar rahat hareket edebilir. Birbiriniz hakkında gram bilginiz yok. Kaynaşacaksanız yine dışarıda buluşur gelip gidersiniz ama kendisini sıkmanın da bir manası yok. Böylece ondan 'rahatsız' olup görmek istemeyenler için de onun içinde iyi olur.

- ne demek istediğini anladım, lakin ne sandığın gibi ondan hazetmeyenler var ne de bu evde istemeyenler. Birbirimizle yakınlaşmamız için en yegane fırsatta budur.

- anlıyorum lakin sizde onu anlayın. Dediklerimi düşünün, doğru olanı yapacağınıza inanıyorum Müsaadenizle yanına çıkıp gideceğim.

- müsaade senin oğlum.

Peşinden gelen Borayla yukarı adımladı, odanın kapısını sessizce açtı yatağın yanına gelerek elini tuttu sevgilisinin. Kendisini kapıda izleyen boraya aldırmadan yüzüne öpücükler kondurdu.

- LAN! yeter yedin kızı it!

-alışık o takma sen. Bu arada İrem için birkaç şey getirmiştim, kardeşiniz sanırım mutfağa koymak için aldı elimden, uyanınca verirseniz mutlu olur.

Ve gitti.

Kızın üzerini son kez kontrol ederek çıktı kendiside. Aşağı katta yine yaygara kopuyordu.

- gelip duracak mı baba o herif böyle??

-onu görmeye alışsanız iyi olur. Kız kardeşiniz burda olduğu sürece gelecek.

-Ama baba-

Elini kaldırarak susturdu Arası.

- İrem uyanınca haber verin, hastaneye gidip genel bir kontrol yaptıralım.

Babalarının gidişi ardında hepsi bir tarafa dağıldı, İrem ise anca sabah uyandı...

......

 

Perdelerin arasından süzülen ışık vücudumda değdiği yeri yakıyordu.

Üstümdeki ince örtü de yaz sıcağının geldiğini yüzüme vuruyordu.

Ağır adımlarla kalktım, odadaki banyoya attım kendimi, kısa bir duş gözümü açmama yardımcı olurdu umarım.

Duştan hızlı çıktım, saçımı sıkı olmayacak bir şekilde bağladım. Ne gerek vardı kurutmaya,zaten sıcaktı hava. Dünden beri birşey yemediğimd düştü aklıma, başıma eşarbımı alıp mutfaka indim.

Kahvaltı hazırlayan iki kişi vardı.

- günaydın, ben birşeyler arıştıracaktım. .

-tabii kızım gel, kahvaltıya biraz daha var aç durma.

- teşekkürler.

- kızım sana bir de sey soracaktım yiyemediğin veya alerjin olan bir şey varmı??

- süt ürünleri yiyemiyorum istisnalar hariç, bir şeye alerjim yok abla, teşekkürler.

- tamam kızım, ne yiyeceksin vereyim sana?

- kahvaltıya kaçta oturulur?

- dokuzda.

Saat daha yedi buçuktu, küçük bir sandviç yiyebilirdim sanırım.

- abla köpekler bağlı mıdır?

- bağlı bağlı, yavuz oğlum yanında olmadıkça dahada salmaz onları merak etme

Teşekkür ederek verandaya çıktım. bir elimde sandviç bir elimde telefonum vardı, tek elimle - ki ne kadar yapabilirsem, telefon çok büyüktü bir kere - rehbere girerek Ömer'i buldum. Dün konuşamamıştık, sesini duysam çokk iyi gelirdi.

 

Bir kaç çalıştan sonra açıldı telefon,

- günaydınnn

- günaydın sevgilim, günaydın

Kalbime dokunuyordu bu çocuk sesiyle sözüyle.

- yeni mi uyandın uyandırdım mı yoksa??

Sesine bakılırsa yeni uyanmıştı, ya da ben uyandırmıştım.

- yok yavrum koşuya gideceğim zaten uyanmıştım. Dün konuşamadık, nasılsın?

- evet , şey şekerim düştü dün biraz onunla uğraştım,

- biliyorum,hatırlamıyorum sanırım ama geldim ben. Daha iyi misin?

Ne demek sevgilisi gelmişti?

- hatırlamıyorumki,sessizce mırıldandı, iyiyim iyiyim.

- sevindim güzelim, dikkat et kendine, unutmadan, sensörün bugün gelir sanırım. Adresi orayı verdim.

- timam teşekkürşer sevgilim. Ömer ben seni çok özledim ya

Gür bir kahkaha attı Ömer,

- bende bebeğimi özledim. Kızım evlensek ya biz?

- evliyiz ya zaten Ömer

- neyse az kaldı güzelim 18ine girdiğin an nikah masasında olmaya hazır ol.

- yok babam kızar canım

- birşey demez kızım,bulmuş benim gibi delikanlıyı kaçırırmı sence???

- bilemiyorum artıkk, neyse neyse hadi git artık koşuna!

- tamam güzelim, bugün alayım mi seni ?

- yok yarın görüşeceğiz zaten ya sen keyfine bak görüşürüzzz

- görüşürüz görüşürüz bebeğim

Elimdeki sandviçten koca bir ısırık aldım aç olduğumdan mi bilmiyorum ama çok lezzetliydi. Arkamdan gelen tıkırtıyla yavaşça çevirdim kafamı.

Nur gelmiş kapıda dikiliyordu.

 

- kahvaltı hep birlikte yapılır bu evde

- kahvaltıya oturacağım zaten , yarım gündür birşey yemedim bunla da doymam

- sorun aç olup olmadığını değil kurallara uymadığın!

- pardon da sizin kurallarınıza 18 yıl sonra gelipte ayak uyduramam. 18 yıldır kahvaltımı dokuzda yapmıyorum ben.

Normal zamanda ayak uydururdum uydurmasina ama şuan değildi. Açtım bir kere be, bir buçuk saat daha mı bekleyecektim birde??

- hiç birşey bilmediğini bu kadar belli etmene gerek yoktu.

Gelmiş burada bana cahil mi demeye getiyordu şimdi de? Bu kızı edeple döverim ben.

- Yoksa sende mi açsın da böyle yatıştırmaya çalışıyorsun açlığını, söyleseydin sana da yapardım.

Yalandan üzülerek baktım suratına, sen kiminle aşık atıyorsun kızım!

Arkasına bakmadan kizararak gidişini gülerek izledim. Ağız tadıyla bir şey de yiyemiyorduk.

Kahvaltıya kadar oturdum orada. Masaya geçtiğimde herkes oturmuştu bir tek Salih bey yoktu.

 

- baban işe gitti bugün yok.

Halbuki yediden beri çıktığını görmemiştim, ne kadar erken çıkmış olabilirdi ki?

- İrem yemekten sonra hastaneye gideceğiz genel kontrol için.

- ben yaptıralı çok olmadı ama...

- birde benimle yaptır bende öğreneyim neyin var neyin yok.

Yavuz'a karşı çıkmak ne haddimeydi canım!!

Beklediğimin aksine yediğim sandviç hala daha tok tutuyordu. Arkama yaslanarak çayımdan bir kaç yudum aldım. Herkes yavaş yavaş yiyordu yemeğini.

- Aç değilsen çıkabilirsin canım.

Esma hanım kahvaltısına devam ederken söylemişti. Bir nevi kovmuştu beni canım annem!

- biraz daha oturacağım Esma Hanım.

Sabah birşey yediğimi bilmiyordu, biraz düşünürse dünde en son kahvaltı yapmıştım ve buna rağmen neden yemedigimi dahi sormayı yemiyorsam kalkmamı söylemişti.

Umarım diğer çocuklarını da böyle yetiştirmiştir diye düşünmeden edemedim.

Sanırım bir tek bana özeldi bu da.

Elimdeki çay bardağını hızla içerek kalktım, yavuzla hastaneye gideceğimiz için üzerimi değiştirdim.

Tekrar aşağı indiğimde hala daha bıraktığım gibi oturuyorlardı lakin Yavuz yoktu. Üstünü değiştirmeye gitmişti herhalde dışarıda beklemeye karar vererek kapıya yöneldim,

- Yavuzun arkadaşları aradı kızım onlarin yanına gidecek, yukarı çıktı şimdi

Ama daha yeni bana dememiş miydi?

- A- şey b-bende arkadaşımın yanina gidecektim zaten. Başka zaman g-gitsek iyi olur diyecektim.

Yüzüme acayip birşey söylemişim gibi baktı. Yalan söylemiştim gerçi anlamıştı sanırım -anlamasa daha komik olurdu- çok bariz yalan söylüyordum.

Birşey demesini beklemeden çıktım evden çantam omzumda asılı olmasına rağmen sıkıca tuttum.

Yavuzla bir yere gitme fikri heyecanlandırmıştı beni. Her ne kadar hastaneleri sevmesem de, o yaptıkları testler canımı yaksa da Yavuzla gidecektim sonuçta.

Gözlerim doldu, ortada hiç birşey yoktu. Üzülecek, kırılacak birsey yoktu ama kötü

issediyordum. Kalbim acıyordu. Esma hanımın davranışları, diğerlerinin bu kız da aniden geldi düzeni değişti diye düşünmeleri üzüyordu. Keşke anlamasalardı karıştığımızı. Ömer yaşayıp giderdim ben. Bunları ben istememiştim.

_________________________

 

1475

ÇOK MUTLU OLDUM GERÇEKTEN!! BİR BAKTIM YORUM YAPMIŞSINIZ EVDE GÜLEREK GEZDİM.

Çokkk teşekkür ederimm destekleriniz için.

Bölümleri en kısa sürde yazmaya çalışıyorum lütfen beklemede kalın canlarım.

 

 

Loading...
0%