"Ne oluyor" . Babamın dediği şeyle herkes ayağa kalkmış endişeyle bana bakıyorlardı .Arkamı dönmemle birlikte yine aynı maskeli askeri gördüm. O içmemi engellemişti .

"Kralım içinde zehir olabileceğini öğrendik ".

"Öyleyse iç de görelim zehirlimi değil mi? Herkesi panik ettiğine göre kesin bilgidir iç hadi ". Babamın dediği şeyi duyduğumdan beri kalbim çarpıyordu. Asker bana son kez bakıp bardaktaki içeceği saniyede kafasına dikmişti . Yirmi saniye kadar hepimiz birbirimize baktık . Askere baktığımda gözlerinin bir yere daldığını gördüm . Tam dengesini kaybetmeye yaklaşmışken . Babam başka bir askere "Buradan sağa dön şu dolapta yedek panzehir olacak çabuk onu getir" .Dedi. Asker koşarak sağa döndü ve çekmeceleri tek tek karıştırdı. En sonda bir tane çekmecede bulup hemen getirdi . Babam askerinin ensesinden tutarak yavaşça panzehiri içirdi. "Hemen hekimleri çağırın , Alisa'nın yanındaki odayı hazırlayın". Babamın neden böyle bir şey dediğini anlamamıştım ama neredeyse ölecek olmamın etkisi vardı üzerimde . Çalışanlar gelip askeri aldılar ve odaya doğru yola koyuldular.

"Merak etme kızım. Ben bunu kim yaptıysam bulacağım . Ve gereken bütün cezaları vereceğim. Bana bak eğer bu işin içinde karının parmağı varsa ikiniz de bittiniz ". Bunu amcama demişti. Haklıydı da ailemizde yenge bozuntusuna hiç belli olmaz . "Gelin hadi benimle size odanıza kadar eşlik edeyim". Babamın dediğiyle Sevde ve ben onu takip etmeye başladık . Babamın kıyafetindeki altın detayları her yerden ben kralım diye bağırıyordu resmen. sarayın uzun koridorlarını geçmiş merdivenleri çıkıyorduk . Annemde arkamızdan ağır adımlarla geliyordu yanında çocukluğumdan beri gördüğüm askerler vardı. Odama ulaştığımızda babam bana dönüp "Endişe etme ben hallediceğim . Yemeğinizi odanıza göndereceğim ". demişti.

"Tamam baba". Annem, Sevde ve ben odama girmiştik , annem "Ah, annecim ya bir şey olsaydı , acaba seninkinde de var mıydı ".deyip ikimize de sarıldı. "Annecim bir şey yok iyiyiz sen dinlen biraz ". dediğimde "Haklısın kızım çok yorucu bir gündü gideyim ben hadi dikkat edin". dedi ve gitti hemen. Sevde ile oturup uzun süre bu konu hakkında konuşmuştuk , sonra kapımız çaldı ve gelen Arjendi "İyi misiniz . O sırada işlerim vardı yemeğe katılamadım ".

"İyiyiz Arjen , korktuk biraz tabi ".

"İyi olmanıza sevindim. Ee kralımız odanın hazır olduğunu söylememi istedi . Ben eşlik edeyim istesen".

"Olur, görüşürüz Alisa dikkat et kendine lütfen".

"Görüşürüz , ederim". Çok yorulmuştum saten yorganla kaplı yatağımın üstüne yattım ve gözlerim yavaş yavaş kapandı. Gözlerimi açtığımda yatağımın tam karşısındaki koltukta beni izleyen maskeli birini gördüm . "Sen de kimsin be ". Diyerek yatağımdan fırladım.

"Sakin olun prenses ben askerim babanız sizinle ilgilenmem için beni görevlendirdi ".

"Off şu maskeyi çıkarsana sen bir . Kimsin bir bakayım".

"Elvet bir gün çıkartıcağım prenses ama şimdi değil".

"İyi o zaman ben tekrar uyumaya gidiyorum." Tam yatağımın yanına gelmiştim ki yine onun sesi kulaklarıma geldi.

"Prenses haddime değil biliyorum ama şu sıkı korseyi falan çıkartasınız en azından kendinize yazık ". onun dediği mantıklıydı cevap vermeden gittim üzerime saten ayak bileklerime kadar gelen askılı pembe geceliğimi seçmiştim . Odaya döndüğümde askeri görmüştüm bana bakıyordu .

"Sen uyumayacak mısın? Bütün gece beni izlemeyeceğine göre ".

"Siz beni düşünmeyin prenses ".

" Bu odada durmanı istemiyorum ". dedimSonrasında yatağıma geçip örtümü üstüme örttüm tekrar uykuya daldım. Uyandığımda o yoktu ve kapım çalıyordu "Gel" dememle içeriye Elvan abla girdi "Kıyafetlerini ütüleyip getirdim canım al . Giyindikten sonra kapıda biri seni bekliyor .Onun yanına gidecekmişsin, giyinince haber ver ben götüreyim seni".

"Tamam Elvan abla". Dediği kişi benim asker bozuntusuydu . Hemen giyinip onun yanına gittim .Beni görünce maskesinin altından bile belli olan bir sırıtma yerleşti yüzüne .

"Hoş geldiniz prenses ".

"Hoş bulduk asker".

"İzin verirseniz sizi kahvaltıya götürmek zorundayım".

"Hadi gidelim o halde". kahvaltımız gayet iyi bir şekilde geçmişti babam "Sen seversin diye yaptırdım". Diyerek yaptırdıklarını gösterdi sonrasında Sevde'ye dönerek "Kızım sen ne seversin bilemedim ama çeşit çeşit şeyler yaptırdım canın ne çekerse söyle yapsınlar olur mu?"

"Teşekkür ederim efendim. Söylerim ". Babamın dediğine çok mutlu olmuştum anneme baktığımda annemin de babama sevecen bir tavırla baktığını görmüştüm . Kahvaltımızı ettikten sonra biraz sarayın bahçesini gezelim dedik . Ben ,Sevde ,asker ve bir asker daha . Biz Sevde ile koşup oynarken onlarda bizi izliyordu . Sevde ile aynı ayna bir kedi gördük ve aynı anda "Yia" diyerek kedinin yanına gittik onu sevdik . Bizim halimizi gören askerlerde gülerek birbirlerine baktılar ve hala maskesini çıkartmamıştı . Akşam üstü olduğunda askerlerin hadi artık gidelim dediklerine aldırmadan koşuyordum tam adımımı atacakken ayağım çok fena acıyordu taşa takılıp ayağımı burkmuştum çünkü hemen üçü de yanıma geldi. Ayağım çok acıyordu yürüyemediğimi fark edince asker beni kucağına aldı ve odama kadar taşıdı . yatağın üstüne bıraktığında bana bir şeyler diyordu . Sesi çok panikli geliyordu onu dinleyecek halim bile yoktu gözümü kapatıp uykuya daldım.

BÖLÜMÜMÜZÜN SONUNA GELDİK ASKERİ SEVDİNİZ Mİ? ACABA İSİMSİZ BEYEFENDİYE NE OLDU YORUMLARINIZI VE OYLARINIZI BEKLİYORUM SEVİLİYORSUNUZ:)))))))❤🌹