Yeni Üyelik
4.
Bölüm

2. Bölüm

@lieastainss

Kaybedilen bir ruhun ardından gelen yalnızlık, zamanın bile unutturamadığı bir boşluktur...

2 Hafta Sonra

 

Kapı tokmağının sert bir şekilde çalınması, gözlerimi dinlendirici karanlığın içinden acımasıza çekip aldı. Derin bir nefes alarak pikeye bir tarafa savurdum ve kırık laminantların ayağıma batmasını umursamadan kapının önüne geldim. Kim olduğunu sorma zahmetine bile girmeden Arthur’un gitmesi için kapıya tekme attım. Ama bu sinir bozucu herif vurmaya devam etti.

‘’İntihar etmedim! Şimdi git!’’ diye bağırdım, sesim ahşap kapının gövdesine çarpıp yankılandı.

Son kez kapıya büyük bir tekme attı. Zaten daha önce kırılan ve daha dün yaptığım zavallı kapım, yüzüme çarparak açıldı.

İçeri giren kişi düşündüğümün aksine Arthur değil, Hasin’di.

Hasin... Geçmiş dünyada, şehrin parlak ışıklarının altında adeta bir yıldız gibi parlayan, eğlence merkezlerinin en çok aranan yüzüydü. Katı kuralları olan bir ailede büyümesine rağmen, kendi yolunu çizmiş, özgürlüğüne sıkı sıkıya sarılmış bir genç kadın olarak tanınırdı. Dans pistlerinde kaygısızca dönen, müziğin ritmine kendini kaptıran, neşesi ve enerjisiyle etrafındaki herkesi etkileyen biriydi. Ama dünya, hepimiz için olduğu gibi, onun için de değişmişti. Hayatının en güzel günlerinden birine, evliliğinin eşiğindeyken, o yok oluşla yüzleşmek zorunda kalmıştı.

Şimdi ise karşımda duran bu kadın, o eski ışıltısından çok uzaktı. Yorgun gözlerinin derinliklerinde, geçmişin hayaletlerini görebiliyordum. Özgürlüğüne düşkün olan o kadın, artık kendini bir kalıba hapsetmiş, hayatını tek bir hedefe odaklamıştı: bir aile kurmak ve anne olmak. Ama bu isteği, bir kaçıştan, geçmişin hayal kırıklıklarından, gece hayatının sahte cazibesinden kaçmaktan ibaretti.

Hasin, geçmişin karmaşasından yorulmuş, gecenin derinliklerinde, yapay ışıklar altında yaşadığı o döngüsel aşk hayatından bıkmıştı. Bir zamanlar onu eğlenceye çeken, geçici heyecanlarla dolu o dünya artık ona boş ve anlamsız geliyordu. Tam da bu yüzden, yine o dünyada, bir gece yarısı gördüğü o kişi, hayatının dönüm noktası olmuştu. Kalabalığın içinden sıyrılarak ona doğru çekilmiş, gözlerinde hapsolmuştu. Hasin’in ruhu o geceden sonra aynı kalmamış, kalbi o anın sarhoşluğuya dolmuş, bütün hayatını değiştirmenin eşiğine gelmişti.

Ama bize daha adını bile söylemediği adam, bir gece ansızın arkasında bir not bırakarak gitmişti. ‘’Geri geleceğim...’’

4 yıl oldu ama geri gelmedi.

Hasin ise buradaydı. Gözlerindeki o yorgunlukla ve hayal kırıklığıyla, yıllardır bitmemiş bir bekleyişle beraber...

Kırık kapıya dik dik baktım. ‘’Bunu sen mi yaptın?’’

Genç kız birkaç saniye daha soluklandı ve vücudunu yeniden dik hâle getirip bana baktı. Gözlerimi takip edip benim gibi kapıya baktı. ‘’Saçmalama gücüm kapıyı kırmak için yeter mi sence? Arthur açtı, sonra intihar etmediğinden tamamen emin olup gitti.’’ Kapıyı hızlıca süzüp yüzünü ekşitti. ‘’Gerçi bir tekme ile açıldığını göz önünde bulundurursak yetermiş.’’

Sağ elimle saçlarımı kaşıyıp duvara yaslandım. ‘’Niye geldiysen söyle de git.’’

Kız bana kötü bir şey söylemişim gibi ayıplarcasına bir bakış attı. ‘’İnsan arkadaşına böyle söyler mi?’’

Sıkıntı dolu bir nefes alıp odaya geçtim.

Hasin çatlamış duvarlara, kırık parkelere, yırtık kıyafetlere ve örtülere en şaşkın hâliyle baktı. ‘’Burada nasıl kalıyorsun?’’ Sorusu meraktan çok acıma içeriyordu. Benim ailem de tüccar olsaydı bende bolluk içinde yaşardım.

Arkadaşımın bu yorumu, utanmama neden oldu. Çatlamış ellerimi arkama gizledim. Hasin tozlu örtüleri ayağıyla bir köşeye ittirip uyuduğum koltuğa oturdu. Rahat bir tavırla arkasına yaslanıp bacaklarını üst üste attı. ‘’Merak etme sadece oturmak için gelmedim. Sana haber getirdim.’’

‘’Ne?!’’

Kız, ilgimi çektiğini anlayınca tatmin olmuş bir şekilde gülümsedi. ‘’Lily gittiğinden beri çok yoğun duygular içeren bir süreçten geçtiğini herkes fark etti,’’ konuşmaya başlayış şekli ilgimi tamamen sömürdü. ‘’Yani?’’ Cansız sorumu duyunca kızın yüzü düştü

 

Kız siniri bozularak gözlerini devirdi. ‘'Yanisi,’’ diye konuşmaya naşladı gözlerimin içine bakarken. ‘’Lena’yı hatırlıyorsun değil mi?’’ Onaylayarak başımı salladım. ‘’Geri dönmüş. Üstelik giderken eli boş dönmeye de niyetli değilmiş.’’

 

 

Loading...
0%