Dünyanın kuruluşunun başında hatta belki de ondan da önceydi. Varlıkları yüzyıllar boyu süregelen ve sistemli bir şekilde ilerleyen büyük bir topluluklardı. Dünyanın yönetimi onların elindeydi. İnsanlarla iç içe yaşayıp gidiyor gibi görünseler de onlar insanları yönetiyordu.

Bazıları onlara mavi kanlılar diyordu. Kanlarının mavi akmadığı aşikardı. Haklarında üretilen tonla teori vardı. Sürüngenler, kertenkeleler.. Varlıkları bu zamana kadar hiçbir şekilde ispat edilememişti. İnsanlarla birebir bütünleşmiş bir şekilde yaşıyorlardı.

Onlar için kader diye bir şey yoktu. Doğumlarından yıllar önce sadece bir ihtimalken hayatlarının nasıl olacağı belirlenirdi. Okuyacakları okul, meslekleri, evlenecekleri kişiler, onlar için hazırlanmış bir hayat.. Dediğim gibi sistematik bir hayatları vardı.

İnsanlarla iç içe yaşamak bir sürü kuralı beraberinde getirmişti. Onlarla arkadaş olabilir, vakit geçirebilir , kimliklerini ifşa etmeden her türlü sosyal faaliyette bulunabilirlerdi. Fakat kati kuralla evlenemezlerdi.Bu kuralı ezip evlenenler olmuştu tabii.. Her ne kadar insanlar gibi duygularına fazla önem verip, hayatlarında barındırmasalar da arada çürükler çıkabiliyordu.

Yaptırımı ise idamdı. Şanslı olanlar sadece kısırlaştırılıp topluluktan men edilmişti.

Topluluğun en önemli kuralı asil kan asil kalmalıydı.

Yer altı dünyasının kurucu ailelerinden birisi olan Adin ailesi , Türkiye yer altı dünyasının yönetimini yıllardır devam ettirmekteydi. Diğer kurucu aileler ise farklı ülkelerde yönetiminlerini sürdürüyordu.

Bugün itibariyle tarihler 21 Haziran 2017’ü gösterirken Adin ailesinin tek oğlu olan Semin, Avukat Semin Adin olmuştu.