Evden dışarıya Yağızla buluşmak için çıkarken annemin sesini duydum "kızım börekleri unuttun" dediğini duyunca hemen gidip börekleri alıp anneme bir öpücük kondurdum

"Çok teşekkür ederim canım annem" dediğimde o da bana gülümsedi "neyse anneciğim müstakbel damadın ağaç olmadan ben hemen onun yanına gideyim"

Annemin yüzünde daha geniş bir gülümseme oluştu "hadi koş kaçırma gül gibi çocuğu sonra bulamazsın onun gibisini" Annemin bu dediğine ukalaca güldüm "asıl o benim gibi kızı bulmuş kaçırmasın hadi balım görüşürüz" yanağından bir makas alıp hemen ayakkabımı giydim ve yola çıktım

Tam apartmandan çıkmıştım ki dedikoducu Meliha teyzeye yakalandım bu kadını hiç sevmezdim çok gıcık birisiydi.

Yine yüzünde o gıcık gülümsemesi vardı demek ki saçma sapan birşey söyleyecekti

" Kız bu hal ne bu kadar kısa etek mi olur ay sonra herkes orana burana bakar git değiştir üstünü bak ben iyiliğin için söylüyorum sonra kimse istemez seni oğluna edepsiz bu derler ben senin iyiliğin için diyorum kızım" asla iyiliğim için söylemiyordu benden ön yaş büyük oğlu Ahmet'e istemek için böyle diyordu sanki ben onun kokuşmuş oğluna kaldım

"Öncelikle Meliha teyze bana daha annem babam karışmıyorken kimse karışamaz. O bana bakan elaleminde bana bakan gözlerini oyarım gözlerine sahip çıksınlar. Ayrıca kimsenin oğluna kalmadım benim zaten gül gibi bir sevgilim var hadi iyi günler" dedim ve yanından hızlıca uzaklaştım gıcık kadın neyse kendimi bunlar için uğraşmaya değmez

Mahalleden çıktıktan sonra sahile doğru yürümeye başladım yolda gördüğüm her kediyi sevdiğim için yine çok geç kalmıştım

Sahile vardığımda Yağızın kulağında telefonla bankta otururken gördüm onun yanına gitmeye başladım yaklaşınca konuşma sesi gelmeye başladı "Anne oturuyorum Yağmuru bekliyorum ona bahsedeceğim bu konudan onunda bilmesi lazım artık" neyi bilmem lazımdı acaba hemen yanına gittim

Yağız "Anne ben seni sonra ararım Yağmur geldi hadi görüşürüz" diyip telefonu kapattı hemen ve bana sarıldı sarılışına karşılık verdim ve yanağına küçük bir öpücük bıraktım

"Hoşgeldin sevgilim "

"Hoşbuldum" hemen oturduk Yağız stresliydi nerden biliyorsun diye sorarsanız Yağız sadece stresli olduğunda gözlerini benden kaçırırdı

"Yağız sevgilim birşey mi oldu konuşmak ister misin" o sırada Yağızın yüzünden düşen bir damla yaş gördüm ve o bir damla yaş benim canımı çok yaktı

"Yağmurum ,benim ilk görev yerim belli oldu ben Diyarbakır hava üssünde göreve gidiyorum ilk görev yerim orası ne zaman geleceğim belli değil belki konuşamacağız ve birbirimizden uzak olacağız "

"Bunun için mi ağlıyorsun sen sen askersin ülkemizi korumak için gideceksin üzülmek yerine mutlu olacaksın ben de senle gurur duyacağım hem belki bende Diyarbakıra tayinimi isterim yine beraber oluruz"

Gülümsedi " Ha böyle yüzün gülsün benim kıvırcığım benim" Saçlarını karıştırdım

"Hadi kalk bu gece eğlenceğiz madem askerimizi yolluyoruz davullu zurnalı yollayalım"

Kolundan çekip götürecekken elimi tuttu ona baktım "Yağmur iyi ki varsın seni çok seviyorum canım sevgilim "

"Bende seni seviyorum Yağız sende iyi ki varsın"