1.Hayat 2.Hatırat

Karanlık gecenin en sessiz saatleri evimde oturmuş kız kardeşimin saçlarını okşuyordum .

Yabancılar kasabaya geleli bir aya yakın oluyordu. Geceleri sokağa çıkmamız yasaktı ve daha birçok şeyde öyle. Bu kurallara uymayan iki lanetliye ibret-i alem olsun diye en sevdiklerini öldürtmüşlerdi acımadan...

Biri delirdi diğeri ise sevdiğinin mezarı başında intihar etti.

Diken üstündeydik hepimiz kardeşimi dışarı bile çıkaramıyordum ben ise gece sis inince bazen çıkıyordum en ufak bir hatam kardeşimin canına mal olabilirdi ...

Her zaman olduğu gibi kardeşimi uyutup dışarı çıkacaktım. Dizlerimde uyuyan kardeşime baktım, kaldırıp yavaşça yatağına yatırdım ve sessizce çıktım evden. Sokaklar karanlıktı yine,yeniden ... O ıssız karanlıkta ormana doğru adımladım.

Bir mabet vardı ormanın içinde düşüncelerim ağırlaşınca oraya giderdim dua etmeye . Şimdi ise içimdeki anlamsız his için gidiyordum . Gizli bir mabetti burası her daim karanlıktı.

Mabedin kapısını aralaladım o karanlıkta gözüme ilişen bir ışık hüzmesi acıttı gözlerimi .

Bir meşale vardı içerde yabancılar diye geçirdim içimden.

İçeriye doğru yürüdüm, aniden boynuma dayanan hançerle irkildim.

Soğuk tanıdık alaycı bir ses "Kimsin sen "dedi . Boynuma biraz daha bastırdı hançeri sonra tutuşu gevşedi. Tanımıştı sanırım beni. Konuştu yine alay yoktu bu sefer sesinde daha çok yumuşak bir tondaydı sesi . Konuşmasından gülümsediğini sezebiliyordum "Hırçın Güzel ... Sen olduğuna şaşırmadım nedense ne işin bar burda,gecenin en karanlık saatinde hm?" Ondan uzaklaşmaya çalıştım eli belime gitti. "Şşşh sakin ol" dedi. Kalbim tekledi midemde bir şeyler oldu bozuntuya vermemeye çalışarak "Gece bizim gündüzümüzdür Zalim Yabancı umuttun u biz lanetlileriz ." Belimi tutan eli gevşedi, beni kendine döndürdü. Meşalenin ateşi gözlerine vurdu ve benim kalbim yine tekledi. "Sizler... Lanetliler dua etmeye mi geldin Hırçın Güzel?" " Evet" dedim kısaca. Konuştu yine tehditkar bir tavırla "Bu saatte bhrda olman yasak başkaldırı sayıp sevdiklerinin canını almanı sağlayabilirim unuttun mu bunu? Ve ençok sevdiğini değer verdiğini asla acımam" dedi . Öfkem kör bir ateş gibi yaktı yüreğimi, elindeki hançeri çevik bir hareket ile kaptım ve bu sefer ben dayadım onun boynuna.

"Say Zalim Yabancı ben ölmektense öldürmeye razıyım."

Yalandı kimseyi öldüremezdim, sevdiklerimi hiç öldüremezdim. Devam ettim sözlerime "Ya içinizden birine aşık olursam sen yada dostlarından biri en sevdiğim kişi olursa Zalim Yabancı? "

Düşünmeden konuşuyordum ama yalan değildi aramızdaki çekim sevgi aşk ya da her ne ise gerçekti ona çekiliyordum.

Yüzünde gülümseme oluştu ve cevap verdi "Durum değişmez Hırçın Güzel en sevdiğinin katili olmak zorundasın bu ben ya da dostlarım olsada geçerli. Ah birde beni sevmemelisin Hırçın Güzel üzülmeni istemem ve ben çok seni üzerim ." Gözlerine baktım hançeri tutan ellerim gevşedi "Ucunda ölümün varsa seni çok seveceğim Zalim Yabancı öyle bir seveceğim ki sen sadece benim kollarımda can ver diye sana yeminim olsun ya benim tarafımdan ya da bana ait bir silahla öleceksin! Sana yeminim olsun Zalim Yabancı kollarımda öleceksin!" Yüzünde bocalamış bir ifade vardı ama hemen sildi "Senin kollarında öleceksem Hırçın Güzel o ölüm bana cennetir ,bu yeminini unutmayacağım şimdi evine git bu gece olanlar burda kalacak. "Gitmek için yetendim ama nırakmadı ve biraz daha yaklaştı kulağıma doğru eğildi "Dikkatimi çok çekiyorsun Hırçın Güzel bu iyi değil nefret sandım başta ama yanılmışım neyse benim kalbim senin için bile karanlık ama çoktan girmişsin gibi hissediyorum "sustu uzaklaştırabilirdim ama yapmadım.

Haklıydı aramızda çekim vardı .Başını kaldırdı gözlerime baktı dudaklarıma doğru eğildi nefesi tenime çarptı. "Bencilce olacak ama beni en sevdiğin yap Hırçın Güzel ama canın yanacak- " sözünü kestim "Umurumda değil " Acılı bir gülümseme yaptı eli tekrar belime gitti."O halde izin ver bana" dedi beni öpmek için izin istiyordu doğru değildi belki ama gözlerimi yumdum dudakları dudaklarımı buldu . Biz günahkardık, günahımız ise aşık olmaktı ... Olacaklara rağmen

Dudaklarını geri çekti alnı alnımdaydı konuştu ama daha çok kendi kendine mırıldanır gibiydi "Bunu yapmamlıydım lanet olsun! ""Şimdi nasıl bırakacağım seni." dedi . Gözlerime baktı ve arkasına bile bakmadan çıktı mabetten beni ışığıyla beraber yalnız bıraktı ...

O gece aramızda olanlar hep sır olarak kaldı.