Yeni Üyelik
18.
Bölüm

Bölüm 18

@linda_

Gülüş sesleriyle uyanmıştım bugün uyandığımda mertle urazı şakalaşırken bulmuştum sonrasında bende dahil olup güzel bir sabaha uyandım .

Ufak bir eğlenceden sonra hepimiz yüzümüzü yıkayıp aşağıya birlikte kahvaltı hazırlamaya indik Nurcan ablayı dağ evine getirmediğimiz için iş başa düştü "mert kuzum ne istersin kahvaltıya " diye sordum onun seveceği bir şey yapmak istiyordum " pizzaa" dedi bu çocuğun pizza aşkı öldürecekti beni " tamam o zaman hadi hamur yapmaya " dedim heyecanla " oleyy" diye bağırıp mutfağa gitti uraza bakmak için arkamı döndüğümde urazla burun buruna geldik ben şaşkınlıkla geri çekilecekken beni belimden tuttup geri gitmemi engelledi " ne yapıyorsun bıraksana " dedim yalancı sinirle " neden bırakayım " diye sordu " mert bekliyor bırak " dedim uraz gülümserken ben kaşlarım çatık halde ona bakıyordum " hmm yani mert beklemese böyle kalabiliriz " dedi pat diye ben urazinin bu dediğine şaşırırken o pis pis sırıtıyordu "tabii ki de hayır o yüzden bırak beni " dedim uraz sırıtırken birden dudağıma öpücük kondurdu " tamam bırakıyorum ama bu seferlik " dedi ve bıraktı beni " Hıı tabii " diyip mutfağa gittim içimden " gicik " diye saydırıyordum.

Mertle hamuru yaparken çok güzel eğlenmiş her yeri batırmıştık hamur yoğurma işlemi bitince el birliğiyle etrafı temizlemiştik şimdi ise üçümüz birlikte koyacağınız malzemeleri hazırlıyorduk uraz sebzeleri doğrarken ben sos hazırlıyordun mert ise hem bizi izliyor hemde salatalık yiyordu " baba bugün lunaparka gidelim mi?" Diye sordu " gidemeyebiliriz oğlum " dedi Uraz " ama neden sıkıldım ben burda " dedi sonra bana dönüp " anne babamı ikna eder misin?" Diye sordu " kuzum baban işini halletsin sonra götürür bizi tamam mı " dedim toparlamaya çalışarak " hem biz senle burda kozalak toplayıp onlarla oyunlar oynıyacaz olur mu" dedim mertin hemen gözleri parladı " olurr" dedi gulumseyerek saçına öpücük kondurdum.

Bütün malzemeleri hazır olunca hamura şekil verip pizzayı hazırlamaya başladık mert için değişik şekiller yapmaya çalıştık elimizden geldiğince bütün pizzalari fırına atınca uraz masayı hazırlamaya basladi bende o sırada mutfağı toplayıp bir kaç kahvaltılık şeyleri hazırladım mertte babasına yardım ederek masayı hazırladı bir kaç dakika sonra pizzalar hazir olmuştu onları servis tabağına koyarak masaya götürdüm hepimiz çok açıktığımız için direkt yemeğe başlamıştık " mert beğendin mi canım " dedim " evett" dediğinde çok mutlu olmuştum " sen beğendin mi " diye sordum uraza " ellerine sağlık " demişti " hepinizin ellerine sağlık " dedim ve hepimiz yemeklere döndük .

Kahvaltı faslı bitince urazla mert oyun oynamaya gittiler bende etrafı toplayıp bulaşıkları halletmeye başladım bir kaç dakika sonra işlerimi bitirince bende yanlarına gittim " anne sende gel" dedi mert hiç itiraz etmeden onların oyunlarına katıldım oyun oynarken urazın telefonu çaldı ve yanımızdan gitti işle ilgili olduğunu düşünerek umursamadan mertle oynayama devam ettik , urazın telefonla konuşması baya uzamış bir türlü yanımıza gelmemişti merakima yenik düşerek uraza bakmaya karar verdim etrafa baktığımda yoktu uraz üst kata çıkmıştır diye düşünüp üst kata çıkmıştım yukarda da bulamayınca belki bahçededir diyerekten bahçeye çıkmaya karar vermiştim ki tam da tahmin ettiğim gibi bahçeye çıkmış bağıra çağıra konuşuyordu.

Urazı biraz kapının orada izledikten sonra yanına gitmeye karar verdim " uraz bir sorun mu var " dedim meraklı gözlerle hala telefonla konusuyorken bana döndü ve " birazdan konusacaz " dedi bende kafamı anladım der gibi salladiktan sonra onu beklemeye başladım.

Sonunda telefonla konuşması bitmişti urazin yaklaşık bir saattir konuşuyordu telefondaki kişiyle uraz derin nefes alıp yanıma geldi " şimdi beni iyi dinle , sakın evden dışarı adımınızı atmıyorsunuz tamam mı kimseye kapıyı açmıyor ben ve bizimkiler aramadigi sürece hiçbir telefonu açmıyorsun bütün kapı pencereleri kapatıp kitliyorsun perdeleri her şeyi kapat tamam mı ve ben gelene kadar da sakın açma " dedi hem telaşlı hemde emir verir şekilde ben anlamaz gözlerle uraza bakarken " neden ki " dedim sadece " sonra Lale sonra şimdi benim gitmem gerekiyor sen dediklerimi yap tamam mı" dedi ve saçıma öpücük kondurup sarıldı biz bir süre sarılı kaldıktan sonra içeri geçtik uraz üstünü değiştirip mertle benim sacimizdan öpüp arabasına atlayıp gitti bende uraz gittikten sonra onun dediklerini yapmaya başladım.

Uraz gideli 3 saat olmuştu her ne kadar onu aramak istesemde cesaret edemeyip aramamıştım " anne babam ne zaman gelecek " demisti ne diyeceğimi bilemeyerek " işi bitince gelecek canım " dedim mertin sıkıldığını ve birazda korktugunu anlayınca onu oyalamak için " birlikte babana şekilli kurabiyeler yapalım mı" diye sordum merte hemen yüzünde gülücükler saçarak " evett " demişti bende gülerek mertle kollarımızı açarak " o zamann doğruca mutfağa " diyerek koşarak gitmiştik.

Biz mertle eglene eglene kurabiyeleri hazırlarken telefonum çaldı urazin aradığını düşünerek hemen telefonu aldığımda arayanın yabancı numara olduğunu gördüm aklıma urazin dedikleri gelince telefonu açmamaya karar verdim telefonu yerine bırakıp mertin yanına dönecekken tekrardan çaldı arayan aynı numaraydı ben gene acmayinca bu sefer mesaj geldi mesajda " urazın sesini son kez duymak istiyorsan aç telefonu " yazıyordu ben şok geçirmiş bir şekilde mesaja bakarken telefon tekrardan çaldı ve bu sefer açtım " Lale sesimi hatırladın mı ?" Dedi arayan kişi barandı ölmüştü ama o diye içimden gecirirken " biricik sevgilin baran " dedi iğrenç bir şekilde gülerek ben konuşmamaya devam ettikçe o konuşmaya ve gülmeye devam etti " evet ölmedim yaşıyorum hala ve senin peşini bırakmayı da düşünmüyorum yarım kalmış bir hesabımız var sonuçta değil mi " dedi ben ağlamaya başlamışken merte caktirmamaya çalışıyordum " uraz nerde " diye sordum " aaa ama şurda ne güzel konusuyoruz bosver urazı " dedi " Uraz nerde şerefsiz!" Dedim bağırarak " şerefsiz falan ayıp oluyor ama urazcigin burda merak etme " dedi ve ardından urazin sesini duydum " Lale merte iyi bak ve kaanı ara " dedi " uraz iyi misin nolur gel bak sensiz korkuyoruz burda dayan tamam mı " ben ağlayarak uraza bir şeyler söylerken " bu kadar yeter bu urazin sesini son duyuşundu bundan sonra uraz yok artık güzel sevgilim " dedi ve silah sesleri gelmeye başladı " lan siz kimsiniz " diyordu baran ben bir şey diyemeden telefon kapanmıştı hemen mertin yanına gittim ve urazın dediğini yaparak kaanı aradım " yenge nasılsın " dedi kaan " kaan uraz seni aramami istedi o baranin elinde ve silah sesleri geliyordu lütfen bir şey yap nolur" dedim direkt " tamam yenge sen sakin ol ben oraya geliyorum " dedi ve kapattı telefonu " anne neden ağlıyorsun " dedi mert ne diyebilirdim ki küçücük çocuğa " bir şey yok canım ayağımı çarptimda canım acıdı " dedim ilginç bir yalandı ardından direkt merte sarıldım destek olmak ister gibi .

Ben biraz olsun sakinlesmis kaanı beklerken bir yandan da merti oyalıyordum bir kaç dakika sonra kapı çalınca hemen kapıya koştum kapıyı açtığımda ise hiç tahmin etmediğim bir şeyle karşılaştım..

 

Çok içime sinmedi ama umarım beğenirsiniz canlarım 🫶

Loading...
0%