@linda_
|
Bilinmeyen numaradan gelen mesajın üstünden bir hafta geçmişti o süre zarfında uraz baya toparlanmaştı hatta öyle güzel kendine gelmişti ki tekrardan bir çatışmaya gitmişti adam ders almak nedir bilmiyordu resmen tam dayaklık adam . Bugünde melis ve eylülü yanıma getirdi miraç onları özlediğim için ve mesaj konusunu konuşmak için çağırmıştım onları , miraç kızları getirmeden evi bir güzel temizlemiş ve bir kaç atıştırmalık şeyler hazırlamıştım ben işlerimi hallettiğimde yetişmişlerdi onlarda . Çayları ve atıştırmalıkları servise koyup kızların yanına salona geçtim " ay çok özlemişim sizi " dedim " ay bizde seni özledik kuzum uraz yüzünden göremiyoz seni " dedi melis sitemli bir şekilde " ay evet ya valla adam seni görmeyelim diye elinden geleni yapıyor " dedi Eylül buna hepimiz gülerken asıl konuya gelmemiz gerektiğini fark ettim " evet kızlar gene bir sorunumuz var maalesef " dedim ciddileşerek ikisi de gene mi ya der gibi bakıyorlardı " gene ne oldu Allah aşkına " dedi Eylül " ay kaos en sevdiğim anlat anlat " diye sevinmeye başladı diğer yandan da melis Eylül ona kötü bakislar atarken ben söze girdim " bir hafta önce bana bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi " dedim ikisi de meraklı gözlerle bana bakıyorlardi " mesaj da uraz dan ayrılmam gerektiğini mertten uzaklaşmam gerektiğini yoksa olacaklardan sorumlu olmadığı tarzında şeyler yazıyordu " dedim ikisi de anlamayan gözlerle bakarken arkadan sert bir ses geldi " ve sende bana bunu söylemedin ha " diyen kişi tabii ki urazdi geldiğini hiç fark etmemiş hatta bu kadar erken geleceğini bile bilmiyordum . Uraz bana sinirli bir şekilde bakarken " uraz sen ne zaman geldin " dedim şaşkınca " sen onu bunu bırakta bana niye söylediğini açıkla " dedi hala sinirliydi ve üstü başı dağınık haldeydi " yaralıydın bende gereksiz yere seni telaşlandırmak istemedim " dedim tek kaşı havalanmış şekilde bana doğru geldi " demek öyle hadi diyelim geçen hafta öyle oldu peki sonra ne zaman söylemeyi düşünüyordun her sey boka sarınca mi " dedi sinirlendikçe daha da ela gözleri koyulasıyor beni korkutuyordu " cevap versene Lale!" Diye bağırdı birden neden bu kadar tepki gösterdiğini anlamıyordur "sakin olur musun niye bu kadar sinirlisin " dedim sakinleşmeyecekti ama olsun derin bir nefes aldı ve konuşmaya devam etti " akşam bu konuyu tekrar konusacaz " dedi ve yukarı çıktı. Urazın salondan gitmesiyle hepimiz rahatlamıştık " o neydi öyle ya kızım kaç kurtar kendini " dedi melis ah keşke desemde kaçtığım an bulurlar beni " Hee sonra her şey daha kötü olsun " dedim " neyse baya gerildik güzel şeylerden bahsedelim " dedi Eylül melisle onu onaylarken melis kafesindeki komik olayları anlatmaya başlamıştı biz bir süre konuştuktan sonra akşam üstü olduğu için miraç kızları bırakmaya gelmişti e yol uzundu anca giderlerdi miraçin gelmesiyle hepimiz kapıyı gittik " kuzum kendine çok dikkat et tamam mı bir şey olursa ara hemen " dedi melis ve sarildik eylülde aynı şeyleri söyleyip sarıldıktan sonra arabaya binip gittiler ben ise urazla konuşacağımız için gergin bir şekilde salonu toplamaya gittim . Salonu toplayıp yemek hazırlamıştım mertte yemek hazırlarken yanıma gelmiş bana yardım etmişti bir saattin ardından yemekler hazir olmuş sofrayı kurmuştuk merte dönüp " oğlum yemeğe babanı çağır hadi " dedim mert kafasını sallayıp koşarak merdivenlerden çıktı bir kaç dakikanın ardından uraz mertle şakalaşarak indiler merdivenden uraza " diğer çocukları da çağır yemeğe istersen " dedim hemen telefonu alıp aradı çocukları onlar da geleceği için fazladan tabak koydum masaya herkesin gelmesiyle yemek faslı başlamıştı. Yemekler bittikten sonra Çağrı ve Alper masayı toplayıp bulaşıkları yikadilar her buna ne kadar şaşırsamda kendi istekleri üzerine yapmışlardı uraz ise gözü benim üstümdeydi " Lale çalışma odama gel " diye emir verdi resmen merti adamların yanına bırakıp urazin peşinden çalışma odasına gittim çok geriliyordum. Çalışma odasına geldik uraz masasına yaşlanarak durdu bende onun tam karşısındaydım " evet güzelim anlat bakalım şu mesaj meselesini " dedi sakince bende en baştan anlatmaya karar verdim " geçen hafta senin ilk yaralı geldiğin gündü gece sana çorba getirmek için mutfağa gittiğimde bilinmeyen numaradan mesaj geldi içeriği senden ve mertten uzak durmamla ilgiliydi ve tehditte barındırıyordu başta sana söylemek istedim ama zaten kötüydün bir de bununla uğraşma istedim o yüzde sonraya bırakmıştım bu konuyu " dedin tek seferde her şeyi anlatip bitirmiştim uraz yaslandigi yerden kalkıp tam karşımda durdu elini saçlarıma atıp oksamaya başladı " bir daha böyle bir durum olduğunda ne olursa olsun direkt bana gel tamam mı bu herkesin güvenliği için " dedi ve anlıma öpücük kondurdu bende kafa sallayıp " tamam " dedim dusundugumun tersine çok sakin konuşmuştu benimle " şimdi biz o mesajı araştırız sen dert etme onu güzelce vakit geçirelim olur mu " dedi Uraz ela gözleri parlıyordu resmen gülümseyerek kafa salladığımda o da sırıttı ve elimden tuttup aşağıya indirdi tekrardan salona geldiğimizde " hadi gençlik bir oyun oynayalım " dedi ve kurulu okey masasına getirdi beni uraza ciddi misin bakışları atarken o kahkaha atıyordu tam bir gıcıktı . Çağrı Alper ben ve uraz oynayacaktik merti yanıma kucağıma almıştım çağrıya Alper atıştırmalık bile hazırlamıştı merte bakıp " annecim yeniyoruz hepsini değil mi " dedim aslında meydan okuyarak mert " evett " diye bagirmisti Çağrı hemen mızmızlanarak " ama senin şansın yanında haksızlık bu " demişti bu dediğine herkes gülerken uraz " babacım bana da şans getirmek istemez misin " demişti mert " hayır ben anneme verecem sadece " demişti Uraz buna bozulurken ben kahkaha atarak " işte benim oğlum ya " diyerek merti öpmüştüm bir sürü "hah ben doğuştan şanslıyım zaten " demişti Uraz herkes buna gülerken uraz kötü bakışlar atmaya başlamıştı. Oyuna başlayalı yarım saat olmuştu ve şu an ki durumda ben yeniyordum ( go girl💅🏻) Uraz ve diğerleri bu duruma delirirken uraz " düzgün taş at lan " diye bağırıyordu Alper ise " abi çek at yapıyom ne gelirse şansına " demişti " başlatma lan şansından yarar taş at " demişti Uraz onlar atışırken ben bir kez daha açmıştım " güzelim bak şansını zorluyorsun delirtme beni bırak bir kere biz açalım " demişti sinirle delirtmistim hepsini o yüzden çok mutluydum " yenge canımızı okudun yengeee" demişti Çağrı ben bu hallerine gülerken " bekle sen gösterecem ben sana " demişti Uraz " He canım he ağlamayın " demiştim şu an tam bir ergenler gibiydik . Oyun komik ve eğlenceli geçmiş en sonunda kazanan ben olmuştum ödül olarak isteğim ise üç gün boyunca yemekler onlardan di ne yani kazanıpta bir şey istemeyecek miydim saat artık geç olduğu için ben merti yatırmaya gitmiştim zaten uykusu geldiği için hemen uykuya dalmıştı merti son kez kontrol edip urazla kaldığımız odaya gittim odaya girdiğimde urazin pencerenin önünde dışarıya bakarken buldum fırsattan istifade pijamalarımı giymiştim uraz beni gördüğünde yanıma gelip " oyunda güzel delirttin beni güzelim " dedi saçlarımla oynarken " şans benden yanaydı " dedim imalı bir şekilde sırıtarak " demek şans senden yanaydı He " dedi ve daha da yaklaştı bana ela gözleri koyulaşmıştı " evet " diyerek kafa salladım " intikam alacağımı söylemiştim " dedi " ne yapacaksın " dedim ve dememle dudaklarıma yapıştı bir süre öptükten sonra " işte böyle " dedi ben gülumserken oda sırıtıyordu sonrasında ona sarılıp "benimle en kötü intikamın böyle olsun " dedim uraz bana daha da sıkı sarılıp " en kötü intikamım böyle olacak " dedi bir kez daha urazin yanında huzurlu hissetmiştim " yatalım mı artık " diye sormuştu uraz ben kafa salladiktan sonra " sen geç ben geliyorum " demişti ben yatağa girip kendi yerimi aldığımda urazda üstünü değiştirip gelmişti sonrasında yatağa girmiş ve beni kendine doğru çekmişti saçımdan öpüp " iyi geceler güzelim " demişti " iyi geceler " diyip huzurla uykuya daldım yarın ki kaostan habersiz .
Umarım beğenirsiniz canlarım 🫶 |
0% |