Yeni Üyelik
21.
Bölüm

Bölüm 21

@linda_

 

Sabahın köründe uyanmıştım uraza baktığımda hala uyuyordu yataktan kalkıp banyoda işlerimi halledip aşağıya inmek için odadan çıktım merdivenin başına geldiğimde aşağıdan baya gürültü geliyordu ne olduğunu merak edip hızlıca inmeye başladım, aşağıya yetistigimde ise mert ve diğer korumalarin sabahın köründe video oyunu oynadıklarını gördüm ve anında " ne oluyor sabah sabah burda " diye bağırdım Çağrı bana dönüp " ne bagiriyon yenge ya " diye sitem etmişti " asıl siz niye bagira çağıra oyun oynuyonuz insan kahvaltı hazırlar" dedim karşılık olarak " hazirlariz yenge sen sakin ol " dedi Alper ve oturdugu yerden kalkti " oğlumu yenmiyorsun demi " dedi çağrıya "ayıp ediyorsun yenge 1 saattir mert bey yeniyor bizi " dedi Çağrı gülerek mertin yanına gidip saçına öpücük kondurdum " aferin benim oğluma " dedim ve Alpere yardım etmeye mutfağa gittim.

Biz Alperle kahvaltı hazırlarken mertle Çağrı hala oyun oynuyordu uraz ise uyanmamisti daha ben yavaştan sofrayı kurarken alperle servisleri hazirliyordu her şey hazır olduktan sonra urazi uyandirmaya çıkmıştım.

Tam odaya girdiğim esnada uraz belinde havluyla çıkmıştı banyoda gözümü şaşkın bir şekilde açıp arkamı dönmüştüm hemen " şey ben seni uyandirmaya gelmiştim kahvaltı için kalktığına göre gidiyorum " hızlıca konuşup kapıya yöneldim kapıyı açıcakken uraz arkamdan gelip kapıyı kapatmıştı " günaydın öpücüğü vermeden nere gidiyorsun güzelim " demişti ben utancımdan arkamı dönemezken o beni kapıyla arasına sıkıştırmıştı " sonra veririm gitmem lazım " diyip tekrar kapıyı açmaya çalışmıştım uraz buna gene izin vermeyerek beni kendine çevirmişti piç sırıtması vardı yüzünde " ama ben şimdi istiyorum " demişti hızlıca yanağına öpücük kondurup tekrardan çıkmaya yeltendim gene izin vermeyince sinirlenmeye başlamıştım kaşlarımı catarak " öptüm işte niye çekilmiyorsun " dedim sinirle " cik bu olmadı " dedi " ne olmadi ya aaa" demiş hem utançtan hem de fazla yakın olduğumuzdan kızarmıstım bile " bir kez daha istiyorum " dedi pişkince tam bir şerroydu tam yanağından opecekken kafasını çevirip dudagimdan öpmüstü geri çekildiğimizde uraza vurup " tam bir gıcıksın " demiş ve kapıyı açıp çıkmıştım uraz arkamdan kahkaha atarken ben sinirle ona saydiriyordum , aşağıya indiğimde Çağrı ve alperinde bana güldüğünü görmüştüm " ne gülüyorsunuz be " dedim sinirle Çağrı alpere dönüp " abi gene sinir etmiş yengeyi " dedi ve ikisi sırıtmaya devam etmişti elime geçenleri onlara firlatırken kaçmıştı ikisi de .

Uraz sonunda aşağıya geldiğinde kahvaltıya başlamıştık benim yüzüm hala kızarık olduğu için üçüde benle dalga geçmeye devam ediyordu " madem bu kadar gülüyorsunuz bugün her şeyi siz yapın ben hiçbir şey ellemiyecem merti de siz yıkayın temizliği de siz yapın " demiştim kızgın bir şekilde " yenge ayıptır sorması sen ne yapacaksın " demişti Çağrı " oturup keyfime bakacam birazdan ben eğleneyim demi " demiştim kimse bu durumda memnun olmasa da " tamam gençlik bugün patron Lale hanım olsun " demişti Uraz " oh be Bi duşuneyim nelere yaptırsam size acaba " demiştim hepsi bana korkuyla bakarken " korkmayın be altı üstü evi toplayacaksiniz " diyip göz kırpmıştım şimdi onların yüzü düşmüş ben gülüyordum.

Kahvaltı bittikten sonra sofrayı Çağrıyla uraz toplamış mutfağı da birlikte halletmislerdi ben ise kendime kahve yapıp koltuğa yayılmıştım uraz yanıma gelip " hayırdır ne bu haller " demişti " ne varmış halimde " diye soruya soruyla karşılık vermiştim " bize emir falan vermeler keyif yapacam falan demeler " demişti Uraz imalı bir şekilde " bunları yapmamı istemiyorsan çıkıp gidebilirim " demiştim bir anda ama artık öyle bir şey yapamazdim en çok ta mert için " baak tehditte başladı noluyor size Lale hanım " demişti Uraz " hiçbir şey olduğu yok git yardım et çocuklara dinlenmek istiyorum " demiştim bir anda çok duygusallasmistim anlamadigim bir şekilde " dinlen bakalım " diyip gitmişti uraz çok ustelemeden gerçi ustelese diyecek bir şeyim yoktu icimde kötü bir his olusmustu birden bire .

Saat çoktan öğleden sonrayi bulmuştu ve bu süre zarfında çok sıkılmış kendime yapacak bir şey bulamamıştım biraz telefonda gezinirken gene bilinmeyen numaradan mesaj gelmişti insanı bir rahat bırakmıyorlardı mesajı açtığımda mert ve benim çekilmiş fotoğraflarımı gördüm bir sapığımız eksikti o da olmuştu altında ise öncekine benzer tehdit mesajı vardı. Bu sefer urazdan gizleme gereği duymadan direkt onun yanına gitmeye karar verdim çalışma odasının önüne geldiğimde kapıyı çalıp icerden ses gelmesini bekledim çok geçmeden uraz " gel " dedi " Lale noldu güzelim " dedi ben direkt mesajı açıp hiçbir şey söylemeden telefonu uraza verdim " bu seferde sapıgımız oldu " dedim iç çekerek bıkmıştım bu durumdan " şu şerefsizi bir bulayım kendi ellerimle mahvedecem onu " dedi Uraz sinirle ben bir şey demeden sadece onu izliyordum mesajları kendine gönderdikten sonra başkasına daha göndermiş sonra da birini aramisti yaklaşık bir 10 dakika konuştuktan sonra telefonu masaya fırlatmış benim yanıma gelmişti " sen korkma yavrum ben halledecem sana mesaj geldikçe bana getir tamam mı " dedi ve anlıma bir öpücük kondurdu " tamam söylerim " demiştim sadece uraz bende bir şeyler olduğunu fark edip " yavrum sen iyi misin bir şeyin yok değil mi" demişti " bilmiyorum içimde kötü bir his var ve bu beni çok rahatsız ediyor " demiştim uraz beni kollarının arasına çekip sarilmisti " rahatla güzelim her şey düzelecek " demişti ben sadece kafa sallamakla yetinmistim bir süre öyle kaldıktan sonra urrazdan ayrılıp merte bakmaya odasına gitmiştim.

Odaya girdiğimde merti görememiş seslenmjstim bir kaç kere odanın içinde ilerledigimde mertin yerde yattığını görmüştüm telaşla hemen yanına gidip baktığımda ateşten yanıyordu bir kaç kere uyandirmaya çalışmıştim ama uyanmamisti ben ağlamaya başlamışken bir yandan da uraz diye çığlık atmıştım resmen uraz hemen mertin odasına geldiğinde " ateşi çok yüksek hastaneye gitmeliyiz " demiştim uraz telaşlı bir şekilde bize bakarken hemen çagiriyi aramış arabayı getirmişti ben mert için bir kaç bir şey almıştım uraz merti kucağına almış arabaya gitmiştik merti kucagima almıştım uraz hızla arabayı çalıştırıp yola çıkmışken bende merti kontrol ediyordum sürekli.

Yaklaşık 40 dakika sonra hastaneye yetişmiş hemen acile geçmiştik doktor gelip merte baktığında ateşinin 40 derece olup yüksek ateşten bayıldığını söylemişti doktorlar mertle ilgilenirken ben ağlamaya devam ediyordum uraz beni dışarı çıkartıp sakinleştirmeye çalışmıştı " benim yüzümden merti daha sık kontrol etseydim böyle olmayacaktı " demiştim " şş böyle olacağını bilemezdin suçlama kendini " demişti beni sakinleştirmeye çalışırken benim ağlamam biraz dinince geri mertin yanına gitmiştik doktorlar ateşi düşsün diye ellerimden geleni yapıyorlardı ve neden yükseldiğini öğrenmek içinde bir takım testler yapıyorlardı ben mertin yanına gidip saçlarını oksamaya başladım " özür dilerim annecim hemencecik iyileseceksin " demiştim ve saçlarına öpücük kondurmustum ben mertin yanindayken uraz doktoruyla konuşmaya çıkmıştı.

Yarım saatin ardından mertin ateşi biraz olsa da düşmüştü ve kendine gelmeye başlamıştı yavaştan mert gözünü açtığında benim gözlerim dolmaya başlamıştı "anne " demişti mert " kuzum burdayım ben" demiştim " uyu hadi biraz daha " demiş tekrar uyutmustum onu uraz yanımıza gelip " kendine geldi mi mert " diye sormuştu " evet şimdi geri uyudu " dedim " tamam doktor birazdan gelir " demişti Uraz ben kafa sallayıp tekrar merte döndüm bir kaç dakikanın ardından doktor gelmişti " sonuçlar çıktı " demişti doktor " neyi varmış " diye atıldım hemen " kan testine göre zehirlenmiş o yüzden de ateşi baya yükselmiş " dedi doktor biz şok olmuşken " nasıl yani mert bizim yediklerimizden başka bir şey yemedi nasıl zehirlenmiş olacak " dedim uraza bakıp o da şaşkındı " belki yediği bir çikolata dan ya da herhangi bir atıştırmalıktan olmuş olabilir " dedi doktor " tamamdır teşekkür ederiz " diyip doktoru göndermişti uraz " Lale mert başka bir şey yedi mi gün içerisinde " diye sordu bana " hayır yemedi " dedim uraz kaşları çatık bir şekilde " emin misin " diye tekrar sormuştu urazin benden şüphelenmesinden rahatsız olup " eminim uraz benden habersiz yedi mi bilmiyorum ama bizim yediğimizden başka bir şey yedirmedim merte " dedim ağlamaklı bir sesle uraz kadar bende merti düşünüyordum ve beni böyle bir konuda suçlaması ağır gelmişti bana uraz bana hala emin olmamış bir şekilde bakarken " gercekten benden mi şüpheleniyorsun merti bende en az senin kadar düşünüyorum ona zarar verecek biri değilim " demişti dayanamayip " senden şüphelenmem normal değil mi benden intikam almak için kullanabilirsin merti " demişti ben urazana saskinca bakarken " bunu dediğine inanamıyorum masum birinden niye intikam almak için kullanayım ki intikam almak gibi bir düşüncem de yok beni bunla suçladığına inanamıyorum " demiş ve ağlamaya baslamistim daha fazla orda kalmaya dayanamayip oradan uzaklaşmış bahçeye çıkmıştım her ne kadar sinirli de olsa sinirini benden böyle çıkaramazdı.

Ben biraz bahçede sakinleştikten sonra geri yukarı mertin yanına çıkmıştım ki o sırada maskeli bir adamın geldiğini görmüştüm..

 

Selam canlarım umarım beğenirsiniz 🫶

Yorumlarınızı bekliyorum 🫶

Loading...
0%