@linda_
|
Sabah aşağıdan gelen seslerle uyandım saatte baktığımda daha sabah 8di banyoya girip yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya ne olduğuna bakmaya indim . Sesin sahibini görmek için gürültüye doğru ilerlediğimde biri kolumdan tutup çekti elin sahibine baktığımda onu gördüm " uraz ?" " burda ne yapıyorsun Lale?" Dedi sert bir sesle " be-ben ses duydum birine bir şey mi oldu diye bakmaya gelmiştim " dedim gergince " buraya gelmemelisin , odana çık " dedi gene sert bir şekilde neye sinirlendiğini anlamamıştım ve içeride ne olduğunu da merakım daha çok artmıştı " hadi Lale!" Urazin bagirmasiyla kendime gelip hızlı adımlarla odama gittim neydi şimdi bu böyle dün gayet sakin , kibardı bir anda öküze büründü gene. Odama geldim , sakinleşmek ve rahatlamak için duş almaya banyoya girdim ılık bir duş alıp çıktım banyodan , ahşap dolabıma gidip rahat kıyafetler alıp giyindim dolapta iş için aldığım kıyafetleri görünce kaç haftadır burdaydim ben diye kendimi sorgulamaya başladım. Gerçekten ne zamandır burdaydim , zaman kavramı yok olmuştu bende her şeyden soyutlanmış bir şekilde yaşıyordum hatta tamamen yaşıyorum bile denemezdi bir hayatım yoktu bu eve tıkılıp kalmış hiçbir şey yapamıyor nefes almaya bile izinle çıkıyordum buna yaşamak denirmiydi hiç , böyle daha ne kadar kalacağımı bile bilmiyordum ki bunu uraz 'a sormaya çekiniyordum sağı solu belli olmuyor bir anda parlıyordu. Bugün benim yaşama döndüğüm rahatça nefes alabileceğim bir gündü umarimda öyle olurdu , kafenin açılışı öğleden sonra olacaktı bir an önce açılış saatinin gelmesini istiyordum . Saatte baktığımda sabah 10 olmuştu kahvaltı saatini geçmiştik bugün , Nurcan ablaya bakmak için odamdan çıktım bir den aklıma merti kontrol etmek gelip ilk onun odasına gittim , odasına girdiğimde burda yoktu aşağıya inmiş olmalıydı diye düşünüp bende aşağıya indim salona baktığımda burda da yoktu mert " nerede bu çocuk " diye düşünürken belki mutfaktadır diye mutfağa gittim ve bingo hem Nurcan abla hemde mert buradaydı " günaydın, ne yapıyorsunuz bakalım her yerde seni aradım küçük afacan " dedi neşeli bir sesle " Nurcan teyzeye yardım ediyordum annecim" dedi tatlı bir şekilde " günaydın kızım mert baktım erken uyanmış yanıma aldım seni rahatsız etmek istemedim " dedi bende anladığımı belirtir şekilde kafamı salladım ve geç olan kahvaltıyı yapmaya başladık sofrada urazı görmeyince sormak istedim " Nurcan abla uraz nerde ?" Diye sordum " işi var diyerek çıktı kızım " dedi hafta sonu ne işi be adam . Kahvaltı yaptıktan sonra odama telefonu almaya gittim ve Urazı aradım " efendim Lale " dedi sert bir sekilde hala sinirliydi anlaşılan " şey melisin açılışına ne zaman gidecez diye sormak istedim " dedim uraza göre yumuşak bir şekilde " sizi öğlen miraç bırakacak ben sizi almaya gelirim sonra " dedi tamam diyip kapattım telefonu bugün ayrı bir gergindi . Saatte baktığımda öğlen 12 olduğunu gördüm ve hemen hazırlanmaya başladım mert ve urazla aldığımız elbiseyi giydim saçlarımı düzlestirip açık bıraktım, hafif bir makyaj yapıp topuklu ayakkabılarımı giydim artık hazırdım, merti De hazırlamak için odasına gittim lacivert ve gri takımını gösterip " hangisini giymek istersin?" Diye sordum " lacivert olanı giymek istiyorum" dedi hemen merti giydirip saçlarını taradıktan sonra aşağıya indik Nurcan abla bizi gördüğünde gözleri dolmaya başladı " çok güzel olmuşsun kızım, sende çok yakışıklı olmuşsun küçük bey " ben teşekkür ettikten sonra miraç yanımıza geldi " hadi arabaya geçelim " dedi Nurcan ablayla vedalaşıp arabaya bindik ve yola koyulduk . Yolda melisi arayıp yolda olduğumuzu haber ettim , yaklaşık yarım saat yolculuktan sonra melisin kafesinin önüne geldik kafeye baktığımda çok güzel süslenmiş ve dizayn edilmişti hemen melisin yanına gidip " hayırlı olsun çiçeğim umarım her şey istediğin gibi olur , bu süreçte senin yanında olamadığım için üzgünüm kuzum " dedi duygusal bir şekilde melisin de gözleri dolmuştu bile " olur mu güzelim senin bana olan desteğin yeter " dedi ve sıkı sıkı sarıldık birbirimize " mert çok yakışıklı olmuşsun buradaki abiler kıskanacak seni " demişti mertle sakalasmaya başlamıştı ben onları izlerken telefonum çaldı arayan yabancı numaraydı açıp açmamak arasında kararsız kalsamda son anda açtım " alo " dedi karşıdan ses gelmedi bir kaç kez daha seslendim ve gene ses gelmedi tam kapatacağım sırada " ölümün benim elimden olacak , yanındakilere dikkat et !" Dedi biri ve telefon kapandı ben hiçbir şey anlamamış ve korkmaya başlamıştım etrafa bakındım kimseyi görememle melislerin yanına döndüm . Yabancı numaranın aramasının ardından bir kaç saat geçmişti melisin açılışı olmuş ve müzik başlamıştı herkes eğlenirken benim aklımda hala o telefondaki kişinin dediklerindeydi , mertin " babaa" diye bagirisiyla dikkatim dagilmıştı bu konuyu urazla konuşmam lazımdı hiçbir şeyin kesin sonucuna varamiyordum sürekli nedense peşimde birileri bana zarar vermeye çalışıyordu ve bu olanları bir türlü anlayamiyordum. " Lale iyi misin?" Urazin sorusuyla tekrardan daldığım düşüncelerden sıyrıldım " seninle bir şey konuşmam lazım ve artik bana bir şeyleri anlatman gerektiğini düşünüyorum " dedin uraz ne kadar bir şeyleri sormak istese de sadece tamam demişti. Açılışın sonuna gelinmesiyle herkes dağılmaya başlamıştı bizde melisle vedalasıp evin yolunu tuttuk bir an önce eve gidip urazla konuşmak istiyordum , 40 dakikanın ardından eve yetiştirmiştik Nurcan ablaya mertin üstünü değiştirmesini rica ettikten sonra urazla çalışma odasına geçtik " konuşalım bakalım " dedi hemen söze atılıp " bugün yabancı bir numara aradı beni ilk konuşmadı ama tam ben kapatacakken 'ölümün benim elimden olacak , yanındakilere dikkat et ' dedi asil sorun şu neden sürekli birileri beni ya tehtid ediyor ya da bana zarar vermeye çalışıyor bunun cevabını öğrenmek istiyorum " dedim sakin bir şekilde bu dediklerim urazin hoşuna gitmemiş olacak ki kaşları çatılmış ela gözleri kararmıştı " sana zarar vermek istemelerini sebebi benim " dedi derin nefes alarak her ne kadar basta sasirsam da sonrasinda dusundugumde olası bir şey olduğunu gördüm " neden ?" Diye sordum " çünkü seni benim en önemli zaaflarımdan biri olarak görüyorlar " dedi asıl şaşırtıcı şey buydu aslında " böyle görmeleri çok mantıksız ben senin hiçbir şeyin değilim nasıl olsa " dedim bunu dememle uraz büyükçe yutkunmuş ve gözleri daha da kararmıştı " ama işte onlar böyle düşünmüyor " dedi hala çıkmazın içindeydik bana kesin cevaplar vermiyordu " peki bir şey daha soracam sen normal bir iş adami değilsin demi ?" Diye sordum bu belki bit şeyleri kesinleştirirdi " evet değilim " dedi ve devam ettim " beni ne zaman serbest bırakacaksın daha ne kadar burada yaşayacağım böyle " diye cıkıstım birden "sonsuza dek buradasın hiçbir yere gitmeyeceksin" dedi sinirli bir şekilde " iyi de neden ben sizin hiçbir şeyiniz değilim hiçbir şeyiniz olmayan birini neden tutuyorsun yanında ?" Ağlamaya başlamıştım artik beni sonsuza dek tutsak etmekten bahsediyor hayatımı mahvediyordu " çünkü sen artik benimsin o yüzden bir daha bana bunlar için gelme !" " ne demek seninim ya ben senin falan değilim " diye bağırmaya başlamıştım bu onu daha da sinirlendirmisti " sana benimsin dedi bitti mert o gün sana anne dedikten sonra her şey bitti ve bu konu burda kapandı " resmen kükremışti sinirden " ben hala anlamıyorum hiçbir şeyi NEDEN NEDENN!" Diye bende bağırmaya devam ediyordum uraz birden yanıma gelip çenemi sıkıcı tuttu " Lale sınırlarımı zorlama bir daha da o sesini bana yükseltme diğer yüzümü görmek istemezsin " dedi şu an o kadar resmen bir canavara benziyordu. Çenemi o kadar sert sıkıyordu ki canım acıyordu fısıldıyarak " bırak canımı acıtıyorsun " dedim o işi beni kale almamış " bu dediklerimi sakin unutma ve uslu dur tamam mı?" Demişti son kez , zor da olsa " tamam " demiştim ardından çenemi bırakmış bende hızla odadan çıkıp kendi odama gitmiştim içim dışıma çıkana kadar ağlamış ne yapacağım diye düşünmeye başlamıştım en sonunda yorgun düşüp uyuya kaldım.
Umarım beğenirsiniz canlarım 🫶 |
0% |