Yeni Üyelik
2.
Bölüm
@liva_iste

Yeni bir kurguyla karşınızdayım. Her zaman sevilerek okunan o gerçek ailem serisini yaptım. Umarım beğenirsiniz♡♡

 

~Liva

 

Allah'ın belası alarmın çalmasıyla güzel rüyamdan sıçrayarak uyandım. Alarma söverek alarmı kapattım. Hızlıca kalktım ve debelenerek okul üniformasını giydim. Çantamı aldım ve odadan çıktım. Aileme hiç gözükmeden evden çıkmacaktım ama öyle olmadı. Tam kapıya ilerlerken babam seslendi.

 

"Nereye?"

"Okula gidiyorum"

"Otur yemek ye benim asabımı bozma"

 

Dediğini yapmasam döveceğini bildiğim için döndüm. Mutfağa gittim ve sofraya oturdum. Çatalımı peynir almak için uzattım ama abim benden önce davranıp peyniri aldı. Göz devirip başka bir peynir aldım. Zorla ağzıma birşeyler tıkıştırdıktan sonra sofradan kalktım.

 

"Ben çıkıyorum"

 

Birşey demelerine izin vermeden kapıyı kapattım ve gittim.

 

2-3 dakika yürüdüm ve otobüs durağına geldim. Biraz bekledikten sonra otobüs gelmişti otobüs kartımı basıp en arkada boş olan bir koltuğa oturdum.

 

Bugün otobüs baya sakindi. Çantamdan rimel çıkardım ve yavaşça kirpiklerime sürdüm. Aslında evde sürecektim ama annem ya da babam farketseydi kirpiklerimi koparırdı büyük ihtimalle.

 

Otobüs okuluma yakın olan durakta durunca otobüsten indim. Okul çok yakındaydı. Telefonumun ekranından saate baktım. Dersin başlamasına 15 dakika vardı. Okulun kapısına ulaştığımda güvenliğe selam verdim ve içeri girdim.

 

Sınıfımın olduğu kata çıktım ve sınıfa girdim. Çantamı sandalyemin arkasına astım ve kafamı sıraya koydum. Ders zili çaldı ve öğretmen içeri girdi. Zorunlulukla ayağa kalktım.

 

"Oturabilirsiniz"

 

Off dersler bir türlü geçmiyordu. Okulun bitmesine daha iki ders vardı. Teneffüs olduğu için dışarı çıktım. Revire gittim.

 

"Abla benim çok karnım ağrıyor sanırım regl oldum" (at yalanı siksinler inananı)

 

"Sana ilaç vereyim eve gidip dinlen Dalya'cım"

 

"Tamam teşekkür ederim."

 

Hemşire ilacı verdikten sonra odadan çıktım. Zaferle gülümsedim. Sınıfa çıkıp çantamı aldım ve dışarı çıktım.

 

"Kızım nereye"

 

Elimdeki ilacı gösterdim.

 

"Hemşire eve gidip dinlenmemi söyledi"

 

"Tamam kızım"

 

Okuldan çıktım ve rastgele yürümeye başladım.

 

Yağmur yağmaya başlamıştı. Umursamadan yürüyordum. Karşıdan karşıya geçerken siyah bir araba az kalsın bana çarpıyordu. Yere düşmüştüm ve düşerken el bileğimin üstüne düştüğüm için bileğimi burkmuştum. Yerde oturmaya devam ederken bileğimi tuttum ve acıdığı için yüzümü ekşittim

 

Arabadan bir adam indi. Ve yanıma geldi.

 

"İyi misin?"

 

"Evet ama sanırım bileğimi burktum"

 

Adam yanıma eğildi ve bileğime baktı.

 

"Hastaneye gitmelisin, gel"

 

dedi ve elini uzattı.

 

"Gerek yok teşekkür ederim"

 

"Seni yiyecek değilim ya"

 

Dedi ve tekrar elini uzattı. Elini tuttum ve kalktım. Oturmam için arabanın kapısını açtı. Teşekkür edip oturdum. Yağmur dahada şiddetlenmişti yerler iyice ıslanmıştı. Korol Hastanesine gelmiştik.

 

Polat'ın Ağzından:

 

Yolda az kalsın çarpacağım kız Deniz'e çok benziyordu hatta neredeyse tıpa tıp aynısıydı.

 

Bileğini burktuğu için hastaneye getirmiştim.

 

Doktor onun bileğini sarıyordu. O sırada babam aradı.

 

"Efendim baba"

 

"Oğlum az önce bizi doktor aradı. Deniz'i doğduğu gün bir bebek daha doğmuş. Doktor bize hemşire yüzünden bebeklerin karışmış olabileceğini söyledi. Hastaneye gel."

 

"Baba ben hastanedeyim zaten. Peki kızın adı neymiş"

 

"Dalya, Dalya Kılıç"

 

"Tamam baba"

 

Diyip telefonu kapattım. Kızın yanına gittim.

 

"İsmin ne senin?"

 

"Dalya"

 

"Dalya Kılıç sen misin?"

 

"Evet"

 

"Benimle gel"

 

Dalya'nın Ağzından:

 

Benden onunla gelmemi isteyince şaşırmıştım. Bir şey mi oldu acaba diye geçirirken onu takip ettim. Bir odaya getirmişti. İçene bakındım. Bir köşede ailem oturuyordu. Değir köşede bana benzeyen bir kadın, 50 yaşlarında bir adam, benim erkek versiyonum duruyordu.

 

Aileme baktım

 

"Siz niye buradasınız?"

 

"Sus, senden kurtuluyoruz"

 

Dedi. Hiçbirşey anlamamıştım. Evleniyomuyum aq.

 

"Ne oluyor biri açıklayabilir mi?"

 

Nereden çıktığını anlamadığım doktor konuştu.

 

"Doğduğun gün orda nöbetçi olan hemşire seni Deniz ile karıştırmış olabilir. Bunun için DNA testi yapmamız lazım."

 

Dedi doktor. Öyle bir ihtimal olamayacağı için rahattım. Sırayla herkes kan verdi.

 

"Sonuçlar yarın çıkar"

 

Dedi doktor. Hastaneden çıktık ve eve gittik.

 

Eve gelmiştik. Üstümü değiştirip yatağımda uzanıyorum. Babamın beni çağırmasıyla kalktım. Yatak odasındaydı. Elinde kemer vardı.

 

Hayır lütfen, lütfen bunun bana şaka olduğunu söyleyin. Babam döverse öldürene kadar döver. Lütfen...

 

Eliyle gel işareti yaptı. Korkuyla yanına gittim.

 

"Çıkar üstünü"

 

Titreyen ellerimle tişörtümü çıkardım. Ve arkamı döndüm.

 

"Sen okuldan erken çıkıp dışarıda ne yapıyordun ha?"

 

Deyip sırtıma kemerle vurmaya başladı.

 

"B-baba hastanedeydim yemin ederim. Bileğimi burkmuştum."

 

"Kes sesini"

 

Deyip daha sert vurmaya başlamıştı kemeri bir yana bıraktı. Arkamı dönecektim ki

 

"Kal öyle!"

 

Dedi. Ağlaya ağlaya öyle durdum. Bir tane sigara çıkardı ve bir kere içti sonra yanıma geldi ve sigarayı kanayan yaralarımın üstünde söndürdü. Deli gibi çığlık atıyordum. Ama ne annem ne abim gelip dur demiyordu. İşini bitirdikten sonra odadan çıktı. Burnumu çekerek banyoya girdim. Yaralarıma pansuman yaptım ve odama gittim. Yüzüstü yattım ve kendimi uykuya bıraktım.

 

                                                  🩰

 

Hazırlanıp hastaneye gidiyorduk. Bugün DNA testinin sonuçlarına çıkacaktı. Yolda baya gerilmiştim. Sonunda hastaneye gelmiştik. Yeni o odaya girdik. Korol ailesi yine aynı şekilde oturuyordu. Ama Deniz elinde telefonuyla uğraşıyordu. Çok rahattı. Ben gergin bir şekilde oturdum. Ardından doktor geldi.

 

Elinde DNA sonucu olduğunu tahmin ettiğim bir zarf vardı.

 

Yavaşça zarfı açtı ve ilk kendi okudu. Daha sonra dönüp odadaki herkese sırayla baktı.

 

"Biraz daha uzatırsan stresten bayılacağım yalnız"

 

Doktor kağıda baktı ve okumaya başladı.

 

"Deniz Korol %99,7 Kıvanç Kılıç'ın öz kızıdır. Dalya Kılıç %99,7 Mustafa Korol'un öz kızıdır."

 

Elimle ailemi işaret edip

 

"Şimdi bana bunları 17 yıl boşuna mı çektiğimi söylüyorsunuz? Siz şaka mısınız ya!"

 

Mustafa Bey yanıma geldi ve

 

"Kızım sakin ol"

 

Dedi. Ben de

 

"Nasıl sakin olabilirim ya. Bir hemşirenin yaptığı bir hata yüzünden yaşamamam gereken bir hayatı yaşadım, bu çok mu normal?"

 

"Biliyorum, haklısın ama bağırıp çağırmak bir çözüm değil."

 

Ofladım ve odanın içinde bir sağa bir sola gitmeye başladım.

 

Mustafa Bey,

 

"Herkes kendi kızını alsın"

 

Dedi.

 

"Öyle olacak zaten"

 

Dedi ex aile. Adını bilmediğim ama öz annem olan kadın konuşmaya başladı.

 

"Kızım ben annen Yıldız. Bu Deniz, senin ikizin. Bu da abin Polat"

 

Dedi dün beni hastaneye getiren adamı göstererek. Başımı salladım.

 

"Gel kızım evimize gidelim."

 

Hemen sahiplenişleri şaşırtmıştı. Hastaneden çıktık ve oldukça şık bir arabaya bindik. 15 dakikadan sonra eve gelmiştik.

 

Pardon ev az kalır MALİKANEYE.

 

Aslında ben açıklandığı kısımda yazmayı bırakacaktım ama hızımı alamadım. Şimdi farkettim SLSNPSHSPWM

 

HAYALET OKUYUCU OLMAYIN

Loading...
0%