Dalya'dan:

Burnuma hastanese kokusu geliyordu. Yavaşça gözlerimi araladım. Herkes dizilmiş oturuyordu.

Polat uyandığımı görüp yanıma geldi. Aynı şekilde anne ve babamda...

Onlara artık anne ve baba demek istiyordum. Benim için çok şey yapmışlardı. Beni herkesten çok sevdiler, tanımamalarına rağmen kızım diyip bağrına bastılar. Ve benim için daha birçok şey yapacaklardı. Belki benim de çoktan onlara anne ve baba deme vaktim gelmişti...

"Kızım iyi misin?"

Dedi annem. Ben de

"İyiyim anne"

Diye cevap verdim. Ona anne dememle bu odada bulunan herkesin nefesi donmuş bize bakmaya başlamıştı. Annemin gözünden bir damla yaş düşmüştü babam da bana gururla bakıyordu. Olduğum yerde doğrulup anneme sarıldım. Babam bizi izliyordu. Bir elimle hala anneme sarılırken diğer elimle babama gel işareti yapıp gülümsedim. Biraz sonra ayrılmıştık. Odada derin bir sessizlik vardı.

"Neden bayılmışım?"

"Kalp kasın iltihaplanmış. Yani miyokardit. Kalbinin ritmi hızlanınca iltihap yüzünden işlevini yeterince yerine getirememiş. Bu yüzden bayılmışsın"

Dedi Polat

"O yüzden mi kalbim ağrıyordu?"

"Evet. Sürekli olarak çarpıntı yapacak. İltihabın geçmesi için her gün düzenli ilaç kullanman. Kalbini yormaman ve ne kadar iştahsız da olsa düzenli ve sağlıklı bir şekilde yemek yemen gerekiyor"

Derin bir iç çektim ve başımı salladım.

"Hastaneden ne zaman çıkacağız?"

"Doktor gelince"

Başımı salladım ve beklemeye başladım. Tamı tamına 17 dakika 38 saniye sonra doktor içeri girmişti. Evet sıkıntıdan saymıştım -_-

"Bunu imzalayarak çıkış yapabilirsiniz"

Dedi elindeki kağıdı ve kalemi uzatarak. Polat kağıdı ve kalemi alıp imzaladı ve doktora geri verdim. Az sonra içeri hemşire girdi ve serumumu çıkarttı. Yataktan kalktım ve babamın yanına gittim. Diğerleri de ayarlanmıştı. Az sonra hep beraber odadan çıktık. Hastaneden çıkmıştık. İki araba dönecektik.

İlk arabada ben, annem, babam ve Polat vardı. İkinci arabada Uraz, Demir, Rüzgar, Yekta ve Deniz gidicekti. (Hepsi de iğrenç)

...

Tahminen 15 dakikanın sonunda eve gelmiştik. Gülşah abla saat akşam 8'de gidiyordu. Bu yüzden Uraz cebinden çıkarttığı anahtar ile kapıyı açtı ve içeri girdi. Biz de arkasından civciv sürüsü gibi girdik. Abi takımı kendini salona attı. Ben de odama çıktım. Odama geldim ve dolabimi açıp ördekli bir pijama takımı giyindim.

Saha sonra gözüm çalışma masasında olan ilaç poşetine kaydı. Üstünde bir not yazıyordu. Notu alıp okumaya başladım.

Dalya bunlar ilaçların. Üstünde ne zaman kullanman gerektikleri yazıyor. Yeşil olana bugün başa!

Kimin yazdığını bilmediğim nota baktım ve gülümsedim. Poşetin içinde üç tane ilaçtı. Bir tanesi d vitamininiydi. Diğerleri yüksek ihtimalle hastalığımın ilacıdıydı. Yeşil olanı açtım ve bir tanesini ağzıma attım. Başucumda duran sürahiden bardağa su doldurdum ve ilacı su eşliğinde yuttum. Daha sonra odamın ışığını kapatarak sadece baş ucu lambamı açarak yatağıma uzandım. Kulaklıklarımı taktım ve şarkı açtım.

Him & I (Speed up)

Başucumda duran ve okumaya devam ettiğim kitabı alarak okumaya başladım.

...

Bir saattir kitap okuyordum. Çok uykum gelmişti. Kulaklığımı çıkarıp kafamı yastığa koydum ve derin düşünceler arasında kendimi uykuya teslim ettim.

                                  🩰

İlk defa kendi kendime uyanmıştım. Elimi komodinin üzerindeki telefona attım ve telefonun ekranından saate baktığımda 06.48 olduğunu gördüm

Gözlerimi ovalayarak yatakta doğruldum. Pijamalarımı çıkartıp üstüme bir siyah bir şort ve düz açık pembe geniş bir tişört giydim.

İlaçlarımı aldım. Dün içtiğim ilaç sabah öyle ve akşam yemekten önceydi. Diğer ilaç sabah akşam yemekten sonra. D vitami de günde bir kere tok karnınaydı. Dün içtiğim ilacı aldım ve bir bardak su ile yuttum.

Odadan çıktım ve aşağı inmek için asansörü beklemeye başladım. Asansör olduğum kata gelince asansörün içine girdim ve sıfırıncı kata bastım. İlk ikinci katta durdu. Kapısı açıldı ve Uraz ve Demir gözüktü. İkisi de göz devirip asansöre bindi. Bende onlara göz devirdim ve önüme döndüm. (Ne güzel selamlaştık)

Asansör sıfırıncı kata geldi ve indik. Yemek odasına ilerledik. Kahvaltıyı genelde 7 gibi yapıyorduk. Saate baktığımda saatin 07.01 olduğunu gördüm. İçeri girdiğimde annem babam ve Polat oturuyordu. Gittim ve Polat'ın yanına oturdum. Uraz ve Demir ise masanın diğer ucuna oturdu. Sırayla diğerleri de geldi.

Yemeğe başlamıştık. Babam konuşmaya başladı.

"Kızım artık seni okula yazdırmalıyız."

"Tamam baba"

"Yarın okul başlıyor. Bugün senin kaydını yaptıracağım."

Başımı salladım ve yemeğe devam ettim.

Az sonra doyduğumu hissettiğimde herkese afiyet olsun deyip masadan kalktım.

Odama çıktım ve dolabıma bakındım. Kırtasiyeye gidecektim. Siyah bir kot şort ve üstüne askılı bir krop giyindim. Ardından Saçımı topus yaptım. Dağınık ve hoş durmuştu. Hafif bir makyaj yaptım ve küçük bir çanta aldım ve babamın verdiği kartı içine koydum.

Aşağı indiğimde herkes salonda oturuyordu. Ben gelince başları bana döndü.

"Kızım nereye?"

"Kırtasiyeye"

Ayy daha fazla yazamicam bayss oy vermeyi unutmayın💋💋