@liva_iste
|
Gözüme güneşin sarı ışığının girmesi ile gözümü açtım. Ancak gözümün acımasıyla kapatmam bir oldu. Yüzümü çevirip gözümü tekrar açtım ve yatağımda yavaşça doğruldum.
Dün gece geç uyuduğum için gözlerim acıyordu. Aa bugün okul vardı. Heyecanlanmıştım. Kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Tuvaletten çıkınca dolabımın kapağına asılan üniformayı farkettim.
Üniformanın yanına gittim ve elime aldım. Beyaz bir gömlek ve siyah bir eteği vardı, ve sadeliğini siyah kravat bozuyordu.
Formayı giyindim ve aşağı indim. Kahvaltı yeni yeni tamamlanmıştı. Annem ve babam oturmuştu. Ben de onların yanına oturdum.
"Kızım üniforma çok yakışmış"
"Sağol baba sen de çok yakışıklı olmuşsun"
Az sonra sırayla Rüzgar, Polat, Uraz, Demir, Yekta ve Deniz geldi. Babamın konuşmasıyla yemeğe başladık heyecandan iştahım kapanmıştı. Yemek bitince babam hepimize iki yüzer lira harçlık verdi. Biraz fazla gelmişti ama umursamadım.
"Sizi ben bırakacağım"
Dedi Polat. Başımızı salladık ve evden çıktık. Ben, Yekta, Deniz; Polat'ın arabasına bindik. Az sonra okula gelmiştik. Arabadan en son ben indim.
"Görüşürüz abi"
Az önce ağzımdan kaçan kelime ile hem ben hem Polat donakaldık.
Polat gülümseyerek
"Görüşürüz abisinin gülü"
Dedi. Ben de gülümsedim ve okula döndüm. Bu kelimeyi kullanmamda bir sakınca görmemiştim. Polat bana hep iyi davrandı beni her zaman kabullendi ve sonuna kadar yardım etti.
Sırıtarak okula girdim. Gördüğüm bir kızı durdurdum. Bu kız çok güzeldi. Kumral saçları beline kadar geliyordu. Yeşil gözleri adete parlıyordu. Küçük burnu da ona başka bir hava katıyordu.
"Müdürün odası nerede acaba?"
"Benimle gel"
Dedi. Onu takip etmeye başladım. İkinci kata çıktık. Büyük bir kapının önünde durduk.
"Teşekkür ederim, zahmet oldu"
"Sıkıntı değil sınıfım bu katta"
Gülümsedim ve müdürün kapısını çaldım. İçeriden "Gel" kelimesini duyunca içeri girdim.
"Efendim kızım"
"Merhaba sınıfımı öğrenmek için gelmiştim."
"Adın ne"
"Dalya Korol"
"Korol mu, hoşgeldin kızım sınıfın 12-B"
"Teşekkür ederim"
Dedim ve çıktım. Sınıfım bu kattaydı. 12-B yazan kapıdan içeri girdim. Tek boş sıra en arkada ve en önde vardı. En önde oturmak istemediğim için en arkadaki sıraya ilerledim ve oturdum. Sıra arkadaşıma baktım ama yattığı için yüzünü göremedim.
"Merhaba?"
Etrafıma bakındım. Deniz de bu sınıftaydı. Ayrıca bana yolu gösteren kız da buradaydı. Başını kaldırmayınca önüme döndüm. Az sonra hoca sınıfa girince herkes ayağa kalktı. Yanımdaki hariç. Hoca izin verince herkes oturdu. Beni fark etmiş olacak ki
"Sanırım yeni bir arkadaşınız var"
Dedi.
"Kendini tanıtır mısın?"
Başımı salladım ve ayağa kalktım.
"Merhaba ben Dalya. Umarım iyi anlaşabiliriz"
Dedim. Sırama dönünce yanımda oturan çocuğun kalkmış bana baktığını gördüm. Yerime oturdum ve ona döndüm. Yüzünü incelemeye başladım. Koyu kahve hafif dalgalı saçları alnına düşüyordu. Siyaha yakın kahverengi gözleri vardı. Elmacık kemikleri de oldukça belirgindir. Ayrıca düz ve biraz büyük burnu ve ince dudakları da yakışıklılığı tamamlıyordu.
"Merhaba ben Dalya, senin adın ne?"
"Ateş"
"Memnun oldum"
Dedim ve elimi uzattım. Takmamış ve kafasını tekrar sıraya geri koydu. Göz devirdim ve önüme döndüm.
Ders sarmıyordu. Önümdeki defteri açtım ve Ateş'i çizmeye başladım. Yeni tanıştığım ve güzel/yakışıklı bulduğum kişileri çizme gibi bir takıntım vardı. Resmim bittiğinde dersin bitmesine beş dakika kalmıştı. Ateş başını kaldırdı ve önümdeki kağıda baktı. Kaşlarını çatarak bana baktı.
"Sıkılınca yeni tanıştığım insanları çiziyorum da"
Başını salladı ve önüne döndü. Teneffüs zili çalınca birkaç kız sırama toplaştı.
"Merhaba ben Asya"
"Ben Toprak"
"Selam Dalya, ben Kübra"
"Merhaba, adımı biliyorsunuz zaten ben Dalya."
"Kantine gidelim mi"
Dedi Toprak.
"Olur"
Dedim. Beraber kantine geldik. Hepimiz birer çikolata aldık ve sınıfa döndük. Sınıfa girince Deniz yanıma geldi.
"Dalya"
"Ne var"
"Siz tanışıyor musunuz"
"Dalya benim ikizim"
Dedi Deniz. Kızlar oldukça şaşırmış görünüyordu.
"Konuşabilir miyiz"
"Olur"
Deniz kolumu tuttu ve beni koridora getirdi.
"Dalya özür dilerim"
"Yine mi Deniz?"
"Dalya lütfen"
"Yapmadan önce düşünseydin Deniz. Bunu yaparsam Dalya üzülebilir deseydin."
Deniz beni tuttu ve kendine çekti. Kollarını belime bağladı.
"Hatalıyım biliyorum. Bunu sadece merakımdan yaptım. Lütfen bir kez daha düşün."
Dedi ve sarılmayı bıraktı ve koridorda ilerledi. Az sonra biri saçımdan tuttu ve bir yere sürüklemeye başladı.
"Deniz'den uzak duracaksın. Bunu anlaman için de cezanı çekeceksin!"
Merhabaa. Umarım sevmişsinizdir. Oy vermeyi unutmuyoruzzzz |
0% |